X

İçimdeki eril içimdeki dişile karşı: Denge mümkün mü?

Yine oldukça fazla soru aldığım bir konuya sizlerle birlikte yelken açmak istiyorum. Bu öyle bir başlık ki aynı zamanda bizler hiç fark etmesek de günlük tercihlerimizi ve hayata yaklaşımımızdan yaşadığımız ilişkilerdeki beklentilerimize kadar, aslında hayatımıza “yön veren” birçok olayı da yakından ilgilendiriyor. Öncelikle dişil ve erili anlamaya çalışmak ile başlayalım. Biraz kelime anlamlarına odaklanalım istiyorum. Çünkü aslında kendimizi yorumlayabilmemiz de buna bağlı olacak…

Öncelikle dişi enerji ile başlayalım. En temel anlamında dişi “güzelleştiren”, “büyüten”, “doğuran”, “geliştiren”, “iyileştiren” yani “olmak” anına dayalı bir enerji veya durumdur. Dişi enerjimiz hem erkekte hem kadında bulunan bir yandır, bir enerjidir. Dişi enerji dediğimizde burada sadece kadınları işaret etmiyoruz. Aslında erkeklerde de görmekteyizdir; örneğin hedefe odaklı olmayan tüm davranışlar, yapmak enerjisinden uzak olan, büyütmek, bakmak ve yetiştirmeye yönelik tüm seçimlerimizde dişi enerji mevcuttur. Bir de eril enerjiye bakalım; hedeflerimiz vardır, planlar yaparız, “yapmak” odaklılığı ile dolar taşarız. Adeta yayından henüz fırlatılmış olan bir ok gibi yönümüz çizilmiştir ve sadece o gitmek ve hedefe ulaşmak amacını kapsayan bir akışı benimsemişizdir…

Yeterince dişil enerjisi almadığınızda yorulur ve duygusal açıdan tükenirsiniz. İçinizdeki yaşam enerjisi söner, birilerinin sizinle ilgilenmesini, size yemek pişirmesini, sizi büyüleyip eğlendirmesini istersiniz.

Peki, neden eril ve dişilin dengesinden bahsetmekteyiz? Neden erkekte ve kadında hem eril hem dişil aynı şekilde yer almaktadır? Neden bunların bilgisi bizim için bu derece önemlidir? Cevabı verebilmek çok kolay değil fakat gelin biraz olsun anlamaya çalışalım. Hemen kendimden bir örnek ile devam etmek istiyorum (ben özellikle çalışmak ve iş konusunda adeta hastalıklı denecek kadar tutkun bir insan olduğum için burada öncelikle eril olarak kendimi yorumlayacağım). Günlük hayatımda her şeyi planlayan biriyim. İş hayatımda her şeyi en ince detayına kadar düşünen, planlayan, hedeflerini tek tek belirleyen ve bu hedeflere yol almak söz konusu olduğunda kanatlarını açıp kilometrelerce yol kat eden bir kartal gibi durmadan ve yorulmadan gitmeye hazırım… İşte içinde bulunduğum eril enerjinin niteliğini ve yoğunluğunu gelin siz düşünün…

Bu arada gelin Pınar’a birlikte soralım, bir kadın olarak bir dişi olduğunu ne zaman hatırlayabiliyorsun? İşte burada çok önemli bir itirafta bulunmam gerekiyor; gerçekten unutabiliyorum. Yani aslında yaradılışımı yadsıyarak, gün boyu yüklenmem, hissetmem gereken dişil enerjimden o derece uzak bir akıştayım ki içimdeki dengesizliklerin farkında bile değilim… Bunu nasıl kapatmaya çalışıyorum; spor yaparak (ki burada da aynı zamanda duran, besleyen, iyileştiren bir enerji mevcut değil, en ağır antrenmanları yapmadan rahat edemiyorum) diye cevap verseydim bu gerçek bir cevap olabilir miydi? Hayır, çünkü dişi enerjinin besleyiciliği, geliştiriciliği, yaratıcılığı burada yer almıyor. Yazı yazarak diyebiliriz (en azından belirli bir yerde sabit oturmamız gerekiyor), eş zamanlı müzik dinlemekten çok hoşlandığım için bu cevabı kabul ediyorum fakat burada yine yazmak hedefleri, yazılarımı yetiştirebilmek hedefleri, en iyi yazıları çıkartabilmek hedefleri ve sizler için en fazla öğrenerek, okuyarak ve özümseyerek yazabilmek hedefleri var… Gelin görün içindeki “kadının” nerede kaldığını hatırlıyor musun dediğinizde cevabım gerçekten bazen “hayır” oluyor…

Şimdi ben bu kadar fazla “eril” enerji ile dolmuşken hayatıma giren kişileri biraz incelemek istiyorum sizlerle (son dönemde yaşadığım yüksek farkındalıkları paylaşacağım). Genel olarak eril enerjiden yani bir dişiye kol kanat germekten, ona yardımcı olmaktan, bakmaktan ve en önemlisi “eril” enerjiden oldukça düşkün daha çok dişil enerjide olan kişiler… Yani içimdeki dişinin boşluğunu onların ağır basan dişil birikimleri ile tamamlamaya çalışacağım ve giderek daha da eril enerji yükleneceğim ve ne yazık ki sonunda “ben kadın gibi hissedemiyorum” diyerek son vermek durumunda kalacağım ilişkiler…

Bu akışı düşündüğümüzde, suçlu veya güçlü var mıdır? Hata kimdedir veya bu akışı yaratan “ben” ve benim eril ağırlığım iken “dünyada bir tane adam gibi adam kalmadı mı?” sorusunu sormam ne kadar doğrudur? İşte bizler hayatta ve ilişkilerimizde “farkında olmadan” dengesizleştirdiğimiz eril ve dişil yüklerimiz ile aslında kapılacağımız “çekimleri” de belirliyor oluruz. Bunun farkına vardığımızda ve içimizdeki eril ve dişil yanları dengelediğimiz durumda ise karşılaştığımız kişilerin de farklılaştığını ve çekildiğimiz kişilerin temel özelliklerinin de değiştiğini gözlemleriz.

Eril ve dişil olarak terazinin hangi yanında olduğumuzu bilmek oldukça kıymetlidir.

Bakın sevgili David Deida güzel eseri Yakın İlişki ile bu akışı nasıl anlatıyor;

“…Yeterince dişil enerjisi almadığınızda yorulur ve duygusal açıdan tükenirsiniz. İçinizdeki yaşam enerjisi söner, birilerinin sizinle ilgilenmesini, size yemek pişirmesini, sizi büyüleyip eğlendirmesini istersiniz. Partnerinizden gitgide daha çok dişil enerji talep edersiniz. Ve alamadığınız takdirde başka enerji kaynaklarına yönelmeye başlarsınız.”

…Eğer eril enerjinizi aşırı geliştirdiyseniz, her zaman insanları analiz edip yönlendiriyorsanız büyük bir olasılıkla dişilin parlak, iyileştirici ve canlandırıcı yönlerini taşıyan bir kişiye karşı çekim duyabilirsiniz. Böyle bir partner otomatik olarak dişil açlığınızı dengeler. Örneğin, son derece iş odaklı bir kişinin güzellik saçan ama çok itici güç sergilemeyen bir eş seçmesi çok olasıdır. Aynı dişil enerjide rahatlamak için New York yerine Hawaii’ye gitmeyi tercih etmeniz gibi…

…Eğer ajandanızla hareket ediyor, zihinsel keskinliğiniz için mükemmelliği zorluyorsanız, kendinizi disipline ediyor ya da sanatsal yeteneklerinizi geliştiriyorsanız; o halde size eşlik eden eril enerjidir.

…Vücudunda gün boyunca eril enerji dolaşan bir kadın kendini tamamlamak için dışarıdan dişil enerji almak ister. Günün sonunda bu eksik dişil enerjinin ona kendiliğinden sunulmasını arzular…Ancak partnerinden sürekli olarak dişil enerji talep etmesi bir süre sonra sorun yaratabilir. Erkeğin onu daha fazla dinlemesini, başarı mücadelesine destek vermesini, yorulduğu zamanlarda ilgisiyle beslemesini isteyecektir. Yani erkeğinden daha fazla dişil güç bekleyecektir. Bu, partneri sürekli ya da geçici bir süre için bile olsa daha dişil ise bir süre için sorun yaratmaz. Ancak partnerimizden sürekli olarak doğasında olmayan bir cinsel enerji talep edersek, ilişkimizi çıkmaza sokabiliriz.”

Bu yüzden eril ve dişil olarak terazinin hangi yanında olduğumuzu bilmek oldukça kıymetlidir. Hayatımıza giren partnerlerin “talep ettiğimiz” ilgiyi veremiyor olmasını veya ilişkilerimizde geldiğimiz çıkmaz noktaları “diğeri” ile birleştirirken, öncelikle “kendi” enerjimizin ve beklentimizin hangi enerjide ağır bastığını çok dikkatlice incelememiz gerekir…

Siz bugün terazinin hangi tarafındasınız?

Pınar Özeken (Ulus): 2007 yılında Boğaziçi Üniversitesi Moleküler Biyoloji ve Genetik bölümü ile Kimya bölümlerini bitirdi. Aynı üniversitede Biyomedikal Mühendisliği ve İspanya Pompeu Fabra üniversitesinde master derecelerini aldı. Özellikle 2011’den bu yana moda ile ilgili çalışmalara ağırlık verdi ve hala moda üzerine yazı dizileri, farklı moda kaynaklarında yayınlanmaktadır. Yoga eğitmeni olma yolunda ilerleyen Pınar, bir Arjantin Tango aşığı. Gerçek tutkularından bir diğeri ise seyahat etmek."Dünya üzerinde ayak basılmadık toprak kalmasın" mottosu ile dünyayı dolaşmaya devam ediyor.

LEGO’dan hem çocukları hem yetişkinleri mutlu edecek en mükemmel yılbaşı hediyeleri

Yeni yıl, soğuk günleri sıcacık bir sevgiyle sarmalayan, neşe ve heyecan dolu büyülü bir dönem. Öyle ki yalnızca taptaze başlangıçların değil; sevdiklerimizi mutlu edecek fırsatların da habercisi. Bu özel dönemi daha da unutulmaz kılmanın ve yılbaşı coşkusunu sevdiklerimizle paylaşmanın en keyifli yollarından biri ise hiç şüphesiz gözlerden kalpler çıkaracak mükemmel yeni yıl hediyeleri. Peki ama gerçek anlamda mükemmel bir hediye bulmak mümkün mü?

Çocukken çok kolay olan hediye seçimi konusu, ne yazık ki yetişkinlikte zor bir hal alabiliyor. O zamanlar en sevdiğimiz karakterin yeni çıkan bir kitabı ya da havalı yeni bir oyuncak, bizi mutlu etmeye yeterdi. Ama büyüdükçe işler biraz karıştı… İhtiyaçlar, istekler, beklentiler, arzular, hepsi değişti, karmaşıklaştı. Haliyle, bir yetişkini ‘gerçekten’ mutlu edebilecek o ‘mükemmel’ hediyeyi bulmak da zorlu bir sanata dönüştü. Ama çözüm, sandığımızdan çok daha yakında olabilir. Belki de oyuna ve yaratıcılığa yeniden kucak açmak, tüm bu karmaşıklığı alıp götürmeye yetebilir. Siz de bu yıl sevdiklerinizi gerçekten heyecanlandıracak bir hediyenin peşine düştüyseniz aradıklarınızı LEGO’da bulabilirsiniz. Çocuklar için olduğu kadar yetişkinler için de oyunun, yaratıcılığın ve rahatlamanın kapılarını aralayan LEGO’da herkese uygun yüzlerce çeşit var:

Estetik ve dekoratif dokunuşları sevenlere özel

Çevrenizde gördüğü her boş duvarı doldurmak için hemen zihninde tasarım yapmaya başlayan ya da boş rafları estetik detaylarla dekore etmeye bayılan sevdikleriniz varsa, onlar için en iyi yılbaşı hediyesi bir LEGO’dan bir sanat eseri, doğadan bir parça veya mimari bir detay olabilir:

  • LEGO® Art Mona Lisa: Dekorasyonun yanı sıra sanat ve tarih meraklısı sevdikleriniz için Mona Lisa’nın 3D versiyonu şahane bir yeni yıl armağanı olabilir. Sevdiklerinizin duvarlarını süsleyerek yaşam alanlarına enerji katacak bu özel hediye, onların yaratıcı duygularını da harekete geçirebilir.
  • LEGO® Icons Yalıçapkını Kuşu: Doğanın dokunuşlarını yaşam alanlarına taşıyacak LEGO® Icons Yalıçapkını Kuşu, canlı renkleriyle sevdiklerinize yılbaşı coşkusunu yansıtırken mutluluktan gözlerinden kalpler çıkartabilir.

Enerjisini doğadan alanlara özel

Doğaya, yeşile, bitkilere düşkün, enerjisini, ilhamını büyüleyici çiçeklerden ve renklerden alan sevdikleriniz için de en mükemmel hediyeler, yine LEGO’da:

  • LEGO® Icons Orkide: Orkidelerin bitkiler aleminde çok özel bir yeri olduğu tartışılmaz. Siz de sevdiklerinize onların sizin için ne kadar özel olduğunu hissettirmek istiyorsanız bu seti kaçırmayın. 5 taban yaprağı ve 2 hava kökü ile gerçekçi bir görünüme sahip bu ikonik orkide setini görenler canlısından ayırmakta zorlanabilirler 🙂
  • LEGO® Icons Erik Çiçeği: Bu set, sevdiklerinize güzel bir kırmızı çiçeği tomurcuktan açmaya ve tam çiçeklenmeye kadar inşa etme fırsatı sunuyor. Üstelik sevdikleriniz bu seti sergilemekten de büyük haz duyacak. Hem şık bir dekor hem de yaratıcı bir yapım süreci, ikisi de bu mükemmel hediyede.

Hız, heyecan ve adrenalin tutkunlarına özel

Hız, şüphesiz ki büyük bir tutku. Özgürlüğüne düşkün, heyecanı seven, teknolojiye ve otomobil dünyasına meraklı herkes için LEGO’da şahane hediyeler bulabilirsiniz:

  • LEGO® Technic Mercedes-Benz G 500 Professional Line: Mercedes-Benz tutkusu olan herkesi heyecanlandıracak, otantik özelliklerle dolu ikonik G Serisi’nden bir model, mükemmel bir yılbaşı hediyesinden çok daha fazlası olabilir. Baştan sona adeta bir mühendislik deneyimi sunan bu modelin sevdiklerinizi çok mutlu edeceği kesin.
  • LEGO® Technic Emirates Team New Zealand AC75 Yat: Maceranın sudaki halini seven ve yelken sporuna da merak duyan sevdiklerinizi mutlu etmek için fazla düşünmenize gerek yok. Aradığınız hediye LEGO Technic Emirates Team New Zealand AC75 Yat. Biraz çılgın, biraz heyecanlı, en çok da kusursuz… Emin olun sevdikleriniz bu seti hem yaparken hem de sergilerken çok keyif alacak.

Sinemaseverlere özel

Beyaz perdenin büyüsüne kapılan sevdiklerinize, onların bu tutkusunu daha da derinleştirecek hediyelerle unutulmaz deneyimler sunabilirsiniz:

  • LEGO® Star Wars™ Millennium Falcon™: Çoğu sinemaseverin gönlünde taht kurmuş en özel serilerden biri hiç şüphesiz ki Star Wars. Star Wars™ Millennium Falcon’un kokpiti, uydu çanağı, topları ve diğer ikonik detaylarıyla sevdikleriniz inşa sürecini tamamlarken kendilerini galaksinin derinliklerinde bir macerada da hissedebilirler.
  • LEGO® Disney™ Genç Aslan Kral Simba: Sevdiklerinizin sinema tutkusunu nostaljik rüzgarlarla buluşturmak isterseniz, aradığınız mükemmel hediye yine LEGO’da. Onları LEGO® Disney™ Genç Aslan Kral Simba ile çocukluk anılarına doğru bir yolculuğa çıkarabilirsiniz.

Oyunculara ve uzay meraklılarına özel

Uzayın sınırsız gizemini merak eden ya da en zorlu oyunları bile tek hamlede geçmeyi başarabilen sevdikleriniz varsa, onlar için de en mükemmel yeni yıl hediyeleri LEGO’da:

  • LEGO® Super Mario™ Super Mario World™: Mario ve Yoshi: Mario, şüphesiz ki hem çocukların hem yetişkinlerin gönlünde büyük yer tutan en ikonik oyunlardan biri. Eğlenceli bir nostaljik tur, keyifli bir oyun deneyimi ya da rahatlatıcı bir aktiviteden çok daha fazlasını sunacak bu set, sevdiklerinize yepyeni bir dünya yaratmak için ilham verebilir.
  • LEGO® Technic NASA Apollo Ay Taşıtı – LRV: Kozmik maceracılar için en şahane hediye: NASA Apollo Ay Taşıtı (LRV) modeli. Sevdiklerinizi yıldızlara götürüp geri getirecek bu özel hediye, bambaşka dünyaların kapısını onlar için aralarken yaratıcı duygularını da harekete geçirebilir.

Bonus: Mırmır Pati ile eğlenceyi geri getirin

LEGO’nun sonsuz olasılıklarla dolu dünyasında en mükemmel hediyeler de eğlence de oyun da bitmez… Mırmır Pati, oyunu her yaştan insan için geri getiriyor ve herkesi yılın bu büyülü zamanını çok daha keyifli geçirmeye davet ediyor.

Mutlu bir yer inşa etmek isteyen herkes için mükemmel hediyeler ve çok daha fazlası LEGO’da. Hemen tıklayın ve sevdiklerinizi mutlu etmeye erkenden başlayın.

*Bu yazı LEGO katkılarıyla hazırlanmıştır.

İlgili Makale