X

Human Design’a göre insan tipleri: Enerjinizi yönetmek için tipinizi bulun

Bazen çok fazla yayıldığınızı, dağıldığınızı, yetişemediğinizi hissediyor musunuz? Her gün yapılması gereken işler gözünüzün önünde çoğaldıkça çoğalıyor ve saate eklenecek başka zaman bulamadığınız oluyor mu? Her şeyin düzenli ve kolay görünmesini sağlamaya gelince tam bir uzmansınız ve dışarıdan insanlar topları havada nasıl yönettiğinize hayret ediyor mu? Ve tüm bu zamansızlık yetmezken bir de iş yerinde veya evde bir kriz çıkarak size fazladan görevler mi çıkıyor?

Mutfaktaki lavabo tıkanıyor.
Aile bireylerinden biri hastalanıyor veya sizde bir sağlık sorunu çıkıyor.
Çocuklar çıldırıyor.
Bir müşteri veya arkadaş arıyor ve en kısa zamanda onlara yardım etmeniz gerekiyor.

Hal böyle olunca da daha fazla yardım etmedikleri için çocuklara, eşinize, ebeveynlerinize, arkadaşlarınıza veya ortağınıza bağırmaya başlarsınız. Siz yorgunluktan bitmişken, her şeyi yetiştirmeye çalışırken sizi anlayan ve destekleyen birilerinin olmamasının çaresizliğini yaşarsınız, uykuyu özlersiniz…

Her şeyin gittikçe zorlaştığı bu koşuşturmalarla baş etmenin bildiğiniz tek yolu umut etmek ve gerçekleşmeyen hayallerle dolu başka bir gün arayışı olabilir mi? Sabırlı olmanız gerektiğini düşünerek destekleneceğiniz günü bekleyip işlerin biteceği güne kadar tahammül etmeye mi çalışırsınız? Aslında tahammül etmenin sabırlı olmaktan ayrı olduğunu göremeden… Bir müddet sonra, yani dayanamayacak noktaya geldiğinizde gizlice tüm dünyaya sinirlenirken aklınıza bir soru düşer: “Zamanımı nasıl daha iyi yönetebilirim ki her şeyi halledebileyim?

Kapıdan koşarak çıkıp ekstra büyük kahvenizi almak için sırada beklerken, telefonunuzda “zaman yönetimi çözümlerini” araştırırsınız. Makaleler veya çevrimiçi bir kurs ararsınız, iki dakikada hızlı bir cevap istersiniz, derken kendinizi Instagram’da bulup bilinçsizce kaydırmaya başlarsınız. Gerçeklikten kaçmaya çalışırsınız. Her gününüz bu ve benzeri şekillerde ilerliyorsa sizinle küçük bir sır paylaşacağım: Zaman yönetimi sorun DEĞİLDİR! Zaman yönetimi, asla yeterli zamana sahip olmama sorununu çözemez.

Ne dersiniz? Bana katılıyor musunuz?

“Günün sonunda asla yeterli zamanım olmuyor ve sen bana bunun benim sorunum olmadığını mı söylüyorsun?” diyorsanız, bekleyin. Benimle kalın. Açıklayayım…

Her gün savaş ya da kaç, kontrolü elden bırakma modunda çalışmak zorunda değilsiniz. Uykunun hiç bitmeyen bir savaş olmasına gerek olacak kadar zihinsel olarak yorgun düşmenize gerek yok. “NASIL” yapılacağına bu kadar odaklanmanıza gerek yok! Her şeye yetecek zaman hep var. Asıl sır ENERJİ YÖNETİMİ.

Daha büyük bir bütünün parçalarını değil, bütünü, yani büyük resmi görmek isterseniz Human Design bilgi kaynağıyla cevapları bulabilirsiniz. Human Design’da 4+1 İnsan Tasarım tipi bulunur. 4+1 diyorum çünkü jeneratör ve manifesting jeneratörün aurası aynı, mekanik yapısı farklı işler. Ve bu dört tipin auralarının etkileşimleri, en iyi enerji yönetimi stilini deşifre etmeye başlamanıza yardımcı olur.

Jeneratörler

Sürece adım adım dahil olmak sizin için mükemmeldir. Sağlam bir yapıya sahip olmak sizin için önemlidir. Cevaplayacağınız, tamamlayacağınız, karşılık vereceğiniz başlamış olan süreçlerde enerjiniz doğrultusunda ilerlerseniz günün sonunda tatmin olursunuz ve huzurlu bir uyku uyursunuz. Dağınık olursanız ve “o da bitsin, bu da bitsin”lerle uğraşırsanız günün sonunda karamsarlıkla, hüsranla, hayal kırıklıklarıyla uykuyu ararsınız.

Manifesting jeneratörler

Görevleriniz arasında hızlı hareket etmek, enerjinizin nasıl aktığını gösterir, Bir göreve cevap verdiğinizde… Bunu bir kağıda veya not defterine yazın ve kağıdı gün boyunca periyodik olarak göreceğiniz bir yere koyun ve bırakın günün akışı sizi yapılması gerekenlere yönlendirsin ve gün boyu sürecek memnuniyeti getirsin. Yoksa hayal kırıklıkları ile gün ve yorgunluklar bitmez.

Projektörler

Diğer auralar, enerjinizi yönetmenin en iyi yoludur. Bir kez tanındığınızda ve rehberlik etmeye veya tavsiye vermeye davet aldığınızda… Yapılandırılmış bir sistem oluşturmanın herkesin görevi tamamlamasına yardımcı olduğunu ve böylece aşırıya kaçmamanıza veya içine çekilmemenize yardımcı olduğunu fark edeceksiniz. Tüm işi yapıyor olmanın başarı hissini yaşayacaksınız. Aksi durumda her işe zıp zıp koşan, gün sonunda acı çeken modda yatağa serilirsiniz.

Manifestör

İçinizden size rehberlik edenle hareket edin, kaynak enerji tarafından başlatıldığında, size en fazla huzuru veren eyleme (yaratıcı ilham perileri yolunuzdan temizlenmesi gerekebilecekleri bilgilendirdikten sonra) geçin. Yaratıcı ilham perisi ile akış yapın ve unutmayın: “Yalnız gitmek” zorunda değilsiniz. Vizyonunuzu tamamlamak için ihtiyacınız olan doğru enerjiyi kullanın ve çevreyle barışa hazır olun. Aksi olduğunda öfkeyle baş etmek zorunda kalabilirsiniz.

Reflektörler

Bir ortama davet edildiğinde, istendiğinde veya başlatıldığında, yapılandırılmış süreçlerin bir karışımına ve yaratıcı ilham perilerinde akma seçeneğine sahip olmak, nesnelliğinizin gelişmesini sağlayarak hayatınıza sürprizleri getirir. Aksi halde ise hayal kırıklıkları ve sağlık problemleri hayatınızı ele geçirir.

Human Design rehberliğim doğrultusunda benimle çalışanlar, hayatlarında en fazla üretkenliği ve EĞLENCEYİ kullanabilmek için kendi tasarımlarının bütünsel enerjisine sığınmayı öğrenirler! Böylelikle yaşamlarındaki o yüksek ve gereksiz enerji tüketiminden ve daha da önemlisi acı, hüsran, hayal kırıklığı, öfke yaşamaktan çıkıp huzurla, barışla, tatminle, başarıyla ve sürprizlerle dolu bir yaşam sürmeye başlarlar. Çünkü her şeye yetecek zaman hep var, yeter ki doğru zamanda, doğru yerde, doğru enerjiyle işlevsellik başlasın. Her doğrunun kendi kişisel gerçekliğinde, değişkenliklerle var olduğunu da kabul etmek gerekir; daha büyük bir bütünün parçaları olduğumuzu kabullenmek…

Enerji yönetiminizin zaman yönetiminiz olduğunu fark etmenizi dilerim. Kişisel enerjinizle kalın…

İlginizi çekebilir: Human Design sistemi ile kendinizi nasıl daha iyi tanıyabilirsiniz?

Nalan Kahraman: Merhaba, Ben kimim? – Neden varım? – Önemli olan akıllı olmaksa hissettiklerim niye var? türünden bitmek bilmeyen sorularımın cevaplarını 2008 yılında tanıştığım Human Design sisteminde bulmaya başladım. Tam bir adanmışlıkla sistemi öğrenme yolculuğuna adım atarak 2018 yılında Uluslararası Human Design okulundan mezun oldum. 3 yıldır Human Design okulundan aldığım profesyonellik lisansımla online Human Design eğitimleri ile “Zihni Anlamak” üzerine atölyeler düzenliyorum. Yaşam deneyimlerimle edindiğim kazanımları sosyal medya hesaplarımdan paylaşıyorum. Aynı zamanda “EUREKA Yorumunu değiştir hayatın değişsin” kitabının yazarıyım ve yeni kitaplarım yolda. Kendini bilmek üzerine yola çıkanlar için elimden ne geliyorsa…

‘Evdeki herkes barista’: Bosch VeroBarista ile kahve deneyiminizi zirveye taşıyın

Kahve, şüphesiz ki pek çoğumuz için lezzetli bir içecekten çok daha fazlası; adeta bir tutku, bir ritüel… Sabahın ilk ışıklarında enerji veren, gün içindeki küçük molalarda kendimizi şımartmamızı sağlayan, bazense sohbetlerin tadını ikiye katlayan en keyifli eşlikçi. O yüzden günün farklı anlarını, farklı kahvelerle taçlandırmak gibisi yok; ne de olsa her anın kendine has bir kahvesi var. Güne enerjik bir başlangıç yapmak için yoğun aromalı bir americano ya da gün içinde en sevdiğimiz tatlının yanında yumuşak içimli bir cappuccino en iyi seçim olabilir.



Peki ya bu seçimlerimizi evde barista ustalığıyla hazırlayabilir miyiz? Elbette. Bosch Tam Otomatik Kahve Makinesi VeroBarista ile günün her anına ve her damak tadına uygun lezzetli kahveler hazırlamak mümkün; çünkü VeroBarista ile evdeki herkes barista. Her fincanınızı ustalık eserine dönüştürmeye hazırsanız, işte VeroBarista ile yapabilecekleriniz:

Kahve çekirdeklerini dilediğiniz gibi öğütebilirsiniz

Barista ustalığında lezzetli kahveler hazırlayabilmenin ilk adımı, kahve çekirdeklerini doğru bir şekilde öğütmekten ve tazeliği korumaktan geçiyor. Güzel haber; VeroBarista tüm bunları sizin için yapıyor. CreamDrive, yüksek kaliteli seramik kahve öğütme ünitesi ve özel aroma koruyucu çekirdek haznesi ile günün her saati taze çekilmiş kahve çekirdekleriniz hazır.

Üstelik çekirdek öğütme inceliğini de dilediğiniz gibi ayarlayabilirsiniz. Arka arkaya iki öğütme ve ısıtma sayesinde ekstra güçlü kahvenizi tadı daha az acı olacak şekilde hazırlayabilirsiniz. AromaDouble Shot Fonksiyonu ile kahve aromasından ödün vermeden ekstra yoğun kahveler hazırlamak da mümkün. E bir barista daha ne ister, öyle değil mi?

Farklı anları, farklı kahve çeşitleriyle taçlandırabilirsiniz

Taze çekilmiş kahve çekirdeklerinin mis kokusunun yanı sıra kahve hazırlamanın en güzel yanlarından biri de hiç şüphesiz her damak zevkine uygun farklı seçenekler yapabilmek. Sert tatları sevenler, yumuşak içim tercih edenler ya da daha eğlenceli köpüklü bir şeyler arayanlar… VeroBarista’da herkes için bir şeyler var. Cappuccino, flat white, latte macchiato, sütlü kahve, OneTouch Function ile hepsini tek tuşla hazırlayabilirsiniz. Dahası, yoğun tatları seviyorsanız americanonuz da VeroBarista ile hazır.

Belirtmekte fayda var ki; bir barista ustalığında kahve hazırlayabilmek için özellikle sütlü kahvelerde doğru lezzeti yakalayabilmenin en önemli sırrı sütün sıcaklığını ve kıvamını doğru ayarlayabilmek. Neyse ki VeroBarista, ideal demleme sıcaklığı konusunda tam bir usta. Sütlü kahvelerde bile mükemmel sıcaklığı yakalıyor, süt köpüğü ve sıcak su hazırlama seçenekleri ile her kahve türünü lezzetten ödün vermeden hazırlıyor. Ayrıca sütlü kahveleriniz için de hortumlu süt adaptörü sayesinde esnek çözümler sunuyor. İster kutudan, ister şişeden, ister kendi termosundan süt alın, VeroBarista ile sonuç hep aynı; hep mükemmel.



Kişisel tercihlerinizi kaydedebilirsiniz

Geçek bir barista kahve hazırlarken mutlaka kişisel dokunuşlarıyla fark yaratır; VeroBarista da evdeki herkesin kendi ‘barista’ dokunuşunu ekleyebilmesi için kişiselleştirilmiş tercihlere göre 4 adede kadar favori kahve kaydedebilme özelliğine sahip. Böylece her yudumda tam da istediğiniz gibi bir lezzete kavuşabilirsiniz. Ayrıca evinizde baristalığı başkasına devretmeniz gereken anlarda da kahvenizin yine tam istediğiniz gibi hazırlanacağından da emin olabilirsiniz 🙂 Sıfır risk, bol lezzet…

En sevdiğiniz kahveyi, en sevdiğiniz fincanda içebilmeniz için de VeroBarista üstüne düşeni yapıyor ve yüksekliği ayarlanabilir kahve çıkışı sayesinde 15 cm yüksekliğe kadar ayarlanabiliyor. En uzun latte macchiato bardaklarınızı bile rahatlıkla kullanabilirsiniz.

Zamandan ve enerjiden tasarruf edebilirsiniz

Kahve hazırlarken lezzet kadar önemli bir şey daha varsa; o da şüphesiz ki zamandan ve enerjiden tasarruf edebilmek. VeroBarista, minimum ısınma süresiyle 45 saniye gibi çok kısa bir zamanda kahvenizi hazır hale getiriyor. Ayrıca her kahveden sonra autoMilkClean süt temizleme sistemi ile tam otomatik temizlik sunuyor ve kolayca çıkartılabilir damlama tepsisi, kahve posası kabı ve süt ağızlıkları bulaşık makinesinde yıkanabiliyor. Yani kahve keyfiniz bittiğinde sizi temizlikle hiç yormuyor. Ve son olarak ZeroEnergy Auto-off otomatik kapanma özelliği ile belirlenen saatten sonra enerji tasarrufu yapmak için kapanıyor, sizi düşündüğü kadar çevreyi de düşünüyor. Kim hem çok lezzetli kahveler yapan hem de akıllı özellikleriyle kahve hazırlamayı mükemmel bir deneyime dönüştüren böylesi bir yardımcıyı evinde istemez ki?

Siz de evinizin baristası olmaya hazırsanız, en lezzetli kahveleri kendi damak tadınıza göre ayarlamak ve her defasında mükemmel sonuçlar elde etmek için hemen tıklayabilir, VeroBarista ile tanışabilirsiniz.

*Bu yazı Bosch katkılarıyla hazırlanmıştır.





21 Günde Ustalaş: Hayatınızı dönüştürmenin kısa rehberi

Günümüz dünyasında insanlar hızlı ve etkili çözümler ararken, uzun vadeli değişikliklerin ne kadar süre gerektirdiği sorusu akıllarda yer ediyor. Araştırmalar, bir alışkanlık kazanmanın 21 günlük bir süreç olduğunu belirtiyor. Bu gerçek, “21 Günde Ustalaş” serisini şekillendiren temel düşünce. Omega Yayınları’nın yayımladığı ve Marie-Claire Carlyle, Leon Nacson ve David A. Phillips gibi alanında prestijli yazarların katkıda bulunduğu seri, hayatın farklı alanlarında bir dönüşüm yaşamak isteyen okurlara kısa ama derinlemesine bir yolculuk sunuyor. Peki, bu serinin her kitabı, okura nasıl dokunuyor? Gelin, seriye birlikte göz atalım.



Marie-Claire Carlyle-Para Mıknatısı: Zenginliğe Giden Yolda Bir Yol Haritası

Serinin ilk kitabı olan Para Mıknatısı, parayla olan ilişkimize yeni bir perspektif getiriyor. Carlyle, paranın sadece maddi bir unsur olmadığını, aynı zamanda kişisel değerimizin ve başkalarına sunduğumuz katkının bir yansıması olduğunu öne sürüyor. Kitap, okuyucuları “zengin” olmanın ötesine taşıyarak, yaşamlarında gerçekten neye değer verdiklerini sorgulamalarına yardımcı oluyor. Paranın bir enerji olduğu fikri üzerine kurulu bu kitap, hayata daha fazla refah çekmek isteyenler için önemli adımlar sunuyor. Okur, mevcut finansal alışkanlıklarını gözden geçirmeye ve “para mıknatısı” olma yolunda ilerlemeye davet ediliyor. Carlyle’ın dili basit ama etkileyici. Kitap, “Paranın Değeri” ve “Niyet Etmenin Gücü” gibi bölümlerle, paraya olan bakış açınızı tamamen değiştirebilir. Ancak bu kitap, sadece bir kişisel gelişim kitabı değil; alışkanlıkları kökten dönüştürmek isteyen herkes için bir rehber niteliğinde. Para ve refah konusunda mevcut düşünce kalıplarını yıkmak isteyen okurlar için güçlü bir başlangıç noktası sunuyor.

Leon Nacson-Rüyalar: Bilinçaltınızı Keşfetmek İçin Bir Araç

Serinin ikinci kitabı olan Rüyalar, sadece uyku sırasında yaşadığımız olayların ötesinde, bilinçaltımızın derinlerine bir yolculuk yapmamıza yardımcı oluyor. Nacson, rüyaların anlamını çözebilmek için onları hatırlamanın önemini vurgularken, okuyuculara kendi rüya günlüğünü tutmanın faydalarından bahsediyor. Modern yaşamın karmaşasında, rüyalarla ilgili sembollerin ve temaların nasıl çözüleceğine dair pratik bilgiler sunuyor. Kitap, rüya yorumlamada bireysel deneyime önem vererek okuyucunun kendi rüyalarının dilini öğrenmesini sağlıyor. Rüyaların sembolizmi üzerine yoğunlaşan bölümler, okurun bilinçaltına dair ipuçlarını yakalamasını kolaylaştırıyor. “Düşmek, Uçmak ve Kovalanmak” gibi herkesin yaşamış olabileceği rüya temalarına açıklık getirirken, kişinin ruhsal yolculuğunda bir rehber olma niteliği taşıyor. Nacson, rüyaların günlük hayatımızdaki yansımalarına dikkat çekiyor; bu da kitabı okura bilinçaltıyla ilgili derin bir keşif fırsatı sunan önemli bir araç haline getiriyor.

David A. Phillips-Numeroloji: Sayıların Gizemli Dünyası

Üçüncü kitap Numeroloji ise, yaşamın derin sırlarını anlamak için sayıların gücüne odaklanıyor. Phillips, Pisagor’un öğretilerine dayanan bu kadim bilim dalını modern hayata uyarlayarak, insanların kendilerini ve çevrelerindekileri daha iyi anlamalarına yardımcı olmayı hedefliyor. Numeroloji, sadece kişilik analizi değil; aynı zamanda kariyer seçimleri, ilişkiler ve ruhsal gelişim açısından da rehberlik sunuyor. Phillips, kitabında sayılara dair teorik bilgilere ek olarak, gerçek dünyadan ünlü örnekler sunarak konuyu daha somut bir hale getiriyor. “Ruh Sayıları” ve “Adların Gücü” gibi bölümler, okurların kişisel yaşamlarına dair önemli çıkarımlar yapmasına olanak tanıyor. Numerolojiye ilgi duymayanlar bile, bu kitap sayesinde yaşamlarını yeni bir gözle değerlendirmeye başlayabilir.

21 Günlük Yolculuk: Alışkanlıklar ve Dönüşüm

Bu seri, alışkanlıkların nasıl şekillendiğine ve yaşamda yeniye yer açmanın neden önemli olduğuna dair kapsamlı bir rehber niteliğinde. Her kitap, 21 gün boyunca okuru derin bir içsel yolculuğa çıkarıyor ve bir yandan kısa süreli bir rehber gibi görünse de her birinin arkasında büyük bir felsefi altyapı bulunuyor. Para Mıknatısı, finansal refahın anahtarlarını sunarken; Rüyalar bilinçaltımızı çözmemize yardım ediyor ve Numeroloji kişisel potansiyelimizi anlamamıza kapı aralıyor. Bu serinin en büyük gücü, herkesin hayatında bir noktada değişiklik yapma ihtiyacını hissetmesi ve 21 gün boyunca süren bu küçük ama etkili adımların, büyük dönüşümlere yol açma potansiyelinde yatıyor. Her kitap, farklı bir tema etrafında dönse de ortak payda: Bireyin kendi gücünün farkına varmasını sağlamak ve bunu bir alışkanlığa dönüştürmek.



Sonuç olarak, “21 Günde Ustalaş” serisi, hayatta bir adım öne geçmek ve yeni bir başlangıç yapmak isteyenler için ilham verici bir çalışma. Her kitabın derinliği, okurun kendine dair yeni keşifler yapmasına olanak tanıyor. Seriyi okurken hem kişisel gelişiminize katkıda bulunacak hem de alışkanlıklarınızı yeniden gözden geçireceksiniz. Hayatta yeni bir sayfa açmak için siz de bu 21 günlük yolculuğa çıkmaya hazır mısınız?

Bu yazı Deniz Poyraz tarafından kaleme alınmıştır.

İlginizi çekebilir: Yaratıcılık bir hayal mi? Yaratıcı olmak mümkün mü? İyi ama nasıl?





İlgili Makale