X

İçinizdeki çocuğa sorun: Dışarı çıkıp oyuna katılmak için neye ihtiyacın var?

Bugün kendime dair bir şeyler yazacağım.
Aslında içimde büyüyen, genişleyip çağlayan oluşların ağzımdan nasıl damla damla çıktığından, kendime dair olanları nasıl kısık sesle dile getirdiğimden… Bir şey isterken nasıl zorlandığımdan, hatta daha doğrusu bir şey istemediğimden, kimseden… Her şeyi kendi içimde çözmeye çalışmamdan… Buluşlarımı kimselere anlatmadan, kendi aklımla işin eğrisini, doğrusunu düşünmemden… Aslında kurduğum o koca balondan. Paylaşmaktan korkan küçük kız çocuğundan, yargılanmaktan, dışarıda kalmaktan, kabul görmemekten, o çembere alınmayacağına inanan o kız çocuğundan…

Bir tarafta da her şeyi yapmaya cesareti olan, kendi kendine her durumda yeten, korkularına dudak kenarı ile gülümseyip üzerlerine yürürken gözünü kırpmayan o kadından.
Ve bu ikisi arasında gidip gelmekten yorulan “ben” den.
İlk defa “Size de oluyor mu?” diye soracağım. Olduğunun bilgisine sahip ama dertleşmemiş olan halimle.
Bunun nasıl bir yük olduğunu bile bile taşımış, artık ağırlığını bile çok hatırlamayan halimden.
Anlatırsam dışarıda kalır mıyım?
Siz dışarıda oynarken ben evimin penceresinden sizi izlemek zorunda olur muyum?

Hayata olan durum da böyle bir yerde, yaşamda kendi çiçeklerini açtıranlar ve o bahçede huzurun ballı tadını içlerine çekenler, bir de tüm bunları izlerken içi koşa koşa onlara katılmak isteyen, annelerinden dışarı çıkmak için izin bekleyenler. Çıkmayı hak ettim mi?
Bu mahpus hal biter mi?

Bekleyerek bitmeyeceğini hepimiz öğrendik sanırım!
Bekleyerek bitmeyecek, belki bir adım atarak o kapıya doğru, başkalarını izlemekten vazgeçip kendi bacaklarımıza vererek dikkatimizi, bir adım atarak… Sonra bir adım daha.
Ve her adımda uzaklaştıkça pencereden, korkularımızı gizlediğimiz kılıfları görmeye başlarız. Neyin içine sıkıştırdıysak… Herkesin hatalı olduğuna, inandığımız ideolojilere, etik saydığımız hallere, kendimize acımalarımıza, yetersizliğimize, değersizliğimize. Oysa sadece istediğimizi yapamıyor, yapmıyor olmanın verdiği öfkenin/acının yarattığı kabuktur o. Bizim ile olmak istediğimiz, gerçek potansiyelimiz arasında duran.

Biz de biraz potansiyelimizin kıyılarında, biraz da içeride kalmış halimiz arasında gidip geliriz, tam ortada da kabuk. Oradan oraya geçiş düz bir çizgide değil bir sıçrayış olarak gerçekleştiğinden de, bu iki ayrı olguyu tek sanırız. Ve potansiyel halimizden çok, “ızdırap çektiğimiz halimizin gerçek olduğu hipnozuna” gireriz. Çünkü kendimizi bildiğimizden beri vardır o ızdıraplı hal.

Tüm bu sıçramalardan sıkılmış halim ile geçtim izin bekleyen kız çocuğunun karşısına.

-Neden çıkmıyorsun dışarıya ve elindekileri paylaşmıyorsun diğerleri ile?
-Sevmezler diye korkuyorum.
-Sevmezlerse ne olur?
-Benimle oynamazlar.
-Şu anda da oynamıyorsun zaten! Kaybedecek neyin var?
-Sandıkları şey ne bilmiyorum ve o sandıkları şeyi kaybedebilirim.
-Sandıkları şey sen misin?
-Bilmem?
-Seni senden başka kim bilebilir, git ve anlat! Elinde sanmak dışında gerçek bir hikaye, gerçek bir deneyim olsun. Sanma!

Ve bir adım attı dışarı doğru, sonra durdu.

-Neden devam etmiyorsun?
-Nasıl yapacağımı bilmiyorum.
-Ne yapsan seni rahatlatırdı?
-Belki biraz elimdekilerin güzel olduğuna inansaydım.
-Elindekiler güzel mi?
-Evet! Ben seviyorum.
-Sevdiğin şeyleri paylaşmak sana nasıl hissettiriyor?
-Harika! Büyümüş gibi, varmışım gibi.
-Var olmak sana nasıl hissettiriyor?
-Herkes bana bakacak, görüneceğim gibi
-Bu senin için ne ifade ediyor?
-Sevildiğim zaman ne yapacağımı bilmiyorum.

Bunu istediğimi sanırdım ama şu an bundan korktuğumu fark ettim. Sevilmekten.

-Sevilirsen ne olur, burada seni korkutan nedir?
-Burası yeni bir dünya, eski dünyamı terk etmiş olurum. Ve eski hallerime çok sadığım, kozamdan kopmuş olurum
-Bu sana nasıl hissettiriyor?
-Heyecan!
-O zaman durma!
-Gülümsedi.

Sonra oturup elimde neler var yazmaya başladım. Elimde kocaman bir gülümseme var. İçimde açan bir sürü çiçek, aklımda bitmek bilmeyen fikirler, sürekli yaratan bir ruh ve becerikli ellerim var. İlmek ilmek işleyecek sabrım, sonsuza kadar anlatabilecek bir motivasyonum, ne olursa olsun sevmeye devam eden kocaman bir kalbim, meraklı, öğrenmekten yılmayan bir aklım, cesur bir kalbim, ışıldayan sezgilerim, her duyguyu az yada çok karşılayabilecek vicdanım, anlayışım, bilgim, hürmetim, sadakatim, yeteneklerim ve nihayet artık göstermekten çekinmediğim bir neşem var.

Yetersizlik mi?
Ne için? Kim neden yetersiz olsun ki?
Değersizlik mi?
Kim, neden değersiz olsun ki?

Olduğumuz desen, bizi oluşturan tüm özellikler her birimize tahmin edilemez bir “şekil” vermiş. Durumlar karşısında farklı davranmamız, sadece yetersiz veya değersizlikten değil “farklı” olduğumuzdan olabilir mi? Herkesin de birbirinden olduğu gibi..
Bebekken öğrendiğimiz şeyi tekrar edelim;

Kare deliğe küp, yuvarlak deliğe silindir parça girecek. Yuvarlak deliğe küpü sığdıramayız. Küp yetersiz midir? Yuvarlak delik acımasız mıdır?
Ve bazen, en çok istediğimizi sandığımız şeyden korktuğumuzu fark ederiz. Bu korku enerjisi ile istediğimizi söylediğimiz şeyi iter, kendi kozamız içinde “kendimize acırız.” Bu oyun, kaçtığımız şeyi görünceye kadar da devam eder. Korkularımız her zaman felaketler için değildir, bazen de hazinelerimizden korkarız. Kendini kucaklamak derken, sadece gölgelerimizi değil hazinelerimizi, içimizde açan çiçekleri de kucaklamalıyız. Bunu yapabilir misin? Kendi güzelliklerini çekinmeden ortaya koyabilir misin? Cevabın veya niyetin “evet” ise;

O zaman siz de yazar mısınız, sizin elinizde neler var?
Elinizdekiler ile son bir kez gider misiniz küçük halinize ve sorar mısınız?
Dışarı çıkıp yaşam oyununa katılman için neye ihtiyacın var?

Belki sonra benimle de paylaşırsınız!
Çok sevgiler!

İlginizi çekebilir: Dünyanın altı üstüne dönerken: Bağımsızlık hikayesi yazabilir misiniz?

Esra Uyman: Lise yıllarında başlayan kişisel gelişim, ruhsal gelişim ve metafizik konularına duyduğu yoğun merak onu yurt içi ve yurt dışında birçok özel eğitim çalışmalarına katılmaya yönlendirdi. İlk eğitmenlik diplomasını ‘World Initiatives School of Esoteric Studies’den alan Uyman’ın katıldığı çalışmaların bazıları; Organizasyon Konstelasyonu, Aile Sergileri, Vernon Frost eğitimleri, Louis Franco’dan aldığı çeşitli eğitimler, Anthony Robbins Unleash the Power Within San Jose semineri, Charlie Morlay Lucid Dreaming eğitimi, Tayland da Tantrik Yoga (RYT-200) eğitmenliği eğitimi, Peru, Amerika, Şili, G.Afrika ve Türkiye’de katıldığı Şamanik çalışmalar ve seremonilerdir. Bunların yanı sıra TGA İleri Seviye Metafizik Semineri, Ziya Azazi’nin Dervish in Progress Çalışması gibi pek çok özel çalışmaya katıldı ve eğitmenlik eğitimini aldı. Masssuma Altın Enerji I-II enerji uyumlamasını alan Esra Uyman, Avi Gören-Bar Jungian Coaching School (ICF) (ACSTH) dan koçluk sertifikasını aldı. Tüm bu çalışmalar ve eğitimlerle kendi uyanış deneyimini birleştiren Esra Uyman, farklı başlıklar altında bireylere ve kurumlara yönelik, birbirinden güçlü çalışmalar tasarlayıp sunuyor. Kişilerin iç dünyalarına yönelik farkındalıklarını artıran, çarpıcı bir vizyon ve perspektif değişimi sunan, yaşamda üstlendikleri sorumluluklarda anlam bulmalarını sağlayan, merak, heyecan ve umut duygularını yükselten, tüm insanlık deneyiminin derinliğini kavramaya yardım eden ve çarpıcı yüzleşmeleri şefkatle yaşamalarını sağlayan eğitimler gerçekleştiriyor. Yaşamın Sorumluluğunu Almak, Kendimiz Olmak, Bizi Engelleyen İnançlar, Metafizik ile Özgürleşme Yolculuğu, Seçimlerimiz ve Biz, Gözlemci Bilinci, Nefes ve Meditasyon Teknikleri başlıkları altında kurumlara webinar ve uygulamalı eğitimler veriyor.

Geleneksel lezzetlerden vazgeçmeden bitki bazlı beslenmek isteyenlere: Fine Life Fermente Kajulu İçecek

Son yıllarda sağlıklı beslenme ve bilinçli tüketim alışkanlıklarının, daha önce hiç olmadığı kadar ilgi gördüğü kesin. Veganlık, vejetaryenlik, fleksitaryen gibi bitki bazlı beslenme türleri, sadece etik ve çevresel nedenlerle değil, aynı zamanda bütüncül sağlık açısından sunduğu çeşitli faydalar nedeniyle de dünya genelinde hızla yayılmaya devam ediyor. Bitki bazlı beslenme alışkanlıklarına yönelik talepler hızla artarken çok sayıda bitki bazlı ürün de raflardaki yerini alıyor. Özellikle süt ürünlerine alternatif arayanlar için çok sayıda ürün piyasaya sürülüyor. Bu konuda öncü isimlerden biri olan Metro Türkiye de “Sofrada herkese yer var!” mottosuyla tüketicilerin ihtiyaçlarına, yenilikçi ürünlerle cevap veriyor.



Raflarında 400’den fazla bitki bazlı ürün sunan Metro Türkiye, geleneksel lezzetlerden vazgeçmeden bitki bazlı beslenme alışkanlıklarına sahip olmanın en leziz yollarını sunuyor. Ve güzel haber; Türk mutfağının favori içeceklerinden ayrana bitki bazlı alternatif sağlıyor: Fine Life Fermente Kajulu İçecek.

Lezzetli, vegan, fermente: Ayrana bitki bazlı alternatif

Herkes için sağlıklı beslenme ve sürdürülebilirlik anlayışıyla hareket eden Metro Türkiye, beslenme trendlerine ve değişen tüketici taleplerine verdiği önemle Fine Life Fermente Kajulu İçecek’i raflara getiriyor. Geleneksel lezzetimiz ayrana bitki bazlı bir alternatif olarak öne çıkan Fine Life Fermente Kajulu İçecek, bitki bazlı beslenme alışkanlıklarını benimseyen ya da benimsemek isteyen herkesin beğenisine sunuluyor.

Metro Türkiye raflarında yerini almaya başlayan bu yenilikçi ürün, %27 oranında kaju fıstığı, tuz ve çeşitli probiyotikler içeriyor. Bunun yanı sıra katkı maddesi, koruyucu ve gluten içermemesiyle de dikkat çeken Fine Life Fermente Kajulu İçecek, hem bitki bazlı ürünleri tercih edenlerin hem de laktoz tüketmemeye önem verenlerin favorisi olmaya aday. Ayran alternatifi olarak soğuk tüketilebilen bu ürün, 250 ml’lik cam ambalajlarda satışa sunuluyor. Vlabel etiketiyle otel ve restoran gibi yeme içme işletmelerinde rahatça kullanılabilecek Fine Life Fermente Kajulu İçecek, menülere yeni vegan bir alternatif getirirken, müşteri memnuniyetini de artırma potansiyeli taşıyor.

Geçtiğimiz yıllarda süt ve yoğurt gibi hayvansal gıdalara bitki bazlı alternatifler sunmuş olan Metro Türkiye, Metro Chef Veggie Bademli ve Fındıklı içecekler ile yoğurda alternatif Metro Chef Veggie Fermente Süzme Kaju’yu ve Metro Chef Veggie Meze Serisi’ni tüketicilerle buluşturmuştu. Bu yıl ise Türk mutfağının vazgeçilmezlerinden ayrana bitki bazlı bir alternatif getirerek hem sağlıklı hem de yenilikçi bir seçeneği yani Fine Life Fermente Kajulu İçecek’i tüketicilerle buluşturuyor.

Elbette Metro Türkiye’nin raflara taşıdığı yenilikçi ürünler sadece süt ve yoğurt gibi hayvansal gıdalara bitki bazlı alternatifler ile sınırlı değil. Çok daha fazlası, raflarda çoktan yerini aldı.

Bitki bazlı geniş ürün yelpazesi: 400’den fazla çeşit



Metro Türkiye’nin raflarındaki vegan ürün yelpazesi içerisinde bitkisel bazlı hamburger ekmekten köfteye, mayonezden çikolataya çok sayıda çeşit bulunuyor. Üstelik gıda dışı vegan ürünlerin de sayısı oldukça fazla. Vegan yumuşatıcı, şampuan, sabun, hatta yağ çözücü bile bu geniş yelpazede yer alıyor. Dahası, Metro markalı ürün portföyünü de yenilikçi çeşitlerle sürekli genişleten Metro Türkiye, kendi markaları altında içli köfteden lahmacuna paçanga böreğinden haydari, havuç tarator gibi meze seçeneklerine; falafel çeşitlerinden pizzaya, ranch sostan çamaşır yumuşatıcısına kadar 50’ye yakın çeşitte gıda ve gıda dışı bitki bazlı ürün sunuyor. Eğer tüm bu ürünleri ve çok daha fazlasını incelemek isterseniz hemen tıklayıpvegan ürün yelpazesi içerisinde bitkisel bazlı hamburger ekmekten köfteye, mayonezden çikolataya çok sayıda çeşit bulunuyor. Üstelik gıda dışı vegan ürünlerin de sayısı oldukça fazla. Vegan yumuşatıcı, şampuan, sabun, hatta yağ çözücü bile bu geniş yelpazede yer alıyor. Dahası, Metro markalı ürün portföyünü de yenilikçi çeşitlerle sürekli genişleten Metro Türkiye, kendi markaları altında içli köfteden lahmacuna paçanga böreğinden haydari, havuç tarator gibi meze seçeneklerine;vegan ürün yelpazesi içerisinde bitkisel bazlı hamburger ekmekten köfteye, mayonezden çikolataya çok sayıda çeşit bulunuyor. Üstelik gıda dışı vegan ürünlerin de sayısı oldukça fazla. Vegan yumuşatıcı, şampuan, sabun, hatta yağ çözücü bile bu geniş yelpazede yer alıyor. Dahası, Metro markalı ürün portföyünü de yenilikçi çeşitlerle sürekli genişleten Metro Türkiye, kendi markaları altında içli köfteden lahmacuna paçanga böreğinden haydari, havuç tarator gibi meze seçeneklerine; Metro Türkiye’nin Bitki Bazlı & Vegan Katalogu’nu keşfedebilirsiniz.

Temel gıdadan temizlik ürünlerine, kişisel bakımdan atıştırmalıklara aradığınız her şeyi bulabileceğiniz Metro Türkiye ile sağlıklı ve sürdürülebilir bir yaşam tarzına ulaşmak artık çok daha kolay.

*Bu yazı Metro Türkiye katkılarıyla hazırlanmıştır.

İlginizi çekebilir: Vegan beslenenlere müjde: Metro Türkiye’nin zengin vegan ürün yelpazesini keşfedinVegan beslenenlere müjde: Metro Türkiye’Vegan beslenenlere müjde: Metro Türkiye’

 

İlgili Makale