X

İçsel hikayeniz kaderinizi belirler: Başarılı ve mutlu bir hayat için zorluklardan anlam çıkarın 

Başarılı ve mutlu insanları diğerlerinden ayıran nedir hiç düşündünüz mü? Bu insanların zorluklara ve problemlere yaklaşımı inanılmazdır. Çünkü birçok kişinin ulaşılmaz olarak gördüğü şeyleri, onlar meydan okuma ve aşılacak engeller olarak görürler.

Psikolog Martin Seligman bu konu üzerinde kimsenin çalışmadığı kadar çalışmış ve hayatta başarının kritik bir ayrımdan geçtiğini bulmuştur: Başarısızlığınızın kontrolünüz dışındaki “güçlerden” kaynaklandığına inanmak ya da bu başarısızlıkların çaba göstererek düzeltilebileceğine inanmak ayrımı.

Aslında Seligman’a göre düşüncelerimizin belirlediği tek şey başarı değil. Ona göre başarısızlıklarını kişisel kusurlarına veya “yetersizliklerine” bağlayan insanlarda depresyon görülme olasılığı da çok yüksek. Seligman başarılı ve mutlu olanların, başarısızlığa bir deneyim olarak baktığını ve ilerde daha iyisini yapabileceğine inandığını da gözlemlemiş. Peki yaşamda çözülmeyi bekleyen bu kadar zorluk, travma ve acı varken bunları başarıya dönüştürmek mümkün mü?

Kuzey Carolina Üniversitesi’nde psikoloji profesörü olan Dr. Richard Tedeschi ve Dr. Lawrence Calhoun şöyle diyor: “İnsanın acı çekişinin katartik ve dönüştürücü sonuçları Yunan tragedyasındaki temalardır. Birkaç bin yıl boyunca dünya edebiyatı, tüm farklı biçimleri içinde, trajedi, acı ve kayıplarla mücadelenin sonucundaki anlam ve değişim olasılıklarını ele almaya çalışmıştır.

Travma Sonrası Gelişme alanında çalışan öncü kişiler olan Tedeschi ve Calhoun’a göre mücadele ve kurtuluş teması uygarlığın kendisi kadar eski. Yaptıkları çalışmalarda savaş, hastalık, sevilen birinin kaybı, taciz gibi travmatik deneyimler yaşayan insanların bu olayları nasıl değerlendirdiğini ve onları hayatlarında anlam ve amaç bulmaya nasıl sevk ettiğini inceliyor. Bu kişiler travmayı kendi lehlerine çevirerek hem daha başarılı ve mutlu oluyor hem de daha iyi bir hikaye anlatıcısı haline geliyorlar.

Travma Sonrası Gelişme modelinde bir kişi içsel anlatısını, yani hayatına dair kurmayı umut ettiği hikayeyi kesintiye uğratan “sarsıcı bir olay” (travma) yaşar. Olay “ruminasyon”a (zihindeki olumsuz düşüncelerin kısırdöngüye girerek kişiyi saplantılı hale getirmesi) yol açar; kişi olayın anlamını kavramak için onu zihninde uzun uzadıya düşünür durur. Ruminasyonun (olumsuz düşünce döngüsü) ardından “kendini açma” gelir, olay hakkında yazmak ve konuşmak artık daha kolaydır. Sonunda kişi olayı daha iyi bir şeye nasıl dönüştürdüğünü paylaşmaya istekli olur ve hikayesini yeniden anlatır.

1993’te Northwestern Üniversitesi’nde insan gelişimi profesörü olan Dr. Dan McAdams The Stories We Live By (Beraber Yaşadığımız Hikayeler) adlı kitabını yayımlıyor ve kitabında on yıllık bir araştırmaya dayanarak, içsel hikayelerimizin kimliğimizi nasıl biçimlendirdiğini inceliyor. “İnsan zihni ilk olarak ve öncelikle bir hikaye anlatma aracıdır. Anlatma yetisine sahip bir zihinle doğarız” diyor McAdams.

McAdams ayrıca içsel hikayelerin bile sahip olması gereken bazı anlatım yetilerini tespit etmiş: Karakterler (kahraman, kötü adam), çatışma ve mutlu son. Hayatımızda travmatik bir olay gerçekleştiğinde beyinlerimiz hikaye anlatma moduna giriyor ve hikayemizin kahramanı olan bizlerin “daha mutlu, daha dengeli, daha aydınlanmış veya gelişmiş” olarak işin içinden çıkacağı bir anlatı yaratıyor.

Hikayelere ihtiyaç duyuyoruz, çünkü hikayeler hem hayatta kalmamızı sağlıyor, hem de hepimizin kaçınılmaz olarak yaşayacağı (ölüm, ayrılık, hastalık gibi) olumsuz olayların anlamını kavramamıza yardımcı oluyor. Olumsuzları olumluya dönüştürmek hayatta kalmamız ve mutlu olmamız için o kadar önemli ki, hayat hikayemizin yazarı olma rolünü üstlenerek, anlatımızı gözden geçiriyor, yeniden biçimlendiriyor ve düzenliyoruz. Her hikayenin –kendi hikayemiz de dahil- bir kahramana, mücadeleye ve mutlu sona ihtiyacı var.

İçsel hikayeniz aslında kaderinizi belirliyor. İyi bir hikaye bir mücadele ve üstesinden gelinecek kötü bir olay gerektiriyor. McAdams’ın teorisine göre hayat hikayesini yeniden ele almak, bu olaya amaç ve anlam verecek içsel bir anlatı yaratmak gerek. “Kendi kaderinizi kendiniz yaratırsınız. ‘Başarılı olanlar doğuştan öyledir, ama ben değilim’ zihniyeti bir yanılsamadan ibaret; bu en kötü tuzaklardan biri. Bundan kaçmanın tek yolu ‘başarı-kader’ ilişkisini barındıran bir zihniyeti yaratmaktan geçiyor” diyor konuşmacı olarak yılda 1,5 milyon dolardan fazla kazanan Success (başarı) dergisinin yayıncısı Darren Hardy.

Farkında olmasanız bile, hayatınızı hikaye biçiminde anlamlandırıyorsunuz. İçsel hikayeler kurguluyorsunuz çünkü kimliğinizi biçimlendirmek ve arkanızda bir miras bırakabilmek için hayatınıza bir anlam ve amaç atfetmek istiyorsunuz. Travma sonrası gelişme modeli kurban rolünden çıkmanızı ve kendi hikayenizin kahramanı olmanızı söylüyor. Başarılı insanların istisnasız mücadele verdiği bir hayatları oluyor. Onların sırrı, hayatlarına amaç ve anlam vermek için kişisel hikayelerini yeniden anlamlandırmış olmaları. Yani kendinizi mutlu veya başarılı olarak görmenin yolu, yaşadığınız zorluklara verdiğiniz anlama bağlı.

Bu noktada bakış açınıza bir göz atmanızı ve gerekirse profesyonel yardım almanızı tavsiye ediyorum. Bir psikolojik danışmandan yüz yüze veya online psikolojik destek almak isterseniz bana ayselkeskin2004@yahoo.com vasıtasıyla ulaşabilirsiniz. Sevgiyle kalın.

Kaynaklar:
Carmine Gallo, Hikaye Anlatıcısının Sırrı, Aganta Yayınevi, 2017.
Lawrence Calhoun & Richard Tedeschi, The Foundations of Posttraumatic Growth: An Expanded Framework: Handbook of Posttraumatic Growth, Research and Practice (Mahwah, Nj: Lawrence Erlbaum Associates, 2006), 4.
Toptalent.co

İlginizi çekebilir: Travmaların izlerini iyileştirmek: Geri Çağırma Terapisi (Call-Back Therapy) nedir?

Aysel Keskin: Merhaba ben Aysel Keskin. Psikolojik Danışman ve Psikoterapistim. 2006 yılında Marmara Üniversitesi Psikolojik Danışmanlık bölümünden mezun olduktan sonra, Türk Deniz Kuvvetlerinde yedi senelik bir kurumsal hayat deneyimim oldu. Kurumsal hayat deneyimimin ardından, çocukluk tutkum olan psikolojiye bir de seyahat tutkum eklendiği için okyanus ötesine giderek bir süre Amerika’nın Kalifornia ve Oregon eyaletlerinde yaşadım. Tüm psikoterapi yaklaşımlarını bilmekle beraber uzmanlaşmanın gerekliliğine inanarak, kanıta dayalı terapi yaklaşımlarından Süre Sınırlı Psikanalitik Psikoterapi (SSPP), Jungian Psikoterapi ve Rasyonel Psikoloji Enstitüsü Preferred Partner of The Albert Ellis Institute onaylı, APA (American Psychological Association) Kredili Rasyonel Duygucu & Bilişsel Davranışçı Terapi Eğitimlerini (süpervizyonlar dahil) tamamladım. Sorunların bütüncül ele alınması gerektiğine, beden ve zihnin dengesini kurduğumuzda hayatımızda olumlu değişimler olacağına inanıyorum. Beden ve zihin sağlığınız her şeyden önemli. Bana ayselkeskin2004@yahoo.com eposta adresinden ulaşabilirsiniz. Sağlık ve sevgi ile kalın. Instagram: ayselkeskin.psk.dan

Geleneksel lezzetlerden vazgeçmeden bitki bazlı beslenmek isteyenlere: Fine Life Fermente Kajulu İçecek

Son yıllarda sağlıklı beslenme ve bilinçli tüketim alışkanlıklarının, daha önce hiç olmadığı kadar ilgi gördüğü kesin. Veganlık, vejetaryenlik, fleksitaryen gibi bitki bazlı beslenme türleri, sadece etik ve çevresel nedenlerle değil, aynı zamanda bütüncül sağlık açısından sunduğu çeşitli faydalar nedeniyle de dünya genelinde hızla yayılmaya devam ediyor. Bitki bazlı beslenme alışkanlıklarına yönelik talepler hızla artarken çok sayıda bitki bazlı ürün de raflardaki yerini alıyor. Özellikle süt ürünlerine alternatif arayanlar için çok sayıda ürün piyasaya sürülüyor. Bu konuda öncü isimlerden biri olan Metro Türkiye de “Sofrada herkese yer var!” mottosuyla tüketicilerin ihtiyaçlarına, yenilikçi ürünlerle cevap veriyor.



Raflarında 400’den fazla bitki bazlı ürün sunan Metro Türkiye, geleneksel lezzetlerden vazgeçmeden bitki bazlı beslenme alışkanlıklarına sahip olmanın en leziz yollarını sunuyor. Ve güzel haber; Türk mutfağının favori içeceklerinden ayrana bitki bazlı alternatif sağlıyor: Fine Life Fermente Kajulu İçecek.

Lezzetli, vegan, fermente: Ayrana bitki bazlı alternatif

Herkes için sağlıklı beslenme ve sürdürülebilirlik anlayışıyla hareket eden Metro Türkiye, beslenme trendlerine ve değişen tüketici taleplerine verdiği önemle Fine Life Fermente Kajulu İçecek’i raflara getiriyor. Geleneksel lezzetimiz ayrana bitki bazlı bir alternatif olarak öne çıkan Fine Life Fermente Kajulu İçecek, bitki bazlı beslenme alışkanlıklarını benimseyen ya da benimsemek isteyen herkesin beğenisine sunuluyor.

Metro Türkiye raflarında yerini almaya başlayan bu yenilikçi ürün, %27 oranında kaju fıstığı, tuz ve çeşitli probiyotikler içeriyor. Bunun yanı sıra katkı maddesi, koruyucu ve gluten içermemesiyle de dikkat çeken Fine Life Fermente Kajulu İçecek, hem bitki bazlı ürünleri tercih edenlerin hem de laktoz tüketmemeye önem verenlerin favorisi olmaya aday. Ayran alternatifi olarak soğuk tüketilebilen bu ürün, 250 ml’lik cam ambalajlarda satışa sunuluyor. Vlabel etiketiyle otel ve restoran gibi yeme içme işletmelerinde rahatça kullanılabilecek Fine Life Fermente Kajulu İçecek, menülere yeni vegan bir alternatif getirirken, müşteri memnuniyetini de artırma potansiyeli taşıyor.

Geçtiğimiz yıllarda süt ve yoğurt gibi hayvansal gıdalara bitki bazlı alternatifler sunmuş olan Metro Türkiye, Metro Chef Veggie Bademli ve Fındıklı içecekler ile yoğurda alternatif Metro Chef Veggie Fermente Süzme Kaju’yu ve Metro Chef Veggie Meze Serisi’ni tüketicilerle buluşturmuştu. Bu yıl ise Türk mutfağının vazgeçilmezlerinden ayrana bitki bazlı bir alternatif getirerek hem sağlıklı hem de yenilikçi bir seçeneği yani Fine Life Fermente Kajulu İçecek’i tüketicilerle buluşturuyor.

Elbette Metro Türkiye’nin raflara taşıdığı yenilikçi ürünler sadece süt ve yoğurt gibi hayvansal gıdalara bitki bazlı alternatifler ile sınırlı değil. Çok daha fazlası, raflarda çoktan yerini aldı.

Bitki bazlı geniş ürün yelpazesi: 400’den fazla çeşit



Metro Türkiye’nin raflarındaki vegan ürün yelpazesi içerisinde bitkisel bazlı hamburger ekmekten köfteye, mayonezden çikolataya çok sayıda çeşit bulunuyor. Üstelik gıda dışı vegan ürünlerin de sayısı oldukça fazla. Vegan yumuşatıcı, şampuan, sabun, hatta yağ çözücü bile bu geniş yelpazede yer alıyor. Dahası, Metro markalı ürün portföyünü de yenilikçi çeşitlerle sürekli genişleten Metro Türkiye, kendi markaları altında içli köfteden lahmacuna paçanga böreğinden haydari, havuç tarator gibi meze seçeneklerine; falafel çeşitlerinden pizzaya, ranch sostan çamaşır yumuşatıcısına kadar 50’ye yakın çeşitte gıda ve gıda dışı bitki bazlı ürün sunuyor. Eğer tüm bu ürünleri ve çok daha fazlasını incelemek isterseniz hemen tıklayıpvegan ürün yelpazesi içerisinde bitkisel bazlı hamburger ekmekten köfteye, mayonezden çikolataya çok sayıda çeşit bulunuyor. Üstelik gıda dışı vegan ürünlerin de sayısı oldukça fazla. Vegan yumuşatıcı, şampuan, sabun, hatta yağ çözücü bile bu geniş yelpazede yer alıyor. Dahası, Metro markalı ürün portföyünü de yenilikçi çeşitlerle sürekli genişleten Metro Türkiye, kendi markaları altında içli köfteden lahmacuna paçanga böreğinden haydari, havuç tarator gibi meze seçeneklerine;vegan ürün yelpazesi içerisinde bitkisel bazlı hamburger ekmekten köfteye, mayonezden çikolataya çok sayıda çeşit bulunuyor. Üstelik gıda dışı vegan ürünlerin de sayısı oldukça fazla. Vegan yumuşatıcı, şampuan, sabun, hatta yağ çözücü bile bu geniş yelpazede yer alıyor. Dahası, Metro markalı ürün portföyünü de yenilikçi çeşitlerle sürekli genişleten Metro Türkiye, kendi markaları altında içli köfteden lahmacuna paçanga böreğinden haydari, havuç tarator gibi meze seçeneklerine; Metro Türkiye’nin Bitki Bazlı & Vegan Katalogu’nu keşfedebilirsiniz.

Temel gıdadan temizlik ürünlerine, kişisel bakımdan atıştırmalıklara aradığınız her şeyi bulabileceğiniz Metro Türkiye ile sağlıklı ve sürdürülebilir bir yaşam tarzına ulaşmak artık çok daha kolay.

*Bu yazı Metro Türkiye katkılarıyla hazırlanmıştır.

İlginizi çekebilir: Vegan beslenenlere müjde: Metro Türkiye’nin zengin vegan ürün yelpazesini keşfedinVegan beslenenlere müjde: Metro Türkiye’Vegan beslenenlere müjde: Metro Türkiye’

 

İlgili Makale