X

İki sene sonra baharın ve açık havanın tadını çıkarabiliyor muyuz?

Gündelik hayatımızda olumlu ve olumsuz birçok olayı bir arada yaşıyoruz. Bazı günler olumlu bazı günlerse olumsuz olaylar baskın olabiliyor. Ama aklımızda çoğunlukla olumsuz olaylar kalıyor. İnsanlık olarak zihnimiz genelde olumsuzu görme ve hatırlama eğiliminde.

Bu yıl Nisan ayı da böyle geçiyor sanki. Tadını çıkaramamaktan yakınan birçok kişi var çevremizde. Belki biz de onlardan biriyiz. Gel, geçtiğimiz yılları hatırlayalım birlikte. Son iki senedir Nisan ayında sokağa çıkma yasağı vardı ve hafta sonlarımızı bahanemiz olmadıkça evlerimizde kapalı geçirmek zorunda kalmıştık. Dışarıda doğa uyanıyor, biz en azından markete giderken bu havayı soluyabildiğimiz için mutlu oluyorduk.

Bu bahar özgürüz! Dışarıda istediğimiz kadar zaman geçirebiliriz, keyfini çıkarabiliriz. Ama zihnimizin yapısı bu ya, bizim dikkatimiz yine olumsuz olana kayıyor. “Bir türlü havalar düzelmedi.”, “Bu mevsimde kar, yağmur mu olur?” diye yakınıp duruyoruz. Genel tabloya baktığımızda olumlu olan ne çok durum var aslında, değil mi? Ama niye hala olumsuzda buluyoruz kendimizi?

Bunun belki de en önemli sebebi, “olması gereken”e dair beklentimiz ve bu beklentiye tutunmamız! Birçoğumuzun beklentisi hazır özgürken havanın güneşli olması, çiçeklerin çoktan açmış olması, baharlık kıyafetlerimizi giymemiz ve üşümeden rahatlıkla dışarıda durabilmemiz yönündeydi. İki yıl sonra sonunda baharı “beklediğimiz” gibi yaşayabilecektik. Buna o kadar çok tutunduk ki havalar kalıcı olarak ısınmadığı ve sürekli dalgalandığı için üzülüp duruyoruz, beklediğimiz olmadıkça da olumlu olanı göremiyoruz.

Mindfulness tavrı anlatılırken acı ve ıstırap kavramlarından bahsedilir. Acı, başımıza gelen olumsuz olaylardır ve kaçınılmazdır. Olumsuz olayın gerçekleşip gerçekleşmeyeceği bizim elimizde değildir. Fakat biz acıya direnç gösterirsek, yani ondan sürekli uzak kalmaya ve kurtulmaya çalışırsak acı ıstıraba dönüşür. Acı kaçınılmazken ıstırap ise opsiyoneldir. Bizim acıya gösterdiğimiz tepkiye göre şekillenir.

Baharın ve açık havanın tadını çıkarmak/çıkaramamak konumuza dönersek, havaların normalden düşük sıcaklıkta olmasını acı olarak adlandırabiliriz. Bu kaçınılmazdır. Sanmıyorum ki gece-gündüz bunu düşününce havayı ısıtabilelim! Havaların ısınmasına bel bağlamamız ve havaların ısınmıyor oluşunu sürekli gündemimizde tutmamız acıya gösterdiğimiz dirençtir. Direnç kiminde azken kiminde oldukça fazla olabilir. Gösterilen direncin miktarı çekilecek ıstırabı belirleyecektir. Az direnç gösteren kişi durumu kabullenip açık havanın keyfini yine de çıkarabilir, iki yıl sonra bu mevsimde özgür olmasını kutlayabilir. Çok direnç gösteren kişi ise kendini, bu sefer kendi isteğiyle, eve kapatıp sürekli durumdan yakınabilir.

Direnç göstere göstere beynimizin yapısı direnç göstermeye evrilir. Yani bir anda direnci bırakmak gerçekçi bir beklenti değildir. Burada yatan alışkanlıkları ele almak ve direnci bırakmaya niyet edip beynin yapısını değiştirmeye dair çalışmak gerekir. Çalışmalar meyvesini verecektir.

Eğer direncini azaltmaya istekliysen, düzenli meditasyon bunun için en etkili araçlardan birisidir. Yapılan bilimsel çalışmalar, mindfulness meditasyonunun beynin yapısını değiştirdiğini ortaya koymuştur. Eğer meditasyon yapmak istiyor ve nereden başlayacağını bilemiyorsan sabah meditasyon grubuma katılarak düzenli meditasyon pratiği kazanabilirsin. Biz halihazırda devam ediyoruz, detaylı bilgi almak istersen @sibelsibel Instagram hesabımdan mesaj atabilirsin.

Dilerim ki direncini görüp ıstırabını azaltarak bu bahar özgürlüğünün tadını çıkarabilirsin. Daha fazla bütünsel sağlık ve iyi yaşam önerisi için Instagram‘dan beni takip etmeyi unutma!

İlginizi çekebilir: Baharın canlılığını evinize davet etmeniz için ipuçları

Sibel Okan - moment by Sibel: Merhaba ben Sibel. Boğaziçi Üniversitesi Kimya Mühendisliği bölümü mezunuyum. Daha önce özel sektörde pazarlama alanında çalıştım. Mühendislik eğitiminin bana katmış olduğu analitik düşünce yapısı ve süreç yönetimi bilgisinin yanı sıra, Hamburg'da 5 ay boyunca yaşama fırsatı bulduğum Erasmus programı ve yelkencilik deneyimi okulumun bana verdiği en keyifli hediyeler. Üniversite hayatından özel sektördeki iş hayatına geçtiğim ilk yıllarda, mutluluğu arama yolunda tanıştığım enerji dengeleme deneyimi, farkındalığımın artmasına ve içimdeki yaratma gücünü daha derinden tanımama vesile oldu. Çıktığım bu yoldaki tüm deneyimlerimde ortak öğreti "anda yaşamak" oldu. Daha mutlu bir Sibel'e dönüşmek için anda yaşamanın yollarını keşfederken edindiğim bilgileri olabildiğince çok kişiyle paylaşarak herkesin kendi yaşamına uygulayabileceğini göstermek ve ilham olmak isteğiyle farklı bir yolda ilerlemeye karar verdim. Mindfulness temelli yoga ve meditasyon eğitmeni, mindfulness koçu olarak; tüm servislerimi tek bir çatı altında topladığım moment by Sibel markamla anda yaşamak için farklı yollar keşfetmenize alan açıyorum!

Geleneksel lezzetlerden vazgeçmeden bitki bazlı beslenmek isteyenlere: Fine Life Fermente Kajulu İçecek

Son yıllarda sağlıklı beslenme ve bilinçli tüketim alışkanlıklarının, daha önce hiç olmadığı kadar ilgi gördüğü kesin. Veganlık, vejetaryenlik, fleksitaryen gibi bitki bazlı beslenme türleri, sadece etik ve çevresel nedenlerle değil, aynı zamanda bütüncül sağlık açısından sunduğu çeşitli faydalar nedeniyle de dünya genelinde hızla yayılmaya devam ediyor. Bitki bazlı beslenme alışkanlıklarına yönelik talepler hızla artarken çok sayıda bitki bazlı ürün de raflardaki yerini alıyor. Özellikle süt ürünlerine alternatif arayanlar için çok sayıda ürün piyasaya sürülüyor. Bu konuda öncü isimlerden biri olan Metro Türkiye de “Sofrada herkese yer var!” mottosuyla tüketicilerin ihtiyaçlarına, yenilikçi ürünlerle cevap veriyor.



Raflarında 400’den fazla bitki bazlı ürün sunan Metro Türkiye, geleneksel lezzetlerden vazgeçmeden bitki bazlı beslenme alışkanlıklarına sahip olmanın en leziz yollarını sunuyor. Ve güzel haber; Türk mutfağının favori içeceklerinden ayrana bitki bazlı alternatif sağlıyor: Fine Life Fermente Kajulu İçecek.

Lezzetli, vegan, fermente: Ayrana bitki bazlı alternatif

Herkes için sağlıklı beslenme ve sürdürülebilirlik anlayışıyla hareket eden Metro Türkiye, beslenme trendlerine ve değişen tüketici taleplerine verdiği önemle Fine Life Fermente Kajulu İçecek’i raflara getiriyor. Geleneksel lezzetimiz ayrana bitki bazlı bir alternatif olarak öne çıkan Fine Life Fermente Kajulu İçecek, bitki bazlı beslenme alışkanlıklarını benimseyen ya da benimsemek isteyen herkesin beğenisine sunuluyor.

Metro Türkiye raflarında yerini almaya başlayan bu yenilikçi ürün, %27 oranında kaju fıstığı, tuz ve çeşitli probiyotikler içeriyor. Bunun yanı sıra katkı maddesi, koruyucu ve gluten içermemesiyle de dikkat çeken Fine Life Fermente Kajulu İçecek, hem bitki bazlı ürünleri tercih edenlerin hem de laktoz tüketmemeye önem verenlerin favorisi olmaya aday. Ayran alternatifi olarak soğuk tüketilebilen bu ürün, 250 ml’lik cam ambalajlarda satışa sunuluyor. Vlabel etiketiyle otel ve restoran gibi yeme içme işletmelerinde rahatça kullanılabilecek Fine Life Fermente Kajulu İçecek, menülere yeni vegan bir alternatif getirirken, müşteri memnuniyetini de artırma potansiyeli taşıyor.

Geçtiğimiz yıllarda süt ve yoğurt gibi hayvansal gıdalara bitki bazlı alternatifler sunmuş olan Metro Türkiye, Metro Chef Veggie Bademli ve Fındıklı içecekler ile yoğurda alternatif Metro Chef Veggie Fermente Süzme Kaju’yu ve Metro Chef Veggie Meze Serisi’ni tüketicilerle buluşturmuştu. Bu yıl ise Türk mutfağının vazgeçilmezlerinden ayrana bitki bazlı bir alternatif getirerek hem sağlıklı hem de yenilikçi bir seçeneği yani Fine Life Fermente Kajulu İçecek’i tüketicilerle buluşturuyor.

Elbette Metro Türkiye’nin raflara taşıdığı yenilikçi ürünler sadece süt ve yoğurt gibi hayvansal gıdalara bitki bazlı alternatifler ile sınırlı değil. Çok daha fazlası, raflarda çoktan yerini aldı.

Bitki bazlı geniş ürün yelpazesi: 400’den fazla çeşit



Metro Türkiye’nin raflarındaki vegan ürün yelpazesi içerisinde bitkisel bazlı hamburger ekmekten köfteye, mayonezden çikolataya çok sayıda çeşit bulunuyor. Üstelik gıda dışı vegan ürünlerin de sayısı oldukça fazla. Vegan yumuşatıcı, şampuan, sabun, hatta yağ çözücü bile bu geniş yelpazede yer alıyor. Dahası, Metro markalı ürün portföyünü de yenilikçi çeşitlerle sürekli genişleten Metro Türkiye, kendi markaları altında içli köfteden lahmacuna paçanga böreğinden haydari, havuç tarator gibi meze seçeneklerine; falafel çeşitlerinden pizzaya, ranch sostan çamaşır yumuşatıcısına kadar 50’ye yakın çeşitte gıda ve gıda dışı bitki bazlı ürün sunuyor. Eğer tüm bu ürünleri ve çok daha fazlasını incelemek isterseniz hemen tıklayıpvegan ürün yelpazesi içerisinde bitkisel bazlı hamburger ekmekten köfteye, mayonezden çikolataya çok sayıda çeşit bulunuyor. Üstelik gıda dışı vegan ürünlerin de sayısı oldukça fazla. Vegan yumuşatıcı, şampuan, sabun, hatta yağ çözücü bile bu geniş yelpazede yer alıyor. Dahası, Metro markalı ürün portföyünü de yenilikçi çeşitlerle sürekli genişleten Metro Türkiye, kendi markaları altında içli köfteden lahmacuna paçanga böreğinden haydari, havuç tarator gibi meze seçeneklerine;vegan ürün yelpazesi içerisinde bitkisel bazlı hamburger ekmekten köfteye, mayonezden çikolataya çok sayıda çeşit bulunuyor. Üstelik gıda dışı vegan ürünlerin de sayısı oldukça fazla. Vegan yumuşatıcı, şampuan, sabun, hatta yağ çözücü bile bu geniş yelpazede yer alıyor. Dahası, Metro markalı ürün portföyünü de yenilikçi çeşitlerle sürekli genişleten Metro Türkiye, kendi markaları altında içli köfteden lahmacuna paçanga böreğinden haydari, havuç tarator gibi meze seçeneklerine; Metro Türkiye’nin Bitki Bazlı & Vegan Katalogu’nu keşfedebilirsiniz.

Temel gıdadan temizlik ürünlerine, kişisel bakımdan atıştırmalıklara aradığınız her şeyi bulabileceğiniz Metro Türkiye ile sağlıklı ve sürdürülebilir bir yaşam tarzına ulaşmak artık çok daha kolay.

*Bu yazı Metro Türkiye katkılarıyla hazırlanmıştır.

İlginizi çekebilir: Vegan beslenenlere müjde: Metro Türkiye’nin zengin vegan ürün yelpazesini keşfedinVegan beslenenlere müjde: Metro Türkiye’Vegan beslenenlere müjde: Metro Türkiye’

 

İlgili Makale