X

“İçimdeki şehrin gölgeleri”

Doug Aitken’in 14 Eylül’de ziyarete açılan “İçimdeki Şehir” Sergisi, büyük şehirlerin kaybolmuş insanlarının her birinin kendinden bir parça bulabileceği çarpıcı bir sergi. Burada yaratılan dijital ortamda kullanılan aynaların yansımaları sayesinde beş farklı insanın bağımsız öykülerinin sahnelerini aynı anda izlemek mümkün. Benim gibi aynı anda birden fazla konuya odaklanmakta zorlanıyorsanız sakin olun ve önce birkaç karakterin öyküsünü baştan sona teker teker izleyin. Ardından olay akışına aşina hale geldiğiniz için sahneleri yan yana izlemek sizin için keyifli hale gelebilir.

Belirli bir zaman geçtikten sonra gerçekten bu beş öykü birbirinden bağımsız mı, yoksa görünmeyen birtakım iplerle birbirine bağlı mı diye kendinize sormadan edemiyorsunuz. Sabah gözünü açtığı yatak, sokağına baktığı pencere, elini yüzünü yıkadığı suyun aktığı musluk, işine gittiği araç birbirinden çok farklı olan beş insanın öyküsü bu. Ancak karakterlerin beden dilleri aracılığıyla izleyici ile kurduğu ilişkide bir ortaklık var. Kaosun içindeki yalnızlık hiçbir konuşma olmadan o kadar ustalıkla yansıtılmış ki; karakterlerin yüzlerindeki çizgilerden, dudaklarındaki kıvrımlardan ve gözlerindeki gölgelerden yardım çığlıklarını duyabilirsiniz. Şehrin kontrol edilemez akışında sanki durduğu an yok olup gideceğini hisseden büyük şehir insanının çaresizliğini bütün bedeninizle hissedebilirsiniz.

Bu birbirinden uzak beş insanın başını yukarı kaldırdığında aynı gökyüzünü gördüğünü yansıtan bir an var. İşte o an aslında görünen bu çeşitliliğin arkasında aynı hayatların cenderesinde, aynı dertlerden muzdarip olduğumuzu gözler önüne seriyor bu sergi. Hepimizin zaman zaman bizim dışımızdaki hayatları merak ettiğini, hatta bazen merakın ötesine varıp bu olası hayatları yaşamak istediğini tahmin etmek zor değil. Farklı hayatların içerisinde farklı insanlar olacağımız gibi bir yanılgıya düşüyoruz belki de. Olduğumuz insanla hemhal olamadığımız için kaçış yolları arıyoruz. Hayatlarımızın aynılığının bu denli ortada ama bir o kadar da üzeri satın aldığımız kimliklerle örtülü olduğunu görmek düşünmeye değer.

Görsel: borusancontemporary.com

Bu kimliklerden herhangi birini üzerimize geçirdiğimizde içimizdeki şehri değiştirmemiz mümkün mü? Deneyimlediğimiz duygular farklı bedenlerde bize aynı şarkıyı söylemeye devam etmeyecek mi? Kim olursak olalım, nerede yaşıyorsak yaşayalım, hangi işin ya da hayalin peşinde koşuyorsak koşalım bize kalan sevgi, korku, acı, yalnızlık, hayal kırıklığı, pişmanlık, umut veya huzur olmayacak mı?

Bu soruları sorarken Matt Haig’in Gece Yarısı Kütüphanesi’nde okuduğum şu kesit yankılandı zihnimde:

“Şu anda olası bütün hayatlarda yaşadığımız kadar eksiksiz ve tam bir hayat yaşıyoruz, aynı türden duyguları burada da deneyimleyebiliriz. Olmamız gereken tek bir kişi var. Hissetmemiz gereken tek bir varoluş var. Her şey olabilmek için her şeyi yapmamız gerekmiyor çünkü zaten sonsuzuz. Yaşadığımız her an sonsuz olası geleceğe gebe. Onun için bu hayatımızdaki insanlara iyi davranalım. Arada bir başımızı yukarı kaldırıp yukarı bakalım, çünkü nerede olursak olalım gökyüzü her daim sonsuz.”              

Kim bilir, içimizdeki şehirlerin gölgelerinde yaşamaktan gölgenin kaynağı olan ışığı unutmuşuzdur.

Pencereyi açtığımızda saçlarımıza değen rüzgarın muazzam ahengine minnetle kapılmaktır belki nefes aldıracak olan.

Yolda yürürken taşın altında gizlenen örümcek ağının ardındaki işçiliktir belki de şehrimizi aydınlatacak olan.

Sergiyi merak edip gitmek isteyenler için: https://www.borusancontemporary.com/tr/doug-aitken-gecici-sergi_2308

Kitabı merak edip okumak isteyenler için: https://amzn.to/3zEnwNS https://amzn.to/3zEnwNS 

İlginizi çekebilir: Kaygının varoluş yolculuğu: Önce beni tanı

İrem Mutlu: Galatasaray Üniversitesi Hukuk Fakültesi mezunu. Koç Üniversitesi’nde kişisel verilerin korunması hukuku alanında tezli yüksek lisansını yaptı. Şu an bir finansal teknoloji şirketinde avukat. Aynı zamanda ICF onaylı profesyonel bir koç. TEGV gönüllüsü. CMAS 2 yıldız dalıcı. Tüm bu kimliklerinden sıyrıldığında ise: Kadrolu Öğrenci. Kahkahası ile tanınır. Sevgi için yaşar. Okumaya ve yazmaya tutkun. Kendini bilme yolunda.

Geleneksel lezzetlerden vazgeçmeden bitki bazlı beslenmek isteyenlere: Fine Life Fermente Kajulu İçecek

Son yıllarda sağlıklı beslenme ve bilinçli tüketim alışkanlıklarının, daha önce hiç olmadığı kadar ilgi gördüğü kesin. Veganlık, vejetaryenlik, fleksitaryen gibi bitki bazlı beslenme türleri, sadece etik ve çevresel nedenlerle değil, aynı zamanda bütüncül sağlık açısından sunduğu çeşitli faydalar nedeniyle de dünya genelinde hızla yayılmaya devam ediyor. Bitki bazlı beslenme alışkanlıklarına yönelik talepler hızla artarken çok sayıda bitki bazlı ürün de raflardaki yerini alıyor. Özellikle süt ürünlerine alternatif arayanlar için çok sayıda ürün piyasaya sürülüyor. Bu konuda öncü isimlerden biri olan Metro Türkiye de “Sofrada herkese yer var!” mottosuyla tüketicilerin ihtiyaçlarına, yenilikçi ürünlerle cevap veriyor.



Raflarında 400’den fazla bitki bazlı ürün sunan Metro Türkiye, geleneksel lezzetlerden vazgeçmeden bitki bazlı beslenme alışkanlıklarına sahip olmanın en leziz yollarını sunuyor. Ve güzel haber; Türk mutfağının favori içeceklerinden ayrana bitki bazlı alternatif sağlıyor: Fine Life Fermente Kajulu İçecek.

Lezzetli, vegan, fermente: Ayrana bitki bazlı alternatif

Herkes için sağlıklı beslenme ve sürdürülebilirlik anlayışıyla hareket eden Metro Türkiye, beslenme trendlerine ve değişen tüketici taleplerine verdiği önemle Fine Life Fermente Kajulu İçecek’i raflara getiriyor. Geleneksel lezzetimiz ayrana bitki bazlı bir alternatif olarak öne çıkan Fine Life Fermente Kajulu İçecek, bitki bazlı beslenme alışkanlıklarını benimseyen ya da benimsemek isteyen herkesin beğenisine sunuluyor.

Metro Türkiye raflarında yerini almaya başlayan bu yenilikçi ürün, %27 oranında kaju fıstığı, tuz ve çeşitli probiyotikler içeriyor. Bunun yanı sıra katkı maddesi, koruyucu ve gluten içermemesiyle de dikkat çeken Fine Life Fermente Kajulu İçecek, hem bitki bazlı ürünleri tercih edenlerin hem de laktoz tüketmemeye önem verenlerin favorisi olmaya aday. Ayran alternatifi olarak soğuk tüketilebilen bu ürün, 250 ml’lik cam ambalajlarda satışa sunuluyor. Vlabel etiketiyle otel ve restoran gibi yeme içme işletmelerinde rahatça kullanılabilecek Fine Life Fermente Kajulu İçecek, menülere yeni vegan bir alternatif getirirken, müşteri memnuniyetini de artırma potansiyeli taşıyor.

Geçtiğimiz yıllarda süt ve yoğurt gibi hayvansal gıdalara bitki bazlı alternatifler sunmuş olan Metro Türkiye, Metro Chef Veggie Bademli ve Fındıklı içecekler ile yoğurda alternatif Metro Chef Veggie Fermente Süzme Kaju’yu ve Metro Chef Veggie Meze Serisi’ni tüketicilerle buluşturmuştu. Bu yıl ise Türk mutfağının vazgeçilmezlerinden ayrana bitki bazlı bir alternatif getirerek hem sağlıklı hem de yenilikçi bir seçeneği yani Fine Life Fermente Kajulu İçecek’i tüketicilerle buluşturuyor.

Elbette Metro Türkiye’nin raflara taşıdığı yenilikçi ürünler sadece süt ve yoğurt gibi hayvansal gıdalara bitki bazlı alternatifler ile sınırlı değil. Çok daha fazlası, raflarda çoktan yerini aldı.

Bitki bazlı geniş ürün yelpazesi: 400’den fazla çeşit



Metro Türkiye’nin raflarındaki vegan ürün yelpazesi içerisinde bitkisel bazlı hamburger ekmekten köfteye, mayonezden çikolataya çok sayıda çeşit bulunuyor. Üstelik gıda dışı vegan ürünlerin de sayısı oldukça fazla. Vegan yumuşatıcı, şampuan, sabun, hatta yağ çözücü bile bu geniş yelpazede yer alıyor. Dahası, Metro markalı ürün portföyünü de yenilikçi çeşitlerle sürekli genişleten Metro Türkiye, kendi markaları altında içli köfteden lahmacuna paçanga böreğinden haydari, havuç tarator gibi meze seçeneklerine; falafel çeşitlerinden pizzaya, ranch sostan çamaşır yumuşatıcısına kadar 50’ye yakın çeşitte gıda ve gıda dışı bitki bazlı ürün sunuyor. Eğer tüm bu ürünleri ve çok daha fazlasını incelemek isterseniz hemen tıklayıpvegan ürün yelpazesi içerisinde bitkisel bazlı hamburger ekmekten köfteye, mayonezden çikolataya çok sayıda çeşit bulunuyor. Üstelik gıda dışı vegan ürünlerin de sayısı oldukça fazla. Vegan yumuşatıcı, şampuan, sabun, hatta yağ çözücü bile bu geniş yelpazede yer alıyor. Dahası, Metro markalı ürün portföyünü de yenilikçi çeşitlerle sürekli genişleten Metro Türkiye, kendi markaları altında içli köfteden lahmacuna paçanga böreğinden haydari, havuç tarator gibi meze seçeneklerine;vegan ürün yelpazesi içerisinde bitkisel bazlı hamburger ekmekten köfteye, mayonezden çikolataya çok sayıda çeşit bulunuyor. Üstelik gıda dışı vegan ürünlerin de sayısı oldukça fazla. Vegan yumuşatıcı, şampuan, sabun, hatta yağ çözücü bile bu geniş yelpazede yer alıyor. Dahası, Metro markalı ürün portföyünü de yenilikçi çeşitlerle sürekli genişleten Metro Türkiye, kendi markaları altında içli köfteden lahmacuna paçanga böreğinden haydari, havuç tarator gibi meze seçeneklerine; Metro Türkiye’nin Bitki Bazlı & Vegan Katalogu’nu keşfedebilirsiniz.

Temel gıdadan temizlik ürünlerine, kişisel bakımdan atıştırmalıklara aradığınız her şeyi bulabileceğiniz Metro Türkiye ile sağlıklı ve sürdürülebilir bir yaşam tarzına ulaşmak artık çok daha kolay.

*Bu yazı Metro Türkiye katkılarıyla hazırlanmıştır.

İlginizi çekebilir: Vegan beslenenlere müjde: Metro Türkiye’nin zengin vegan ürün yelpazesini keşfedinVegan beslenenlere müjde: Metro Türkiye’Vegan beslenenlere müjde: Metro Türkiye’

 



İlgili Makale