X

İkinci beynimiz: Kalbin zekası

Mantıklı ol, duygularınla hareket etme… Hayal kurma, ayakların yere bassın biraz… Aklını kullan, duygular gelip geçer… Aman sonuçlarını iyi hesapla, sonradan pişman olacağın şeyler yapma… Tanıdık mı? Seçimlerinde kalbinin sesini dinleyenlere “ işte biliyordum”, dinlemeyenlere ise “ gerçekten mi, nasıl yani?” dedirtecek bir haberim var. Kalbin zekası var ve beyninden daha önce olacakları hissettiği bilimsel olarak ispatlandı.

Kalbin zekası olduğu bilimsel olarak kanıtlandı

Önce anne, babamızla başlayan sonra öğretmenlerimize kadar uzanan büyüme dönemimizde çoğunlukla öğretilen mantıklı olmak, duygularımızdan ziyade aklımızla hareket etmek üzerineydi. Aklımızı kullanmakta elbette bir sorun yok, Allah insana akıl vermiş, olasılıkları değerlendirip en doğru seçimi yapması için. Peki tüm dinlerde ve kültürlerde duyguların merkezi olarak kabul edilen kalbimizi bu kadar arka plana itmek, koşulsuza sadece beynimize, aklımıza güvenmek, kalbimizden geçeni, O’nu heyecanlandıranı göz ardı etmek nelerden vazgeçmenize sebep oldu hiç düşündünüz mü? Evlenirken, mesleğinizi, işinizi seçerken, bugün dahi bunları sürdürürken… Mantıklı olanı mı, yoksa kalbinizi çarptıranı mı seçiyorsunuz?

Küçük prens haklıymış: Gerçeği ancak kalbin gözü görebilir

Heartmat Institude’da Dr. Rollin McCraty tarafından yapılan çalışma, kalbimizin bilinenin ötesinde mucizevi diyebileceğimiz sezgisel zekasını gözler önüne seriyor.

Bu çalışmada 26 katılımcıya 30 resim gösterildi. Bazıları saldıran bir yılan, araba kazası gibi duygusal olarak yüksek uyarıcı, bazısı ise doğa manzarası gibi nötr uyarıcı resimlerdi. Katılımcı bir bilgisayar ekranı karşısında oturuyor ve bir yandan EEG ile beyin dalgaları, diğer yandan EKG ile kalp atışları takip ediliyordu. Katılımcının mouse’a her tıklamasından 6 sn. sonra, 3 sn. süreyle ekranda rastgele bir resim gösterildi. Ardından ekran 10 sn. karardı. Sonra tuşa tekrar basmaları istendi ve bu işlem 30 kez tekrar edildi. Veriler incelendiğinde sonuç şok ediciydi. Katılımcılar fotoğrafı gözleriyle görmeden sanki kalp resimleri biliyor gibiydi. Eğer resim yüksek uyarıcı bir resim ise kalp resim görünmeden önce 5 saniyeliğine yavaşlıyor, eğer düşük uyarıcı bir resimse kalp hızlanmaya başlıyordu. Yani bilgi önce kalbe geliyor oradan beyne iletiliyor, daha sonra vücut tepki veriyordu. Tüm bunlar olay gerçekleşmeden saniyeler önce oluyordu.

Kalbin zekası olayları önceden sezmenize yardımcı olabilir

Bu çalışma kalbin zaman ve mekan sınırı olmayan, bilinçli zihnimizle algılayamayacağımız bir şekilde olacakları önceden sezdiğini göstermekte. Hani “İçime doğdu”, ya da “Malum oldu” denir ya işte bilimsel ispatı. Son yıllarda yapılan nöro-kardiyoloji çalışmalarında kalp ile ilgili elde edilen diğer şaşırtıcı bilgiler şöyle:

• Kalbin manyetik alanı beyninkinden yaklaşık 5000 kez daha güçlü ve vücuttan bir kaç metre uzakta ölçülebiliyor.
• Kalp duygularımıza göre değişen eletromanyetik dalgalar yaymakta.
• Kalp, beyinden ve otonom sinir sistemimizden bağımsız yaklaşık 40.000 nörondan oluşan bir ağa sahiptir.
• Kalp beyne, beyinin gönderdiğinden daha fazla sinyal göndermekte ve bu sinyaller duygusal deneyimimizi etkilemekte.
• Kalp sinir sisteminde, aynı beyindeki gibi, tüm vücut üzerinde bir etkiye sahip çeşitli nörotransmitterler ve hormonlar salgılanır: noradrenalin, dopamin ve oksitosin bu hormonların en önemlileri, bu arada oksitosin, anne sevgisini, dayanışmayı, hoşgörüyü, anlayışı ve sosyal davranışı etkilediği için “aşk hormonu” olarak adlandırılır.
• Anne rahmine düşen zigotta beyinden önce kalp oluşur ve atmaya başlar. Annenin beyin dalgaları bebeğin kalp atımlarıyla senkronizedir.

Kalbin zekası, dünyayı daha iyi anlamanızı sağayabilir

Kalbinin sesini dinle

Yaptığınız mantıklı seçimleri bir gözden geçirin. Bunlar sizi gerçekten mutlu eden, doyum ve huzur getiren seçimler mi? Yoksa mantıklı seçimleriniz yargılanma, eleştirilme kaygısıyla, ailede ve çevrenizde kabul görmek için mi?

Kalbiniz sizinle sürekli konuşuyor, hiç durmadan. Ancak zihnin gürültüsü içinde onu duymak çok da kolay olmuyor. Cılız bir ses duyabilsek bile seçimlerimizde O’na kulak verebilmek için farkındalığımızın yüksek olması gerekiyor. Farkındalık ve meditasyon çalışmalarının faydası zihindeki bu karmaşa arasında gerçek benliğimizin yani kalbimizin sesini daha güçlü duymamıza olanak sağlamasında.

Kalp meditasyonu

Kısa bir meditasyonla bu yazıyı tamamlayalım. Bu meditasyonu 21 gün boyunca günde 10 dk. düzenli yapmanız, kalbinizin sesini daha güçlü duymanıza, yaşantınızda olumlu gelişmelere kapı açacaktır.

Kalp meditasyonu, kalbin zekasını ortaya çıkarabilir

1- Saatinizin sayacını 10 dakikaya ayarlayın, rahatsız edilmeyeceğiniz sakin mekanda, rahat bir pozisyonda oturun ve gözlerinizi kapatın.

2- Zihninizi nefes alışınıza odaklayın ve içinizden 4 e kadar sayarken burnunuzdan aldığınız nefesi, yine içinizden 8’e kadar sayarken burnunuzdan yavaşça verin. Bu nefes alış verişi 6-7 kez tekrarlayın.

3- Şimdi dikkatinizi göğüs kafesinize çevirin ve nefes alıp vermeye devam ederken, her nefes alışta havanın göğüs kafesini, akciğerlerinizi dolduruşunu gözlemleyin. Göğsünüzdeki hislere odaklanın. Kendinizi bir şeyler düşünürken her an yakalayabilirsiniz sorun yok. Fark ettiğiniz anda dikkatinizi yine nefesinize getirin.

4- Şimdi dikkatinizi kalbinizi çevirin. Yavaşça nefes alıp vermeye devam ederken kalbinizin atışlarını içinizden hissedin. Nasıl ahenkle, hiç durmadan, yorulmadan attığını bir süre gözlemleyin.

5- Ardından kalbinizin içinden pembe parlak bir ışığın yanmaya başladığını, giderek güçlendiğini, yavaş yavaş tüm göğüs kafesinizin bu ışıkla aydınlandığını, ışığın giderek büyüyerek tüm bedeninizi doldurduğunu zihninizde görün ve verdiği sıcaklığı, sizi şefkatle sarışını hissedin.

6- Nefes alıp vermeye ve tüm bedeninizi kalbinizin ışığıyla yıkamaya alarm çalana kadar devam edin. Alarm çaldığında bedeninize ve kalbinize teşekkür ederek dikkatinizi nefesinizde toplayın ve hazır olduğunuzda gözlerinizi açın.

“ Kalp sırrına erenler ne yapar bilir misin?
Kızmazlar… Küsmezler… Kırmazlar… Kırılmazlar…
Her şeyde bir güzellik bulurlar.” Hz. Mevlana

Kalp kan pompalayan bir organdan çok daha fazlası… Kalbinizin sesine kulak vermeniz dileğiyle.

İlginizi çekebilecek diğer yazılar:

Tek ritimde iki kalp: Araştırmalar birbirini seven kişilerin kalp atışlarının senkronize olduğunu gösteriyor

Genetik değişkenler zeka farklılıklarını açıklayabilir mi?

Karar verme sürecinde beyinde neler oluyor?

Gülferi Yıldırım: Psikoloji ve Nörobilim Uzmanı. Mindfulness Eğitmeni İTÜ Elektronik Mühendisliği’nden mezun ve Yeditepe Üniversitesi’nden (MBA) İşletme Yüksek Lisansına sahip olan Gülferi Yıldırım, Üsküdar Üniversitesi’nde Uygulamalı Psikoloji ve Nörobilim Yüksek Lisansını tamamlamıştır. Aynı zamanda Kültür Üniversitesi'nde Öğretim Görevlisi olarak “İletişim ve Marka Yönetimi” dersi vermektedir. Kurumsal dünyada, 25 yılı aşkın süredir strateji, organizasyonel yapılanma, iletişim ve pazarlama konularında danışmanlık ve liderlik yapmaktadır. Her yıl İstanbul Kongre Merkezi’nde düzenlenen “Mutlu İnsan ZihinRuhBeden Festivali”nin kurucusudur. Kendini keşfetmek üzere çıktığı yolda Türkiye’den Güney Afrika’ya, ABD’den Peru’ya, Hindistan’dan İngiltere’ye ve Bali’ye pek çok eğitime katılmıştır. Bu eğitimlerden bazıları; Oxford, MIT (Massachusetts Institute of Technology), University of Massachusetts gibi dünyanın saygın üniversitelerinde aldığı mindfulness, meditasyon ve nörobilim temelli eğitimlerdir. Doğunun binlerce yıllık kadim bilgilerini, batı bilimi ışığında, kurumsal deneyimleriyle sentezleyerek oluşturduğu mindfulness temelli mutluluk, liderlik, yaratıcılık ve stres yönetimi eğitimleriyle kurumların ve bireylerin hedeflerine ulaşmalarına vesile olmaktadır.

‘Evdeki herkes barista’: Bosch VeroBarista ile kahve deneyiminizi zirveye taşıyın

Kahve, şüphesiz ki pek çoğumuz için lezzetli bir içecekten çok daha fazlası; adeta bir tutku, bir ritüel… Sabahın ilk ışıklarında enerji veren, gün içindeki küçük molalarda kendimizi şımartmamızı sağlayan, bazense sohbetlerin tadını ikiye katlayan en keyifli eşlikçi. O yüzden günün farklı anlarını, farklı kahvelerle taçlandırmak gibisi yok; ne de olsa her anın kendine has bir kahvesi var. Güne enerjik bir başlangıç yapmak için yoğun aromalı bir americano ya da gün içinde en sevdiğimiz tatlının yanında yumuşak içimli bir cappuccino en iyi seçim olabilir.



Peki ya bu seçimlerimizi evde barista ustalığıyla hazırlayabilir miyiz? Elbette. Bosch Tam Otomatik Kahve Makinesi VeroBarista ile günün her anına ve her damak tadına uygun lezzetli kahveler hazırlamak mümkün; çünkü VeroBarista ile evdeki herkes barista. Her fincanınızı ustalık eserine dönüştürmeye hazırsanız, işte VeroBarista ile yapabilecekleriniz:

Kahve çekirdeklerini dilediğiniz gibi öğütebilirsiniz

Barista ustalığında lezzetli kahveler hazırlayabilmenin ilk adımı, kahve çekirdeklerini doğru bir şekilde öğütmekten ve tazeliği korumaktan geçiyor. Güzel haber; VeroBarista tüm bunları sizin için yapıyor. CreamDrive, yüksek kaliteli seramik kahve öğütme ünitesi ve özel aroma koruyucu çekirdek haznesi ile günün her saati taze çekilmiş kahve çekirdekleriniz hazır.

Üstelik çekirdek öğütme inceliğini de dilediğiniz gibi ayarlayabilirsiniz. Arka arkaya iki öğütme ve ısıtma sayesinde ekstra güçlü kahvenizi tadı daha az acı olacak şekilde hazırlayabilirsiniz. AromaDouble Shot Fonksiyonu ile kahve aromasından ödün vermeden ekstra yoğun kahveler hazırlamak da mümkün. E bir barista daha ne ister, öyle değil mi?

Farklı anları, farklı kahve çeşitleriyle taçlandırabilirsiniz

Taze çekilmiş kahve çekirdeklerinin mis kokusunun yanı sıra kahve hazırlamanın en güzel yanlarından biri de hiç şüphesiz her damak zevkine uygun farklı seçenekler yapabilmek. Sert tatları sevenler, yumuşak içim tercih edenler ya da daha eğlenceli köpüklü bir şeyler arayanlar… VeroBarista’da herkes için bir şeyler var. Cappuccino, flat white, latte macchiato, sütlü kahve, OneTouch Function ile hepsini tek tuşla hazırlayabilirsiniz. Dahası, yoğun tatları seviyorsanız americanonuz da VeroBarista ile hazır.

Belirtmekte fayda var ki; bir barista ustalığında kahve hazırlayabilmek için özellikle sütlü kahvelerde doğru lezzeti yakalayabilmenin en önemli sırrı sütün sıcaklığını ve kıvamını doğru ayarlayabilmek. Neyse ki VeroBarista, ideal demleme sıcaklığı konusunda tam bir usta. Sütlü kahvelerde bile mükemmel sıcaklığı yakalıyor, süt köpüğü ve sıcak su hazırlama seçenekleri ile her kahve türünü lezzetten ödün vermeden hazırlıyor. Ayrıca sütlü kahveleriniz için de hortumlu süt adaptörü sayesinde esnek çözümler sunuyor. İster kutudan, ister şişeden, ister kendi termosundan süt alın, VeroBarista ile sonuç hep aynı; hep mükemmel.



Kişisel tercihlerinizi kaydedebilirsiniz

Geçek bir barista kahve hazırlarken mutlaka kişisel dokunuşlarıyla fark yaratır; VeroBarista da evdeki herkesin kendi ‘barista’ dokunuşunu ekleyebilmesi için kişiselleştirilmiş tercihlere göre 4 adede kadar favori kahve kaydedebilme özelliğine sahip. Böylece her yudumda tam da istediğiniz gibi bir lezzete kavuşabilirsiniz. Ayrıca evinizde baristalığı başkasına devretmeniz gereken anlarda da kahvenizin yine tam istediğiniz gibi hazırlanacağından da emin olabilirsiniz 🙂 Sıfır risk, bol lezzet…

En sevdiğiniz kahveyi, en sevdiğiniz fincanda içebilmeniz için de VeroBarista üstüne düşeni yapıyor ve yüksekliği ayarlanabilir kahve çıkışı sayesinde 15 cm yüksekliğe kadar ayarlanabiliyor. En uzun latte macchiato bardaklarınızı bile rahatlıkla kullanabilirsiniz.

Zamandan ve enerjiden tasarruf edebilirsiniz

Kahve hazırlarken lezzet kadar önemli bir şey daha varsa; o da şüphesiz ki zamandan ve enerjiden tasarruf edebilmek. VeroBarista, minimum ısınma süresiyle 45 saniye gibi çok kısa bir zamanda kahvenizi hazır hale getiriyor. Ayrıca her kahveden sonra autoMilkClean süt temizleme sistemi ile tam otomatik temizlik sunuyor ve kolayca çıkartılabilir damlama tepsisi, kahve posası kabı ve süt ağızlıkları bulaşık makinesinde yıkanabiliyor. Yani kahve keyfiniz bittiğinde sizi temizlikle hiç yormuyor. Ve son olarak ZeroEnergy Auto-off otomatik kapanma özelliği ile belirlenen saatten sonra enerji tasarrufu yapmak için kapanıyor, sizi düşündüğü kadar çevreyi de düşünüyor. Kim hem çok lezzetli kahveler yapan hem de akıllı özellikleriyle kahve hazırlamayı mükemmel bir deneyime dönüştüren böylesi bir yardımcıyı evinde istemez ki?

Siz de evinizin baristası olmaya hazırsanız, en lezzetli kahveleri kendi damak tadınıza göre ayarlamak ve her defasında mükemmel sonuçlar elde etmek için hemen tıklayabilir, VeroBarista ile tanışabilirsiniz.

*Bu yazı Bosch katkılarıyla hazırlanmıştır.





21 Günde Ustalaş: Hayatınızı dönüştürmenin kısa rehberi

Günümüz dünyasında insanlar hızlı ve etkili çözümler ararken, uzun vadeli değişikliklerin ne kadar süre gerektirdiği sorusu akıllarda yer ediyor. Araştırmalar, bir alışkanlık kazanmanın 21 günlük bir süreç olduğunu belirtiyor. Bu gerçek, “21 Günde Ustalaş” serisini şekillendiren temel düşünce. Omega Yayınları’nın yayımladığı ve Marie-Claire Carlyle, Leon Nacson ve David A. Phillips gibi alanında prestijli yazarların katkıda bulunduğu seri, hayatın farklı alanlarında bir dönüşüm yaşamak isteyen okurlara kısa ama derinlemesine bir yolculuk sunuyor. Peki, bu serinin her kitabı, okura nasıl dokunuyor? Gelin, seriye birlikte göz atalım.



Marie-Claire Carlyle-Para Mıknatısı: Zenginliğe Giden Yolda Bir Yol Haritası

Serinin ilk kitabı olan Para Mıknatısı, parayla olan ilişkimize yeni bir perspektif getiriyor. Carlyle, paranın sadece maddi bir unsur olmadığını, aynı zamanda kişisel değerimizin ve başkalarına sunduğumuz katkının bir yansıması olduğunu öne sürüyor. Kitap, okuyucuları “zengin” olmanın ötesine taşıyarak, yaşamlarında gerçekten neye değer verdiklerini sorgulamalarına yardımcı oluyor. Paranın bir enerji olduğu fikri üzerine kurulu bu kitap, hayata daha fazla refah çekmek isteyenler için önemli adımlar sunuyor. Okur, mevcut finansal alışkanlıklarını gözden geçirmeye ve “para mıknatısı” olma yolunda ilerlemeye davet ediliyor. Carlyle’ın dili basit ama etkileyici. Kitap, “Paranın Değeri” ve “Niyet Etmenin Gücü” gibi bölümlerle, paraya olan bakış açınızı tamamen değiştirebilir. Ancak bu kitap, sadece bir kişisel gelişim kitabı değil; alışkanlıkları kökten dönüştürmek isteyen herkes için bir rehber niteliğinde. Para ve refah konusunda mevcut düşünce kalıplarını yıkmak isteyen okurlar için güçlü bir başlangıç noktası sunuyor.

Leon Nacson-Rüyalar: Bilinçaltınızı Keşfetmek İçin Bir Araç

Serinin ikinci kitabı olan Rüyalar, sadece uyku sırasında yaşadığımız olayların ötesinde, bilinçaltımızın derinlerine bir yolculuk yapmamıza yardımcı oluyor. Nacson, rüyaların anlamını çözebilmek için onları hatırlamanın önemini vurgularken, okuyuculara kendi rüya günlüğünü tutmanın faydalarından bahsediyor. Modern yaşamın karmaşasında, rüyalarla ilgili sembollerin ve temaların nasıl çözüleceğine dair pratik bilgiler sunuyor. Kitap, rüya yorumlamada bireysel deneyime önem vererek okuyucunun kendi rüyalarının dilini öğrenmesini sağlıyor. Rüyaların sembolizmi üzerine yoğunlaşan bölümler, okurun bilinçaltına dair ipuçlarını yakalamasını kolaylaştırıyor. “Düşmek, Uçmak ve Kovalanmak” gibi herkesin yaşamış olabileceği rüya temalarına açıklık getirirken, kişinin ruhsal yolculuğunda bir rehber olma niteliği taşıyor. Nacson, rüyaların günlük hayatımızdaki yansımalarına dikkat çekiyor; bu da kitabı okura bilinçaltıyla ilgili derin bir keşif fırsatı sunan önemli bir araç haline getiriyor.

David A. Phillips-Numeroloji: Sayıların Gizemli Dünyası

Üçüncü kitap Numeroloji ise, yaşamın derin sırlarını anlamak için sayıların gücüne odaklanıyor. Phillips, Pisagor’un öğretilerine dayanan bu kadim bilim dalını modern hayata uyarlayarak, insanların kendilerini ve çevrelerindekileri daha iyi anlamalarına yardımcı olmayı hedefliyor. Numeroloji, sadece kişilik analizi değil; aynı zamanda kariyer seçimleri, ilişkiler ve ruhsal gelişim açısından da rehberlik sunuyor. Phillips, kitabında sayılara dair teorik bilgilere ek olarak, gerçek dünyadan ünlü örnekler sunarak konuyu daha somut bir hale getiriyor. “Ruh Sayıları” ve “Adların Gücü” gibi bölümler, okurların kişisel yaşamlarına dair önemli çıkarımlar yapmasına olanak tanıyor. Numerolojiye ilgi duymayanlar bile, bu kitap sayesinde yaşamlarını yeni bir gözle değerlendirmeye başlayabilir.

21 Günlük Yolculuk: Alışkanlıklar ve Dönüşüm

Bu seri, alışkanlıkların nasıl şekillendiğine ve yaşamda yeniye yer açmanın neden önemli olduğuna dair kapsamlı bir rehber niteliğinde. Her kitap, 21 gün boyunca okuru derin bir içsel yolculuğa çıkarıyor ve bir yandan kısa süreli bir rehber gibi görünse de her birinin arkasında büyük bir felsefi altyapı bulunuyor. Para Mıknatısı, finansal refahın anahtarlarını sunarken; Rüyalar bilinçaltımızı çözmemize yardım ediyor ve Numeroloji kişisel potansiyelimizi anlamamıza kapı aralıyor. Bu serinin en büyük gücü, herkesin hayatında bir noktada değişiklik yapma ihtiyacını hissetmesi ve 21 gün boyunca süren bu küçük ama etkili adımların, büyük dönüşümlere yol açma potansiyelinde yatıyor. Her kitap, farklı bir tema etrafında dönse de ortak payda: Bireyin kendi gücünün farkına varmasını sağlamak ve bunu bir alışkanlığa dönüştürmek.



Sonuç olarak, “21 Günde Ustalaş” serisi, hayatta bir adım öne geçmek ve yeni bir başlangıç yapmak isteyenler için ilham verici bir çalışma. Her kitabın derinliği, okurun kendine dair yeni keşifler yapmasına olanak tanıyor. Seriyi okurken hem kişisel gelişiminize katkıda bulunacak hem de alışkanlıklarınızı yeniden gözden geçireceksiniz. Hayatta yeni bir sayfa açmak için siz de bu 21 günlük yolculuğa çıkmaya hazır mısınız?

Bu yazı Deniz Poyraz tarafından kaleme alınmıştır.

İlginizi çekebilir: Yaratıcılık bir hayal mi? Yaratıcı olmak mümkün mü? İyi ama nasıl?





İlgili Makale