X

İdeal benliğe ulaşma çabası: “Online” yaşamlar

Sanal alem ve sosyal ağlar bireyin üstesinden gelemediği sorunlarını (huzursuzluk, üzüntü, acı vb.) geçici bir süre unutturarak rahatlamasına, kendisine güvenmesine, kendini güçlü hissetmesini, ayrıca bir pekiştireç olarak bireye öfori, heyecan ve mutluluk hissi sağlamaktadır.

Diğer bir açıdan bakacak olursak aile/evlilik sorunları, işyeri/okul sorunları, duygusal destek azlığı, bireylerin kendilerini yalnız hissetmesi veya strese sebep olabilecek bir faktör, herhangi bir bağımlılık davranışına yol açabileceği gibi, sanal alem bağımlılığına da yol açabilmektedir. Hall ve Parson’un yaklaşımları ise bireyin gerçek hayatta yaşadığı eksiklik ve tatminsizliği gidermek amacıyla bireyde sanal alem kullanımı davranışının başladığını fakat bireyin gerçek hayattaki ihtiyaçlarının sanal alem ve sosyal ağlar ile hiçbir zaman karşılanamayacağını vurgulamaktadır. Burada yine de aşırı kullanımının iyi huylu bir sorun olduğu ve kişiye bazı rahatsızlıklara göre daha az zarar vereceği düşünülmektedir, önemli olan kişinin farkındalığıdır.

Aşırı internet kullanımının serotonin taşıyıcı geni olan “5HTTLPR‟ polimorfizmiyle ilişkili olduğu tespit edilmiştir.

Ancak en nihayetinde bireyler kendilerine sanal alem ve sosyal ağlar aracılığı ile bir online yaşam yaratmış olmaktadır. Yaratılan bu online yaşamlar sayesinde bireyler; rahatça sosyal gruplara dahil olmakta, temelde bir gruba ait olma ve sevilme ihtiyacını da karşılayabilmektedirler. Saygınlık ihtiyacı açısından ise online yaşamlar, bireyin gerçek hayatta ulaşamadığı, ancak olmak istediği kimlikleri kullanmasını sağladığından kişiye kendini iyi hissettirmekte, diğer bir taraftan da bağımlılık düzeyinde bir patoloji yaratabilmektedir.

Nörobiyolojik açıdan bakacak olursak burada dopamin kavramı karşımıza çıkmaktadır. Dopaminin, patolojik online yaşamları ve beraberinde olası davranış bağımlılıklarını teşvik eden ödül bağımlılığında önemli bir etken olduğu kuramsal olarak ortaya konmuştur. Hatta aşırı internet kullanımının serotonin taşıyıcı geni olan “5HTTLPR‟ polimorfizmiyle ilişkili olduğu tespit edilmiştir. Davis’ in Davranışçı kuramına göre ise bireyin kendisini ve dünyayı olumsuz algılaması, olumsuz bilişler geliştirmesine neden olmaktadır ve birey de bu olumsuz duygu ve düşünceleriyle baş edebilmek için sanal alemi kullanmaktadır. Örneğin depresyon ruminatif düşünceyi tetikleyerek patolojik kullanımı artırabilmektedir. Sosyal beceriler açısından bakmak istersek; yalnız ve bunalmış bireylerin online yaşamlara daha fazla ilgi duydukları ve daha fazla zaman harcadıkları gösterilmiştir. Bu bireyler sanal alemde kurdukları ilişkilerinde, gerçek hayatta kurdukları yüz yüze olan ilişkilerden daha rahat ve esnek davranmaktadır. Yine bu bireyler gerçek hayatta kendilerinde eksik gördükleri bir özelliği sanal alemde oluşturabilmekte ve istemedikleri bir özelliklerini ise kendi kişiliklerinden çıkarabilmektedirler.

Sanal alemi bağımlılık düzeyinde yaşayan bireylerde kendine güvenirlik, uyanıklık, duygusal açıdan hassaslık gibi belirtiler görülür.

Sonuç olarak sanal alemin kişiye sunduğu imkanla birey, kendine bir online yaşam alanı yaratmakta ve kendi ideal benliğini oluşturabilme imkanına sahip olabilmektedir. Sanal alemi bağımlılık düzeyinde yaşayan bireylerde kendine güvenirlik, uyanıklık, duygusal açıdan hassaslık, tepkisellik, kendini açığa vuramama ve uyumsuzluk gibi bir takım karakteristik özellikler bulunmaktadır. Young’a göre; aşırı zihinsel uğraş, internete bağlı kalma süresinde artış, başarısız girişimlerde bulunma, yoksunluk belirtileri, tolerans, ilişkilerde, okulda ya da iş ilgili sorunlar, kullanım düzeyine ilişkin yalan söyleme ve duygulanım değişiklikleri sanal alem bağımlılarında görülebilen tipik davranışlardır. Bu sekiz belirtiden beş tanesi bireyde bulunuyorsa, bağımlılık tanısı konulabilmektedir. Bu tip davranışşal bağımlılıkta şu şekilde yoksunluklar ortaya çıkmaktadır:

  1. Psikomotor – ajitasyon.
  2. Bunaltı.
  3. Sosyal medya ve sanal alemde neler olduğu hakkında takıntılı düşünceler.
  4. Fanteziler ve hayal kurma.
  5. İsteyerek ya da istemeyerek ilgili cihazla (telefon / pc vb.) uğraşma.
  6. Bu sıkıntılı durumlardan kurtulmak için servislere yeniden bağlanma.

Burada belirtilen yoksunluk belirtilerine ilavaten yaşanan sorunlar bağlamında ise uykusuzluk, aile-evlilik problemleri, iş/akademik yaşamda performans düşüklüğü, düzensiz beslenme, hareketsizlik neticesinde olası sağlık problemleri, bireyin ilgili işleri üzerinde sürekli bir gecikme yaşaması ya da bu işlerle online yaşamlarını eş zamanlı yaşamaya çalışarak kendi üzerinde farkında olmadan bir baskı yaratması, ruhsal çöküntülerin oluşabilmesi ve hoşgörüden uzaklaşılması gibi sorunlar karşımıza çıkmaktadır.

Bu şekilde problem yaşayan bireyler için teröpatik yaklaşımlar olarak bilişsel davranışçı terapi ve aile terapisi ile bu terapilere ilaveten Logoterapi de önerilmektedir.

İlginizi çekebilir: Noöjenik Nevroz’a yakalanmış olabilirsiniz, çare: LogoterapiNoöjenik Nevroz’

Yazarın diğer yazıları için tıklayın.

İdil Arasan Doğan: İstanbul doğumlu olan Öğr. Gör. İdil Arasan Doğan, Üsküdar Üniversitesi Psikoloji Yüksek Lisans programı ile başladığı akademik yaşamını Psikoloji Doktora Programı ile sürdürmektedir. Yüksek Lisans Bitirme Tezini, Prof. Dr. A. Oğuz Tanrıdağ danışmanlığında "Alzheimer Hastaları Bakım Veren İyi Oluş Psikoeğitim Programının Bakım Verenlerin Tükenmişlik Sendromu Üzerine Etkisi" konusunda vermiştir. Üsküdar Üniversitesi Anne & Bebek Ruh Sağlığı Merkezi ve Türkiye Alzheimer Derneği’nde yönetim kurulu üyeliği bulunmaktadır. Akademik çalışmalarına; geriatri, anne & bebek ruh sağlığı, kişilerarası ilişkiler, pozitif psikoloji bağlamında devam etmekle birlikte özellikle yaşlanma, demans; Alzheimer, kişilerarası ilişkiler alanlarında yoğunlaşmıştır. Yapılandırmış olduğu "Hasta Yakınları İyi Oluş Programı"nı Kadıköy Alzheimer Merkezi’nde 3 yıl boyunca uygulamıştır ve halen aynı merkezde ayda 1 kez olmak üzere "Hasta Yakını Destek Programı"nı yürütmektedir.

Geleneksel lezzetlerden vazgeçmeden bitki bazlı beslenmek isteyenlere: Fine Life Fermente Kajulu İçecek

Son yıllarda sağlıklı beslenme ve bilinçli tüketim alışkanlıklarının, daha önce hiç olmadığı kadar ilgi gördüğü kesin. Veganlık, vejetaryenlik, fleksitaryen gibi bitki bazlı beslenme türleri, sadece etik ve çevresel nedenlerle değil, aynı zamanda bütüncül sağlık açısından sunduğu çeşitli faydalar nedeniyle de dünya genelinde hızla yayılmaya devam ediyor. Bitki bazlı beslenme alışkanlıklarına yönelik talepler hızla artarken çok sayıda bitki bazlı ürün de raflardaki yerini alıyor. Özellikle süt ürünlerine alternatif arayanlar için çok sayıda ürün piyasaya sürülüyor. Bu konuda öncü isimlerden biri olan Metro Türkiye de “Sofrada herkese yer var!” mottosuyla tüketicilerin ihtiyaçlarına, yenilikçi ürünlerle cevap veriyor.



Raflarında 400’den fazla bitki bazlı ürün sunan Metro Türkiye, geleneksel lezzetlerden vazgeçmeden bitki bazlı beslenme alışkanlıklarına sahip olmanın en leziz yollarını sunuyor. Ve güzel haber; Türk mutfağının favori içeceklerinden ayrana bitki bazlı alternatif sağlıyor: Fine Life Fermente Kajulu İçecek.

Lezzetli, vegan, fermente: Ayrana bitki bazlı alternatif

Herkes için sağlıklı beslenme ve sürdürülebilirlik anlayışıyla hareket eden Metro Türkiye, beslenme trendlerine ve değişen tüketici taleplerine verdiği önemle Fine Life Fermente Kajulu İçecek’i raflara getiriyor. Geleneksel lezzetimiz ayrana bitki bazlı bir alternatif olarak öne çıkan Fine Life Fermente Kajulu İçecek, bitki bazlı beslenme alışkanlıklarını benimseyen ya da benimsemek isteyen herkesin beğenisine sunuluyor.

Metro Türkiye raflarında yerini almaya başlayan bu yenilikçi ürün, %27 oranında kaju fıstığı, tuz ve çeşitli probiyotikler içeriyor. Bunun yanı sıra katkı maddesi, koruyucu ve gluten içermemesiyle de dikkat çeken Fine Life Fermente Kajulu İçecek, hem bitki bazlı ürünleri tercih edenlerin hem de laktoz tüketmemeye önem verenlerin favorisi olmaya aday. Ayran alternatifi olarak soğuk tüketilebilen bu ürün, 250 ml’lik cam ambalajlarda satışa sunuluyor. Vlabel etiketiyle otel ve restoran gibi yeme içme işletmelerinde rahatça kullanılabilecek Fine Life Fermente Kajulu İçecek, menülere yeni vegan bir alternatif getirirken, müşteri memnuniyetini de artırma potansiyeli taşıyor.

Geçtiğimiz yıllarda süt ve yoğurt gibi hayvansal gıdalara bitki bazlı alternatifler sunmuş olan Metro Türkiye, Metro Chef Veggie Bademli ve Fındıklı içecekler ile yoğurda alternatif Metro Chef Veggie Fermente Süzme Kaju’yu ve Metro Chef Veggie Meze Serisi’ni tüketicilerle buluşturmuştu. Bu yıl ise Türk mutfağının vazgeçilmezlerinden ayrana bitki bazlı bir alternatif getirerek hem sağlıklı hem de yenilikçi bir seçeneği yani Fine Life Fermente Kajulu İçecek’i tüketicilerle buluşturuyor.

Elbette Metro Türkiye’nin raflara taşıdığı yenilikçi ürünler sadece süt ve yoğurt gibi hayvansal gıdalara bitki bazlı alternatifler ile sınırlı değil. Çok daha fazlası, raflarda çoktan yerini aldı.

Bitki bazlı geniş ürün yelpazesi: 400’den fazla çeşit



Metro Türkiye’nin raflarındaki vegan ürün yelpazesi içerisinde bitkisel bazlı hamburger ekmekten köfteye, mayonezden çikolataya çok sayıda çeşit bulunuyor. Üstelik gıda dışı vegan ürünlerin de sayısı oldukça fazla. Vegan yumuşatıcı, şampuan, sabun, hatta yağ çözücü bile bu geniş yelpazede yer alıyor. Dahası, Metro markalı ürün portföyünü de yenilikçi çeşitlerle sürekli genişleten Metro Türkiye, kendi markaları altında içli köfteden lahmacuna paçanga böreğinden haydari, havuç tarator gibi meze seçeneklerine; falafel çeşitlerinden pizzaya, ranch sostan çamaşır yumuşatıcısına kadar 50’ye yakın çeşitte gıda ve gıda dışı bitki bazlı ürün sunuyor. Eğer tüm bu ürünleri ve çok daha fazlasını incelemek isterseniz hemen tıklayıpvegan ürün yelpazesi içerisinde bitkisel bazlı hamburger ekmekten köfteye, mayonezden çikolataya çok sayıda çeşit bulunuyor. Üstelik gıda dışı vegan ürünlerin de sayısı oldukça fazla. Vegan yumuşatıcı, şampuan, sabun, hatta yağ çözücü bile bu geniş yelpazede yer alıyor. Dahası, Metro markalı ürün portföyünü de yenilikçi çeşitlerle sürekli genişleten Metro Türkiye, kendi markaları altında içli köfteden lahmacuna paçanga böreğinden haydari, havuç tarator gibi meze seçeneklerine;vegan ürün yelpazesi içerisinde bitkisel bazlı hamburger ekmekten köfteye, mayonezden çikolataya çok sayıda çeşit bulunuyor. Üstelik gıda dışı vegan ürünlerin de sayısı oldukça fazla. Vegan yumuşatıcı, şampuan, sabun, hatta yağ çözücü bile bu geniş yelpazede yer alıyor. Dahası, Metro markalı ürün portföyünü de yenilikçi çeşitlerle sürekli genişleten Metro Türkiye, kendi markaları altında içli köfteden lahmacuna paçanga böreğinden haydari, havuç tarator gibi meze seçeneklerine; Metro Türkiye’nin Bitki Bazlı & Vegan Katalogu’nu keşfedebilirsiniz.

Temel gıdadan temizlik ürünlerine, kişisel bakımdan atıştırmalıklara aradığınız her şeyi bulabileceğiniz Metro Türkiye ile sağlıklı ve sürdürülebilir bir yaşam tarzına ulaşmak artık çok daha kolay.

*Bu yazı Metro Türkiye katkılarıyla hazırlanmıştır.

İlginizi çekebilir: Vegan beslenenlere müjde: Metro Türkiye’nin zengin vegan ürün yelpazesini keşfedinVegan beslenenlere müjde: Metro Türkiye’Vegan beslenenlere müjde: Metro Türkiye’

 

İlgili Makale