X

İçinizden iyi hissetmek gelmiyorsa, mutsuzluğun da keyfini çıkarmanın 5 yolu

Şimdi size belki daha önce yüzlerce, hatta binlerce kez okuduğunuz ya da duyduğunuz cümleleri yazacağım.  “Gözünüzü açar açmaz gülümseyin, günün her saatini gülerek geçirin, anı yaşayın, insanlara onları sevdiğinizi söyleyin, olumlu düşünün, hayatınızı sadeleştirin, derin nefes alın, hayatınızda ne olursa olsun mutlu olmaya çalışın.”

Bunlar gibi birçok cümleyi arkadaşlarınızdan ya da konunun uzmanlarından duydunuz. Benim de desteklediğim ve daha önceki birçok yazımda kullandığım bu cümleleri oluşturan fikirlere bu sefer biraz farklı bir perspektiften bakmanızı rica edeceğim.

Kızın, bağırın, gerekirse ağlayın, umutsuzluğa kapılın, bundan sonra  hayatınızda her şey daha da kötü gidecekmiş gibi düşünmeye devam edin. Sonra birden nefes aldığınızı hatırlayın.

Mutlu olmak, hayata pozitif bakmak, gülümsemek gibi her türlü olumlu aksiyon, bizim yaşama tutunma konusundaki yegane motive kaynağımızdır. Ancak, içinizden gelmiyorsa mutlu olmak için kendinizi hiç zorlamayın ve somurtabildiğiniz kadar somurtun! Evet bazen kötü hissettiğimizde mutlu olmak için zorlarız, hatta yok yere gülümseyerek beynimizi kandırmaya çalışırız ama yeterli olmaz. Herhangi bir fiziksel ya da çevresel sebep olmaksızın kendimizi kötü hissettiğimizde somurtmak ve mutlu olmaya çalışmamak en doğal hakkımızdır ve bu hakkımızı sonuna kadar kullanmalıyız. 

Peki nasıl geçirmeliyiz bu mutsuzluk ve somurtma sürecini?
  1. Modunuz ‘down’ olduğunda muhtemelen yalnız kalmak isteyeceksiniz. Hatta yalnız kalmanız özellikle çok daha iyi olacaktır. Böyle bir durumda sıcak bir içecek eşliğinde mutsuzluğunuzun tadını çıkarmaya çalışın. Eğer çok sıkılırsanız kendinize “mutsuz olmamın özel bir sebebi var mı?” diye sorun. Spesifik bir sebep varsa üstüne düşünmeyin. O an sadece mutsuz olun. Çözümünü sonra düşünürsünüz.
  2. Mutlu olmak için özel uygulamalar yapmak için kendinizi zorlamayın. Çünkü kendinizi zorladıkça mutsuzluğunuz artacaktır. Bırakın ruhunuz kötü hissetsin. Sonsuza kadar öyle kalmayacak.
  3. Gülümsemek, beyni mutlu olduğuna inandırma konusundaki en basit yöntemdir. Ama beynin de bir haysiyeti var. Sürekli kandırılacak hali yok. Derin derin nefes almak gibi mutlu olmakla ilgili çabaları bazen görmezden gelecektir.
  4. Yarın yokmuş gibi öfkelenin. Kızın, bağırın, gerekirse ağlayın, umutsuzluğa kapılın, bundan sonra  hayatınızda her şey daha da kötü gidecekmiş gibi düşünmeye devam edin. Sonra birden nefes aldığınızı hatırlayın. Nefes almaya devam ettikçe bağırmanız ve ağlamanız için umut var demektir.
  5. Mutsuzluğunuzu sonuna kadar yaşayın. Tüm bunları yaptıktan ve dümdüz olmayan hayat çizginizin aşağısında olduğunuzu gördükten sonra, çizginin çoğu zaman yukarıda olduğunu fark edin. Sonrası zaten mutluluk…

 

İlginizi çekebilir: Değişmeyen yeni yıl geleneği: 2018 hedef listesi ve hedeflere ulaşmak için öneriler

Uzman Psikolog Merve Saraçoğlu: İstanbul Ticaret Üniversitesi Psikoloji Lisans ve Uygulamalı Psikoloji Yüksek Lisans eğitimini tamamladıktan sonra Bristol Üniversitesi’nde Klinik Psikoloji Programı’nı tamamlamıştır. 2010 yılında başladığı Bilişsel ve Davranışçı Terapi eğitimini 2013 yılında bitirerek psikoterapist ünvanını almıştır. Eş zamanlı olarak Pozitif Psikoterapi Enstitüsü’nden onaylı Pozitif Psikoterapi eğitimi ve Pozitif Aile Terapisi eğitimi almıştır. 2012 yılında Avrupa Psikodrama Organizasyonu onaylı psikodrama eğitimini tamamlamıştır. Yüksek lisans ve doktora eğitimi sürecinde, davranış bozukluklarında gevşeme teknikleri konusunda eğitim ve süpervizyonlar almıştır. Bu süreçte birçok danışmanlık merkezinde psikoterapist olarak görev yapmıştır. Halen yetişkinler için bireysel danışmanlık yapmakta ve psikoterapi uygulamaları esnasında Bilişsel-Davranışçı Terapi, Pozitif Psikoterapi, Çözüm Odaklı Terapi ve Motivasyonel Görüşme Tekniklerinden yararlanmaktadır. Kendi oluşturduğu ‘’Ofiste Gevşeme’’ programıyla kurumsal şirketlere iletişim ve gevşeme teknikleri eğitimleri vermektedir.
İlgili Makale