Eğitimlerde, derslerde bunu çok söylüyorum: Hiçbirimiz iyi değiliz ve bu iyi olmama hali devam ederken başta kendimizi ve dokunduğumuz her şeyi yakıp yıkma eğiliminin içindeyiz. Durum böyle olunca, kendimiz hakkında en güzel geri bildirimi aldığımız alan ilişkilerde karanlık girdaplar yaratıyoruz. Her şey ile oluşturduğumuz bağ aslında ilişki ama bugün ikili ilişkiler üzerine yazmak istiyorum.
Modern insanın, sevgili ilişkilerinde yeni bazı terimler var ki, bence bunlar hiçbirimizin iyi olmadığının kanıtı! Önce bu terimleri açıklayacağım ve bu durumlara karşı ne yapmalıyızı kendi deneyimlerinden yola çıkarak yazmak istiyorum, çünkü hepimiz günün sonunda aynı öğreti ile eğitilmeye çalışıyoruz ve görüyorum ki yolunu kaybetmiş birçok ruh başkalarının yollarında yürümemeleri için elinden geleni yapıyor ve insanlığımızın o narin yerlerinden kırılıyoruz.
Love bombing (Sevgi/İlgi bombardımanı)
Flörtün ya da ilişkinin başında yoğun sevgi/ilgi gösterisi diyebiliriz. Yoğun ilgi ve sevgi ile bir anda nedensiz yere sarmalanırsınız, kendinizi özel hissetmeniz için karşı tarafının her şeyi düşündüğünü görürsünüz. Siz bu ilgiye alışıp, tabiri caiz ise bağımlısı olduğunuzda bir anda love bombing (ilgi bombardımanı) de biter.
Love bombing’in iki aşaması:
- Birinci aşama: Flört ya da ilişki yoğun ilgi ile başlar.
- İkinci aşama: Yoğun ilgi bir anda kaybolur ve o ilgiyi yeniden elde etmek için koşturmaya başlarsınız.
Gaslighting (Manipülasyon)
Türkçe’de “gaz lambası” anlamına gelen bu terim, 1938 yapımı Gas Light adlı bir tiyatro oyunu vasıtasıyla kullanılmaya başlanmıştır. Bu tanımlama, ikili ilişkilerde bir tarafın diğer tarafa karşı, yürüttüğü yıldırma ve algı yönetimi stratejisini ifade etmek için kullanılır. Gaslighting, psikolojik tacizdir. İlişkinin içinde sürekli kendinizi sorgulamanıza ve değersiz hissetmenize neden olur.
Gaslighting’in 3 aşaması:
- Birinci aşama: İlişkinin mükemmel olduğuna inanırsınız. Mükemmellik evresi de diyebiliriz.
- İkinci aşama: Bir sonraki ve en zor olan evre, yani değersizleştirme evresidir. Karşı taraf, size söyledikleri ve yaptıkları ile kendinizi değersiz ve beceriksiz hissetmenize neden olur.
- Üçüncü aşama: Son evre ise terk edilme evresidir. Karşı taraf sizi gözden çıkarmaya ve ilgisini başkalarına çevirmeye başlar. Siz de kendinizi değersiz hissederek özür dileyerek onun peşinden koşmaya başlarsınız.
Ghosting (Hayalet olma)
Bir anda ilişki içindeyken karşı tarafın hiçbir açıklama yapmadan kaybolmasıdır. Bir ilişki içinde olduğunuzu düşünürken sevgilinizin sizin aramalarınıza ve mesajlarınıza geri dönmeyip ortadan kaybolma durumudur.
Ghosting’in aşamaları:
- Birinci aşama: Her şey çok güzeldir. İlişki yeni başlamıştır.
- İkinci aşama: Karşı taraf hiçbir açıklama yapmadan ortadan kaybolur. Mesajlara cevap vermez yine değersizlik hissiyle baş başa kalırsınız.
Farkında mısınız bilmiyorum ama bu 3 terim ve niceleri aslında yine kişinin değersiz hissetmesi ile bitiyor. Ve insanın değersiz hissetmemek için yaptıkları daha çok yaralıyor.
O zaman nasıl olacak, kimseye mi güvenmeyeceğiz?
İkili ilişkilerde partnerlerimizi seçen aslında yaralarımız! Bunu bence artık biliyoruz ama hepimiz çılgınca sevilmek için koştururken neye, kime çekildiğimize bakmadan kendimizi kıracak ilişkilerin içine atıyoruz. Sonra da bu döngüyü düzeltmek için yeni ilişkilere başlamak için koşturuyoruz. Okurken bile ne kadar sağlıksız farkındasınız değil mi?
Sağlıklı olan her şey zamanla inşa olur! Bir anda birilerinin hayatı, aşkı olmak bana pek gerçekçi gelmiyor! Bir anda ruhların buluşamadığı ve sağlıksız olan ilişkiler bitmek zorunda! Sağlıklı olanın başlaması için bu bölüm çok değerli ama yaşarken tam tersiymiş gibi hissediyoruz, değil mi?
En büyük darbeyi, ilişkilerden almamızın nedeni, kendimizle ilgili en büyük öğretileri de onlardan öğrenmemizden kaynaklanıyor. Yani, hangi durumla karşılaşıyorsanız karşılaşın, önce payınıza düşeni sorgulayın! Karşıyı suçlamak çok kolay ama neden bu insanları hayatıma çekiyorum sorusu daha çok kök nedene ulaşmanıza yardımcı olur.
Ne demek istiyorum? Derin bir değersizlik hissiniz varsa, çektiğiniz adamlar ya da kadınlar tabi ki bu hissi ortaya çıkaran kişiler olacaktır. O yüzden olumlamalar hiçbir işe yaramıyor!
‘İlişkiler acı vermezler, içimizdeki acıyı ortaya çıkartırlar.’ –Eckhart Tolle
Ne yapacağız?
Kendinizle kurduğunuz ilişkiyi en başa oturtarak, adım adım her şeye yaklaşmak, zaman vermek, görmek ve tanımak çok şeyi değiştiriyor. Bir şeylerin olmadığını görebilmek, üstüne düşmek yerine tamam diyebilmek, havasız bir ortamda oksijen maskesi takmak değerinde biliyor musunuz?
Kendimi sıkışmış hissettiğim bir dönemde seans sırasında psikoloğum: ‘Olursa olur, olmazsa olmaz! Canın isterse açarsın telefonu konuşursun, istemezsen açmazsın!’
Onun, bunu söylerken ki, rahat ve emin tavrından o kadar etkilenmiştim ki… Hayır, bir şeyleri itmek zorunda değildim, sürekli bir açıklama yapmak zorunda değildim, sürekli gitmeyen, yürümeyen şeylerde Özde’yi ‘lüzumsuzca’ deşmek zorunda değildim!
Geriye dönüp baktığımda çektiğim kişileri neden ve niçin çektiğimi net bir şekilde görebiliyorum. Olanları değiştiremem, sadece ortaya anlayışın o dayanılmaz ışığını bu ana getirebilirim!
Arkadaşlar, kendi yalnızlığı ile kalamayan ne adam ne de kadın hiç çekici değil! Önce kendinizle kalın, kendinizle zaman geçirin! Sonra da ilişkim olmalı diyerek koşturmadan, tanımaya, görmeye zaman verin! Olmuyorsa da olmaz! İttirmeyin, olmayacak yolları!
Tüm bunlarla beraber risk alın! Atlayın, bir belki düşüyorsa deneyin! Yara almaktan korkmayın. Adım adım yaklaşın. İnsanlığınızın narin yerlerinden kırılmasından korkmayın!
Gördüğüm ve anladığım üzere düşündüğümüzden çok daha güçlüyüz! Sadece koşmayın!
Merak etmeyin, insanlığımızın o narin yeri hassas olduğu kadar yeterince güçlü.
Ve bir haberim var:
Onu güçlü kılan, kırılmaması değil,
Kırılması…
İlginizi çekebilir: Her şey geçici; sen sadece payına düşeni kabul etHer şey geçici;