Hepimizin içinde bir çocuk var; tüm yaralarımıza ev sahipliği yapan, üzüntülerimizi, mutluluklarımızı toplayan, en derin arzularımızı, su yüzüne çıkmamış düşüncelerimizi barındıran, bizi biz yapan o güç. İçimizdeki çocuk… Çocukluğumuzda yaşadığımız olumlu-olumsuz deneyimlerin izlerini taşıyan, çok derinlerde gömülü anılarımızı an geldiğinde yüzeye çıkaran, travmalarımızla mücadele etmeye çalışan, bazen sevgi dolu bazen eleştirel, yargılayıcı bir sesle fısıldayan o manevi sembol. Kendimizi anlamamızı, yaşadıklarımızı anlamlandırmamızı, kendimizi kabul etmemizi/edemememizi etkileyen, bazen hayatın zorluklarıyla başa çıkmamızı sağlayan, bazense yaralandığı için zorlukların ta kendisini yaratan içimizdeki çocuğu iyileştirebilir miyiz? Pek çok uzmana göre evet, peki nasıl?
New York Times en çok satan yazarı ve The Greatness Mindset eserinin sahibi Lewis Howes, içimizdeki çocuğu iyileştirme fikri büyük ve ürkütücü gelse de, sadece terapi ile çözümlenebilirmiş düşüncesi yaratsa da aslında kendi kendimize de yapabileceğimiz bir şeyler olduğunu paylaşıyor. Başlangıç ve bitiş tarihi olan, kesin adımları bulunan bir süreç olmasa da içimizdeki çocuğun yaralarını kendimizce sarabileceğimiz, onu iyileştirebileceğimiz, travmaları serbest bırakarak bütünümüzü sarıp sarmalayabileceğimiz birtakım pratikler var. İşte Howes’un önerdiği travmayı serbest bırakan ve içimizdeki çocuğu iyileştirmeye yardımcı olan pratikler:
Bir çocukluk fotoğrafınızı seçin
Howes, “Telefonumda ekran koruyucu olarak beş yaşındaki halimin bir fotoğrafı var.” diyor ve ekliyor: “Olabildiğince eski bir fotoğrafınızı bulmaya çalışın ve onu her gün göreceğinizden emin olduğunuz bir yere koyun.” İster telefonunuzun ister bilgisayarınızın ekranına koyun, isterseniz de masanızın üzerine çerçeveletin. Hangi yöntem sizin için daha kullanışlı ve sık sık göreceğiniz bir yerse onu tercih edin. Çocukluk halinizi sık sık görmek, içinizdeki çocuğun iyileşmesine yardımcı olabilir.
İlginizi çekebilir: Günlük hayatta herkes tarafından hissedilen ama ismi bilinmeyen duygular
Acı veren anılarınızı tanımlayın
Ünlü doktor Gabor Mate’nin “Travma sana ne olduğu değil; olan şeylerin sonucunda senin içinde ne olduğudur.” sözünü hatırladınız mı? Travmalar söz konusu olduğunda içimizdeki derin yaraları irdelemek iyileşmenin en önemli adımı. Çünkü, acıları bastırmak içimizdeki çocuğu iyileştirmez, aksine onu daha da yıpratır. Bu yüzden Lewis Howes, acı veren anıların tanımlanması gerektiğini söylüyor: “Belki de seçtiğiniz çocukluk fotoğrafındaki yaşınızdan başlayarak acı bir hatıranızı gün yüzüne çıkarabilir, bunu yaparken günlük tutmanın ya da güvenilir biriyle konuşmanın gücünden yararlanabilirsiniz.”
Hissettiklerinizi yazın
Size acı veren bir anınızı tanımladıktan ve onu açığa çıkardıktan sonra bu acının size ne hissettirdiğini, hangi duygularınızı tetiklediğini yazın. Duygularınızla yüzleşmek, acılarınızın sizde neler yarattığını fark etmek, kabullenmek, kısacası görmezden gelmemek içinizdeki çocuğa sesinin duyulduğunu hissettirecek. Eğer bunu yaparken zorlanırsanız, Howes, yine güvenilir birinden destek almayı öneriyor. Dilerseniz yazmanın şifalı gücü için de yazımıza tıklayın.
En az bir ders çıkarın
Acınızı tanımladıktan, hissettiklerinizi yazdıktan, duygularınızı açığa çıkarıp, onları kabullendikten sonra sıra tüm bu yaşadıklarınızdan bir ders çıkarmakta. Howes, acınızla yeni, olumlu bir ilişki kurarak onu onarabilirsiniz diyor ve ekliyor: “Bu (varsa) sizi incitenleri affetmeniz gerektiği anlamına gelmez, bunun yerine yaşadığınızdan çıkan iyiliğe odaklanmaya çalışın.” Bu yaşadığınız acı size ne öğretti, zor insanlarla nasıl konuşacağınızı ya da nasıl yardım isteyeceğinizi mi? Bu yeni, olumlu bağlantıyı bir kez kurduğunuzda, tetikleyici durumlara daha fazla öz sevgi ve anlayışla yaklaşabileceksiniz. Howes’a göre bu bir gecede olmayacak ama devam ettikçe etkisi yayılacak.
Fotoğrafı değiştirin ve tekrarlayın
İçinizdeki çocuğu destekledikten sonra odaklanmak için yeni bir fotoğraf (ve/veya yaş) seçin. “Evet, bu süreç biraz zaman alabilir ama bütün mesele bu. Travmayı iyileştirmek bir gecede olmuyor.” diyor Lewis Howes ve bizi tüm eski anılarımızdan günümüze, şu anki halimize kadar gelmeye davet ediyor.
Peki, tüm bu adımlar neden önemli? Bunca uğraşa, zamana, çabaya değer mi? Evet! Lewis Howes, içimizdeki çocuğu iyileştirmek için harcadığımız her zamanın çok değerli olduğunu ve yaralarımızı sardıkça kendimizle, ailemizle, arkadaşlarımızla, partnerimizle daha iyi ilişkiler kurabileceğimizi, acılarımızı tetikleyebilecek farklı durumlarda kontrolümüzü sağlayabileceğimizi belirtiyor. Ve akıllardan çıkmayacak şu sözü söylüyor: “Bazen geriye bakmadan ilerleyemezsiniz.”
Tüm bu adımları atmaya hazır değilseniz, bunların yanı sıra travmaları salıverecek, içimizdeki çocuğu iyileştirecek farklı yöntemler de var: Yaratıcılığı beslemek, taş, deniz kabukları ya da çakıllar gibi bir şeyler toplamak, günlük tutmak, kendinizle bağlantı kurabileceğiniz, size iyi hissettirebilecek başka pratiklere de bir şans verebilirsiniz.
Öte yandan, kendinize ilgiyle yaklaşmayı, öz sevgiyi, öz şefkati unutmamayı ve en önemlisi ihtiyacınız olan zamanı kendinize tanımayı ihmal etmeyin. Howes, “Hiç kimse içindeki çocuğun iyileşmesini kendi başına “tamamlayamayacak” olsa da, yolculuğa başlamak en önemli adımdır.” diyor.
İlginizi çekebilir: Masumuz, hepimiz: İçimizdeki çocuk bilmezliğiyle tanışma zamanı