X

İhanetin ardından kırılan güveninizi tekrar nasıl inşa edersiniz?

Güven ilişkideki tarafları bir arada tutan unsurdur. Kendinizi güvende hissetmenizi ve diğer kişiye duygusal olarak bağlanabilmenizi sağlar. İlişki ilk başladığında güven meselesi tartışılmaya gerek dahi duyulmayan temellerden biri olarak karşımıza çıkar. İlişki yaşamayı seçtiğimiz kişiler, aksini kanıtlayana kadar bizim için güvenilir insanlardır. Karşımızdaki kişiyi zamanla tanıdıkça onunla aramızdaki güven de büyür ve derinleşir. Bu güven yıkıldığında ise sorun sadece karşı tarafı değil sıklıkla bizi de ilgilendirir. Sadece diğerinin ne yaptığını değil, bu ihanete nasıl izin verebildiğinizi sorgularsınız. İhanetin ardından ilişkiye devam etmek ise ancak güvenin tekrar inşasıyla mümkün olur. Bu noktada karşı tarafa duyduğunuz güvenin yanı sıra kendinize olan güveninizi de tekrar inşa etmeniz gerekir.

İlginizi çekebilir: İlişkide güven sorunu ve başa çıkma yolları

İhanetin ardından ilişkiye devam etmek ancak güvenin tekrar inşasıyla mümkün olur.

Aşağıda güveninizin kırıldığı ve canınızın yandığı durumlarda karşı tarafı affedip ona tekrar güvenebilmeniz için faydalı olabilecek adımları sıraladık:

1- Kendinizi affedin

Affetmenin en önemli kısmı kişinin kendini affetmesidir. Bir durumu anlamaya çalışırken, bunlar mantıksız olaylar olsa bile yaşananların neden yaşandığına dair açıklama yapma ihtiyacı hissederiz. Bu noktada ise sık sık kendimizi suçlarız: “Eğer bu konuda daha iyi bir insan olsaydım, başıma bu gelmezdi…” gibi. Hatayı görüp düzeltebilseydik yaşadığımız şeyleri engelleyebileceğimizi düşünürüz. Oysa bireyin kendini affetmesi öz duyarlık gerektirir. Bunun için kişinin kusurları ve kırılganlıklarına rağmen değerinin büyük olduğunu ve iyi davranılmayı hak ettiğini öğrenmesi gerekir. Karşınızdaki kişinin davranışı onun tercihidir ve sizin değil kendisinin kim olduğunu yansıtır.

2- Karşınızdaki kişiyi affedin

Yaşadığınız durumun içinde kendi iç huzurunuzu sağlayıp duygusal sağlığınızın kontrolünü tekrar ele almadan tekrar güven inşa etmeniz mümkün olamaz. Çoğu insanın affetmeyle ilgili sorunları vardır, çünkü karşı tarafın hatasından öylece sıyrılmasına izin vermek istemez. Ne var ki affetmek karşı tarafa duygusal bir özgürlük sağlamak değildir. Affetmeyi ve geçmişte yaşananları kabullenebilmeyi öğrenmek, dikkatinizi geçmişteki belli olaylardan alıp karşınızdaki kişinin bunlara nereden baktığına odaklandığınızda daha rahat gerçekleşir. Başka birinin bakış açısından bakabilmek, olayları daha iyi anlamayı ve kişisel almamayı sağlar. Aynı zamanda karşınızdaki kişiyi affedebilmenizi de kolaylaştırır. Bir öfke nöbetinde olduğunuzu hissediyorsanız geri çekilip karşınızdaki kişinin iyi özelliklerini, herkesin kusurları olduğunu ve hepimizin hata yapabildiğini hatırlamayı deneyin.

İlginizi çekebilir: Güvensizlik duygunuzun ilişkinize zarar vermesini engellemenin 4 yolu

3- Kendinize güvenin

Önce kendinize güvenmeden başka birine güvenmek neredeyse imkansızdır. İnsanların kendilerine ihanet eden birine tekrar güvenme konusunda hissettikleri korkunun büyük bir kısmı, aynı şeyleri tekrar yaşamaktan korktukları içindir. Tekrar küçük düşürülmekten, aldatılmaktan, utandırılmaktan ve bu durumun öz saygılarına vereceği zarardan korkarlar. Ve parmak basılması gereken nokta da tam olarak burası. Muhtemelen şimdiye kadar birçok zorluk yaşadınız. Şimdi o zorlukları atlatırken kazandıklarınızı düşünmeyi deneyin. Karşınızdaki kişi olmadığında kendinizi neden kötü hissettiğinize değil, o olmadan da iyi bir hayat yaşayabileceğiniz gerçeğine odaklanın.

Bazı insanlar da ilişkiyi bitirmediklerinde zayıf düşeceklerinden korkarlar. Yaşadığınız ilişkide fiziksel ya da duygusal herhangi bir suistimale maruz kalıyorsanız, bir an önce ayrılmalı ve gerekiyorsa profesyonel destek almalısınız. Ancak böyle bir durum yoksa, çoğu zaman kalıp zor durumları aşmaya çalışmak, onlardan uzaklaşmaktan daha fazla güç gerektirir. Ayrılmanın gerekli olduğu bir durumda bunu yapabileceğinize ve bu şekilde de güçlü bir insan olabileceğinize inanmalısınız. Kendinize bu şekilde güvenebilmeniz zor geliyorsa, sahip olduğunuz özellikleri görmenizi sağlayacak bir profesyonelden destek almayı düşünebilirsiniz.

4- Karşınızdaki kişiye güvenin

Başka birine güvenme konusundaki en kesin şey, bu konuda hiçbir şeyin kesin olmadığıdır. Birine duyduğumuz güvenin içinde her zaman belli bir oranda inanç vardır. Bir ihanet yaşandığında yapabileceğiniz tek şey durumu değerlendirip gelecekte bunun yaşanma ihtimaline dair tahminde bulunmaktır. Karşınızdaki kişi özür dilerken gerçekten samimi mi? Durumu düzeltmek için bir şeyler yapmaya istekli mi? Hayatının diğer alanlarında nasıl davranıyor? Yaptığı davranışta koşullar rol oynamış mıydı, yoksa bu tamamen onun karakterini mi yansıtıyor? Geçmişte yine aynı şekilde güveninizi kıracak şeyler yaptı mı? Büyük resme baktığınızda bu ilişkide iyi yanlar mı ağır basıyor, yoksa kötü yanlar mı?

Yukarıdaki sorulara verdiğiniz cevaplara bağlı olarak, karşınızdaki kişinin kusurlarını kabul edip ona tekrar güvenmeyi ya da bunların tam aksini yapmayı tercih edebilirsiniz. Söz konusu diğer insanlar olduğunda hiçbir şeyin garantisi yoktur. Sadece zaman, tekrar inşa ettiğiniz bu güvenin hak edilip edilmediğini gösterir. Öte yandan korkudan ya da öfkeden dolayı güvenmemek, karşınızdaki kişiyle tekrar duygusal bir iletişim kurabilmenizi ve ilişkinizi sağlıklı bir şekilde yürütebilmenizi engeller.

İlişkiler yaşam kalitemiz ve mutluluğumuz için hayati öneme sahiptir. Zor zamanlar olmadan mutlu anların değerini bilemeyiz. Kopmuş bir ilişkiyi onarmak size birey olarak büyüme ve belki de ilişkinizde daha derin bir anlam bulma şansı sağlayacaktır.

İlginizi çekebilir: 3 adımda ilişkinizdeki güven kırıcı durumlara karşı kendinizi daha iyi hissedebilirsiniz

 

Kaynak: 

psychologytoday.com

Uplifers: Kaliteli ve mutlu yaşam koçunuz!

‘Evdeki herkes barista’: Bosch VeroBarista ile kahve deneyiminizi zirveye taşıyın

Kahve, şüphesiz ki pek çoğumuz için lezzetli bir içecekten çok daha fazlası; adeta bir tutku, bir ritüel… Sabahın ilk ışıklarında enerji veren, gün içindeki küçük molalarda kendimizi şımartmamızı sağlayan, bazense sohbetlerin tadını ikiye katlayan en keyifli eşlikçi. O yüzden günün farklı anlarını, farklı kahvelerle taçlandırmak gibisi yok; ne de olsa her anın kendine has bir kahvesi var. Güne enerjik bir başlangıç yapmak için yoğun aromalı bir americano ya da gün içinde en sevdiğimiz tatlının yanında yumuşak içimli bir cappuccino en iyi seçim olabilir.



Peki ya bu seçimlerimizi evde barista ustalığıyla hazırlayabilir miyiz? Elbette. Bosch Tam Otomatik Kahve Makinesi VeroBarista ile günün her anına ve her damak tadına uygun lezzetli kahveler hazırlamak mümkün; çünkü VeroBarista ile evdeki herkes barista. Her fincanınızı ustalık eserine dönüştürmeye hazırsanız, işte VeroBarista ile yapabilecekleriniz:

Kahve çekirdeklerini dilediğiniz gibi öğütebilirsiniz

Barista ustalığında lezzetli kahveler hazırlayabilmenin ilk adımı, kahve çekirdeklerini doğru bir şekilde öğütmekten ve tazeliği korumaktan geçiyor. Güzel haber; VeroBarista tüm bunları sizin için yapıyor. CreamDrive, yüksek kaliteli seramik kahve öğütme ünitesi ve özel aroma koruyucu çekirdek haznesi ile günün her saati taze çekilmiş kahve çekirdekleriniz hazır.

Üstelik çekirdek öğütme inceliğini de dilediğiniz gibi ayarlayabilirsiniz. Arka arkaya iki öğütme ve ısıtma sayesinde ekstra güçlü kahvenizi tadı daha az acı olacak şekilde hazırlayabilirsiniz. AromaDouble Shot Fonksiyonu ile kahve aromasından ödün vermeden ekstra yoğun kahveler hazırlamak da mümkün. E bir barista daha ne ister, öyle değil mi?

Farklı anları, farklı kahve çeşitleriyle taçlandırabilirsiniz

Taze çekilmiş kahve çekirdeklerinin mis kokusunun yanı sıra kahve hazırlamanın en güzel yanlarından biri de hiç şüphesiz her damak zevkine uygun farklı seçenekler yapabilmek. Sert tatları sevenler, yumuşak içim tercih edenler ya da daha eğlenceli köpüklü bir şeyler arayanlar… VeroBarista’da herkes için bir şeyler var. Cappuccino, flat white, latte macchiato, sütlü kahve, OneTouch Function ile hepsini tek tuşla hazırlayabilirsiniz. Dahası, yoğun tatları seviyorsanız americanonuz da VeroBarista ile hazır.

Belirtmekte fayda var ki; bir barista ustalığında kahve hazırlayabilmek için özellikle sütlü kahvelerde doğru lezzeti yakalayabilmenin en önemli sırrı sütün sıcaklığını ve kıvamını doğru ayarlayabilmek. Neyse ki VeroBarista, ideal demleme sıcaklığı konusunda tam bir usta. Sütlü kahvelerde bile mükemmel sıcaklığı yakalıyor, süt köpüğü ve sıcak su hazırlama seçenekleri ile her kahve türünü lezzetten ödün vermeden hazırlıyor. Ayrıca sütlü kahveleriniz için de hortumlu süt adaptörü sayesinde esnek çözümler sunuyor. İster kutudan, ister şişeden, ister kendi termosundan süt alın, VeroBarista ile sonuç hep aynı; hep mükemmel.



Kişisel tercihlerinizi kaydedebilirsiniz

Geçek bir barista kahve hazırlarken mutlaka kişisel dokunuşlarıyla fark yaratır; VeroBarista da evdeki herkesin kendi ‘barista’ dokunuşunu ekleyebilmesi için kişiselleştirilmiş tercihlere göre 4 adede kadar favori kahve kaydedebilme özelliğine sahip. Böylece her yudumda tam da istediğiniz gibi bir lezzete kavuşabilirsiniz. Ayrıca evinizde baristalığı başkasına devretmeniz gereken anlarda da kahvenizin yine tam istediğiniz gibi hazırlanacağından da emin olabilirsiniz 🙂 Sıfır risk, bol lezzet…

En sevdiğiniz kahveyi, en sevdiğiniz fincanda içebilmeniz için de VeroBarista üstüne düşeni yapıyor ve yüksekliği ayarlanabilir kahve çıkışı sayesinde 15 cm yüksekliğe kadar ayarlanabiliyor. En uzun latte macchiato bardaklarınızı bile rahatlıkla kullanabilirsiniz.

Zamandan ve enerjiden tasarruf edebilirsiniz

Kahve hazırlarken lezzet kadar önemli bir şey daha varsa; o da şüphesiz ki zamandan ve enerjiden tasarruf edebilmek. VeroBarista, minimum ısınma süresiyle 45 saniye gibi çok kısa bir zamanda kahvenizi hazır hale getiriyor. Ayrıca her kahveden sonra autoMilkClean süt temizleme sistemi ile tam otomatik temizlik sunuyor ve kolayca çıkartılabilir damlama tepsisi, kahve posası kabı ve süt ağızlıkları bulaşık makinesinde yıkanabiliyor. Yani kahve keyfiniz bittiğinde sizi temizlikle hiç yormuyor. Ve son olarak ZeroEnergy Auto-off otomatik kapanma özelliği ile belirlenen saatten sonra enerji tasarrufu yapmak için kapanıyor, sizi düşündüğü kadar çevreyi de düşünüyor. Kim hem çok lezzetli kahveler yapan hem de akıllı özellikleriyle kahve hazırlamayı mükemmel bir deneyime dönüştüren böylesi bir yardımcıyı evinde istemez ki?

Siz de evinizin baristası olmaya hazırsanız, en lezzetli kahveleri kendi damak tadınıza göre ayarlamak ve her defasında mükemmel sonuçlar elde etmek için hemen tıklayabilir, VeroBarista ile tanışabilirsiniz.

*Bu yazı Bosch katkılarıyla hazırlanmıştır.



21 Günde Ustalaş: Hayatınızı dönüştürmenin kısa rehberi

Günümüz dünyasında insanlar hızlı ve etkili çözümler ararken, uzun vadeli değişikliklerin ne kadar süre gerektirdiği sorusu akıllarda yer ediyor. Araştırmalar, bir alışkanlık kazanmanın 21 günlük bir süreç olduğunu belirtiyor. Bu gerçek, “21 Günde Ustalaş” serisini şekillendiren temel düşünce. Omega Yayınları’nın yayımladığı ve Marie-Claire Carlyle, Leon Nacson ve David A. Phillips gibi alanında prestijli yazarların katkıda bulunduğu seri, hayatın farklı alanlarında bir dönüşüm yaşamak isteyen okurlara kısa ama derinlemesine bir yolculuk sunuyor. Peki, bu serinin her kitabı, okura nasıl dokunuyor? Gelin, seriye birlikte göz atalım.



Marie-Claire Carlyle-Para Mıknatısı: Zenginliğe Giden Yolda Bir Yol Haritası

Serinin ilk kitabı olan Para Mıknatısı, parayla olan ilişkimize yeni bir perspektif getiriyor. Carlyle, paranın sadece maddi bir unsur olmadığını, aynı zamanda kişisel değerimizin ve başkalarına sunduğumuz katkının bir yansıması olduğunu öne sürüyor. Kitap, okuyucuları “zengin” olmanın ötesine taşıyarak, yaşamlarında gerçekten neye değer verdiklerini sorgulamalarına yardımcı oluyor. Paranın bir enerji olduğu fikri üzerine kurulu bu kitap, hayata daha fazla refah çekmek isteyenler için önemli adımlar sunuyor. Okur, mevcut finansal alışkanlıklarını gözden geçirmeye ve “para mıknatısı” olma yolunda ilerlemeye davet ediliyor. Carlyle’ın dili basit ama etkileyici. Kitap, “Paranın Değeri” ve “Niyet Etmenin Gücü” gibi bölümlerle, paraya olan bakış açınızı tamamen değiştirebilir. Ancak bu kitap, sadece bir kişisel gelişim kitabı değil; alışkanlıkları kökten dönüştürmek isteyen herkes için bir rehber niteliğinde. Para ve refah konusunda mevcut düşünce kalıplarını yıkmak isteyen okurlar için güçlü bir başlangıç noktası sunuyor.

Leon Nacson-Rüyalar: Bilinçaltınızı Keşfetmek İçin Bir Araç

Serinin ikinci kitabı olan Rüyalar, sadece uyku sırasında yaşadığımız olayların ötesinde, bilinçaltımızın derinlerine bir yolculuk yapmamıza yardımcı oluyor. Nacson, rüyaların anlamını çözebilmek için onları hatırlamanın önemini vurgularken, okuyuculara kendi rüya günlüğünü tutmanın faydalarından bahsediyor. Modern yaşamın karmaşasında, rüyalarla ilgili sembollerin ve temaların nasıl çözüleceğine dair pratik bilgiler sunuyor. Kitap, rüya yorumlamada bireysel deneyime önem vererek okuyucunun kendi rüyalarının dilini öğrenmesini sağlıyor. Rüyaların sembolizmi üzerine yoğunlaşan bölümler, okurun bilinçaltına dair ipuçlarını yakalamasını kolaylaştırıyor. “Düşmek, Uçmak ve Kovalanmak” gibi herkesin yaşamış olabileceği rüya temalarına açıklık getirirken, kişinin ruhsal yolculuğunda bir rehber olma niteliği taşıyor. Nacson, rüyaların günlük hayatımızdaki yansımalarına dikkat çekiyor; bu da kitabı okura bilinçaltıyla ilgili derin bir keşif fırsatı sunan önemli bir araç haline getiriyor.

David A. Phillips-Numeroloji: Sayıların Gizemli Dünyası

Üçüncü kitap Numeroloji ise, yaşamın derin sırlarını anlamak için sayıların gücüne odaklanıyor. Phillips, Pisagor’un öğretilerine dayanan bu kadim bilim dalını modern hayata uyarlayarak, insanların kendilerini ve çevrelerindekileri daha iyi anlamalarına yardımcı olmayı hedefliyor. Numeroloji, sadece kişilik analizi değil; aynı zamanda kariyer seçimleri, ilişkiler ve ruhsal gelişim açısından da rehberlik sunuyor. Phillips, kitabında sayılara dair teorik bilgilere ek olarak, gerçek dünyadan ünlü örnekler sunarak konuyu daha somut bir hale getiriyor. “Ruh Sayıları” ve “Adların Gücü” gibi bölümler, okurların kişisel yaşamlarına dair önemli çıkarımlar yapmasına olanak tanıyor. Numerolojiye ilgi duymayanlar bile, bu kitap sayesinde yaşamlarını yeni bir gözle değerlendirmeye başlayabilir.

21 Günlük Yolculuk: Alışkanlıklar ve Dönüşüm

Bu seri, alışkanlıkların nasıl şekillendiğine ve yaşamda yeniye yer açmanın neden önemli olduğuna dair kapsamlı bir rehber niteliğinde. Her kitap, 21 gün boyunca okuru derin bir içsel yolculuğa çıkarıyor ve bir yandan kısa süreli bir rehber gibi görünse de her birinin arkasında büyük bir felsefi altyapı bulunuyor. Para Mıknatısı, finansal refahın anahtarlarını sunarken; Rüyalar bilinçaltımızı çözmemize yardım ediyor ve Numeroloji kişisel potansiyelimizi anlamamıza kapı aralıyor. Bu serinin en büyük gücü, herkesin hayatında bir noktada değişiklik yapma ihtiyacını hissetmesi ve 21 gün boyunca süren bu küçük ama etkili adımların, büyük dönüşümlere yol açma potansiyelinde yatıyor. Her kitap, farklı bir tema etrafında dönse de ortak payda: Bireyin kendi gücünün farkına varmasını sağlamak ve bunu bir alışkanlığa dönüştürmek.



Sonuç olarak, “21 Günde Ustalaş” serisi, hayatta bir adım öne geçmek ve yeni bir başlangıç yapmak isteyenler için ilham verici bir çalışma. Her kitabın derinliği, okurun kendine dair yeni keşifler yapmasına olanak tanıyor. Seriyi okurken hem kişisel gelişiminize katkıda bulunacak hem de alışkanlıklarınızı yeniden gözden geçireceksiniz. Hayatta yeni bir sayfa açmak için siz de bu 21 günlük yolculuğa çıkmaya hazır mısınız?

Bu yazı Deniz Poyraz tarafından kaleme alınmıştır.

İlginizi çekebilir: Yaratıcılık bir hayal mi? Yaratıcı olmak mümkün mü? İyi ama nasıl?



İlgili Makale