X

İçimizde saklanan kadın ve erkekler: Yoga ile iş Hayatınızda eril ve dişil enerjilerinizi dengeleyin

Daha önce belki hiç duymadık, ya da duyduk fakat günlük hayatımızdaki anlam ve sonuçlarını hiç değerlendirmedik. Bu hafta konumuz tasavvuf inancından Çin felsefesine, Kabala öğretisinden Hint yazıtlarına kadar birçok eski bilginin konusu olmuş ve bizleri iş yaşamımızda farkında olmasak da tercihlerimiz, tavırımız, duruşumuz ve hatta soru soruş ton ve şeklimizi bile değiştiren faktör eril ve dişil enerjiler.

Eril ve dişil dediğimizde erkeklerde sadece eril enerji veya kadınlar sadece dişil enerji olduğunu söyleyemiyoruz, bu yüzden erkek veya kadın olsak da karşı cinse ait enerjimiz mevcut. Önemli olan ilk aşama bu konuda ‘’farkındalığımızın’’ oluşması. Yazıyı okuyup farkındalık kazandım, bu benim kariyerimi nasıl etkileyecek diyorsanız işte cevabım:

İş yerinde bir toplantıda olduğunuzu hayal edin. Bu toplantıda tüm görüşlerin söylenmesini bekler, fikrinizi ifade edersiniz veya en başta kendi fikrinizle başlayıp sona kadar kendi fikrinizi sürekli savunursunuz. Birinci  durum dişil enerjimizin yoğun olduğunu gösterir. Yani bekleyen, gören, düşünen, büyüten tarafımız. İkinci seçenek ise uygulayan, yapan, daha agresif davranan veya daha hedef odaklı olan eril yönünüzün bir yansımasıdır. Diğer bir örnek, lideri olduğunuz grubu duygusal kelimeler ile veya sadece sonuç odaklı cümlelerle motive ediyor oluşunuz. Birinci seçenek dişil enerjinizi yansıtır, yani duyguların aktif olduğu, empatik, hissiyata hitap eden ve anlayış kavramı odaklı. İkinci seçenek ise süreçten çok sonuca odaklı, rasyonel, matematiksel ve ruha yer vermeyen bir yaklaşım ile eril tarafımızı yansıtır.

”Yoga’nın sağladığı vücut ve nefes dengesi, eril ve dişil enerjilerimizin dengesini de beraberinde getirir.”,

 

İşte tüm bu örneklerde göreceğiniz üzere, iş hayatındaki kariyer hedeflerimiz için aslında yoga felsefesinin ana teması olan ‘’denge’’ kavramını oturtmamız gerekiyor. Yoga seanslarında özellikle nefes ve ısınma çalışmaları sırasında ve daha sonra takip eden duruşlarda mutlaka denge duruşları uygulanmaktadır. Vücudumuzun ve nefesimizin dengesi bu yolla aslında eril ve dişil enerjilerimizin dengesini de beraberinde getirir.

Seanslarda yapılan duruşlar ile fiziksel farkındalığımızın artması ve aynı duruşta son noktaya kadar kalarak denge anlayışımızın gelişmesi de sağlanmış olur. Eş zamanlı olarak daha fazla uyarılmakta olan sağ beyin ile sol ve sağ beyin dengemiz de önemli ölçüde gelişir. İş hayatında eril enerjide isek dişil enerjimizi daha fazla ortaya koymamız, ilişkilerimizde samimiyet, empati ve anlayışı geliştirebilirken, eğer daha fazla dişil enerjide isek, eril tarafa doğru yönelmemiz hedeflerimizi daha iyi koymamızı, liderlik becerilerimizi ve sonuçlara ulaşmamızı sağlıyor olacaktır.

Eril ve dişil enerji dengeniz, hem iş hayatınız hem sosyal hayatınız için tüm iletişim ve ilişkilerinizde aslında farkında olmadan takındığınız kısıtlamaları veya dalgalanmaları yansıtır. Sizler de bu konuda gelişmek ve değişmek istiyorum diyorsanız, tavsiyem en kısa zamanda bir Yoga uygulayıcısı olmanız.

 

Yazarın diğer yazıları için tıklayınız.

 

Pınar Özeken (Ulus): 2007 yılında Boğaziçi Üniversitesi Moleküler Biyoloji ve Genetik bölümü ile Kimya bölümlerini bitirdi. Aynı üniversitede Biyomedikal Mühendisliği ve İspanya Pompeu Fabra üniversitesinde master derecelerini aldı. Özellikle 2011’den bu yana moda ile ilgili çalışmalara ağırlık verdi ve hala moda üzerine yazı dizileri, farklı moda kaynaklarında yayınlanmaktadır. Yoga eğitmeni olma yolunda ilerleyen Pınar, bir Arjantin Tango aşığı. Gerçek tutkularından bir diğeri ise seyahat etmek."Dünya üzerinde ayak basılmadık toprak kalmasın" mottosu ile dünyayı dolaşmaya devam ediyor.
İlgili Makale