X

İçimizdeki pusula: İçgüdü, kalp sesi, altıncı his

İçgüdü, kalp sesi, altıncı his…

Hepsi aynı noktaya çıkıyor aslında.

Kendini duymayı öğren. İç sesinle tanış ve o bilge ses tüm sorularına cevap, çıkmazlarına yol olsun.

İç ses, içgüdü diye adlandırdığımız şey kimisi için bir görü, kimisi için ışık, kimisi için de benimki gibi his. Öyle bir his ki sanki “Ben bunu biliyorum, doğru yol bu” kuvvetli hissi ama nereden bildiğini bilmemek… Bazen çıkar benim ağzımdan kendimin de hiç anlam veremediği cümleler. Çok basitçe bir arkadaşım: “Çarşamba mı, Perşembe mi yürüyelim?” diye basit bir soru sorsa bile iç sesime bakarım hemen. Perşembe gününün hissi beni daha rahat hissettiriyorsa onu seçerim. Arkadaşıma da söylerim: “Neden bilmiyorum ama Perşembe olmalı sanki. Şu an bilmesek de vardır bir sebebi, çıkar sonrasında bir yerden mutlaka.”

Ya da bir sohbette ne olduğunu hiç bilmediğim, içeriğine hakim olmadığım bahsedilen bir etkinlik için bir anda: “Harika olacak, çok coşkulu geçecek” diye nereden bildiğimi bilmediğim fakat yaşamış gibi de emin olduğum bir hisle bir yorum çıkar ağzımdan. Ve biliyor musunuz? Aynen öyle de olur.

İçses, içgüdü diye adlandırdığımız şey kimisi için bir görü, kimisi için ışık, kimisi için de benimki gibi his.
İç sesi duymak zaman alıyor

Ben seneler içerisinde öğrendim iç sesimi duymayı.

Zihin çok ve sesli konuşuyor. İçses, ruh, kalp ise her ne olarak adlandırıyorsan onu, o da öyle fısıltıyla konuşuyor ki duymak çok zor oluyor. O yüzden de iyi kulak vermek gerekiyor. Zihnin illüzyonlarına, kandırma çalışmalarına hemen nokta atışıyla “Seni gördüm!” demek gerekiyor. Bu da bir sürece yayılıyor. Bir anda pek olduğu söylenemez ama herkese göre değişkenlik gösteren, kendisi için belirli bir süreçten sonra zihin daha sakinleştiğinde kalp daha kendine güvenip, daha rahat konuşmaya başlıyor.

Bunun yolu yine kişiden kişiye göre değişiyor ama benim için her gün yaptığım meditasyon ve yoga pratikleri çok etkili oldu içsesimi daha net duymamda. Şanslıyım yolumu bile bulabildiğim için bu çok sesli, kaos dolu dünyada.

Duymak hayatı kolaylaştıran bir şey, güzel ama duymaktan da önemli bir nokta var ise o da dinlemek aslında. Başıma gelen örnekler üzerinden ne demek istediğimi anlatacağım:

Ders vermeye ilk başladığım zamanlar gittiğim bir yoga dersi için derse gitmeden önce içime sinen bir plan oluşturmuştum. Ders sırasında ders planımda olmamasına rağmen öğrencimin bir önceki derste çok sevmiş olduğu pozu yaptırayım dedim “onun” için. Aslında benim içimden gelen o değildi ama O sevdi diyeydi tamamen. Sonuç mu? Öyle kalbimden çıkmamıştı ki o derste o poz, kız da asla giremedi poza. Bir ders evvel rahatlıkla içine yerleştiği ve ona çok iyi geldiğini söylediği poz o gün onu en zorlayan ve içinde duramadığı poz oldu. O çok şaşırdı bu duruma; bir ders öncesiyle bir ders sonraki derste aynı pozda onun bedeninin rahatlığı nasıl bu kadar değişebilirdi.

Ben ise şaşırmadım da çok büyük ders aldım o an. Yaptırmamam gerektiğini biliyordum aslında içimde o pozu ama zihnimin sesi daha bastırmıştı: “Bak sevdiği pozu yaptır ki daha çok sevsin, beğensin.” vb.

Kalbimin sesini duymuştum fakat dinlememiştim!

Bilgi vardı fakat kullanılmadığında pek bir işe yaramıyordu işte. O dersten sonra bir daha kendi bildiğimden şaşmadım.

Olacak olan zaten oluyor o yüzden o korkuların kaybettikten sonra ne kadar yersiz olduğunu görüyorsunuz.

Bir başka örneğe bakacak olursak da eski bir arkadaşımla her konuştuğumda yaptığım işe, hayallerime çok saygı duyup desteklediğini söylüyordu. Ağzı bunu söylemekten asla vazgeçmiyordu ama beni rahatsız eden bir şeyler vardı. Sanki kurduğu cümlelerin içi dolu değildi. Sürekli desteğini dile getirse de desteğini asla ama asla hissedemiyordum. Ama sonuçta söylediği buydu ve ben de inanmayı tercih ettim o süreçte ona. Kaldı ki daha sonra yollarımız ayrıldığında bir başkasından duydum ki en baştan beri benim yoluma saygı duymuyormuş. “Biliyordum!” dedim. Ben en başından beri biliyordum ama resmen göz göre göre inanmayı seçmiştim. Uzaklaşma, kaybetme korkuları belki daha ağır basmıştı ve içsesimin kuvvetini almıştı. Ama biliyor musunuz? Olacak olan zaten oluyor o yüzden o korkuların kaybettikten sonra ne kadar yersiz olduğunu görüyorsunuz. Hem de bu bahsettiğim bayağı senelik bir süreçti. Hiç unutmayacağım Ezgi ile bu durumu paylaşırken sonrasında şu yorumu yapmıştı:

“Umarım bu saatten sonra öğrenirsin içgüdülerine güvenmeyi ve onları dinlemeyi.”

Çünkü gerçek bilgi, bizim hayatımızı kaliteleştirecek cevaplar başkalarında değil sadece kendimizde.

Yukarda anlattıklarım güzel dersler oldu hayatımda böyle durumlarda hatırladığım… İçgüdülerimin önemini; ruhumun akışkan ve rahat yolunu çok iyi bildiğini, onu duyduğumda hayatımın kolaylaştığını, başkasına iyilik yapıyorum zannederken kendi bildiğinden vazgeçtiğin noktada o yolun hayırlı olmadığını, duymanın yanında dinlemenin de bir o kadar önemli olduğunu öğrendim, öğreniyorum.

Çünkü gerçek bilgi, bizim hayatımızı kaliteleştirecek cevaplar başkalarında değil sadece kendimizde. Cem Yılmaz’ın da dediği gibi: “İçimizde içimizde!”

Dışarılarda arama, içindeki sınırsız kaynağı bul ve ortaya çıkart.

Yaşamayı istediğin hayat için benden sana minik bir tavsiye olsun bugün için.

Çok sevgiyle,

İlginizi çekebilir: Ses diyalogu: Kafamızdaki sesleri tanımak   

Gamze Baytan: Selamlar, Gamze ben. Meditasyon ve yoga hocasıyım. 7/24 çalıştığım organizasyon sektöründen bir anda "Ne yapıyorum ben kendim için" diyerek çalışma hayatımda ne istediğime karar vermek adına verdiğim arada; kendimi bir anda bol kitap, bol sorgulama, bol seans ve bol yazının içerisinde buldum. Yol yolu açtı ve ben artık izlemek yerine hayata katılmayı seçtim. Eylül '15'te Ezgi Sorman'dan aldığım Meditasyon Eğitimi Eğitmenliği'nden mezun oldum. Şu an toplam 2 günden oluşan ve içerisinde “stres nedir, bedene etkileri nedir, sağlıklı seçimler yapmamız nasıl mümkündür, meditasyon nedir, ne işimize yarar, faydaları nedir, biz aslında kimiz” gibi soruların cevabını konuşup; her birimizin modu her an değişkenlik gösterdiği için tek bir tekniğe kendimizi sıkıştırmak yerine, esnek olabilmek adına 3 ayrı varyasyonun deneyimendiği eğitimler ve grup meditasyonları yapmaktayım. Yollar bitmez tabi hayat boyu; görebildiğimiz sürece. Ayık ve uyanık olarak yakalayabildiğimiz takdirde hayatı. Ve Cihangir Yoga'da Berivan Aslan Sungur'un Yin Yoga Eğitmenliği eğitimiyle kesişti yolum. Temmuz '17’de de meditasyon hocalığımın yanı sıra yin yoga hocalığına tam anlamıyla adım atmış oluyorum. Ben ruh-zihin-beden ile bütünüyle çalışmaktan çok keyif alıyorum. Yeni şeyler keşfediyorum. Hayatta hem daha güçlü hem daha esnek durabiliyorum artık. Her şey artık hem daha derin hem daha hafif. Ve bütün bu deneyimleri daha rahat anlamamı, içselleştirmemi, görmemi sağlayan en büyük araç da kelimelerim. Yazıyorum çünkü yazı benim bu hayatta ruhumla özgürce dansedebildiğim en özgür alan. Yazıyorum çünkü yaşadığımız, başımıza gelen herhangi bir şeyde yalnız olmadığımızı, çaresiz olmadığımızı bilelim, kuvvetimizi yine birbirimizden alalım, birbirimize yayalım ve şifa olalım diye.. Tüm insanlığa yayılmak niyetiyle. Mail adresim: gamzebaytan@gmail.com

LEGO’dan hem çocukları hem yetişkinleri mutlu edecek en mükemmel yılbaşı hediyeleri

Yeni yıl, soğuk günleri sıcacık bir sevgiyle sarmalayan, neşe ve heyecan dolu büyülü bir dönem. Öyle ki yalnızca taptaze başlangıçların değil; sevdiklerimizi mutlu edecek fırsatların da habercisi. Bu özel dönemi daha da unutulmaz kılmanın ve yılbaşı coşkusunu sevdiklerimizle paylaşmanın en keyifli yollarından biri ise hiç şüphesiz gözlerden kalpler çıkaracak mükemmel yeni yıl hediyeleri. Peki ama gerçek anlamda mükemmel bir hediye bulmak mümkün mü?



Çocukken çok kolay olan hediye seçimi konusu, ne yazık ki yetişkinlikte zor bir hal alabiliyor. O zamanlar en sevdiğimiz karakterin yeni çıkan bir kitabı ya da havalı yeni bir oyuncak, bizi mutlu etmeye yeterdi. Ama büyüdükçe işler biraz karıştı… İhtiyaçlar, istekler, beklentiler, arzular, hepsi değişti, karmaşıklaştı. Haliyle, bir yetişkini ‘gerçekten’ mutlu edebilecek o ‘mükemmel’ hediyeyi bulmak da zorlu bir sanata dönüştü. Ama çözüm, sandığımızdan çok daha yakında olabilir. Belki de oyuna ve yaratıcılığa yeniden kucak açmak, tüm bu karmaşıklığı alıp götürmeye yetebilir. Siz de bu yıl sevdiklerinizi gerçekten heyecanlandıracak bir hediyenin peşine düştüyseniz aradıklarınızı LEGO’da bulabilirsiniz. Çocuklar için olduğu kadar yetişkinler için de oyunun, yaratıcılığın ve rahatlamanın kapılarını aralayan LEGO’da herkese uygun yüzlerce çeşit var:

Estetik ve dekoratif dokunuşları sevenlere özel

Çevrenizde gördüğü her boş duvarı doldurmak için hemen zihninde tasarım yapmaya başlayan ya da boş rafları estetik detaylarla dekore etmeye bayılan sevdikleriniz varsa, onlar için en iyi yılbaşı hediyesi bir LEGO’dan bir sanat eseri, doğadan bir parça veya mimari bir detay olabilir:

  • LEGO® Art Mona Lisa: Dekorasyonun yanı sıra sanat ve tarih meraklısı sevdikleriniz için Mona Lisa’nın 3D versiyonu şahane bir yeni yıl armağanı olabilir. Sevdiklerinizin duvarlarını süsleyerek yaşam alanlarına enerji katacak bu özel hediye, onların yaratıcı duygularını da harekete geçirebilir.
  • LEGO® Icons Yalıçapkını Kuşu: Doğanın dokunuşlarını yaşam alanlarına taşıyacak LEGO® Icons Yalıçapkını Kuşu, canlı renkleriyle sevdiklerinize yılbaşı coşkusunu yansıtırken mutluluktan gözlerinden kalpler çıkartabilir.

Enerjisini doğadan alanlara özel

Doğaya, yeşile, bitkilere düşkün, enerjisini, ilhamını büyüleyici çiçeklerden ve renklerden alan sevdikleriniz için de en mükemmel hediyeler, yine LEGO’da:

  • LEGO® Icons Orkide: Orkidelerin bitkiler aleminde çok özel bir yeri olduğu tartışılmaz. Siz de sevdiklerinize onların sizin için ne kadar özel olduğunu hissettirmek istiyorsanız bu seti kaçırmayın. 5 taban yaprağı ve 2 hava kökü ile gerçekçi bir görünüme sahip bu ikonik orkide setini görenler canlısından ayırmakta zorlanabilirler 🙂
  • LEGO® Icons Erik Çiçeği: Bu set, sevdiklerinize güzel bir kırmızı çiçeği tomurcuktan açmaya ve tam çiçeklenmeye kadar inşa etme fırsatı sunuyor. Üstelik sevdikleriniz bu seti sergilemekten de büyük haz duyacak. Hem şık bir dekor hem de yaratıcı bir yapım süreci, ikisi de bu mükemmel hediyede.

Hız, heyecan ve adrenalin tutkunlarına özel

Hız, şüphesiz ki büyük bir tutku. Özgürlüğüne düşkün, heyecanı seven, teknolojiye ve otomobil dünyasına meraklı herkes için LEGO’da şahane hediyeler bulabilirsiniz:

  • LEGO® Technic Mercedes-Benz G 500 Professional Line: Mercedes-Benz tutkusu olan herkesi heyecanlandıracak, otantik özelliklerle dolu ikonik G Serisi’nden bir model, mükemmel bir yılbaşı hediyesinden çok daha fazlası olabilir. Baştan sona adeta bir mühendislik deneyimi sunan bu modelin sevdiklerinizi çok mutlu edeceği kesin.
  • LEGO® Technic Emirates Team New Zealand AC75 Yat: Maceranın sudaki halini seven ve yelken sporuna da merak duyan sevdiklerinizi mutlu etmek için fazla düşünmenize gerek yok. Aradığınız hediye LEGO Technic Emirates Team New Zealand AC75 Yat. Biraz çılgın, biraz heyecanlı, en çok da kusursuz… Emin olun sevdikleriniz bu seti hem yaparken hem de sergilerken çok keyif alacak.

Sinemaseverlere özel

Beyaz perdenin büyüsüne kapılan sevdiklerinize, onların bu tutkusunu daha da derinleştirecek hediyelerle unutulmaz deneyimler sunabilirsiniz:

  • LEGO® Star Wars™ Millennium Falcon™: Çoğu sinemaseverin gönlünde taht kurmuş en özel serilerden biri hiç şüphesiz ki Star Wars. Star Wars™ Millennium Falcon’un kokpiti, uydu çanağı, topları ve diğer ikonik detaylarıyla sevdikleriniz inşa sürecini tamamlarken kendilerini galaksinin derinliklerinde bir macerada da hissedebilirler.
  • LEGO® Disney™ Genç Aslan Kral Simba: Sevdiklerinizin sinema tutkusunu nostaljik rüzgarlarla buluşturmak isterseniz, aradığınız mükemmel hediye yine LEGO’da. Onları LEGO® Disney™ Genç Aslan Kral Simba ile çocukluk anılarına doğru bir yolculuğa çıkarabilirsiniz.

Oyunculara ve uzay meraklılarına özel

Uzayın sınırsız gizemini merak eden ya da en zorlu oyunları bile tek hamlede geçmeyi başarabilen sevdikleriniz varsa, onlar için de en mükemmel yeni yıl hediyeleri LEGO’da:

  • LEGO® Super Mario™ Super Mario World™: Mario ve Yoshi: Mario, şüphesiz ki hem çocukların hem yetişkinlerin gönlünde büyük yer tutan en ikonik oyunlardan biri. Eğlenceli bir nostaljik tur, keyifli bir oyun deneyimi ya da rahatlatıcı bir aktiviteden çok daha fazlasını sunacak bu set, sevdiklerinize yepyeni bir dünya yaratmak için ilham verebilir.
  • LEGO® Technic NASA Apollo Ay Taşıtı – LRV: Kozmik maceracılar için en şahane hediye: NASA Apollo Ay Taşıtı (LRV) modeli. Sevdiklerinizi yıldızlara götürüp geri getirecek bu özel hediye, bambaşka dünyaların kapısını onlar için aralarken yaratıcı duygularını da harekete geçirebilir.

Bonus: Mırmır Pati ile eğlenceyi geri getirin

LEGO’nun sonsuz olasılıklarla dolu dünyasında en mükemmel hediyeler de eğlence de oyun da bitmez… Mırmır Pati, oyunu her yaştan insan için geri getiriyor ve herkesi yılın bu büyülü zamanını çok daha keyifli geçirmeye davet ediyor.

Mutlu bir yer inşa etmek isteyen herkes için mükemmel hediyeler ve çok daha fazlası LEGO’da. Hemen tıklayın ve sevdiklerinizi mutlu etmeye erkenden başlayın.

*Bu yazı LEGO katkılarıyla hazırlanmıştır.

İlgili Makale