X

Human Design sistemi ile kendinizi nasıl daha iyi tanıyabilirsiniz?

Bu hafta Human Design (İnsan Tasarımı) sisteminden söz etmek istiyorum. Human Design bilgileriyle yaşamımda bir şeyler yapmaya başladıkça davranışlarımın bilincinde olmaya başladım. Farkındalıklarım arttı. Zihnimi anlamaya başladım. Yaşamla barışık biri olarak, kendi potansiyelimi fark ederek ve hayatın bendeki anlamını bularak içsel bir huzura ulaştım. Hayatın bendeki anlamı diyorum çünkü her birimiz için bu anlamın nasıl da farklı olduğunu bana Human Design öğretti.

Human Design sistemi doğum zamanı ve hamileliğin yaklaşık altıncı ayındaki zaman verileriyle yola çıkar. Astroloji, I ching, çakra sistemi, kabala gibi ezoterik parçaları ve bilimin genetik, kuantum, biyoloji, biyokimya parçalarıyla farklılaşma biliminin bütünlüğünde bir hesaplama yapar. Hesaplamanın sonucunda ise insan matriksinin parçalarını ve bütünlüğünü oluşturan bir harita çıkarır. Bu haritanın tanımlanması, insanın her bir parçasını fark etmesi ve kendi kişiliğini gözlemleyerek keşfetmesi için de derya deniz bir bilgi kaynağı sunar.

Daha basit ifade etmem gerekirse Human Design bilgi kaynağıyla kendini okuyor, kendini yorumluyor, kendini raporluyor ve kendi parçalarını bir araya getirip kendi bütünlüğünü keşfediyorsun. Öyle ya her şey bir bütünün parçası değil mi?

Human Design da astroloji hakkında bilinen hiçbir şey yok, ancak Human Design sistemini oluşturan parçalardan bir tanesi de astroloji. Bilinen çakra sistemiyle de alakası yok, bilinen genetik faktörlerle ya da biyolojiyle de ilgili değil, ancak her biri Human Design sistem bütünlüğünü oluşturan parçalar. Tek bir parçayla bir bütünü tanımlamak veya anlamak mümkün değil. Parçalarını keşfettikten sonra bütününü görmek ve keşfetmek mümkün. Tıpkı Nalan için bir yazar diyemeyeceğiniz gibi veya Nalan iyi ya da kötü diyemeyeceğiniz gibi… Çünkü gördükleriniz Nalan bütününün parçalarından sadece birisi.

Human Design sistemi oldukça yeni ve toplum olarak hiç alışık olmadığımız bir bütünlükle bizim kişisel parçalarımızı tanımlamamızı destekleyen bir bilgi kaynağı. Human Design terimlerinden biri olan 64 kapıdan birini ele alıp kendimizi o kapı tanımıyla sınırlayamayız. Kapının karşısındaki kapıyı, bulunduğu merkezi strateji ve otoriteyle birleştirdikten sonra bir araya gelen parçalarla tanımlayabiliriz. Dolayısıyla Human Design birilerinin seni analiz edeceği, senin hakkında yorumlar yapabileceği bir sistem değil. Senin Human Design bilgi bütünlüğünü öğrenerek kendini analiz edebileceğin bir sistem.

Ülkemizde son derece yanlış kullanımla ve farklı bakış açıları sunduğu için merak uyandıran bir sistem algısıyla gittikçe popülerlik kazanıyor olsa da Human Design ancak kendi parçalarını tek tek ele alıp kendini okuma fırsatı veren bir bilgi kaynağıdır. Üç-dört günde öğrenilemez, iki okumayla, üç yorumla keşfedilemez ve başkaları üzerinde kullanılamaz. Ancak kendi parçalarıyla tanışıp kendi bütünlüğünün farkında olduktan sonra diğerlerinin de kendi parçalarına erişmesi için rehberlik yapılabilir. Human Design bilgi ve parçaları öğretilebilir, ancak bir diğerini yorumlamak kimseye katkı sağlamaz.

Bazı öğrencilerim bana der ki: “Bir kere de git şöyle yap desen, benim bulmamı istemesen olmaz mı?” Olmaz çünkü senin parçaların benim parçalarımla aynı değil ve deneyimlemediğim, tanışmadığım, bilmediğim şey hakkında sadece yorumlar yapabilirim. Ancak sana kendini keşfetmen için, kendine kapalı tüm kapıları açmana dair tüm anahtarları verebilirim. Kapıları açıp, içeri girip, içeride neler olduğunu ancak sen görebilirsin. Israrla “Benim için kapıları sen açmalısın” diyen öğrencilerimle bir müddet sonra yollarımız ayrılıyor, ancak ısrarla daha fazla anahtar diyen öğrencilerimle uzun soluklu yolculuklar yapıyoruz ve her birinin hayattaki ilerleyişini hayran hayran izliyorum, birlikte keşfettiğimiz parçaların bir araya gelişiyle ortaya çıkan eşsizliğin tadını çıkarıyor, birbirimize sağladığımız katkılardan faydalanarak hayata farklılıklarımızı sunmanın minnettarlığını yaşıyoruz.

Kısacası Human Design sistemi insanın kendi içinde sahip olduğu o eşsiz, o muazzam, o biricik ve parmak izi gibi her insandan farklı olan bütünlüğün ortaya çıkması ve hayata sunabileceklerini sunması için var olan parçaları görme ve okuma becerisi kazandırır. Her bir parçayla tanışıp, ayrıştırıp, özü ortaya çıkarıp, diğer parçalarıyla hizalayıp, kendi yolunda huzur, bereket ve neşeyle ilerlemesi için tüm yolları aydınlatır. Kendine doğru adım adım ilerledikçe geride karanlık tek bir şey bırakmaz. Çünkü bu yaşamda senden daha önemli, senden daha parlak, senden daha aydınlık ve senden daha eşsiz hiçbir şey yok. Sadece keşfetmeni bekliyor…

Kendi parçalarınızla tanışıp bütünlüğünüze ulaşmanız dileğim… Kendinizle kalın…

İlginizi çekebilir: Human Design nedir: İnsan Tasarımı Sistemi ile tanışın

Nalan Kahraman: Merhaba, Ben kimim? – Neden varım? – Önemli olan akıllı olmaksa hissettiklerim niye var? türünden bitmek bilmeyen sorularımın cevaplarını 2008 yılında tanıştığım Human Design sisteminde bulmaya başladım. Tam bir adanmışlıkla sistemi öğrenme yolculuğuna adım atarak 2018 yılında Uluslararası Human Design okulundan mezun oldum. 3 yıldır Human Design okulundan aldığım profesyonellik lisansımla online Human Design eğitimleri ile “Zihni Anlamak” üzerine atölyeler düzenliyorum. Yaşam deneyimlerimle edindiğim kazanımları sosyal medya hesaplarımdan paylaşıyorum. Aynı zamanda “EUREKA Yorumunu değiştir hayatın değişsin” kitabının yazarıyım ve yeni kitaplarım yolda. Kendini bilmek üzerine yola çıkanlar için elimden ne geliyorsa…

‘Evdeki herkes barista’: Bosch VeroBarista ile kahve deneyiminizi zirveye taşıyın

Kahve, şüphesiz ki pek çoğumuz için lezzetli bir içecekten çok daha fazlası; adeta bir tutku, bir ritüel… Sabahın ilk ışıklarında enerji veren, gün içindeki küçük molalarda kendimizi şımartmamızı sağlayan, bazense sohbetlerin tadını ikiye katlayan en keyifli eşlikçi. O yüzden günün farklı anlarını, farklı kahvelerle taçlandırmak gibisi yok; ne de olsa her anın kendine has bir kahvesi var. Güne enerjik bir başlangıç yapmak için yoğun aromalı bir americano ya da gün içinde en sevdiğimiz tatlının yanında yumuşak içimli bir cappuccino en iyi seçim olabilir.



Peki ya bu seçimlerimizi evde barista ustalığıyla hazırlayabilir miyiz? Elbette. Bosch Tam Otomatik Kahve Makinesi VeroBarista ile günün her anına ve her damak tadına uygun lezzetli kahveler hazırlamak mümkün; çünkü VeroBarista ile evdeki herkes barista. Her fincanınızı ustalık eserine dönüştürmeye hazırsanız, işte VeroBarista ile yapabilecekleriniz:

Kahve çekirdeklerini dilediğiniz gibi öğütebilirsiniz

Barista ustalığında lezzetli kahveler hazırlayabilmenin ilk adımı, kahve çekirdeklerini doğru bir şekilde öğütmekten ve tazeliği korumaktan geçiyor. Güzel haber; VeroBarista tüm bunları sizin için yapıyor. CreamDrive, yüksek kaliteli seramik kahve öğütme ünitesi ve özel aroma koruyucu çekirdek haznesi ile günün her saati taze çekilmiş kahve çekirdekleriniz hazır.

Üstelik çekirdek öğütme inceliğini de dilediğiniz gibi ayarlayabilirsiniz. Arka arkaya iki öğütme ve ısıtma sayesinde ekstra güçlü kahvenizi tadı daha az acı olacak şekilde hazırlayabilirsiniz. AromaDouble Shot Fonksiyonu ile kahve aromasından ödün vermeden ekstra yoğun kahveler hazırlamak da mümkün. E bir barista daha ne ister, öyle değil mi?

Farklı anları, farklı kahve çeşitleriyle taçlandırabilirsiniz

Taze çekilmiş kahve çekirdeklerinin mis kokusunun yanı sıra kahve hazırlamanın en güzel yanlarından biri de hiç şüphesiz her damak zevkine uygun farklı seçenekler yapabilmek. Sert tatları sevenler, yumuşak içim tercih edenler ya da daha eğlenceli köpüklü bir şeyler arayanlar… VeroBarista’da herkes için bir şeyler var. Cappuccino, flat white, latte macchiato, sütlü kahve, OneTouch Function ile hepsini tek tuşla hazırlayabilirsiniz. Dahası, yoğun tatları seviyorsanız americanonuz da VeroBarista ile hazır.

Belirtmekte fayda var ki; bir barista ustalığında kahve hazırlayabilmek için özellikle sütlü kahvelerde doğru lezzeti yakalayabilmenin en önemli sırrı sütün sıcaklığını ve kıvamını doğru ayarlayabilmek. Neyse ki VeroBarista, ideal demleme sıcaklığı konusunda tam bir usta. Sütlü kahvelerde bile mükemmel sıcaklığı yakalıyor, süt köpüğü ve sıcak su hazırlama seçenekleri ile her kahve türünü lezzetten ödün vermeden hazırlıyor. Ayrıca sütlü kahveleriniz için de hortumlu süt adaptörü sayesinde esnek çözümler sunuyor. İster kutudan, ister şişeden, ister kendi termosundan süt alın, VeroBarista ile sonuç hep aynı; hep mükemmel.



Kişisel tercihlerinizi kaydedebilirsiniz

Geçek bir barista kahve hazırlarken mutlaka kişisel dokunuşlarıyla fark yaratır; VeroBarista da evdeki herkesin kendi ‘barista’ dokunuşunu ekleyebilmesi için kişiselleştirilmiş tercihlere göre 4 adede kadar favori kahve kaydedebilme özelliğine sahip. Böylece her yudumda tam da istediğiniz gibi bir lezzete kavuşabilirsiniz. Ayrıca evinizde baristalığı başkasına devretmeniz gereken anlarda da kahvenizin yine tam istediğiniz gibi hazırlanacağından da emin olabilirsiniz 🙂 Sıfır risk, bol lezzet…

En sevdiğiniz kahveyi, en sevdiğiniz fincanda içebilmeniz için de VeroBarista üstüne düşeni yapıyor ve yüksekliği ayarlanabilir kahve çıkışı sayesinde 15 cm yüksekliğe kadar ayarlanabiliyor. En uzun latte macchiato bardaklarınızı bile rahatlıkla kullanabilirsiniz.

Zamandan ve enerjiden tasarruf edebilirsiniz

Kahve hazırlarken lezzet kadar önemli bir şey daha varsa; o da şüphesiz ki zamandan ve enerjiden tasarruf edebilmek. VeroBarista, minimum ısınma süresiyle 45 saniye gibi çok kısa bir zamanda kahvenizi hazır hale getiriyor. Ayrıca her kahveden sonra autoMilkClean süt temizleme sistemi ile tam otomatik temizlik sunuyor ve kolayca çıkartılabilir damlama tepsisi, kahve posası kabı ve süt ağızlıkları bulaşık makinesinde yıkanabiliyor. Yani kahve keyfiniz bittiğinde sizi temizlikle hiç yormuyor. Ve son olarak ZeroEnergy Auto-off otomatik kapanma özelliği ile belirlenen saatten sonra enerji tasarrufu yapmak için kapanıyor, sizi düşündüğü kadar çevreyi de düşünüyor. Kim hem çok lezzetli kahveler yapan hem de akıllı özellikleriyle kahve hazırlamayı mükemmel bir deneyime dönüştüren böylesi bir yardımcıyı evinde istemez ki?

Siz de evinizin baristası olmaya hazırsanız, en lezzetli kahveleri kendi damak tadınıza göre ayarlamak ve her defasında mükemmel sonuçlar elde etmek için hemen tıklayabilir, VeroBarista ile tanışabilirsiniz.

*Bu yazı Bosch katkılarıyla hazırlanmıştır.





21 Günde Ustalaş: Hayatınızı dönüştürmenin kısa rehberi

Günümüz dünyasında insanlar hızlı ve etkili çözümler ararken, uzun vadeli değişikliklerin ne kadar süre gerektirdiği sorusu akıllarda yer ediyor. Araştırmalar, bir alışkanlık kazanmanın 21 günlük bir süreç olduğunu belirtiyor. Bu gerçek, “21 Günde Ustalaş” serisini şekillendiren temel düşünce. Omega Yayınları’nın yayımladığı ve Marie-Claire Carlyle, Leon Nacson ve David A. Phillips gibi alanında prestijli yazarların katkıda bulunduğu seri, hayatın farklı alanlarında bir dönüşüm yaşamak isteyen okurlara kısa ama derinlemesine bir yolculuk sunuyor. Peki, bu serinin her kitabı, okura nasıl dokunuyor? Gelin, seriye birlikte göz atalım.



Marie-Claire Carlyle-Para Mıknatısı: Zenginliğe Giden Yolda Bir Yol Haritası

Serinin ilk kitabı olan Para Mıknatısı, parayla olan ilişkimize yeni bir perspektif getiriyor. Carlyle, paranın sadece maddi bir unsur olmadığını, aynı zamanda kişisel değerimizin ve başkalarına sunduğumuz katkının bir yansıması olduğunu öne sürüyor. Kitap, okuyucuları “zengin” olmanın ötesine taşıyarak, yaşamlarında gerçekten neye değer verdiklerini sorgulamalarına yardımcı oluyor. Paranın bir enerji olduğu fikri üzerine kurulu bu kitap, hayata daha fazla refah çekmek isteyenler için önemli adımlar sunuyor. Okur, mevcut finansal alışkanlıklarını gözden geçirmeye ve “para mıknatısı” olma yolunda ilerlemeye davet ediliyor. Carlyle’ın dili basit ama etkileyici. Kitap, “Paranın Değeri” ve “Niyet Etmenin Gücü” gibi bölümlerle, paraya olan bakış açınızı tamamen değiştirebilir. Ancak bu kitap, sadece bir kişisel gelişim kitabı değil; alışkanlıkları kökten dönüştürmek isteyen herkes için bir rehber niteliğinde. Para ve refah konusunda mevcut düşünce kalıplarını yıkmak isteyen okurlar için güçlü bir başlangıç noktası sunuyor.

Leon Nacson-Rüyalar: Bilinçaltınızı Keşfetmek İçin Bir Araç

Serinin ikinci kitabı olan Rüyalar, sadece uyku sırasında yaşadığımız olayların ötesinde, bilinçaltımızın derinlerine bir yolculuk yapmamıza yardımcı oluyor. Nacson, rüyaların anlamını çözebilmek için onları hatırlamanın önemini vurgularken, okuyuculara kendi rüya günlüğünü tutmanın faydalarından bahsediyor. Modern yaşamın karmaşasında, rüyalarla ilgili sembollerin ve temaların nasıl çözüleceğine dair pratik bilgiler sunuyor. Kitap, rüya yorumlamada bireysel deneyime önem vererek okuyucunun kendi rüyalarının dilini öğrenmesini sağlıyor. Rüyaların sembolizmi üzerine yoğunlaşan bölümler, okurun bilinçaltına dair ipuçlarını yakalamasını kolaylaştırıyor. “Düşmek, Uçmak ve Kovalanmak” gibi herkesin yaşamış olabileceği rüya temalarına açıklık getirirken, kişinin ruhsal yolculuğunda bir rehber olma niteliği taşıyor. Nacson, rüyaların günlük hayatımızdaki yansımalarına dikkat çekiyor; bu da kitabı okura bilinçaltıyla ilgili derin bir keşif fırsatı sunan önemli bir araç haline getiriyor.

David A. Phillips-Numeroloji: Sayıların Gizemli Dünyası

Üçüncü kitap Numeroloji ise, yaşamın derin sırlarını anlamak için sayıların gücüne odaklanıyor. Phillips, Pisagor’un öğretilerine dayanan bu kadim bilim dalını modern hayata uyarlayarak, insanların kendilerini ve çevrelerindekileri daha iyi anlamalarına yardımcı olmayı hedefliyor. Numeroloji, sadece kişilik analizi değil; aynı zamanda kariyer seçimleri, ilişkiler ve ruhsal gelişim açısından da rehberlik sunuyor. Phillips, kitabında sayılara dair teorik bilgilere ek olarak, gerçek dünyadan ünlü örnekler sunarak konuyu daha somut bir hale getiriyor. “Ruh Sayıları” ve “Adların Gücü” gibi bölümler, okurların kişisel yaşamlarına dair önemli çıkarımlar yapmasına olanak tanıyor. Numerolojiye ilgi duymayanlar bile, bu kitap sayesinde yaşamlarını yeni bir gözle değerlendirmeye başlayabilir.

21 Günlük Yolculuk: Alışkanlıklar ve Dönüşüm

Bu seri, alışkanlıkların nasıl şekillendiğine ve yaşamda yeniye yer açmanın neden önemli olduğuna dair kapsamlı bir rehber niteliğinde. Her kitap, 21 gün boyunca okuru derin bir içsel yolculuğa çıkarıyor ve bir yandan kısa süreli bir rehber gibi görünse de her birinin arkasında büyük bir felsefi altyapı bulunuyor. Para Mıknatısı, finansal refahın anahtarlarını sunarken; Rüyalar bilinçaltımızı çözmemize yardım ediyor ve Numeroloji kişisel potansiyelimizi anlamamıza kapı aralıyor. Bu serinin en büyük gücü, herkesin hayatında bir noktada değişiklik yapma ihtiyacını hissetmesi ve 21 gün boyunca süren bu küçük ama etkili adımların, büyük dönüşümlere yol açma potansiyelinde yatıyor. Her kitap, farklı bir tema etrafında dönse de ortak payda: Bireyin kendi gücünün farkına varmasını sağlamak ve bunu bir alışkanlığa dönüştürmek.



Sonuç olarak, “21 Günde Ustalaş” serisi, hayatta bir adım öne geçmek ve yeni bir başlangıç yapmak isteyenler için ilham verici bir çalışma. Her kitabın derinliği, okurun kendine dair yeni keşifler yapmasına olanak tanıyor. Seriyi okurken hem kişisel gelişiminize katkıda bulunacak hem de alışkanlıklarınızı yeniden gözden geçireceksiniz. Hayatta yeni bir sayfa açmak için siz de bu 21 günlük yolculuğa çıkmaya hazır mısınız?

Bu yazı Deniz Poyraz tarafından kaleme alınmıştır.

İlginizi çekebilir: Yaratıcılık bir hayal mi? Yaratıcı olmak mümkün mü? İyi ama nasıl?





İlgili Makale