Bazı anlar vardır, onları kelimelerle ifade edemeyiz. Ya da hissettiğimiz bazı hislerin, bildiğimiz dillerde hiçbir kelime karşılığının olmadığını düşündüğümüz zamanlar olur. Şanslıyız ki Türkçede buna uygun bir deyim var: Kelimelerin kifayetsiz kalması… Ancak insanlar olarak ne Türkçede, ne de diğer dillerde 1-2 kelimeyle ifade edebilmenin mümkün olmadığı birçok duyguyu yaşıyoruz. Böyle anlarda kendimizi anlatmak için bazen uzun uzun cümleler kuruyor, bazen de basitçe anlatamayıp geçiyoruz.
Peki ya o içten içe hissettiğimiz ancak tam olarak anlatamadığımız her bir duygunun bir kelime karşılığı olsaydı? O zaman düşünmek de, konuşmak da daha kolay olmaz mıydı?
John Koenig, tam da bu düşünceden hareketle, yıllar önce bir sözlük yazmaya başlamış bir dilbilimci. Türkçeye ‘Belirsiz Dertler Sözlüğü’ olarak çevirebileceğimiz “The Dictionary of Obscure Sorrows” isimli sözlüğünde, duyguların dilindeki eksiklikleri bulmaya ve onları gidermeye çalışıyor. Sözlüğün amacı; insani durumların gariplikleri hakkında hepimizin hissettiği, ama karşıladığı kelime olmadığı için dile getiremediği şeyleri konuşabilmemizi sağlamak.
İlginizi çekebilir: Seçtiğiniz kelimeler beyninizin yapısını değiştiriyor
Koenig’in sözlüğünde yer alan kelimelerden bazıları şunlar:
- yù yī (Çince): Çocukken hissettiğin gibi daha derin hissetme arzusu
- jouska (Lehçe): Kafanın içinde istemsizce yaptığın bir tür farazi sohbet
- zielschmerz (Almanca): İsteğini elde etme korkusu
Bu kelimelerin hepsinin Koenig tarafından uydurulduğuna inanmak biraz güç değil mi? Buna inanmakta zorlanmamızın nedeni, bu hislerin bize tanıdık olması. Bu noktada aslında hissettiğimiz pek çok şeyi ifade etmediğimizi Koenig sayesinde anlıyoruz.
Ancak burada başka bir soru daha ortaya çıkıyor: Bir kelimeyi öylece uydurup kullanabilmek ne kadar mümkün? Koenig’in kendisi de bununla ilgili uzun uzun düşünmüş ve sonunda şu cevaba ulaşmış:
“Sanırım çoğumuz kelimeleri nasıl kullanacağımız konusunda kısıtlanmış hissediyoruz. Kelimelerin uydurma olduğunu unutuyoruz. Sadece benim kelimelerim değil tüm kelimeler uydurmadır, illaki hepsi bir anlam ifade etmez. Hepimiz bir bakıma, bizi pek sevmeyen insanlarla kesinlikle bağ kurmayan kelime dağarcığımız içinde kapana kısılmış gibiyiz ve sanırım bu yüzden kelimeleri ciddiye aldıkça her geçen yıl birbirimizden uzaklaşıyoruz. “
Koenig’in bu düşünceleri, meyvesini de vermiş. Artık çevrimiçi konuşmalarda kullanılmaya başlanan bir kelimesi var. Hem bu kelimeyi, hem de yazarın eğlenceli yolculuğunun devamını dinlemek istiyorsanız, aşağıdaki videoyu izleyebilirsiniz:
İlginizi çekebilir: Gezginlerin yakından tanıyacağı, “kelimelere dökülemeyen” duygularGezginlerin yakından tanıyacağı, “