X

Hızlı okuma teknikleri: Basit ama etkili tüyolarla okuma hızınızı artırın

Hızlı okuma teknikleri, hayatın pek çok alanında size yardımcı olabilir. Evin her köşesine yayılmış ve son teslim tarihi yaklaşan çok fazla evrak işi mi var? Veya işiniz gereği çok fazla okumanız mı gerekiyor? Veya sadece hızlı okumak mı istiyorsunuz? İster kendi kişisel nedenleriniz; ister iş için olsun; anlayarak hızlı okumak, biraz egzersizle öğrenebileceğiniz bir şey. Üstelik hızlı okuma, insan beynini daha iyi ve daha hızlı performans göstermeye zorlar. Okumayı hızlandırmayı öğrendikçe, beyniniz bilgiyi alıştığından çok daha hızlı özümsemek üzere eğitilir. Bu hem hafızanızı hem de beyninizin işlevselliğini artıracaktır. Peki hızlı okuma ve anlama için ne yapmalı? En hızlı nasıl okunur? Hızlı okuma teknikleri ne kadar sürede öğrenilir? Sorularınızın cevapları ve hızlı okuma teknikleri hakkında daha fazlasını öğrenmek için okumaya devam edin.

Hızlı ve etkili okuma nedir? En hızlı nasıl okunur?

Hızlı okuma, tek tek kelimeleri tanımlamak yerine, bir sayfadaki cümleleri bir kerede hızla tanıma ve özümseme sürecine verilen isimdir. İş yerinde e-postalar, raporlar ve web siteleri veya evde sosyal medya, kitaplar ve dergiler; işlediğimiz bilgi miktarı gün geçtikçe artıyor gibi görünüyor. Bu da “döngüde kalabilmek” için tüm bu bilgileri daha hızlı anlamak konusunda baskı hissetmemize neden oluyor.

Çoğu insan dakikada ortalama 300 kelime okur ancak bazıları doğal olarak diğerlerinden daha hızlıdır. Okumayı hızlandırma yeteneği ise bu oranı iki katına çıkarmanız anlamına gelebilir.

Hızlı okuma teknikleri nelerdir?

Tüm hızlı okuma tekniklerinin ortak bir yanı vardır: Okurken kafanızdaki her kelimeyi telaffuz etmekten ve “duymaktan” kaçınırsınız, bu sürece “alt seslendirme” denir. Bunun yerine, kelimeleri söyleyebildiğinizden daha hızlı anlayabildiğiniz için satırları veya kelime gruplarını bilinçli olarak “atlarsınız”.

Kendinizi alt seslerden alıkoymanın bir yolu, kelimeler yerine kelime bloklarına odaklanmaktır. Bunu, sayfadaki bakışınızı genişleterek ve yumuşatarak yapın, böylece sözcükleri tek, farklı birimler olarak görmeyi bırakabilirsiniz. Bu uygulama sırasında gözleriniz sayfa boyunca daha hızlı atlayacaktır.

Ardından, bir satırın sonuna yaklaştığınızda, görüşünüzün son kelime grubuna gitmesine izin verin. Bu, okumanızdaki duraklamaları (genellikle tam noktalarda) engellemeye yardımcı olur, böylece bir sonraki satırda daha hızlı tarama yapabilirsiniz.

Okuma hızınızı artırmak için yararlanabileceğiniz hızlı okuma teknikleri ise şu şekilde sıralanabilir:

Gözden geçirme ve tarama

Bu yöntem, okumayı planladığınız materyal üzerinde bir ön izleme yapmak olarak tanımlanabilir. Bunun için tam olarak okumadan önce metni gözden geçirin. Bu size metnin hangi bölümlerini tamamen atlayabileceğiniz konusunda bir fikir verecek ve önemli bilgilerin nerede olduğunu belirlemenize yardımcı olacaktır.

Başlıkları, adları, sayıları, tabloları, grafikleri, görüntüleri, alıntıları, içerik kutularını tarayabilir veya konuyla ilgili ilk hissi elde etmek için sayfanın üzerinde gezinebilirsiniz. Özellikle kurgu dışı kitaplarda her bölümün ilk 3-5 cümlesini okumak size konuyla ilgili genel bakış sağlar.

Belirli bir metinden, kitaptan ne beklediğinizi kendinize sorarak okuma hedefinizi belirleyin. Kısaca hızlıca gözden geçirin ve okuyun, ayrıntılarda kaybolmayın.

İşaretçi yöntemi

Bir öğretmen olan Evelyn Nielsen Wood, hızlı okumanın öncülerinden biri olarak biliniyor. 1950’lerde okurken bir parmağını satır boyunca gezdirdiğinde daha kısa sürede daha çok kelime okuyabileceğini öne sürmüştü. Şimdilerde bu hızlı okuma yöntemi “pointer” veya “işaretçi” olarak biliniyor. Bu doğrultuda okuduğunuz cümleyi takip etmek için parmağınızı kullanabileceğiniz gibi her satırın altına bir kart koymak da işe yarayabilir.

İşaret parmağınızı veya kalemi, gözlerinizi metin boyunca yönlendirmek ve hızlandırmak için bir araç olarak kullanmak, tüm hızlı okuma tekniklerinin en kolayı. Bunu aslında ilkokul günlerimizden biliyoruz ama muhtemelen çoğumuz kullanmayı bıraktık. Bu teknik için parmağınızı satırların altında hareket ettirmeniz yeterli. Dilerseniz zig-zag desenleri de deneyebilirsiniz.

Tracker&Pacer yöntemi

Bu, bir kalemle okurken her satırın altını çizdiğiniz veya takip ettiğiniz, gözünüzü ise kalemin ucunun üzerinde tuttuğunuz işaretçi yönteminin bir çeşidi. Böylece her satırda aldığınız hızı artırmanıza ve kelimelere odaklanmanızı iyileştirmeye yardımcı olur. Gerçekten kelimelerin altını çizip çizmemek konusunda özgürsünüz. Egzersiz sırasında her satırda bir saniyeden fazla harcamamaya çalışın, geçtiğiniz her yeni sayfada hızınızı artırın. Muhtemelen ilk başta çok az bilgiyi aklında tuttuğunuzu düşüneceksiniz ama zamanla beyniniz alıştıkça kavrayışınız da gelişecek.

Hızlı okuma teknikleri ne kadar sürede öğrenilir?

Bu sorunun cevabı tamamen ne kadar egzersiz yaptığınıza bağlı. Bu yöntemleri ve benzer alıştırmaları her seferinde deneyerek zamanla okuma hızınızın arttığını görebilirsiniz. Söz konusu okuma hızını arttırmanın yolları olduğunda ise şu önerileri de dikkate almanızda fayda var:

İç monologunuzu durdurun

Aslında bundan kısaca bahsetmiştik. Alt seslendirme olarak da bilinen iç monolog, okuyucular arasında son derece yaygın bir özellik. Okurken kelimeleri tekrarlanmanız, okuma hızını artırmanın önündeki en büyük engel.

Okurken kafanızın içinde sesler duyuyorsanız endişelenmeyin. Aslında, öğretmenler çocuklara okumayı bu şekilde öğretir – okurken kelimeleri sessizce içlerinden söylemelerini önerirler. Ama okuma hızınızı artırmak istiyorsanız üstesinden gelmeyi öğrenmeniz gereken ilk şey bu.

Bu sizi neden yavaşlatıyor? Ortalama okuma hızı, ortalama konuşma hızı ile hemen hemen aynı. Forbes’a göre, yetişkinlerin ortalama okuma hızı dakikada 300 kelime. İç monologunuzu durdurmak için öncelikle bunun aslında gereksiz olduğunu anlamaya çalışın. Yani okuduğunuz materyali anlamak için kafanızdaki her kelimeyi söylemeniz gerekmez. Cümlelere sadece bakın ve otomatik olarak işleyin.

Bunu denerken zorlanıyorsanız kulaklıkla enstrümantal bir müzik dinlerken okumayı deneyin veya sakız çiğneyin. Dikkatinizi dağıtmak, beyninizin alt seslendirmeye daha az odaklanmasını sağlar.

Kelimeleri parçalayın

Kelime parçalama, iç monologu ortadan kaldırma fikriyle yakından ilişkili. Bu, aynı anda birden fazla kelime okuma eylemi olarak tanımlanabilir ve daha hızlı okumanın anahtarıdır.

Az önce de açıkladığımız gibi her kelimeyi bir seferde okumak için eğitilmiş olsak bile aslında bir seferde birkaç kelimeyi okuyabiliriz.
İlk olarak bir bakışta üç kelimeyi okumaya odaklanın. Bu şekilde metnin tamamını ne kadar hızlı okuduğunuzu not ederek devam edin.

Sonra bunu bir adım daha ileri götürün. Bir kalem alın ve metni üç bölüme ayıracak şekilde sayfanıza iki dikey çizgi çizin. Her zamanki gibi sayfanın sol üst köşesinden okumaya başlayın ve bu çizginin altındaki her şeyi elinizle veya bir kağıt parçasıyla kapatın. Böylece her bölümdeki metni tek bir şey olarak okumaya odaklanın. Kelimeleri bir araya getirin ve tıpkı bir yol levhası gibi bir bakışta okuyun. Sayfayı buna göre hareket ettirerek egzersize devam edin. Hızınızın eskisinden daha iyi olduğunu fark edeceksiniz.

Çevresel görüşü deneyin

Tüm bu ipuçlarını birbirine bağlayan kilit adım çevresel görüştür. Aynı anda birkaç kelimeyi görmek ve anlamak için yukarıdaki teknikleri kullanın. Çevresel görüş için ise metni daha küçük kelime grupları halinde parçalamak yerine, her seferinde bir satır okumayı deneyin. Bu, satırın merkezine bakmanıza ve geri kalanını okumak için çevresel görüşünüzü kullanmanıza yardımcı olur. Sayfayı bu şekilde tarayın. En alta geldiğinizde okuduğunuzu böyle de anladığınızı, hatta bunu rekor sürede yaptığınızı göreceksiniz.

Zamanlayıcı kullanın

Şimdi kendinizi test etme ve her seferinde okuma hızınızı nasıl artıracağınız üzerinde çalışma sırası! Bunun için bir dakikalık bir zamanlayıcı ayarlayın ve süre sona erdiğinde kaç sayfa okuduğunuzu not edin.

Bunu egzersizlere devam ettikçe ve her okumanızda yapın, böylece her seferinde önceki sayıyı geçmeye çalışırsınız. Günlük veya haftalık bir hedef belirleyin ve ona ulaştığınızda kendinizi ödüllendirin. Bu küçük oyuna devam ettikçe kısa sürede okuma hızınızı artırdığınızı göreceksiniz.

Uplifers Kişisel Gelişim Kitapları koleksiyonunu incelemek için tıklayın.

İlginizi çekebilir: Kitap okuma alışkanlığınızı 4 adımda geri kazanın

Uplifers: Kaliteli ve mutlu yaşam koçunuz!

‘Evdeki herkes barista’: Bosch VeroBarista ile kahve deneyiminizi zirveye taşıyın

Kahve, şüphesiz ki pek çoğumuz için lezzetli bir içecekten çok daha fazlası; adeta bir tutku, bir ritüel… Sabahın ilk ışıklarında enerji veren, gün içindeki küçük molalarda kendimizi şımartmamızı sağlayan, bazense sohbetlerin tadını ikiye katlayan en keyifli eşlikçi. O yüzden günün farklı anlarını, farklı kahvelerle taçlandırmak gibisi yok; ne de olsa her anın kendine has bir kahvesi var. Güne enerjik bir başlangıç yapmak için yoğun aromalı bir americano ya da gün içinde en sevdiğimiz tatlının yanında yumuşak içimli bir cappuccino en iyi seçim olabilir.



Peki ya bu seçimlerimizi evde barista ustalığıyla hazırlayabilir miyiz? Elbette. Bosch Tam Otomatik Kahve Makinesi VeroBarista ile günün her anına ve her damak tadına uygun lezzetli kahveler hazırlamak mümkün; çünkü VeroBarista ile evdeki herkes barista. Her fincanınızı ustalık eserine dönüştürmeye hazırsanız, işte VeroBarista ile yapabilecekleriniz:

Kahve çekirdeklerini dilediğiniz gibi öğütebilirsiniz

Barista ustalığında lezzetli kahveler hazırlayabilmenin ilk adımı, kahve çekirdeklerini doğru bir şekilde öğütmekten ve tazeliği korumaktan geçiyor. Güzel haber; VeroBarista tüm bunları sizin için yapıyor. CreamDrive, yüksek kaliteli seramik kahve öğütme ünitesi ve özel aroma koruyucu çekirdek haznesi ile günün her saati taze çekilmiş kahve çekirdekleriniz hazır.

Üstelik çekirdek öğütme inceliğini de dilediğiniz gibi ayarlayabilirsiniz. Arka arkaya iki öğütme ve ısıtma sayesinde ekstra güçlü kahvenizi tadı daha az acı olacak şekilde hazırlayabilirsiniz. AromaDouble Shot Fonksiyonu ile kahve aromasından ödün vermeden ekstra yoğun kahveler hazırlamak da mümkün. E bir barista daha ne ister, öyle değil mi?

Farklı anları, farklı kahve çeşitleriyle taçlandırabilirsiniz

Taze çekilmiş kahve çekirdeklerinin mis kokusunun yanı sıra kahve hazırlamanın en güzel yanlarından biri de hiç şüphesiz her damak zevkine uygun farklı seçenekler yapabilmek. Sert tatları sevenler, yumuşak içim tercih edenler ya da daha eğlenceli köpüklü bir şeyler arayanlar… VeroBarista’da herkes için bir şeyler var. Cappuccino, flat white, latte macchiato, sütlü kahve, OneTouch Function ile hepsini tek tuşla hazırlayabilirsiniz. Dahası, yoğun tatları seviyorsanız americanonuz da VeroBarista ile hazır.

Belirtmekte fayda var ki; bir barista ustalığında kahve hazırlayabilmek için özellikle sütlü kahvelerde doğru lezzeti yakalayabilmenin en önemli sırrı sütün sıcaklığını ve kıvamını doğru ayarlayabilmek. Neyse ki VeroBarista, ideal demleme sıcaklığı konusunda tam bir usta. Sütlü kahvelerde bile mükemmel sıcaklığı yakalıyor, süt köpüğü ve sıcak su hazırlama seçenekleri ile her kahve türünü lezzetten ödün vermeden hazırlıyor. Ayrıca sütlü kahveleriniz için de hortumlu süt adaptörü sayesinde esnek çözümler sunuyor. İster kutudan, ister şişeden, ister kendi termosundan süt alın, VeroBarista ile sonuç hep aynı; hep mükemmel.



Kişisel tercihlerinizi kaydedebilirsiniz

Geçek bir barista kahve hazırlarken mutlaka kişisel dokunuşlarıyla fark yaratır; VeroBarista da evdeki herkesin kendi ‘barista’ dokunuşunu ekleyebilmesi için kişiselleştirilmiş tercihlere göre 4 adede kadar favori kahve kaydedebilme özelliğine sahip. Böylece her yudumda tam da istediğiniz gibi bir lezzete kavuşabilirsiniz. Ayrıca evinizde baristalığı başkasına devretmeniz gereken anlarda da kahvenizin yine tam istediğiniz gibi hazırlanacağından da emin olabilirsiniz 🙂 Sıfır risk, bol lezzet…

En sevdiğiniz kahveyi, en sevdiğiniz fincanda içebilmeniz için de VeroBarista üstüne düşeni yapıyor ve yüksekliği ayarlanabilir kahve çıkışı sayesinde 15 cm yüksekliğe kadar ayarlanabiliyor. En uzun latte macchiato bardaklarınızı bile rahatlıkla kullanabilirsiniz.

Zamandan ve enerjiden tasarruf edebilirsiniz

Kahve hazırlarken lezzet kadar önemli bir şey daha varsa; o da şüphesiz ki zamandan ve enerjiden tasarruf edebilmek. VeroBarista, minimum ısınma süresiyle 45 saniye gibi çok kısa bir zamanda kahvenizi hazır hale getiriyor. Ayrıca her kahveden sonra autoMilkClean süt temizleme sistemi ile tam otomatik temizlik sunuyor ve kolayca çıkartılabilir damlama tepsisi, kahve posası kabı ve süt ağızlıkları bulaşık makinesinde yıkanabiliyor. Yani kahve keyfiniz bittiğinde sizi temizlikle hiç yormuyor. Ve son olarak ZeroEnergy Auto-off otomatik kapanma özelliği ile belirlenen saatten sonra enerji tasarrufu yapmak için kapanıyor, sizi düşündüğü kadar çevreyi de düşünüyor. Kim hem çok lezzetli kahveler yapan hem de akıllı özellikleriyle kahve hazırlamayı mükemmel bir deneyime dönüştüren böylesi bir yardımcıyı evinde istemez ki?

Siz de evinizin baristası olmaya hazırsanız, en lezzetli kahveleri kendi damak tadınıza göre ayarlamak ve her defasında mükemmel sonuçlar elde etmek için hemen tıklayabilir, VeroBarista ile tanışabilirsiniz.

*Bu yazı Bosch katkılarıyla hazırlanmıştır.





21 Günde Ustalaş: Hayatınızı dönüştürmenin kısa rehberi

Günümüz dünyasında insanlar hızlı ve etkili çözümler ararken, uzun vadeli değişikliklerin ne kadar süre gerektirdiği sorusu akıllarda yer ediyor. Araştırmalar, bir alışkanlık kazanmanın 21 günlük bir süreç olduğunu belirtiyor. Bu gerçek, “21 Günde Ustalaş” serisini şekillendiren temel düşünce. Omega Yayınları’nın yayımladığı ve Marie-Claire Carlyle, Leon Nacson ve David A. Phillips gibi alanında prestijli yazarların katkıda bulunduğu seri, hayatın farklı alanlarında bir dönüşüm yaşamak isteyen okurlara kısa ama derinlemesine bir yolculuk sunuyor. Peki, bu serinin her kitabı, okura nasıl dokunuyor? Gelin, seriye birlikte göz atalım.



Marie-Claire Carlyle-Para Mıknatısı: Zenginliğe Giden Yolda Bir Yol Haritası

Serinin ilk kitabı olan Para Mıknatısı, parayla olan ilişkimize yeni bir perspektif getiriyor. Carlyle, paranın sadece maddi bir unsur olmadığını, aynı zamanda kişisel değerimizin ve başkalarına sunduğumuz katkının bir yansıması olduğunu öne sürüyor. Kitap, okuyucuları “zengin” olmanın ötesine taşıyarak, yaşamlarında gerçekten neye değer verdiklerini sorgulamalarına yardımcı oluyor. Paranın bir enerji olduğu fikri üzerine kurulu bu kitap, hayata daha fazla refah çekmek isteyenler için önemli adımlar sunuyor. Okur, mevcut finansal alışkanlıklarını gözden geçirmeye ve “para mıknatısı” olma yolunda ilerlemeye davet ediliyor. Carlyle’ın dili basit ama etkileyici. Kitap, “Paranın Değeri” ve “Niyet Etmenin Gücü” gibi bölümlerle, paraya olan bakış açınızı tamamen değiştirebilir. Ancak bu kitap, sadece bir kişisel gelişim kitabı değil; alışkanlıkları kökten dönüştürmek isteyen herkes için bir rehber niteliğinde. Para ve refah konusunda mevcut düşünce kalıplarını yıkmak isteyen okurlar için güçlü bir başlangıç noktası sunuyor.

Leon Nacson-Rüyalar: Bilinçaltınızı Keşfetmek İçin Bir Araç

Serinin ikinci kitabı olan Rüyalar, sadece uyku sırasında yaşadığımız olayların ötesinde, bilinçaltımızın derinlerine bir yolculuk yapmamıza yardımcı oluyor. Nacson, rüyaların anlamını çözebilmek için onları hatırlamanın önemini vurgularken, okuyuculara kendi rüya günlüğünü tutmanın faydalarından bahsediyor. Modern yaşamın karmaşasında, rüyalarla ilgili sembollerin ve temaların nasıl çözüleceğine dair pratik bilgiler sunuyor. Kitap, rüya yorumlamada bireysel deneyime önem vererek okuyucunun kendi rüyalarının dilini öğrenmesini sağlıyor. Rüyaların sembolizmi üzerine yoğunlaşan bölümler, okurun bilinçaltına dair ipuçlarını yakalamasını kolaylaştırıyor. “Düşmek, Uçmak ve Kovalanmak” gibi herkesin yaşamış olabileceği rüya temalarına açıklık getirirken, kişinin ruhsal yolculuğunda bir rehber olma niteliği taşıyor. Nacson, rüyaların günlük hayatımızdaki yansımalarına dikkat çekiyor; bu da kitabı okura bilinçaltıyla ilgili derin bir keşif fırsatı sunan önemli bir araç haline getiriyor.

David A. Phillips-Numeroloji: Sayıların Gizemli Dünyası

Üçüncü kitap Numeroloji ise, yaşamın derin sırlarını anlamak için sayıların gücüne odaklanıyor. Phillips, Pisagor’un öğretilerine dayanan bu kadim bilim dalını modern hayata uyarlayarak, insanların kendilerini ve çevrelerindekileri daha iyi anlamalarına yardımcı olmayı hedefliyor. Numeroloji, sadece kişilik analizi değil; aynı zamanda kariyer seçimleri, ilişkiler ve ruhsal gelişim açısından da rehberlik sunuyor. Phillips, kitabında sayılara dair teorik bilgilere ek olarak, gerçek dünyadan ünlü örnekler sunarak konuyu daha somut bir hale getiriyor. “Ruh Sayıları” ve “Adların Gücü” gibi bölümler, okurların kişisel yaşamlarına dair önemli çıkarımlar yapmasına olanak tanıyor. Numerolojiye ilgi duymayanlar bile, bu kitap sayesinde yaşamlarını yeni bir gözle değerlendirmeye başlayabilir.

21 Günlük Yolculuk: Alışkanlıklar ve Dönüşüm

Bu seri, alışkanlıkların nasıl şekillendiğine ve yaşamda yeniye yer açmanın neden önemli olduğuna dair kapsamlı bir rehber niteliğinde. Her kitap, 21 gün boyunca okuru derin bir içsel yolculuğa çıkarıyor ve bir yandan kısa süreli bir rehber gibi görünse de her birinin arkasında büyük bir felsefi altyapı bulunuyor. Para Mıknatısı, finansal refahın anahtarlarını sunarken; Rüyalar bilinçaltımızı çözmemize yardım ediyor ve Numeroloji kişisel potansiyelimizi anlamamıza kapı aralıyor. Bu serinin en büyük gücü, herkesin hayatında bir noktada değişiklik yapma ihtiyacını hissetmesi ve 21 gün boyunca süren bu küçük ama etkili adımların, büyük dönüşümlere yol açma potansiyelinde yatıyor. Her kitap, farklı bir tema etrafında dönse de ortak payda: Bireyin kendi gücünün farkına varmasını sağlamak ve bunu bir alışkanlığa dönüştürmek.



Sonuç olarak, “21 Günde Ustalaş” serisi, hayatta bir adım öne geçmek ve yeni bir başlangıç yapmak isteyenler için ilham verici bir çalışma. Her kitabın derinliği, okurun kendine dair yeni keşifler yapmasına olanak tanıyor. Seriyi okurken hem kişisel gelişiminize katkıda bulunacak hem de alışkanlıklarınızı yeniden gözden geçireceksiniz. Hayatta yeni bir sayfa açmak için siz de bu 21 günlük yolculuğa çıkmaya hazır mısınız?

Bu yazı Deniz Poyraz tarafından kaleme alınmıştır.

İlginizi çekebilir: Yaratıcılık bir hayal mi? Yaratıcı olmak mümkün mü? İyi ama nasıl?





İlgili Makale