İdeal benlik: Olmanız gereken değil, olmak istediğiniz kişi kim?
Doğduğunuz aile, bulunduğunuz coğrafya, yaşadığınız koşullar, eğitim aldığınız okullar, çalıştığınız kurum gibi faktörler mevcut kişiliğinizin şekillenmesine ya da dönüşümüne büyük katkı sağlar. Kimi zaman benliğiniz bu dış faktörler nedeniyle siz farkına varmadan tercih etmediğiniz bir yöne doğru da evrilebilir. Bazı insanlar kendini dış dünyaya kapatarak durumu yönetirken, bazıları ona karşı savaşır, bazıları ise uyumlu olmayı seçer. Bu tercihlerin altında, özerkliği koruma, aidiyet eksikliği, onay arayışı, kabul görme isteği, koşullu sevgi gibi birçok sebep olabilir. Hangi yolu seçerseniz seçin, bir süre sonra içinde bulunduğunuz koşullara uyum sağlamış bir ben ile baş başa kalabilirsiniz.
Çevrenizdeki olumsuz olayların artışı ya da konfor alanının rahatlığı da memnun olmadığınız bu durumu görmenizi engelleyebilir. Kendinizden uzaklaştıkça, yaratıcılıktan ve içtenlikten uzaklaşırsınız. Hatta zamanla bu tutarsızlık nedeniyle suçluluk ve ikiyüzlülük hissine kapılıp kısır bir döngüye girebilirsiniz.
Örneğin kendinizi tanımlarken sorumluluk sahibi, çalışkan, başarılı gibi sıfatları kullanıyorsanız ama işinizde bir sebeple (kötü yönetici, yetersiz maaş vb.) bunları gösteremediğiniz bir ortamdaysanız, git gide kendinizi tembel ve başarısız hisseder, bir süre sonra da buna dönüşebilirsiniz. İdeal kimliğinizle tekrar buluşabilmek için bu durumu fark etmeniz ve gerçek duygularınızı anlamanız önemlidir. Örneğin öfkenin altında yatan çaresizlik ya da yetersizlik duygusunu göremedikçe iç dünyanızda neler yaşandığını ya da öz benliğinizi neyin rahatsız ettiğini anlamayabilirsiniz.
İdeal benlik, öz benliğiniz, gelecekte arzu ettiğiniz yaşamınız ve umudun ahenkli bir karışımıdır. Mevcut iç dünyanıza ve özünüze ulaşmanın yanında “Gerçekten nasıl bir insan olmak istiyorum?“, “Hayatımda neyi yapmak istiyorum?” gibi sorulara sınır koymadan verdiğiniz cevaplarla ideal benliğinizin temel yapı taşlarını keşfedebilirsiniz. İdeal benliğiniz, olmanız gereken değil, dış faktörlerden bağımsız olarak gerçekten olmak istediğiniz kişidir.
“Nasıl biri olmak isterdin?” sorusunu danışanlarıma sorduğumda genelde mevcut sınırları içerisinde ya da öğrenilmiş korkular ya da kaygılar çerçevesinde cevaplarını şekillendiriyorlar. Hâlbuki ideal benliği tanımlarken “olmam gereken ben” tuzağına düşmemek çok önemlidir. Sorulara verdiğiniz “-meli, -malı” ekli eylemleri ya da “lazım, gerekli” ile biten cümleleri fark edip “Bunlara rağmen ya da bunlar olmasaydı nasıl biri olmak isterdin?” sorusunu irdelemek doğru cevaba ulaşmanıza yardımcı olacaktır. Gereklilik eklerini kullandığınız cümlelere kök neden analizi yaparak, altında yatan kalıplaşmış duygu ve düşüncelerinizi irdeleyebilirsiniz.
Kök neden analizi için gereklilik içeren bu cümleleri bir deftere yazın ve “Neden?” ya da “Yapmazsam ne olur?” diye sorun, cevabı not alın. Bulduğunuz cevaba tekrar aynı soruları sorun ve not alın. Artık cevabınız bu soruların sorulamayacağı noktaya geldiğinde, gereklilik hissinizin altında yatan kök nedeni ve aslında neyi yöneteceğinizi görebilirsiniz. Burada bir noktaya dikkat çekmekte fayda var. İçinde bulunduğunuz koşullar sizi daha fazlasını yapamayacağınıza şartlandırmış olabilir, bu nedenle bu sorgulamayı tek başınıza yaparken istemeden de olsa öğrenilmiş kaygılarınız arasına sıkışıp kalabilirsiniz. Cevaplarınızı irdelerken farklı ya da geniş bir bakış açısına sahip, fikirlerine güvenebileceğiniz birinden destek ve görüş almanız faydalı olur.
Sonsuz ve sınırsız kaygı üretebilme kapasitemiz göz önünde bulundurulduğunda, bu tarz hayal kurma egzersizleri için pozitif duygusal çekim merkezinin aktif olmasında yarar vardır. İdealinizi hayal etmeden önce parasempatik sinir sisteminizi devreye sokacak bir nefes egzersizi yapabilirsiniz. Doğru nefes tekniklerini öğrenmek ve uygulamak birçok fiziksel sağlık etkisinin yanında, derin düşüncelere dalmanıza, olayları daha iyi analiz etmenize ve gerçeği net görmenize yardımcı olur.
İdeal benliğinizi oluşturmanıza yardımcı olacak bir başka egzersiz ise 5-10 yıl sonraki ideal hayatınızdan bir kareyi detaylarıyla hayal etmektir. Nasıl bir evdesiniz, nasıl bir işte çalışıyorsunuz, nasıl bir eşlesiniz, o gün keyif almak için neler yapıyorsunuz? Düşlediğiniz bu karedeki sizi dışarıdan gözlemleyip nasıl biri olduğunu ve buraya nasıl geldiğini tanımlayabilirsiniz.
İdealinizdeki benliğinizi keşfe çıkarken, etrafınızdaki insanlardan da beslenebilirsiniz. Çevrenizde hayranlık duyduğunuz, sizin hayatınıza dokunmuş ya da etki bırakmış kişileri belirleyip bu kişilerin sizin için neden önemli olduğunu düşünün. Onların sahip olduğu bu özellikler neden sizin için bu kadar etkileyici ve hangilerini kendi yolculuğunuza dâhil etmek istersiniz?
Bu egzersizleri yapmak için yaşadığınız şehirde kaçamak bir köşe bulun. Örneğin sessiz, şirin bir kafe, doğanın içinde bir piknik masası, şehrin ortasında sıkışmış olmasına rağmen yemyeşil bir park, denize karşı gözlerden uzakta bir bank… Telefonunuzu uçuş moduna alın ve bu anı tamamen ideal benliğiniz üzerine düşünmeye adayın. Aklınıza gelenleri ve yukarıda tavsiye edilen egzersizleri not almak, tekrarlayan kalıpları ve ipuçlarını yakalamanıza yardımcı olacaktır.
Mevcut ve gelecekteki benliğiniz arasındaki farkları gidererek, istediğiniz ideal benliğe ulaşmak için uzun ve kısa vadeli planlar belirleyip bunları uygulamaya geçirmek bir sonraki aşama. Unutmayın, planlama aşamasını mutlaka ideal benlik hayalinden sonraya bırakmalısınız. Aksi halde hayal etme sırasında sebepsiz yere kaygılanabilir, idealinizdeki beni daha kısıtlı bir alana hapsedebilirsiniz.
Bir etkinlik haberiyle yazımı noktalıyorum. THINK House bünyesinde 7 Nisan Çarşamba günü 20.30’da Nefes Farkındalık Atölyesi düzenliyorum, biletleri Biletix’ten edinebilirsiniz.
İlginizi çekebilir: Kendine hizmet eden önyargı: Başarı sizden, başarısızlık dış mihraklardan mı?