X

Hipnotics Cable Park Wakeboard deneyimi // Dikkat müptelası yapabilir!

Türkiye’de her ne kadar wellness yani, iyi yaşam konsepti ¨salata yiyip, yoga ve meditasyon yapma¨ ya indirgense de içinde birbirinden farklı ve renkli hayat tarzlarını da barındırıyor.

Batı dünyasında günbegün gerçek bir ¨yaşam tarzı¨ haline gelen iyi yaşam kavramı, hareketin, sosyalliğin, zihinsel dinginliğin ve sağlıklı beslenmenin insan hayatında ¨olmazsa olmaz¨ları olduğunu ortaya koyuyor.

Daha önceki yazılarımızda bahsettiğimiz yoğun çalışan kurumsalların özellikle tercih ettiği yeni trend crossfit, San Francisco’da mahalle bakkalı gibi her yerde açılan Bikram yoga salonları, neredeyse her toplumsal olayı bahane ederek koşan, ormanları keşfeden koşu grupları, wellness konseptini marjinallikten öteye taşıyarak herkesin kişisel yapısına uygun farklı yaşam tarzlarını sağlıklı alışkanlıklar dahilinde sürdürülebildiğinin kanıtları…

Belki biraz geç de olsa keşfettiğimiz wakeboard akımı da bu hayat tarzının yeni uzantılarından biri. Dünya’da sayısı her geçen gün artan cable park’lar, yeni jenerasyonun hafta sonu eğlencesi haline gelmiş durumda.

Irmak’ın geçtiğimiz sene Uplifers’da paylaştığı Hiptonics deneyiminden beri,  ben de aklıma koymuştum en azından bir kere gidip, görmeyi, neymiş ne değilmiş canlı kanlı deneyimlemeyi… Nereden bilebilirdim ki, bir kere kanına girdi mi bağımlılık yaratacağını…

23 Nisan tatilinde her ne kadar hava şartları çok şahane olmasa da, wetsuitlere güvenerek çıktık Antalya yollarına.

Havaalanına 30 dakika mesafede yer alan Hiptonics Cable Park, özellikle extreme sporları yaşam tarzı haline getirmiş ve getirenlere hevesle bakan herkes için bir cennet diyebilirim.

Zar zor yer ayarladığımız, kendisi aynı zamanda Avrupa’nın ikinci en büyük cable park’ı olan Hiptonics, sezonu erken açan İngiliz, Litvanyanyalı, Rus ve Amerikalılarla doluydu.

Tatil süresince çalışan personelden başka Türk’le tanışmamanın ne kadar ayrı bir keyfi olduğunu itiraf etmeden geçemeyeceğim:) Kendi memleketinde yurtdışı seyahatine çıkmışcasına, her milletten insanın bir arada olduğu, birlikte yiyip içtiği, eğlendiği ve herkesin birbiriyle çok rahat kaynaştığı bir ortamda olunca tatil ve spor kombininin tadı başka oluyor.

Yaz sporlarıyla aram çok olmasa da, her kışı iple çekmeme sebep olan snowboard sevdam ve crossfit derslerinden alışkın olduğum bar tutuşları, wakeboardun acılı öğrenme sürecini oldukça kolaylaştırdı. İkinci gün board üzerinde 4-5 tur atmayı başardım.

Oradaki bilinçli gençleri de her sabah ısınma ve esneme hareketlerini nizami bir şekilde yaparken görünce biz de işin usulüne uyduk, sabah antrenmanının üzerine wakeboard denemeleriyle cila yaptık.

Hem Litvanya’dan gelen 20 kişilik #wakechics grubunun hem de eski dünya şampiyonu Nick Davies’in akşamüstleri yorgun argın uzanıp keyif yaptığımız göl kenarında sergiledikleri inanılmaz şovları wannabe groupie kızlar edasıyla izledik. Meğer her wakeboardcu birkaç dersten sonra o kıvama gelemiyormuş.

Videoyu atlamayın derim.

Henüz keşfetmediyseniz Hiptonics’e kesinlikle bir şans vermelisiniz.

Ama öncesinde şu detayları atlamayın;

  • Nisan-Mayıs ve Eylül-Ekim’de yer bulmak neredeyse imkansız. Ecnebi dostlarımızın kendi memleketlerinde de havaların ısındığı Haziran-Temmuz ayları Türk’lerin keşfine daha uygun. Şimdiden rezervasyonunuzu yaptırmanız ve uçak biletlerini temin etmeniz şiddetle tavsiye edilir.
  • Havaalanından transferler de mevcut, nasıl giderim stresi yok.
  • 3 öğün sağlıklı ve doyurucu yemek servis ediliyor, hemen hemen herkes birlikte yiyor.
  • Wakeboard, wetsuit, kask, can yeleği gibi tüm ekipmanlar tesis tarafından temin ediliyor.
  • 100 kişiye kadar kalacak yer bulunabiliyor. Göl kenarındaki odalar muhteşemdi. Manzara gündüz wakeboardcular, akşam üstü ise enfes güneş batışı.

Şimdiden keyifli tatiller!

Eda Günay: Eda Günay, Paris IV Celsa Sorbonne ve Galatasaray Üniversitesi İletişim Fakültesi'nde lisans eğitimi aldı. Ecole Normale Superieur de Lyon'da psikoloji dergilerinin sosyal temsili üzerine iletişim ve medya araştırmaları yükseklisansını tamamladıktan sonra Türkiye'ye dönüp Uplifers projesini hayata geçirdi. Uzak Doğu dövüş sanatları, yoga, extreme sporlar, kediler, köpekler ve doğayla iç içe olmak favorileri arasında. Sağlığın ve hayatın kıymetini genç yaşta öğrenmiş olup doya doya yaşıyor.

Geleneksel lezzetlerden vazgeçmeden bitki bazlı beslenmek isteyenlere: Fine Life Fermente Kajulu İçecek

Son yıllarda sağlıklı beslenme ve bilinçli tüketim alışkanlıklarının, daha önce hiç olmadığı kadar ilgi gördüğü kesin. Veganlık, vejetaryenlik, fleksitaryen gibi bitki bazlı beslenme türleri, sadece etik ve çevresel nedenlerle değil, aynı zamanda bütüncül sağlık açısından sunduğu çeşitli faydalar nedeniyle de dünya genelinde hızla yayılmaya devam ediyor. Bitki bazlı beslenme alışkanlıklarına yönelik talepler hızla artarken çok sayıda bitki bazlı ürün de raflardaki yerini alıyor. Özellikle süt ürünlerine alternatif arayanlar için çok sayıda ürün piyasaya sürülüyor. Bu konuda öncü isimlerden biri olan Metro Türkiye de “Sofrada herkese yer var!” mottosuyla tüketicilerin ihtiyaçlarına, yenilikçi ürünlerle cevap veriyor.



Raflarında 400’den fazla bitki bazlı ürün sunan Metro Türkiye, geleneksel lezzetlerden vazgeçmeden bitki bazlı beslenme alışkanlıklarına sahip olmanın en leziz yollarını sunuyor. Ve güzel haber; Türk mutfağının favori içeceklerinden ayrana bitki bazlı alternatif sağlıyor: Fine Life Fermente Kajulu İçecek.

Lezzetli, vegan, fermente: Ayrana bitki bazlı alternatif

Herkes için sağlıklı beslenme ve sürdürülebilirlik anlayışıyla hareket eden Metro Türkiye, beslenme trendlerine ve değişen tüketici taleplerine verdiği önemle Fine Life Fermente Kajulu İçecek’i raflara getiriyor. Geleneksel lezzetimiz ayrana bitki bazlı bir alternatif olarak öne çıkan Fine Life Fermente Kajulu İçecek, bitki bazlı beslenme alışkanlıklarını benimseyen ya da benimsemek isteyen herkesin beğenisine sunuluyor.

Metro Türkiye raflarında yerini almaya başlayan bu yenilikçi ürün, %27 oranında kaju fıstığı, tuz ve çeşitli probiyotikler içeriyor. Bunun yanı sıra katkı maddesi, koruyucu ve gluten içermemesiyle de dikkat çeken Fine Life Fermente Kajulu İçecek, hem bitki bazlı ürünleri tercih edenlerin hem de laktoz tüketmemeye önem verenlerin favorisi olmaya aday. Ayran alternatifi olarak soğuk tüketilebilen bu ürün, 250 ml’lik cam ambalajlarda satışa sunuluyor. Vlabel etiketiyle otel ve restoran gibi yeme içme işletmelerinde rahatça kullanılabilecek Fine Life Fermente Kajulu İçecek, menülere yeni vegan bir alternatif getirirken, müşteri memnuniyetini de artırma potansiyeli taşıyor.

Geçtiğimiz yıllarda süt ve yoğurt gibi hayvansal gıdalara bitki bazlı alternatifler sunmuş olan Metro Türkiye, Metro Chef Veggie Bademli ve Fındıklı içecekler ile yoğurda alternatif Metro Chef Veggie Fermente Süzme Kaju’yu ve Metro Chef Veggie Meze Serisi’ni tüketicilerle buluşturmuştu. Bu yıl ise Türk mutfağının vazgeçilmezlerinden ayrana bitki bazlı bir alternatif getirerek hem sağlıklı hem de yenilikçi bir seçeneği yani Fine Life Fermente Kajulu İçecek’i tüketicilerle buluşturuyor.

Elbette Metro Türkiye’nin raflara taşıdığı yenilikçi ürünler sadece süt ve yoğurt gibi hayvansal gıdalara bitki bazlı alternatifler ile sınırlı değil. Çok daha fazlası, raflarda çoktan yerini aldı.

Bitki bazlı geniş ürün yelpazesi: 400’den fazla çeşit



Metro Türkiye’nin raflarındaki vegan ürün yelpazesi içerisinde bitkisel bazlı hamburger ekmekten köfteye, mayonezden çikolataya çok sayıda çeşit bulunuyor. Üstelik gıda dışı vegan ürünlerin de sayısı oldukça fazla. Vegan yumuşatıcı, şampuan, sabun, hatta yağ çözücü bile bu geniş yelpazede yer alıyor. Dahası, Metro markalı ürün portföyünü de yenilikçi çeşitlerle sürekli genişleten Metro Türkiye, kendi markaları altında içli köfteden lahmacuna paçanga böreğinden haydari, havuç tarator gibi meze seçeneklerine; falafel çeşitlerinden pizzaya, ranch sostan çamaşır yumuşatıcısına kadar 50’ye yakın çeşitte gıda ve gıda dışı bitki bazlı ürün sunuyor. Eğer tüm bu ürünleri ve çok daha fazlasını incelemek isterseniz hemen tıklayıpvegan ürün yelpazesi içerisinde bitkisel bazlı hamburger ekmekten köfteye, mayonezden çikolataya çok sayıda çeşit bulunuyor. Üstelik gıda dışı vegan ürünlerin de sayısı oldukça fazla. Vegan yumuşatıcı, şampuan, sabun, hatta yağ çözücü bile bu geniş yelpazede yer alıyor. Dahası, Metro markalı ürün portföyünü de yenilikçi çeşitlerle sürekli genişleten Metro Türkiye, kendi markaları altında içli köfteden lahmacuna paçanga böreğinden haydari, havuç tarator gibi meze seçeneklerine;vegan ürün yelpazesi içerisinde bitkisel bazlı hamburger ekmekten köfteye, mayonezden çikolataya çok sayıda çeşit bulunuyor. Üstelik gıda dışı vegan ürünlerin de sayısı oldukça fazla. Vegan yumuşatıcı, şampuan, sabun, hatta yağ çözücü bile bu geniş yelpazede yer alıyor. Dahası, Metro markalı ürün portföyünü de yenilikçi çeşitlerle sürekli genişleten Metro Türkiye, kendi markaları altında içli köfteden lahmacuna paçanga böreğinden haydari, havuç tarator gibi meze seçeneklerine; Metro Türkiye’nin Bitki Bazlı & Vegan Katalogu’nu keşfedebilirsiniz.

Temel gıdadan temizlik ürünlerine, kişisel bakımdan atıştırmalıklara aradığınız her şeyi bulabileceğiniz Metro Türkiye ile sağlıklı ve sürdürülebilir bir yaşam tarzına ulaşmak artık çok daha kolay.

*Bu yazı Metro Türkiye katkılarıyla hazırlanmıştır.

İlginizi çekebilir: Vegan beslenenlere müjde: Metro Türkiye’nin zengin vegan ürün yelpazesini keşfedinVegan beslenenlere müjde: Metro Türkiye’Vegan beslenenlere müjde: Metro Türkiye’

 

İlgili Makale