X

Hız yok, mücadele yok: Yaşamdan daha fazla zevk almak var

Sonbahar gelince sanki zaman hızlanmaya başlıyor ve günler bana yetmiyor gibi. Sizde de aynı his oluşuyor mu? Belki gökyüzünün erken kararması buna etken, belki de okulların açılması ile koşturmanın artmaya başlaması, trafiğin kaos haline dönüşmesi… Her sonbahar kendi kontrolüm dışında hızlanma, koşturma ve soluksuz kalma moduna doğru zorla geçiyormuşum gibi hissediyorum. Belki de uçucu, ayakları yerden kesilmiş Vata enerjimin de mevsimle beraber yükselmesi ile bir dengesizlik, yetişememe hali içinde oluveriyorum. Sevgili Ebru Şinik hocamın eğitiminin sonrasında son 6 aydır eksiltmediğim sabah ve akşam düzenli meditasyon pratiğimle beraber yükselen bilinç düzeyinin yarattığı farkındalıkla nasıl yavaşlayabilirimin araştırması içindeyim. 

Yakın tanıdığım biri, kısaca sevgilim, özellikle havalimanına 2 saat önce orada olman gerekiyor diye belirtilen biletine rağmen mutlaka 2,5 bazen 3 saat önce olmaya gayret ediyor. Birkaç kez uçak kaçırmış, birkaç kez nefes nefese uçağını son dakika yakalamış. Sonunda da karar vermiş ki artık koştur koştur gitmek ve endişelenmek yerine erken gitmeyi tercih ediyor. Sıkılmıyor musun dedim, stres yaşamaktan daha iyi diyor. Randevularına her zaman 10 dakika önce gelen bir başka tanıdığımdan da benzer cevabı alıyorum. Bu sayede stres olmuyorum diye açıklıyor. 

Zamanında randevularımda olmayı severim. Özellikle derslerimden 10 dakika önce orada olmak sanki o günkü derse daha hakim olduğumu hissettiriyor. Her zaman randevularıma 10 dakika önce gelemiyorum. Sevgili İstanbul trafiğinin etkilerini hesaba katmadığım zamanlar, bir türlü evden dışarı çıkamama ve bitirmem gereken işler yüzünden bir bakıyorum nefes nefese yetişme çabasındayım.  

Tibetli Budist meditasyon uzmanı Chogyam Trungpa öğretilerinde yaşamda daha az stres ve zorluk yaşamak istiyorsak daha yavaş ve farkında hareket etmeli ve konuşmalıyız diyor. Kısacası, gün içinde hızlı hareket etmek ve aynı anda bir çok farklı işle uğraşmak (multitasking) aksilik, yanlışlık, stres ve ızdırap yaşatan durumlara zemin hazırlıyor.

70 yaşında otomobil kullanan biri saatte 50 km hızla ilerliyor ve sen onun arkasında ilerlemek zorundasın. Randevuna zaten geciktin, önünde de oldukça yavaş ilerleyen bir otomobilin arkasında nasıl hissedersin? O oldukça rahat ve keyifle ilerliyor. Diğer yandan sen omuzların daralmış ve kulaklarına yaklaşmış durumda yakında direksiyonu kırıp sökmenin ızdırabı ile stres topuna dönüşmüş durumdasın. Peki ne yapmak gerekiyor? Kornaya basıp daha da stresi arttırma mı yoksa yavaşlamanın etkisi ile farkındalığı törpülemek mi? 

Sizle şimdi paylaşacağım 2 yöntem çok basit görünebilir. Benim için uygulaması tahmin ettiğimden çok da basit olmadı fakat etkisi beklediğimden çok daha derin oldu.  

  • ‘Hız yok, mücadele yok’ – Nefes alış verişinizi, otomobil kullanmanızı, yürüyüşünüzü, konuşmanızı, yemek yemenizi, alışveriş yapmanızı, yemek yapmanızı daha yavaş gerçekleştirmeyi pratik etmeye başlayabilirsiniz. 
  • ‘Hız yok, mücadele yok’ – Bunu bir post it‘e not olarak yazıp, araba kullanıyorsanız direksiyonunun üzerine yapıştırabilirsiniz. Her otomobil kullanışınızda hatırlatma olur. Belki bunu 1 hafta belki 1 ay boyunca deneyebilirsiniz.
  • ‘Hız yok, mücadele yok’ – Telefonunuzun ajandasına her sabah alarm ile tekrarlanan şekilde yazarak hatırlatma yapabilirsiniz.
  • ‘Hız yok, mücadele yok’ – Evinizin çeşitli yerlerine, ofisinizde masanızın görünür yerlerine post-it yazarak bırakabilirsiniz.  Sadece ‘yavaşla’ bile yazmanız yeterli olabilir.

  • Daha da basit bir şey yapmak isterseniz duyduğun her zili kendinize hatırlatma olarak belirleyebilirsiniz: telefonun çalma sesini, fırının pişme sesini, kettle kaynamasının bitirme sesini, kapı zilinin çalması gibi…
  • Araba kullanıyorsanız kırmızı ışıkta beklerken aldığınız nefese odaklanabilirsiniz. İçinden nefesinizin alışını ve verişini sayarak bunu yapabilirsiniz. 
  • Bir odaya, eve veya binaya girerken durup derin bir nefes alabilirsiniz. Yeni bir mekana farkında olarak girmek anda kalmanız için size yardımcı olacaktır. 

Bu küçük alıştırmalarla fiziksel bedenimle beraber nefesimde bir yavaşlama yaşadığımı fark ettim. Ve bu sayede de zihnimde yavaşlama gerçekleşti. Daha az acı çekiyor, daha fazla odaklanıyor, daha mutlu ve daha sabırlı olduğumu hissediyorum. Bedenim yavaşladıkça zihin yavaşlıyor, zihin yavaşladıkça da daha az stres oluyorum. Siz de deneyebilirsiniz. Daha yavaş ve daha sakin bir yaşamla daha az mücadele ile yaşamdan daha fazla zevk almanız için yavaşlayıp anda kalmanız yeterli.  

Linkte yer alan Zihni ve Bedeni Uyumla – Nefes Çalışması Zihni ve Bedeni Uyumla – ile hızınızı yavaşlatabilir, daha rahat hissedebilirsiniz. Meltem kodu ile üye olursanız indirimden de yararlanabilirsiniz. 

 

İlginizi çekebilir: Beden tipini öğren, kendine uyan egzersizi seç

Meltem Fakabasmaz: İstanbul’da doğdum. Anaokulundan lise sona kadar okuduğum FMV Işık Lisesi’ni tamamlayarak Endüstri mühendisliği okumak için rotamı Kıbrıs’a çevirdim. 4 sene sonunda okul ikincisi olarak tamamladığım mühendislik eğitimimi yaşamda uygulama serüvenim başlamadan bitti. Dönemin ekonomik krizi ile kendimi medya alanında buldum. Dergilerle başlayan medya ilişkim Sinema-TV master ile sinema sektörüne doğru kaydı. 5 yıla yakın filmlerle yaşadığım yakın ilişki zamanla televizyon reklam prodüktörlüğüne doğru yöneltti. Gece ve gündüzün birbirine karıştığı, tatil günlerinin sayısının giderek azaldığı bir süreç içinde yogayı keşfettim. Aktif ve düzenli spor yapan biri olmama rağmen çalıştığım işin derin etkisi ile sırt, bel, diz, ve kalça ağrılarına, uykusuz gecelere ve depresif bir ruh haline geçiş yapmıştım. Yoga bir ilaç gibi, başta fibromiyaj defterini kapatmama yardımcı oldu. Yaşadığım tüm olumsuzluklara birebir yardımcı oluşunu keşfettikçe başkaları ile paylaşmak istedim ve 2015’te almaya başladığım yoga eğitimlerim Şimdiye kadar 1000 saate ulaştı. Öğretmek kadar öğrenci ruhumu da korumayı ve keyfini çıkarmayı seviyorum. RYT® 500 Yoga Alliance sertifikamla beraber Yoga Terapi, Nefes ve Meditasyon ile ilgili ayrı uzmanlık sertifikalarım var. İstanbul’da 4 ayrı stüdyoda derslerimle beraber Youtube kanalım ve yogauni sitesinden evde yogasını yapmaya devam edenlerle buluşmaya çalışıyorum. Farkındalık, Sağlıklı Yaş Alma ve Yoga yazılarımın içeriklerinde karşınıza sıklıkla çıkacak olanlar.

Geleneksel lezzetlerden vazgeçmeden bitki bazlı beslenmek isteyenlere: Fine Life Fermente Kajulu İçecek

Son yıllarda sağlıklı beslenme ve bilinçli tüketim alışkanlıklarının, daha önce hiç olmadığı kadar ilgi gördüğü kesin. Veganlık, vejetaryenlik, fleksitaryen gibi bitki bazlı beslenme türleri, sadece etik ve çevresel nedenlerle değil, aynı zamanda bütüncül sağlık açısından sunduğu çeşitli faydalar nedeniyle de dünya genelinde hızla yayılmaya devam ediyor. Bitki bazlı beslenme alışkanlıklarına yönelik talepler hızla artarken çok sayıda bitki bazlı ürün de raflardaki yerini alıyor. Özellikle süt ürünlerine alternatif arayanlar için çok sayıda ürün piyasaya sürülüyor. Bu konuda öncü isimlerden biri olan Metro Türkiye de “Sofrada herkese yer var!” mottosuyla tüketicilerin ihtiyaçlarına, yenilikçi ürünlerle cevap veriyor.



Raflarında 400’den fazla bitki bazlı ürün sunan Metro Türkiye, geleneksel lezzetlerden vazgeçmeden bitki bazlı beslenme alışkanlıklarına sahip olmanın en leziz yollarını sunuyor. Ve güzel haber; Türk mutfağının favori içeceklerinden ayrana bitki bazlı alternatif sağlıyor: Fine Life Fermente Kajulu İçecek.

Lezzetli, vegan, fermente: Ayrana bitki bazlı alternatif

Herkes için sağlıklı beslenme ve sürdürülebilirlik anlayışıyla hareket eden Metro Türkiye, beslenme trendlerine ve değişen tüketici taleplerine verdiği önemle Fine Life Fermente Kajulu İçecek’i raflara getiriyor. Geleneksel lezzetimiz ayrana bitki bazlı bir alternatif olarak öne çıkan Fine Life Fermente Kajulu İçecek, bitki bazlı beslenme alışkanlıklarını benimseyen ya da benimsemek isteyen herkesin beğenisine sunuluyor.

Metro Türkiye raflarında yerini almaya başlayan bu yenilikçi ürün, %27 oranında kaju fıstığı, tuz ve çeşitli probiyotikler içeriyor. Bunun yanı sıra katkı maddesi, koruyucu ve gluten içermemesiyle de dikkat çeken Fine Life Fermente Kajulu İçecek, hem bitki bazlı ürünleri tercih edenlerin hem de laktoz tüketmemeye önem verenlerin favorisi olmaya aday. Ayran alternatifi olarak soğuk tüketilebilen bu ürün, 250 ml’lik cam ambalajlarda satışa sunuluyor. Vlabel etiketiyle otel ve restoran gibi yeme içme işletmelerinde rahatça kullanılabilecek Fine Life Fermente Kajulu İçecek, menülere yeni vegan bir alternatif getirirken, müşteri memnuniyetini de artırma potansiyeli taşıyor.

Geçtiğimiz yıllarda süt ve yoğurt gibi hayvansal gıdalara bitki bazlı alternatifler sunmuş olan Metro Türkiye, Metro Chef Veggie Bademli ve Fındıklı içecekler ile yoğurda alternatif Metro Chef Veggie Fermente Süzme Kaju’yu ve Metro Chef Veggie Meze Serisi’ni tüketicilerle buluşturmuştu. Bu yıl ise Türk mutfağının vazgeçilmezlerinden ayrana bitki bazlı bir alternatif getirerek hem sağlıklı hem de yenilikçi bir seçeneği yani Fine Life Fermente Kajulu İçecek’i tüketicilerle buluşturuyor.

Elbette Metro Türkiye’nin raflara taşıdığı yenilikçi ürünler sadece süt ve yoğurt gibi hayvansal gıdalara bitki bazlı alternatifler ile sınırlı değil. Çok daha fazlası, raflarda çoktan yerini aldı.

Bitki bazlı geniş ürün yelpazesi: 400’den fazla çeşit



Metro Türkiye’nin raflarındaki vegan ürün yelpazesi içerisinde bitkisel bazlı hamburger ekmekten köfteye, mayonezden çikolataya çok sayıda çeşit bulunuyor. Üstelik gıda dışı vegan ürünlerin de sayısı oldukça fazla. Vegan yumuşatıcı, şampuan, sabun, hatta yağ çözücü bile bu geniş yelpazede yer alıyor. Dahası, Metro markalı ürün portföyünü de yenilikçi çeşitlerle sürekli genişleten Metro Türkiye, kendi markaları altında içli köfteden lahmacuna paçanga böreğinden haydari, havuç tarator gibi meze seçeneklerine; falafel çeşitlerinden pizzaya, ranch sostan çamaşır yumuşatıcısına kadar 50’ye yakın çeşitte gıda ve gıda dışı bitki bazlı ürün sunuyor. Eğer tüm bu ürünleri ve çok daha fazlasını incelemek isterseniz hemen tıklayıpvegan ürün yelpazesi içerisinde bitkisel bazlı hamburger ekmekten köfteye, mayonezden çikolataya çok sayıda çeşit bulunuyor. Üstelik gıda dışı vegan ürünlerin de sayısı oldukça fazla. Vegan yumuşatıcı, şampuan, sabun, hatta yağ çözücü bile bu geniş yelpazede yer alıyor. Dahası, Metro markalı ürün portföyünü de yenilikçi çeşitlerle sürekli genişleten Metro Türkiye, kendi markaları altında içli köfteden lahmacuna paçanga böreğinden haydari, havuç tarator gibi meze seçeneklerine;vegan ürün yelpazesi içerisinde bitkisel bazlı hamburger ekmekten köfteye, mayonezden çikolataya çok sayıda çeşit bulunuyor. Üstelik gıda dışı vegan ürünlerin de sayısı oldukça fazla. Vegan yumuşatıcı, şampuan, sabun, hatta yağ çözücü bile bu geniş yelpazede yer alıyor. Dahası, Metro markalı ürün portföyünü de yenilikçi çeşitlerle sürekli genişleten Metro Türkiye, kendi markaları altında içli köfteden lahmacuna paçanga böreğinden haydari, havuç tarator gibi meze seçeneklerine; Metro Türkiye’nin Bitki Bazlı & Vegan Katalogu’nu keşfedebilirsiniz.

Temel gıdadan temizlik ürünlerine, kişisel bakımdan atıştırmalıklara aradığınız her şeyi bulabileceğiniz Metro Türkiye ile sağlıklı ve sürdürülebilir bir yaşam tarzına ulaşmak artık çok daha kolay.

*Bu yazı Metro Türkiye katkılarıyla hazırlanmıştır.

İlginizi çekebilir: Vegan beslenenlere müjde: Metro Türkiye’nin zengin vegan ürün yelpazesini keşfedinVegan beslenenlere müjde: Metro Türkiye’Vegan beslenenlere müjde: Metro Türkiye’

 

İlgili Makale