X

İçimizdeki lidere öneriler: Evden çalışırken verimli olmak için bütünsel liderlik stratejileri

Dünya değişiyor. Eskilerin kadim bilgeleri 4 bin yıl önce, bilim insanları ise evrimleşen insan bilinciyle yaklaşık bin yıl önce, günümüzün fütüristleri de internetin genel kullanıma açılmasıyla yaklaşık 50 yıl önce söylemişti bunu. Dünya bildiğimiz halinden bambaşka bir yapıya dönüşecek, her şey birleşecek, yerimizden kalkmadan Dünya’nın öbür tarafına ışınlanabileceğiz ve III. Dünya Savaşı fiziksel değil ruhsal (görünmeyende) olacak diye. Yumurta mı tavuktan, tavuk mu yumurtadan? Biri hayal etti de gerçek mi oldu, yoksa gerçek olacaktı da hayale mi düştü bilemem ama tam da bu dönemde bütünsel liderlik felsefelerini kitaplarda, üniversitelerde okuduklarımızı harekete, yani gerçeğe dönüştürme vakti.

Daha önce hiç karşılaşmadığın bir durum ile karşı karşıya kaldığında, sadece seni bu fiziksel Dünya’da tutmak için tasarlanmış olan beynin, şayet kullanım programını, yani bilincini evrimleşme sürecinde güncelleştirmediysen, 3 şey yapacaktır; ya kaçar, ya savaşır ya da donup kalır. Oysaki yaşam boyu evrimleşme sürecimizde zihinsel, fiziksel, ruhsal dönüşümümüz kadar bilincimiz de gelişir. Ama bazı krizler var ki daha önce hiç karşılaşılmamıştır ve eski bilincimiz henüz yeni olanı ve yeni olanda nasıl davranacağını bilmediğinden eski bilgilerle karşılaştığı durumu geneller, siler, kendine göre yorumlar. En temel iletişim, NLP (Neuro Linguistic Programming) ve Nörobilim çalışmalarının giriş aşaması bilgisidir ama kıymetlidir.

Peki Dünya olarak daha önce hiç karşılaşmadığımız, ne yapacağımızı bilmediğimiz, bizi ölümle tehdit eden bu sağlık krizi karşısında ne yapacağız? Beden-Akıl-Ruh savunma sağlığımızla birlikte işimizin sağlığını nasıl koruyacağız?

Her şey bilinç, niyet ile başlar (GÜVENÇ – güven + inanç – İngilizcesi “faith”). Zihin niyetin ilk somutlaştığı yerdir (inanç “belief”- analitik ve duygusal zeka), bedenle yani aldığın aksiyonlarla sonuç bulur. Bedeni harekete geçiren şey düşünce ve duygularındır, başına ne gelirse gelsin hareketi devam ettiren, yani dayanıklılık (resilience) sağlayan güvençtir. Çevik Liderlik (Agile Leadership) için esnek ve çevik olabilmek tüm bu yetkinlikleri barındırır.

Asıl soru liderlerimizin bugüne dek bize verdiği bilinç ve davranışlarıyla yönlendirme şekli, şirketlerimizin bize sunduğu kaynaklar, güvenli, korunaklı, odaklı çalışma ortamımız ortadan kalkar ve üzerine hem kendi sağlığımız hem de ailemizin can sağlığı için duyduğumuz kaygı ve Dünya’nın sonu mu geliyor stresi eklenirse; bu stres nasıl yönetilir? Dünya’da ne oluyor olursa olsun, iç dünyamızı yöneterek nasıl sonuç odaklı hedefimize doğru ilerleriz?

Tony Robbins’in en sevdiğim cümlesidir: “İşin % 80’i psikoloji, %20’si tekniktir” der. Aşağıdaki adımlar yoğunluklu olarak Tony Robbins’in “Kaderle Randevu, İş Ustalığı ve Liderlik” içeriklerinden esinlenerek derlenmiştir. Owen Fitzpartick’in yazıları da Pozitif Psikoloji bölümüne esin kaynağı olmuştur.

10 adımda pozitif psikoloji ile savunma sistemini güçlerdir (İşin %80’i)

1. İyi bir uyku düzeni. (6-8 saat)
University Pittsburg medikal araştırmacıları zayıf uykunun, savunma sistemini de zayıflattığını, “savaşan hücreleri – killer cells” azalttığını buldu. Bu hücreler virüslere ya da çabuk bölünen hücrelere karşı savaşıyor.


2. Sosyalleş 
Günde en az 1 kere sevdiğin bir arkadaşın / akraban ile konuş. * Carnegie Mellon University’de 1997 yılında 276 kişi üzerinde yapılan bir çalışma, sosyal kişilerin savunma sistemlerinin %20 daha kuvvetli olduğunu buldu.
3. Pozitif haberler izle. 
Gül. (Negatif olan tüm dijital ve medya haberlerine kapat; sadece çözüm odaklı verileri alabileceğin haberler izle, oku, duy.)
University of California medikal araştırmacıları kahkaha ile pozitif duyguların, stres hormonlarını düşürdüğünü, çalışmaya katılan ve komedi filmi izleyen erkeklerin, gama interferon hormonunda büyük bir artış olduğu kayıt edildi.
4. Dijital – Kültürel etkinliklere katıl.
British Medical Journal’da 1996 yılında yayımlanan bir makalede kültürel aktivitelere katılanların, evde oturanlardan daha uzun yaşadıklarını gösteren bir istatistik yer alıyordu.
University of Cleveland müzik terapisine katılanların tükürüklerinde immunoglobulin-A artışı tespit etti.
5. Günlük tut. Kitap Oku.


University of Texas’ta bir psikolog olan Prof. James Pennebaker, her hafta 3 -5 gün, 20 dk. ayırarak travmatik olayları yazanların, yazmayanlara oranla %50 daha az doktora gitmek durumunda kaldıklarını, ayrıca vücutlarının bakteri ve virüsleri, kontrol grubuna oranla daha hızlı yok ettiklerini yazdı.
6. Eşinle dönüşümlü birbirinize masaj yapın.
University of Miami psikiyatrlarından Gail Ironson, HIV virüsü taşıyan 20 erkek hasta ile yaptığı çalışmada, 1 ay boyunca, her gün, 45 dk’lık masajla kaygılarının azaldığını, savunma sistemlerinin kuvvetlendiğini, Cytoxic T-hücrelerinin arttığını kayıt etti.
7. Haftada bir ruhsal çalışma / bağlantı yap.
Duke University Medical Center, International Journal of Psychiatry, haftada 1 dini ya da ruhsal çalışmalara katılanların “interleukin-6” seviyelerinin, katılmayanlara oranla daha az olduğunu yayınladı.
8. İmgeleme, meditasyon/mindfulness sanatını öğren.
1996 yılında Clevland Klinik’te yapılan bir araştırmada, kolorektal ameliyatı öncesi imgeleme, yönlendirmeli meditasyon yapan grupta, kontrol grubuna oranla daha az kaygı ve operasyon sonrası daha az ağrı olduğu tespit edildi. İmgeleme ile meditasyon yapan grup %37 daha az ağrı kesici kullandı, bağırsakları daha çabuk normale döndü, kontrol grubuna oranla 1/1,5 gün daha önce hastaneden çıkarıldı.
9. İyimser ol. Olanı olduğu gibi gör. Ardından olduğundan daha iyi gör.
Bu başlıkla ilgili binlerce klinik çalışma bulunmakta. Detaylı araştırmak istersen Harvard University, WHO (World Health Organization), University College London, British Medical Journal, Dr. Clifford Meador çalışmaları, University of Michigan, UCLA ve Mayo Klinik birçok istatistiki çalışmaya sahip.
10. Her gün en az 30 dk. egzersiz yap.
Aynı şekilde özellikle son 10 yılın hastalığı obeziteye karşı yapılmış olan birçok medikal araştırmada, sporun mutluluk hormonları üzerindeki etkisini ve savunma mekanizmasını nasıl kuvvetlendirdiğini internetten okuyabilirsin.

10 adımda kendi kendine liderlik ile işinin, başarının savunma sistemini güçlendir (İşin %20’si)

1. Evde “ofis” bölümü kur. İş yerindeki kurulu sistemin neyse onu evin bir bölümü ya da odasında oluştur. Evin diğer fertleri tarafından rahatsız edilmeyecek sessiz bir alan seç. En önemlisi güçlü, güvenli bir internetin olsun.
2. İşe gittiğin günlerdeki uyanma saatinde uyan. Normal sabah rutinini bozma. Hatta kriz dönemlerinde, işe gittiğin uyanma saatinden erken uyan ve bilincini yükseltmek için, pozitif psikoloji için çalışmalar yap.
3. Full iş kıyafetin olmasa da, casual-sport iş kıyafetini giy, eşofman, pijama ve geceliğinden kurtul.


4. Normal iş saatlerin neyse o saatler içerisinde çalış. (Eş, çocukla ilgilenme, evi toparlama, televizyon açma, fonda haber dinleme, iş yaparken girdiğin internet siteleri dışında dolaşma yapma.) Şayet çocukların yatılı bakıcısı yoksa eşinle dönüşümlü bakım saatleri belirle.
5. Haftalık, günlük program yap iş ve ev yaşamın için. Bunu da Pazar akşamları, yani haftaya başlamadan önce kurgula, her sabah uyanır uyanmaz önce pozitif ve yüksek bir bilince kendini uyumladıktan sonra, haftalık ve günlük planlarını imgele.
6. Haftalık programında “Yapılacak İşler” kadar bu hafta bittiğinde “Kim olmak istiyorsun?” sorusuna da cevap ver. Bu haftanın sonunda “başarılı iş-özel yaşamını birleştirebilen bir ebeveyn” olmak istiyorum gibi. Ve ne olursa olsun yaptığın programa uy. “Ne olursa olsun uy!”


7. Çalışma saatlerinde ve yaşamında da sadece kontrol edebileceğin şeylere odaklan. Kontrolün dışında olan şeyleri düşünme… Mesela korona virüsü duracak mı? Dünya sona mı erecek? Ölecek miyim? Bunlar gibi işinde de, kendi sağlığın ve ailenin sağlığı konusunda da kontrol edebileceğin önlemleri al, yapabileceğinin en iyisini yap, gerisini bırak.
8. Kendi kendine liderlik aynı zamanda bir zihin setidir. Gün içerisinde kendine “Güçlü Sorular” sor, probleme değil, çözüme odaklan, her seferinde bir öncekinden daha iyi yapmaya çalış. Günde 30 dk. Liderlik Zihin Yapısı ile ilgili yayınlar oku.
9. Odaklanmakta zorlanıyorsan, Pomodoro Tekniğini uygula.
Pazar günü planladığın saatlerde tek bir konuya odaklan.
25 dk. sonra dur, oda/evin içinde yürü, varsa trampolinde zıpla. (3-5 dk)
Bir kağıda 25 yaz ve yanına bir check işareti koy.
Check işaretleri 4 tane olduğunda 20 dk. lık ara ver.
İş bitinceye kadar tekrarla.
10. Belki de en önemlisi “Yaşam amacını bul.” Yaptığın işi kendinen daha büyük bir şeye hizmet için yaptığını, her odağın dağıldığında hatırla. İş bittiğinde ne kadar büyük bir haza ereceğini düşün.

İlginizi çekebilir: Yaşam amacını nasıl bulursun: Ikigai’den “mana”ya uzanan bir yol

Muse Yeliz Rüzgar: İzmir doğumlu ve uluslararası tanınırlığı olan Yeliz Rüzgar, Bütünsel Yaşam Koçu ve Enerji terapistidir. Yurt dışı ve yurt içinde ortağı olduğu koçluk ve danışmanlık şirketleri aracılığıyla bireysel olduğu kadar kurumlara da inovasyon, yeni ürünlerin Türkiye' ye ithalatı, motivasyon, satış arttırma, iş-özel yaşam dengesi üzerine danışmanlık vermektedir. 2005 yılından beri Anthony Robbins eğitimlerine katılımının ardından tüm etkinliklerinde gönüllü asistanlık yapmış, Los Angeles ve Türkiye'de "Power Groups" oluşumlarını yönetmiş bir Anthony Robbins lideridir. Yeliz, 13 yaşında ilk ilgi duymaya başladığı bilim ve ruhsal alanların birleştiği konular üzerine, Dünya çapında tanınan Dr. Bernie Siegel, Dr. Bruce Lipton, Dr. David Katz, EFT tekniğini bulan Dr. Craig, NLP tekniğinin kurucu Dr. Richard Bandler, NLP ‘de ‘Time Line – Zaman Çizgisi’ tekniğinin yaratıcısı Tad James gibi isimler ile birlikte kongre ve festivallerde konuk konuşmacı olmuş, ‘Holistik Yaşam’ ile ilgili sunumlar yapmıştır. Halen Sedona Üniversitesinde bu alanda doktora çalışmalarına devam etmektedir. Yeliz, UCLA ve North Carolina Üniversitelerinde psikolojik araştırmalarda da kullanılan AuraVS isimli bio-feedback aracılığı ile yaptığı seanslar ile Dünya çapında binlerce kişinin yaşamlarını dönüştürmeleri, ilişkilerini geliştirmeleri ve yaşam amaçlarına bağlanmalarına yardım etti. Yeliz Los Angeles ve İstanbul ‘da yaşamaktadır. Hayat mottosu: ¨İmkansız diye bir şey yoktur, İste, planla, harekete geç, inan ve sabırlı ol.¨

Geleneksel lezzetlerden vazgeçmeden bitki bazlı beslenmek isteyenlere: Fine Life Fermente Kajulu İçecek

Son yıllarda sağlıklı beslenme ve bilinçli tüketim alışkanlıklarının, daha önce hiç olmadığı kadar ilgi gördüğü kesin. Veganlık, vejetaryenlik, fleksitaryen gibi bitki bazlı beslenme türleri, sadece etik ve çevresel nedenlerle değil, aynı zamanda bütüncül sağlık açısından sunduğu çeşitli faydalar nedeniyle de dünya genelinde hızla yayılmaya devam ediyor. Bitki bazlı beslenme alışkanlıklarına yönelik talepler hızla artarken çok sayıda bitki bazlı ürün de raflardaki yerini alıyor. Özellikle süt ürünlerine alternatif arayanlar için çok sayıda ürün piyasaya sürülüyor. Bu konuda öncü isimlerden biri olan Metro Türkiye de “Sofrada herkese yer var!” mottosuyla tüketicilerin ihtiyaçlarına, yenilikçi ürünlerle cevap veriyor.



Raflarında 400’den fazla bitki bazlı ürün sunan Metro Türkiye, geleneksel lezzetlerden vazgeçmeden bitki bazlı beslenme alışkanlıklarına sahip olmanın en leziz yollarını sunuyor. Ve güzel haber; Türk mutfağının favori içeceklerinden ayrana bitki bazlı alternatif sağlıyor: Fine Life Fermente Kajulu İçecek.

Lezzetli, vegan, fermente: Ayrana bitki bazlı alternatif

Herkes için sağlıklı beslenme ve sürdürülebilirlik anlayışıyla hareket eden Metro Türkiye, beslenme trendlerine ve değişen tüketici taleplerine verdiği önemle Fine Life Fermente Kajulu İçecek’i raflara getiriyor. Geleneksel lezzetimiz ayrana bitki bazlı bir alternatif olarak öne çıkan Fine Life Fermente Kajulu İçecek, bitki bazlı beslenme alışkanlıklarını benimseyen ya da benimsemek isteyen herkesin beğenisine sunuluyor.

Metro Türkiye raflarında yerini almaya başlayan bu yenilikçi ürün, %27 oranında kaju fıstığı, tuz ve çeşitli probiyotikler içeriyor. Bunun yanı sıra katkı maddesi, koruyucu ve gluten içermemesiyle de dikkat çeken Fine Life Fermente Kajulu İçecek, hem bitki bazlı ürünleri tercih edenlerin hem de laktoz tüketmemeye önem verenlerin favorisi olmaya aday. Ayran alternatifi olarak soğuk tüketilebilen bu ürün, 250 ml’lik cam ambalajlarda satışa sunuluyor. Vlabel etiketiyle otel ve restoran gibi yeme içme işletmelerinde rahatça kullanılabilecek Fine Life Fermente Kajulu İçecek, menülere yeni vegan bir alternatif getirirken, müşteri memnuniyetini de artırma potansiyeli taşıyor.

Geçtiğimiz yıllarda süt ve yoğurt gibi hayvansal gıdalara bitki bazlı alternatifler sunmuş olan Metro Türkiye, Metro Chef Veggie Bademli ve Fındıklı içecekler ile yoğurda alternatif Metro Chef Veggie Fermente Süzme Kaju’yu ve Metro Chef Veggie Meze Serisi’ni tüketicilerle buluşturmuştu. Bu yıl ise Türk mutfağının vazgeçilmezlerinden ayrana bitki bazlı bir alternatif getirerek hem sağlıklı hem de yenilikçi bir seçeneği yani Fine Life Fermente Kajulu İçecek’i tüketicilerle buluşturuyor.

Elbette Metro Türkiye’nin raflara taşıdığı yenilikçi ürünler sadece süt ve yoğurt gibi hayvansal gıdalara bitki bazlı alternatifler ile sınırlı değil. Çok daha fazlası, raflarda çoktan yerini aldı.

Bitki bazlı geniş ürün yelpazesi: 400’den fazla çeşit



Metro Türkiye’nin raflarındaki vegan ürün yelpazesi içerisinde bitkisel bazlı hamburger ekmekten köfteye, mayonezden çikolataya çok sayıda çeşit bulunuyor. Üstelik gıda dışı vegan ürünlerin de sayısı oldukça fazla. Vegan yumuşatıcı, şampuan, sabun, hatta yağ çözücü bile bu geniş yelpazede yer alıyor. Dahası, Metro markalı ürün portföyünü de yenilikçi çeşitlerle sürekli genişleten Metro Türkiye, kendi markaları altında içli köfteden lahmacuna paçanga böreğinden haydari, havuç tarator gibi meze seçeneklerine; falafel çeşitlerinden pizzaya, ranch sostan çamaşır yumuşatıcısına kadar 50’ye yakın çeşitte gıda ve gıda dışı bitki bazlı ürün sunuyor. Eğer tüm bu ürünleri ve çok daha fazlasını incelemek isterseniz hemen tıklayıpvegan ürün yelpazesi içerisinde bitkisel bazlı hamburger ekmekten köfteye, mayonezden çikolataya çok sayıda çeşit bulunuyor. Üstelik gıda dışı vegan ürünlerin de sayısı oldukça fazla. Vegan yumuşatıcı, şampuan, sabun, hatta yağ çözücü bile bu geniş yelpazede yer alıyor. Dahası, Metro markalı ürün portföyünü de yenilikçi çeşitlerle sürekli genişleten Metro Türkiye, kendi markaları altında içli köfteden lahmacuna paçanga böreğinden haydari, havuç tarator gibi meze seçeneklerine;vegan ürün yelpazesi içerisinde bitkisel bazlı hamburger ekmekten köfteye, mayonezden çikolataya çok sayıda çeşit bulunuyor. Üstelik gıda dışı vegan ürünlerin de sayısı oldukça fazla. Vegan yumuşatıcı, şampuan, sabun, hatta yağ çözücü bile bu geniş yelpazede yer alıyor. Dahası, Metro markalı ürün portföyünü de yenilikçi çeşitlerle sürekli genişleten Metro Türkiye, kendi markaları altında içli köfteden lahmacuna paçanga böreğinden haydari, havuç tarator gibi meze seçeneklerine; Metro Türkiye’nin Bitki Bazlı & Vegan Katalogu’nu keşfedebilirsiniz.

Temel gıdadan temizlik ürünlerine, kişisel bakımdan atıştırmalıklara aradığınız her şeyi bulabileceğiniz Metro Türkiye ile sağlıklı ve sürdürülebilir bir yaşam tarzına ulaşmak artık çok daha kolay.

*Bu yazı Metro Türkiye katkılarıyla hazırlanmıştır.

İlginizi çekebilir: Vegan beslenenlere müjde: Metro Türkiye’nin zengin vegan ürün yelpazesini keşfedinVegan beslenenlere müjde: Metro Türkiye’Vegan beslenenlere müjde: Metro Türkiye’

 

İlgili Makale