X

İçe dönüklük türleri: 4 farklı içe dönük kişilik tipi ve özellikleri

Sosyal ortamlarda kendinizi nasıl hissediyorsunuz, rahat mı yoksa sıkılmış mı? Ya da kalabalık gruplara dahil olmayı mı yoksa iki üç kişilik çekirdek bir grup ile mi zaman geçirmekten daha çok keyif alıyorsunuz? Belki de sadece tek başınıza kalmaktan da hoşlanıyor olabilirsiniz… Cevaplarımız değişiyor olsa da sosyal ortamlara dahil olma tercihlerimiz yani içe dönüklük ve dışa dönüklük özelliklerimiz kişiliğimiz hakkında ipuçları taşıyor.

Psikoloji alanında akla ilk gelen isimlerden biri olan Carl Jung, 1900’lü yıllarda içe dönüklük ve dışa dönüklük kavramlarını ortaya çıkararak insanların sosyal tercihlerinin enerjileri üzerindeki etkisini inceledi. Jung, kişinin içe dönük veya dışa dönük olmasını, sosyal tercihlerine göre enerjilerinin artması ya da azalmasına göre tanımladı. Şöyle ki, içe dönük kişilerin enerjilerini toplamak için kendi içlerine dönmeyi yani kendisiyle kalmayı tercih ederken dışa dönük kişilerin kendilerini şarj etmek için başkalarıyla etkileşim halinde olmaya ihtiyaç duyduklarını ortaya çıkardı. Bu kısa tanımdan hemen sonra içe dönük mü yoksa dışa dönük mü olduğunuz konusunda cevaplar kafanızda belirlemeye başlamış olabilir. Fakat, konu bu kadarla sınırlı değil.

2011 yılında Psikolog Jennifer Grimes, içe dönüklüğü 4 farklı türe ayırdı: Sosyal içe dönük, düşünceli içe dönük, kaygılı içe dönük, çekingen veya ölçülü içe dönük. Bu yazımızda içe dönüklüğün dört farklı türünü, kişilik özelliklerini ve sosyal hayatta daha mutlu olmalarını sağlayacak ipuçlarını konuşacağız.

Sosyal içe dönük kişilik özellikleri

İçe dönüklük denildiğinde çoğumuzun ilk aklına gelen tür, aslında sosyal içe dönüklüktür. Yalnız zaman geçirmeyi seven, kendi arkadaşlıklarından keyif alan kişiler, sosyal içe dönüklerdir (social introverts). Yalnızlığa büyük önem verirler. Kalabalık ortamlardan, partilerden, büyük toplantılardan hoşlanmazlar fakat aileleriyle, yakın arkadaşlarıyla, küçük gruplar halinde bir araya gelmekten de keyif alırlar. Kendileri ile kalmak onları mutlu eder. Sosyal kaygılı içe dönükler ile karıştırılabilen bu grup sosyal kaygı yaşayan insanların aksine yalnız kalmayı bilinçli olarak tercih ederler; yani sosyal ortamlarda bulunmaktan endişe ettikleri için kaçmazlar veya utangaç değildirler. Zevk aldıkları için yalnız olmayı seçerler. Tıpkı sosyal hayatlarındaki gibi romantik ilişkilerde de sık sık yalnız kalmaya ihtiyaç duyarlar.

Sosyal içe dönükler için sosyalleşme ipuçları: Başkalarını mutlu etmek için kalabalık etkinliklere katılarak kendinizi yormayın. Enerjinizi şarj etmek için içe dönük doğanıza zaman ayırın. Sizi anlayan ve olduğunuz gibi kabul eden aileniz ve yakın arkadaş grubuyla iletişiminizi koparmayın.

Düşünceli içe dönük kişilik özellikleri

Düşünceli içe dönükleri hem yalnızlığı hem düşünmeyi sevenler olarak değerlendirmek mümkün. Düşünceli içe dönük kişiler (thinking introverts) kendilerini yansıtabilmek ve fikirlerini daha yaratıcı bir şekilde ortaya koyabilmek için yalnız kaldıklarında düşünmeyi tercih ederler. Kendilerine eleştirel bir düşünce tarzı ile yaklaşırlar; içsel fantezi dünyalarında zaman harcamaktan keyif alırlar. Düşünceli içe dönükler aynı zamanda entelektüel içe dönükler olarak da değerlendirirler. Derin düşüncelere dalarak kendileri ile baş başa zaman geçirirler. “Daydreamer”, düş kurucular olarak da tanınırlar.

Düşünceli içe dönükler için sosyalleşme ipuçları: Düşüncelerinize her zaman güvenin. Zihinsel sığınağınıza kaçmak için kendinize zaman yaratın. Acele kararlar vermemek, sorularını telaşla cevaplamamak için düşünmeye ihtiyacınız olduğunu dile getirin. Kitap okumak, yazı yazmak, müzik dinlemek gibi yaratıcı düşünme becerilerinizi geliştirici etkinliklere yönelin.

Kaygılı içe dönük kişilik özellikleri

Endişeli ya da kaygılı içe dönükler (anxious introverts), sosyal içe dönüklerin aksine diğer insanların yanında kendilerini rahat hissetmedikleri için kalabalık ortamlardan kaçınma eğilimindedirler. Sosyal becerilerine pek fazla güvenmedikleri için yalnız kalmak isterler. Endişeli halleri genellikle yalnız kaldıklarında da azalmaz; çünkü geçmişte iyi gitmemiş veya halihazırda ters gitme ihtimali olan her şeyi düşünerek kafalarında daha da büyütürler ve bu da endişelerini daha da tetikler. Kalabalık ortamlara girmeleri gereken davetlere, toplantılara, büyük etkinliklere katılmazlar. Yaşadıkları yüksek kaygı, düşük benlik algısına ilişkin düşünce kalıplarını daha sert inşa eder. İnsanların yanında kendilerini garip ve utangaç hissettikleri için kendi kabuklarına çekilirler.

Kaygılı içe dönükler için sosyalleşme ipuçları: Konfor alanınızdan fazla uzaklaşmadan ama kabuğunuzun içinde de hapsolmadan yapabileceğiniz etkinlikler bulun. Sosyal ilişkilerinizi güçlendirmek ve yeni ilişkiler inşa edebilmek için yakın arkadaşlarınızın bulunmak istediğiniz ortamlara dahil olmasını rica edin. Değiştiremeyeceğiniz, geçmişte kalmış olayları tekrar tekrar düşünmeye başladığınızda odağınızı değiştirin.

Ölçülü içe dönük kişilik özellikleri

Ölçülü içe dönükleri anlayabilmek için denize girmeden öne kıyıda sadece ayaklarımızı sokup beklediğimiz zamanları düşünebiliriz. Ölçülü içe dönükler (restrained introverts), kaygılı içe dönüklerin aksine insanlar ile birlikte olmak isterler, sosyal etkileşimden korkmazlar. Sadece oldukça seçici davranırlar. Kendilerini tamamen ortaya koymadan önce geri planda kalarak ısınma turları atarlar. Güvenlerini kazanmayı başarmış insanlarla birlikte olmaktan keyif alırlar. Harekete geçmeden önce düşünmeye ihtiyaç duyarlar, bu nedenle anlık kararlar vermezler, aksiyon almaları için uzun zaman gerekir.

Ölçülü içe dönükler için sosyalleşme ipuçları: Yeni tanıştığınız insanlara karşı ilk başta sıkıcı görünüyor olmanızı dert etmeyin, sizin güveninizi kazanmayı başarırlarsa tutkulu ve eğlenceli yanınızı da keşfedebilirler. Her ne kadar kontrollü olmayı sevseniz de bazen düşünme kısmını biraz kısa tutarak aksiyonlarınızı hızlandırabilirsiniz.

İçe dönük bir kişilik özelliğiniz olduğunu düşünüyorsanız ama hangi türün sizi daha iyi tanımladığından emin olamıyorsanız “Hangi tip içe dönüksünüz?” testini çözebilir, çıkan sonuca göre özelliklerinizi yeniden değerlendirebilirsiniz.

Kaynak: The Cut, Mind Body Green

İlginizi çekebilir: Algılar değişiyor: İçe dönük olmanın gizli gücünü keşfedin

Uplifers: Kaliteli ve mutlu yaşam koçunuz!

‘Evdeki herkes barista’: Bosch VeroBarista ile kahve deneyiminizi zirveye taşıyın

Kahve, şüphesiz ki pek çoğumuz için lezzetli bir içecekten çok daha fazlası; adeta bir tutku, bir ritüel… Sabahın ilk ışıklarında enerji veren, gün içindeki küçük molalarda kendimizi şımartmamızı sağlayan, bazense sohbetlerin tadını ikiye katlayan en keyifli eşlikçi. O yüzden günün farklı anlarını, farklı kahvelerle taçlandırmak gibisi yok; ne de olsa her anın kendine has bir kahvesi var. Güne enerjik bir başlangıç yapmak için yoğun aromalı bir americano ya da gün içinde en sevdiğimiz tatlının yanında yumuşak içimli bir cappuccino en iyi seçim olabilir.



Peki ya bu seçimlerimizi evde barista ustalığıyla hazırlayabilir miyiz? Elbette. Bosch Tam Otomatik Kahve Makinesi VeroBarista ile günün her anına ve her damak tadına uygun lezzetli kahveler hazırlamak mümkün; çünkü VeroBarista ile evdeki herkes barista. Her fincanınızı ustalık eserine dönüştürmeye hazırsanız, işte VeroBarista ile yapabilecekleriniz:

Kahve çekirdeklerini dilediğiniz gibi öğütebilirsiniz

Barista ustalığında lezzetli kahveler hazırlayabilmenin ilk adımı, kahve çekirdeklerini doğru bir şekilde öğütmekten ve tazeliği korumaktan geçiyor. Güzel haber; VeroBarista tüm bunları sizin için yapıyor. CreamDrive, yüksek kaliteli seramik kahve öğütme ünitesi ve özel aroma koruyucu çekirdek haznesi ile günün her saati taze çekilmiş kahve çekirdekleriniz hazır.

Üstelik çekirdek öğütme inceliğini de dilediğiniz gibi ayarlayabilirsiniz. Arka arkaya iki öğütme ve ısıtma sayesinde ekstra güçlü kahvenizi tadı daha az acı olacak şekilde hazırlayabilirsiniz. AromaDouble Shot Fonksiyonu ile kahve aromasından ödün vermeden ekstra yoğun kahveler hazırlamak da mümkün. E bir barista daha ne ister, öyle değil mi?

Farklı anları, farklı kahve çeşitleriyle taçlandırabilirsiniz

Taze çekilmiş kahve çekirdeklerinin mis kokusunun yanı sıra kahve hazırlamanın en güzel yanlarından biri de hiç şüphesiz her damak zevkine uygun farklı seçenekler yapabilmek. Sert tatları sevenler, yumuşak içim tercih edenler ya da daha eğlenceli köpüklü bir şeyler arayanlar… VeroBarista’da herkes için bir şeyler var. Cappuccino, flat white, latte macchiato, sütlü kahve, OneTouch Function ile hepsini tek tuşla hazırlayabilirsiniz. Dahası, yoğun tatları seviyorsanız americanonuz da VeroBarista ile hazır.

Belirtmekte fayda var ki; bir barista ustalığında kahve hazırlayabilmek için özellikle sütlü kahvelerde doğru lezzeti yakalayabilmenin en önemli sırrı sütün sıcaklığını ve kıvamını doğru ayarlayabilmek. Neyse ki VeroBarista, ideal demleme sıcaklığı konusunda tam bir usta. Sütlü kahvelerde bile mükemmel sıcaklığı yakalıyor, süt köpüğü ve sıcak su hazırlama seçenekleri ile her kahve türünü lezzetten ödün vermeden hazırlıyor. Ayrıca sütlü kahveleriniz için de hortumlu süt adaptörü sayesinde esnek çözümler sunuyor. İster kutudan, ister şişeden, ister kendi termosundan süt alın, VeroBarista ile sonuç hep aynı; hep mükemmel.



Kişisel tercihlerinizi kaydedebilirsiniz

Geçek bir barista kahve hazırlarken mutlaka kişisel dokunuşlarıyla fark yaratır; VeroBarista da evdeki herkesin kendi ‘barista’ dokunuşunu ekleyebilmesi için kişiselleştirilmiş tercihlere göre 4 adede kadar favori kahve kaydedebilme özelliğine sahip. Böylece her yudumda tam da istediğiniz gibi bir lezzete kavuşabilirsiniz. Ayrıca evinizde baristalığı başkasına devretmeniz gereken anlarda da kahvenizin yine tam istediğiniz gibi hazırlanacağından da emin olabilirsiniz 🙂 Sıfır risk, bol lezzet…

En sevdiğiniz kahveyi, en sevdiğiniz fincanda içebilmeniz için de VeroBarista üstüne düşeni yapıyor ve yüksekliği ayarlanabilir kahve çıkışı sayesinde 15 cm yüksekliğe kadar ayarlanabiliyor. En uzun latte macchiato bardaklarınızı bile rahatlıkla kullanabilirsiniz.

Zamandan ve enerjiden tasarruf edebilirsiniz

Kahve hazırlarken lezzet kadar önemli bir şey daha varsa; o da şüphesiz ki zamandan ve enerjiden tasarruf edebilmek. VeroBarista, minimum ısınma süresiyle 45 saniye gibi çok kısa bir zamanda kahvenizi hazır hale getiriyor. Ayrıca her kahveden sonra autoMilkClean süt temizleme sistemi ile tam otomatik temizlik sunuyor ve kolayca çıkartılabilir damlama tepsisi, kahve posası kabı ve süt ağızlıkları bulaşık makinesinde yıkanabiliyor. Yani kahve keyfiniz bittiğinde sizi temizlikle hiç yormuyor. Ve son olarak ZeroEnergy Auto-off otomatik kapanma özelliği ile belirlenen saatten sonra enerji tasarrufu yapmak için kapanıyor, sizi düşündüğü kadar çevreyi de düşünüyor. Kim hem çok lezzetli kahveler yapan hem de akıllı özellikleriyle kahve hazırlamayı mükemmel bir deneyime dönüştüren böylesi bir yardımcıyı evinde istemez ki?

Siz de evinizin baristası olmaya hazırsanız, en lezzetli kahveleri kendi damak tadınıza göre ayarlamak ve her defasında mükemmel sonuçlar elde etmek için hemen tıklayabilir, VeroBarista ile tanışabilirsiniz.

*Bu yazı Bosch katkılarıyla hazırlanmıştır.





21 Günde Ustalaş: Hayatınızı dönüştürmenin kısa rehberi

Günümüz dünyasında insanlar hızlı ve etkili çözümler ararken, uzun vadeli değişikliklerin ne kadar süre gerektirdiği sorusu akıllarda yer ediyor. Araştırmalar, bir alışkanlık kazanmanın 21 günlük bir süreç olduğunu belirtiyor. Bu gerçek, “21 Günde Ustalaş” serisini şekillendiren temel düşünce. Omega Yayınları’nın yayımladığı ve Marie-Claire Carlyle, Leon Nacson ve David A. Phillips gibi alanında prestijli yazarların katkıda bulunduğu seri, hayatın farklı alanlarında bir dönüşüm yaşamak isteyen okurlara kısa ama derinlemesine bir yolculuk sunuyor. Peki, bu serinin her kitabı, okura nasıl dokunuyor? Gelin, seriye birlikte göz atalım.



Marie-Claire Carlyle-Para Mıknatısı: Zenginliğe Giden Yolda Bir Yol Haritası

Serinin ilk kitabı olan Para Mıknatısı, parayla olan ilişkimize yeni bir perspektif getiriyor. Carlyle, paranın sadece maddi bir unsur olmadığını, aynı zamanda kişisel değerimizin ve başkalarına sunduğumuz katkının bir yansıması olduğunu öne sürüyor. Kitap, okuyucuları “zengin” olmanın ötesine taşıyarak, yaşamlarında gerçekten neye değer verdiklerini sorgulamalarına yardımcı oluyor. Paranın bir enerji olduğu fikri üzerine kurulu bu kitap, hayata daha fazla refah çekmek isteyenler için önemli adımlar sunuyor. Okur, mevcut finansal alışkanlıklarını gözden geçirmeye ve “para mıknatısı” olma yolunda ilerlemeye davet ediliyor. Carlyle’ın dili basit ama etkileyici. Kitap, “Paranın Değeri” ve “Niyet Etmenin Gücü” gibi bölümlerle, paraya olan bakış açınızı tamamen değiştirebilir. Ancak bu kitap, sadece bir kişisel gelişim kitabı değil; alışkanlıkları kökten dönüştürmek isteyen herkes için bir rehber niteliğinde. Para ve refah konusunda mevcut düşünce kalıplarını yıkmak isteyen okurlar için güçlü bir başlangıç noktası sunuyor.

Leon Nacson-Rüyalar: Bilinçaltınızı Keşfetmek İçin Bir Araç

Serinin ikinci kitabı olan Rüyalar, sadece uyku sırasında yaşadığımız olayların ötesinde, bilinçaltımızın derinlerine bir yolculuk yapmamıza yardımcı oluyor. Nacson, rüyaların anlamını çözebilmek için onları hatırlamanın önemini vurgularken, okuyuculara kendi rüya günlüğünü tutmanın faydalarından bahsediyor. Modern yaşamın karmaşasında, rüyalarla ilgili sembollerin ve temaların nasıl çözüleceğine dair pratik bilgiler sunuyor. Kitap, rüya yorumlamada bireysel deneyime önem vererek okuyucunun kendi rüyalarının dilini öğrenmesini sağlıyor. Rüyaların sembolizmi üzerine yoğunlaşan bölümler, okurun bilinçaltına dair ipuçlarını yakalamasını kolaylaştırıyor. “Düşmek, Uçmak ve Kovalanmak” gibi herkesin yaşamış olabileceği rüya temalarına açıklık getirirken, kişinin ruhsal yolculuğunda bir rehber olma niteliği taşıyor. Nacson, rüyaların günlük hayatımızdaki yansımalarına dikkat çekiyor; bu da kitabı okura bilinçaltıyla ilgili derin bir keşif fırsatı sunan önemli bir araç haline getiriyor.

David A. Phillips-Numeroloji: Sayıların Gizemli Dünyası

Üçüncü kitap Numeroloji ise, yaşamın derin sırlarını anlamak için sayıların gücüne odaklanıyor. Phillips, Pisagor’un öğretilerine dayanan bu kadim bilim dalını modern hayata uyarlayarak, insanların kendilerini ve çevrelerindekileri daha iyi anlamalarına yardımcı olmayı hedefliyor. Numeroloji, sadece kişilik analizi değil; aynı zamanda kariyer seçimleri, ilişkiler ve ruhsal gelişim açısından da rehberlik sunuyor. Phillips, kitabında sayılara dair teorik bilgilere ek olarak, gerçek dünyadan ünlü örnekler sunarak konuyu daha somut bir hale getiriyor. “Ruh Sayıları” ve “Adların Gücü” gibi bölümler, okurların kişisel yaşamlarına dair önemli çıkarımlar yapmasına olanak tanıyor. Numerolojiye ilgi duymayanlar bile, bu kitap sayesinde yaşamlarını yeni bir gözle değerlendirmeye başlayabilir.

21 Günlük Yolculuk: Alışkanlıklar ve Dönüşüm

Bu seri, alışkanlıkların nasıl şekillendiğine ve yaşamda yeniye yer açmanın neden önemli olduğuna dair kapsamlı bir rehber niteliğinde. Her kitap, 21 gün boyunca okuru derin bir içsel yolculuğa çıkarıyor ve bir yandan kısa süreli bir rehber gibi görünse de her birinin arkasında büyük bir felsefi altyapı bulunuyor. Para Mıknatısı, finansal refahın anahtarlarını sunarken; Rüyalar bilinçaltımızı çözmemize yardım ediyor ve Numeroloji kişisel potansiyelimizi anlamamıza kapı aralıyor. Bu serinin en büyük gücü, herkesin hayatında bir noktada değişiklik yapma ihtiyacını hissetmesi ve 21 gün boyunca süren bu küçük ama etkili adımların, büyük dönüşümlere yol açma potansiyelinde yatıyor. Her kitap, farklı bir tema etrafında dönse de ortak payda: Bireyin kendi gücünün farkına varmasını sağlamak ve bunu bir alışkanlığa dönüştürmek.



Sonuç olarak, “21 Günde Ustalaş” serisi, hayatta bir adım öne geçmek ve yeni bir başlangıç yapmak isteyenler için ilham verici bir çalışma. Her kitabın derinliği, okurun kendine dair yeni keşifler yapmasına olanak tanıyor. Seriyi okurken hem kişisel gelişiminize katkıda bulunacak hem de alışkanlıklarınızı yeniden gözden geçireceksiniz. Hayatta yeni bir sayfa açmak için siz de bu 21 günlük yolculuğa çıkmaya hazır mısınız?

Bu yazı Deniz Poyraz tarafından kaleme alınmıştır.

İlginizi çekebilir: Yaratıcılık bir hayal mi? Yaratıcı olmak mümkün mü? İyi ama nasıl?





İlgili Makale