X

İçimizdeki huzuru nasıl buluruz: Çabasız bir yaşam için çaba göstermek

İlkokuldayken dersleri dinle, ödevleri yap, sınavlara çalış derken üzerime düşen tüm sorumlulukları yerine getiriyor, geleceği de hiç düşünmüyordum. Hatta 3. sınıfta beş yılda bitecek sandığım bu okul sürecinin neredeyse yirmi yıl devam edeceğini öğrendiğimdeki şaşkınlığımı ve sorgulayan bakışlarımı hatırlayabiliyorum. “E peki bütün bunlar ne için?” diye sormuştum, “Güzel bir hayatın olsun diye” cevabını almıştım. O zaman da dümdüz bir bağlantı kurmuştum, bu çaba gösterilecek, sonrası günlük güneşlik diye. Sonrasına sanırım hepimiz aşinayız, o çabaya yenileri de eklendi, hep bir hedef oldu önümde. Kurumsal hayattayken başka hedefler vardı, kendi yolumda yürümeye karar verdiğimde o hedefler değişti ama yok olmadılar. Ana tema hep şuydu; bir şeye ulaşmak için çaba göstereceksin, sonrası günlük güneşlik.

Bu önerme tamamıyla doğru olmadığı gibi tamamıyla yanlış da değil, ancak bugün ben hayata başka bir yerden bakmayı tercih edebileceğimizi hatırlatmak istedim. Hepimizin kendimize özgü hedefleri, dilekleri var. Benim de çoğu kişiyle paylaştığımı düşündüğüm dileklerimden biri huzurlu hissetmek. Deneyimlediğim ve gözlemlediğim kadarıyla bu huzur hissini dışarıda olan, olmasını umduğumuz değişkenlere bağlamak o hissin saflığını bozuyor. Basit bir örnek verecek olursam 3 yıl önce çok istediğimiz, iç huzurumuzu ona bağladığımız şeyler sonradan bize sıradan gelebiliyor veya o önemli sandığımız şeye ulaştığımızda gözlerimiz hemen bir sonraki “şey”i arayabiliyor. Sanki ipini yakalamaya çalıştığımız uçurtmalarla dolu oluyor gökyüzü… Bütün yaşadıklarımla kalpten bir şekilde anladım ki huzur hissini ancak içimde bulabilirsem onu muhafaza edebilirim, her dönüp baktığımda onun tadını çıkarabilirim.

Sanırım bu bilgi hiçbirimize yeni değil, Cem Yılmaz’ın da dediği gibi “huzur içimizde.” Peki nasıl bulacağız bu huzuru? Dedim ya ilkokulda dersler, ödevler, sınavlar derken, o günlük güneşlik hali, yani huzuru hiçbir sorumluluğumun olmadığı, geç kalktığım, ne zaman istersem o zaman yattığım, canım neyi çekiyorsa onu yediğim, tamamen kafama göre davrandığım bir hal zannediyordum. Oysa şimdi baktığımda bu yaklaşımı biraz hedonist bulduğumu söyleyebilirim. Artık o huzur hissini böyle bir ortamda, dürtüsel davranarak, kendi önceliklerimiz yerine sürekli hayatın bizim önümüze çıkardıklarını tercih ederek besleyemeyeceğimize inanıyorum. Arzu, heyecan, suçluluk, pişmanlık duyguları içinde dolanıp oradan çıkmak için sürekli sebep-sonuç ilişkileri kurmak sanırım hepimizin tadını bildiği bir kısır döngü. Bu döngüde huzura yer kalmıyor, o yüzden anladığım kadarıyla iç huzuru yaratmak için önce samimi bir içsel çalışma gerekiyor.

Kendimi tanımak, önceliklerimi bilmek, sınırlarımı koruyabilmek, arınmak, hoşuma gidiyor veya gitmiyor terazisini bir kenara bırakmak ve bunlar için büyük bir çaba göstermek bizi huzura yakınlaştırıyor. Herkes için bu başlıklar ve daha niceleri farklı olabilir, önemli olan farkında olmak, bir yol haritası belirlemek ve onu gerçekleştirmek. Zaman zaman zorda hissettiğimizde kendimize iyi gelecek şeyi biliriz ama motivasyonumuz olmaz ve yapmayız. Eğer içimizdeki huzuru beslemek istiyorsak canımız istemese bile o bize iyi gelecek şeyi yapmak için çaba göstermeliyiz. Belki de çabayı ve sonundaki hediyeyi yeniden tanımlamalıyız. Belki günlük güneşlik dediğimiz yer artık çabasızca akan bir yer olur, benim için bu olduğunu açık bir kalple söyleyebilirim. Çaba gösterelim ki sonrası çabasız olsun. Biz o çabayı bi gösterelim, sonrası günlük güneşlik, ne dersin?

Eğer sen de bu yolda yürürken birlikte çalışmak istersen, bireysel seanslar ve diğer tüm soruların için bana Instagram adresimden veya sezaaslanbas@gmail.com’dan ulaşabilirsin.

İlginizi çekebilir: Gün doğarken gelen aydınlanma: Dönüşüme zaman tanımak gerek

Seza Aslanbaş: ODTÜ Siyaset Bilimi Kamu Yönetimi Bölümü’nden mezun olduktan sonra 7 yıl kurumsal şirketlerde satış planlama ve pazarlama departmanlarında çalıştım. 2013 yılında dışarıdan her şey güzel görünürken sıkışmış hissettiğim ve hayatıma anlam aradığım zamanlarda meditasyonla tanıştım. Bireysel dönüşümüme katkısını gördükten sonra bu bilgileri daha çok öğrenmek, aktarmak ve paylaşmak için Türkiye ve Hindistan’da farklı hocalarla çalıştım ve hala çalışmaya devam ediyorum. 2016'dan beri zihnen bildiklerimizi kalpten hatırlamak niyetiyle meditasyon temelli bireysel seanslar, atölyeler ve grup çalışmaları yapıyorum. Aldığım farklı eğitimlerle kendi yolculuğumda bana iyi gelenleri birleştirerek bazen paylaşımlarla bazen hareketle bazen de sessizlikle farkındalığımızı destekleyecek alanlar sunuyorum. Online ve yüzyüze yaptığım çalışmalar hakkında bilgi almak ya da sadece tanışalım istersen bana seza.aslanbas instagram hesabımdan veya sezaaslanbas@gmail.com'dan bir merhaba diyebilirsin. Çokça sevgiler.

Geleneksel lezzetlerden vazgeçmeden bitki bazlı beslenmek isteyenlere: Fine Life Fermente Kajulu İçecek

Son yıllarda sağlıklı beslenme ve bilinçli tüketim alışkanlıklarının, daha önce hiç olmadığı kadar ilgi gördüğü kesin. Veganlık, vejetaryenlik, fleksitaryen gibi bitki bazlı beslenme türleri, sadece etik ve çevresel nedenlerle değil, aynı zamanda bütüncül sağlık açısından sunduğu çeşitli faydalar nedeniyle de dünya genelinde hızla yayılmaya devam ediyor. Bitki bazlı beslenme alışkanlıklarına yönelik talepler hızla artarken çok sayıda bitki bazlı ürün de raflardaki yerini alıyor. Özellikle süt ürünlerine alternatif arayanlar için çok sayıda ürün piyasaya sürülüyor. Bu konuda öncü isimlerden biri olan Metro Türkiye de “Sofrada herkese yer var!” mottosuyla tüketicilerin ihtiyaçlarına, yenilikçi ürünlerle cevap veriyor.



Raflarında 400’den fazla bitki bazlı ürün sunan Metro Türkiye, geleneksel lezzetlerden vazgeçmeden bitki bazlı beslenme alışkanlıklarına sahip olmanın en leziz yollarını sunuyor. Ve güzel haber; Türk mutfağının favori içeceklerinden ayrana bitki bazlı alternatif sağlıyor: Fine Life Fermente Kajulu İçecek.

Lezzetli, vegan, fermente: Ayrana bitki bazlı alternatif

Herkes için sağlıklı beslenme ve sürdürülebilirlik anlayışıyla hareket eden Metro Türkiye, beslenme trendlerine ve değişen tüketici taleplerine verdiği önemle Fine Life Fermente Kajulu İçecek’i raflara getiriyor. Geleneksel lezzetimiz ayrana bitki bazlı bir alternatif olarak öne çıkan Fine Life Fermente Kajulu İçecek, bitki bazlı beslenme alışkanlıklarını benimseyen ya da benimsemek isteyen herkesin beğenisine sunuluyor.

Metro Türkiye raflarında yerini almaya başlayan bu yenilikçi ürün, %27 oranında kaju fıstığı, tuz ve çeşitli probiyotikler içeriyor. Bunun yanı sıra katkı maddesi, koruyucu ve gluten içermemesiyle de dikkat çeken Fine Life Fermente Kajulu İçecek, hem bitki bazlı ürünleri tercih edenlerin hem de laktoz tüketmemeye önem verenlerin favorisi olmaya aday. Ayran alternatifi olarak soğuk tüketilebilen bu ürün, 250 ml’lik cam ambalajlarda satışa sunuluyor. Vlabel etiketiyle otel ve restoran gibi yeme içme işletmelerinde rahatça kullanılabilecek Fine Life Fermente Kajulu İçecek, menülere yeni vegan bir alternatif getirirken, müşteri memnuniyetini de artırma potansiyeli taşıyor.

Geçtiğimiz yıllarda süt ve yoğurt gibi hayvansal gıdalara bitki bazlı alternatifler sunmuş olan Metro Türkiye, Metro Chef Veggie Bademli ve Fındıklı içecekler ile yoğurda alternatif Metro Chef Veggie Fermente Süzme Kaju’yu ve Metro Chef Veggie Meze Serisi’ni tüketicilerle buluşturmuştu. Bu yıl ise Türk mutfağının vazgeçilmezlerinden ayrana bitki bazlı bir alternatif getirerek hem sağlıklı hem de yenilikçi bir seçeneği yani Fine Life Fermente Kajulu İçecek’i tüketicilerle buluşturuyor.

Elbette Metro Türkiye’nin raflara taşıdığı yenilikçi ürünler sadece süt ve yoğurt gibi hayvansal gıdalara bitki bazlı alternatifler ile sınırlı değil. Çok daha fazlası, raflarda çoktan yerini aldı.

Bitki bazlı geniş ürün yelpazesi: 400’den fazla çeşit



Metro Türkiye’nin raflarındaki vegan ürün yelpazesi içerisinde bitkisel bazlı hamburger ekmekten köfteye, mayonezden çikolataya çok sayıda çeşit bulunuyor. Üstelik gıda dışı vegan ürünlerin de sayısı oldukça fazla. Vegan yumuşatıcı, şampuan, sabun, hatta yağ çözücü bile bu geniş yelpazede yer alıyor. Dahası, Metro markalı ürün portföyünü de yenilikçi çeşitlerle sürekli genişleten Metro Türkiye, kendi markaları altında içli köfteden lahmacuna paçanga böreğinden haydari, havuç tarator gibi meze seçeneklerine; falafel çeşitlerinden pizzaya, ranch sostan çamaşır yumuşatıcısına kadar 50’ye yakın çeşitte gıda ve gıda dışı bitki bazlı ürün sunuyor. Eğer tüm bu ürünleri ve çok daha fazlasını incelemek isterseniz hemen tıklayıpvegan ürün yelpazesi içerisinde bitkisel bazlı hamburger ekmekten köfteye, mayonezden çikolataya çok sayıda çeşit bulunuyor. Üstelik gıda dışı vegan ürünlerin de sayısı oldukça fazla. Vegan yumuşatıcı, şampuan, sabun, hatta yağ çözücü bile bu geniş yelpazede yer alıyor. Dahası, Metro markalı ürün portföyünü de yenilikçi çeşitlerle sürekli genişleten Metro Türkiye, kendi markaları altında içli köfteden lahmacuna paçanga böreğinden haydari, havuç tarator gibi meze seçeneklerine;vegan ürün yelpazesi içerisinde bitkisel bazlı hamburger ekmekten köfteye, mayonezden çikolataya çok sayıda çeşit bulunuyor. Üstelik gıda dışı vegan ürünlerin de sayısı oldukça fazla. Vegan yumuşatıcı, şampuan, sabun, hatta yağ çözücü bile bu geniş yelpazede yer alıyor. Dahası, Metro markalı ürün portföyünü de yenilikçi çeşitlerle sürekli genişleten Metro Türkiye, kendi markaları altında içli köfteden lahmacuna paçanga böreğinden haydari, havuç tarator gibi meze seçeneklerine; Metro Türkiye’nin Bitki Bazlı & Vegan Katalogu’nu keşfedebilirsiniz.

Temel gıdadan temizlik ürünlerine, kişisel bakımdan atıştırmalıklara aradığınız her şeyi bulabileceğiniz Metro Türkiye ile sağlıklı ve sürdürülebilir bir yaşam tarzına ulaşmak artık çok daha kolay.

*Bu yazı Metro Türkiye katkılarıyla hazırlanmıştır.

İlginizi çekebilir: Vegan beslenenlere müjde: Metro Türkiye’nin zengin vegan ürün yelpazesini keşfedinVegan beslenenlere müjde: Metro Türkiye’Vegan beslenenlere müjde: Metro Türkiye’

 

İlgili Makale