X

İçimizdeki dengeyi bulmak: Nefesimiz her şeyin başlangıcı

Meditasyon yapmaya başladığımda sadece klişe olduğunu düşündüğüm ve gönülsüzce yaptığım iki şey vardı; biri gözlerimi kapatmak, diğeri nefesimi izlemekti. Gözlerimizi kapatma nedenimizi çabuk anladım çünkü bilimsel olarak çok net bir açıklaması vardı; görme duyusu beyin nöronlarını oldukça aktif tutuyor, o yüzden gözlerini kapatmak odaklanmayı ve sakinleşmeyi kolaylaştırıyordu. Bu konuda kolayca ikna olmama rağmen ikinci adımdaki “nefesini izle” komutundan pek haz etmiyordum açıkçası.

En başta “nefesini izlemek ne demek?” diye düşünüyordum, “şimdi nefes alıyorum, şimdi veriyorum” derken hem anlamsız geliyor, hem de ne işe yaradığını bilmeden sadece söylendiği için yapıyordum. Şimdi fark ediyorum ki aslında bana onlarca kez açıklanmıştı, yine de bazı şeyleri içselleştirmeden dinlediğim için duymamış ve anlamamıştım. Bugün nefesin farklı farklı açılardan ne kadar değerli olduğunu biliyorum. Hatta bugün size içime çok sinen bir gözden nefesini izlemenin önemini anlatmaya çalışacağım.

İlk öğrendiğimiz geometrik şekillerden biri üçgen ve dünya tarihine baktığımızda üçgenlerin pek çok sembolik anlam biriktirerek sıklıkla kullanıldığını görebiliriz. Denge, uyum, birleşme ve değişimi sembolize ettiği gibi; 3 kenar ve 3 köşesiyle anne, baba, çocuk; tanrı, oğul, kutsal ruh; şimdi, geçmiş ve gelecek gibi manevi anlamları olan üçlemeleri de simgeliyor. Benim bugün anlatacağım üçgenin köşelerindeyse ruh, zihin ve beden var.

Varoluşumuzun farklı katmanları yani ruhumuz, zihnimiz ve bedenimiz uyumu yakaladığında hayatla ve kendimizle olan ilişkimiz başka bir tat kazanıyor. Mesela fark et, şimdi bedenen neredesin, peki zihnin, yani düşüncelerin veya duyguların seninle şu anda birlikteler mi?

Günlük hayatta bu uyum kimi zaman bozulabiliyor ve bu çok doğal. Mesela bir antremanda bedeni daha çok kullanıyor olmak oldukça mantıklı ve gerekli. Bense, biz farkında olmadan uyumun ve dengenin yer değiştirdiği anlardan bahsetmek istiyorum. Öncelikle şu an durum ne diye bakmak istediğimizde dikkati nefese getirmek bize sandığımızdan daha fazla ipucu verebiliyor. Sonrasında dengeyi tekrar bulmak için bir süre nefesi izlemek yine bu yolda büyük destek sağlıyor. Yani nefes ruh, zihin ve beden üçgeninin tam merkezinde duran güç.

Sanırım çoğumuz okuyup öğrenmekten, dinleyip araştırmaktan çok hoşlanıyoruz. Oysa 90/10 kuralında bahsedildiği gibi edindiğimiz bilgi, deneyimin sadece %10’uyken, pratik etmek %90’ını oluşturuyor. Ve kendi içindeki dengeyi ararken pratik, nefes alıp vermekle başlıyor. Benim bazen sıkılarak, çoğu zaman anlamayarak izlemeye çalıştığım nefesimin gücünü fark etmem biraz zaman almıştı. Maalesef birçoğumuz gibi ben de bu kadar kolay olan şeylerin değeri konusunda çok şüpheciydim. Doğduğumdan beri çabasızca yaptığım bir şeyin beni nasıl dengeleyeceğini veya dönüştüreceğini bilmiyordum.

Neyse ki devam ettim, teorilere inandım ve düzenli pratik etmeye başladım. O yüzden ilk elden söyleyebilirim ki denedikçe kolaylaşıyor, izledikçe ilginçleşiyor, alıp verdikçe canlanıyor nefes. Ruh, zihin ve beden kendiliğinden nefeste buluşuyorlar. Bazı anlar üçgenin içinde nefes alıp dengeye getirmeye çalışıyorsun; bazen sadece bu müthiş dengeyi izliyorsun. Yetişkinler dakikada ortalama 12 nefes alıp veriyorlar. Bu kadar konuştuktan sonra; senin hakkında, o an hakkında sandığından çok daha fazla anlam taşıyan nefesine bir bakmaya ne dersin. Nefesini 12 kere izlemeye var mısın?

İlginizi çekebilir: Farkındalık neden bu kadar önemli: Çünkü özgürlüğe giden yol içimizden geçiyor

Seza Aslanbaş: ODTÜ Siyaset Bilimi Kamu Yönetimi Bölümü’nden mezun olduktan sonra 7 yıl kurumsal şirketlerde satış planlama ve pazarlama departmanlarında çalıştım. 2013 yılında dışarıdan her şey güzel görünürken sıkışmış hissettiğim ve hayatıma anlam aradığım zamanlarda meditasyonla tanıştım. Bireysel dönüşümüme katkısını gördükten sonra bu bilgileri daha çok öğrenmek, aktarmak ve paylaşmak için Türkiye ve Hindistan’da farklı hocalarla çalıştım ve hala çalışmaya devam ediyorum. 2016'dan beri zihnen bildiklerimizi kalpten hatırlamak niyetiyle meditasyon temelli bireysel seanslar, atölyeler ve grup çalışmaları yapıyorum. Aldığım farklı eğitimlerle kendi yolculuğumda bana iyi gelenleri birleştirerek bazen paylaşımlarla bazen hareketle bazen de sessizlikle farkındalığımızı destekleyecek alanlar sunuyorum. Online ve yüzyüze yaptığım çalışmalar hakkında bilgi almak ya da sadece tanışalım istersen bana seza.aslanbas instagram hesabımdan veya sezaaslanbas@gmail.com'dan bir merhaba diyebilirsin. Çokça sevgiler.

Geleneksel lezzetlerden vazgeçmeden bitki bazlı beslenmek isteyenlere: Fine Life Fermente Kajulu İçecek

Son yıllarda sağlıklı beslenme ve bilinçli tüketim alışkanlıklarının, daha önce hiç olmadığı kadar ilgi gördüğü kesin. Veganlık, vejetaryenlik, fleksitaryen gibi bitki bazlı beslenme türleri, sadece etik ve çevresel nedenlerle değil, aynı zamanda bütüncül sağlık açısından sunduğu çeşitli faydalar nedeniyle de dünya genelinde hızla yayılmaya devam ediyor. Bitki bazlı beslenme alışkanlıklarına yönelik talepler hızla artarken çok sayıda bitki bazlı ürün de raflardaki yerini alıyor. Özellikle süt ürünlerine alternatif arayanlar için çok sayıda ürün piyasaya sürülüyor. Bu konuda öncü isimlerden biri olan Metro Türkiye de “Sofrada herkese yer var!” mottosuyla tüketicilerin ihtiyaçlarına, yenilikçi ürünlerle cevap veriyor.



Raflarında 400’den fazla bitki bazlı ürün sunan Metro Türkiye, geleneksel lezzetlerden vazgeçmeden bitki bazlı beslenme alışkanlıklarına sahip olmanın en leziz yollarını sunuyor. Ve güzel haber; Türk mutfağının favori içeceklerinden ayrana bitki bazlı alternatif sağlıyor: Fine Life Fermente Kajulu İçecek.

Lezzetli, vegan, fermente: Ayrana bitki bazlı alternatif

Herkes için sağlıklı beslenme ve sürdürülebilirlik anlayışıyla hareket eden Metro Türkiye, beslenme trendlerine ve değişen tüketici taleplerine verdiği önemle Fine Life Fermente Kajulu İçecek’i raflara getiriyor. Geleneksel lezzetimiz ayrana bitki bazlı bir alternatif olarak öne çıkan Fine Life Fermente Kajulu İçecek, bitki bazlı beslenme alışkanlıklarını benimseyen ya da benimsemek isteyen herkesin beğenisine sunuluyor.

Metro Türkiye raflarında yerini almaya başlayan bu yenilikçi ürün, %27 oranında kaju fıstığı, tuz ve çeşitli probiyotikler içeriyor. Bunun yanı sıra katkı maddesi, koruyucu ve gluten içermemesiyle de dikkat çeken Fine Life Fermente Kajulu İçecek, hem bitki bazlı ürünleri tercih edenlerin hem de laktoz tüketmemeye önem verenlerin favorisi olmaya aday. Ayran alternatifi olarak soğuk tüketilebilen bu ürün, 250 ml’lik cam ambalajlarda satışa sunuluyor. Vlabel etiketiyle otel ve restoran gibi yeme içme işletmelerinde rahatça kullanılabilecek Fine Life Fermente Kajulu İçecek, menülere yeni vegan bir alternatif getirirken, müşteri memnuniyetini de artırma potansiyeli taşıyor.

Geçtiğimiz yıllarda süt ve yoğurt gibi hayvansal gıdalara bitki bazlı alternatifler sunmuş olan Metro Türkiye, Metro Chef Veggie Bademli ve Fındıklı içecekler ile yoğurda alternatif Metro Chef Veggie Fermente Süzme Kaju’yu ve Metro Chef Veggie Meze Serisi’ni tüketicilerle buluşturmuştu. Bu yıl ise Türk mutfağının vazgeçilmezlerinden ayrana bitki bazlı bir alternatif getirerek hem sağlıklı hem de yenilikçi bir seçeneği yani Fine Life Fermente Kajulu İçecek’i tüketicilerle buluşturuyor.

Elbette Metro Türkiye’nin raflara taşıdığı yenilikçi ürünler sadece süt ve yoğurt gibi hayvansal gıdalara bitki bazlı alternatifler ile sınırlı değil. Çok daha fazlası, raflarda çoktan yerini aldı.

Bitki bazlı geniş ürün yelpazesi: 400’den fazla çeşit



Metro Türkiye’nin raflarındaki vegan ürün yelpazesi içerisinde bitkisel bazlı hamburger ekmekten köfteye, mayonezden çikolataya çok sayıda çeşit bulunuyor. Üstelik gıda dışı vegan ürünlerin de sayısı oldukça fazla. Vegan yumuşatıcı, şampuan, sabun, hatta yağ çözücü bile bu geniş yelpazede yer alıyor. Dahası, Metro markalı ürün portföyünü de yenilikçi çeşitlerle sürekli genişleten Metro Türkiye, kendi markaları altında içli köfteden lahmacuna paçanga böreğinden haydari, havuç tarator gibi meze seçeneklerine; falafel çeşitlerinden pizzaya, ranch sostan çamaşır yumuşatıcısına kadar 50’ye yakın çeşitte gıda ve gıda dışı bitki bazlı ürün sunuyor. Eğer tüm bu ürünleri ve çok daha fazlasını incelemek isterseniz hemen tıklayıpvegan ürün yelpazesi içerisinde bitkisel bazlı hamburger ekmekten köfteye, mayonezden çikolataya çok sayıda çeşit bulunuyor. Üstelik gıda dışı vegan ürünlerin de sayısı oldukça fazla. Vegan yumuşatıcı, şampuan, sabun, hatta yağ çözücü bile bu geniş yelpazede yer alıyor. Dahası, Metro markalı ürün portföyünü de yenilikçi çeşitlerle sürekli genişleten Metro Türkiye, kendi markaları altında içli köfteden lahmacuna paçanga böreğinden haydari, havuç tarator gibi meze seçeneklerine;vegan ürün yelpazesi içerisinde bitkisel bazlı hamburger ekmekten köfteye, mayonezden çikolataya çok sayıda çeşit bulunuyor. Üstelik gıda dışı vegan ürünlerin de sayısı oldukça fazla. Vegan yumuşatıcı, şampuan, sabun, hatta yağ çözücü bile bu geniş yelpazede yer alıyor. Dahası, Metro markalı ürün portföyünü de yenilikçi çeşitlerle sürekli genişleten Metro Türkiye, kendi markaları altında içli köfteden lahmacuna paçanga böreğinden haydari, havuç tarator gibi meze seçeneklerine; Metro Türkiye’nin Bitki Bazlı & Vegan Katalogu’nu keşfedebilirsiniz.

Temel gıdadan temizlik ürünlerine, kişisel bakımdan atıştırmalıklara aradığınız her şeyi bulabileceğiniz Metro Türkiye ile sağlıklı ve sürdürülebilir bir yaşam tarzına ulaşmak artık çok daha kolay.

*Bu yazı Metro Türkiye katkılarıyla hazırlanmıştır.

İlginizi çekebilir: Vegan beslenenlere müjde: Metro Türkiye’nin zengin vegan ürün yelpazesini keşfedinVegan beslenenlere müjde: Metro Türkiye’Vegan beslenenlere müjde: Metro Türkiye’

 

İlgili Makale