Sürekli tetikte misiniz: Hipervijilans, hayatınızı mahvediyor olabilir

Pek çok insan, günümüzde sürekli tetikte olarak çevresindeki en ufak değişikliklere bile aşırı duyarlılık gösteriyor. Hipervijilans olarak bilinen bu yoğun farkındalık hali, kendisini çeşitli semptomlarla belli ediyor ve bireylerin hem günlük hem de genel hayatını negatif bir şekilde etkileyebiliyor. Bu yazımızda, hipervijilansın ne olduğunu, belirtilerini ve tedavisini birlikte keşfediyoruz.

Hipervijilans nedir?

Hipervijilans, ‘aşırı’ anlamına gelen ‘hyper’ ve ‘tetikte olma’ anlamına gelen ‘vigilance’ sözcüklerinin birleşimiyle ortaya çıkıyor. Bu olgu, bir kişinin çevresindeki tehditler veya tehlikeler konusunda aşırı bir farkındalık içinde olması durumu olarak tanımlanıyor. Hipervijilansa sahip insanlar, çevrelerindeki tüm olayları ve durumları algılayabilmek için neredeyse tüm duyuları her zaman aktif halde tutuyorlar. Bu insanlar, günün her vaktinde tetikte olup aşırı yüksek bir duyusal hassasiyet sergiliyorlar. Kısacası, hipervijilans bireylerin her zaman alarm ve panik halinde olmasına yol açıyor.

Hipervijilans, genellikle travmatik olaylardan, stresli yaşam koşullarından ya da kaygı bozukluklarından dolayı ortaya çıkıyor. Altında farklı sebepler yatabilen bu durum, en ufak bir sesin, hareketin veya değişikliğin tehdit olarak algılanmasına ve bu ‘potansiyel’ tehditlere karşı aşırı tepki gösterilmesine neden oluyor. Bu nedenle, bu durum günlük yaşam kalitesini ciddi ölçüde etkiliyor.

Hipervijilansın semptomları nelerdir?

Hipervijilansın en önemli belirtisi, sürekli tetikte olma hali olarak karşımıza çıkıyor. Bireyler, bu durum yüzünden kendilerini her zaman ‘savaş ya da kaç’ modunda hissediyorlar. Buna ek olarak, küçük seslere, hareketlere ya da ışık gibi normal uyarıcılara karşı aşırı tepki gösterilmesi de bu durumun belirtileri arasında bulunuyor.

Aşırı hassasiyete yol açan hipervijilans, insanların düzenli ve kaliteli uykulardan uzaklaşmasına, rahatlayamamasına ve kabuslar görmesine neden oluyor. Bunlara ek olarak, sürekli çevreyi kontrol etme ihtiyacından ötürü odaklanma problemi ve dikkat dağınıklığı açığa çıkıyor.

Kalabalık ve sosyal ortamlardan kaçılmasına yol açan hipervijilansın fiziksel semptomları arasında da hızlı kalp atışı, aşırı terleme ve mide rahatsızlıkları gibi strese karşı verilen fizyolojik tepkiler bulunuyor.

Hipervijilans nasıl tedavi edilir?

Hipervijilansla mücadele sürecinde ilk olarak bireyin kendisini tanıması gerekiyor; hangi durumlara, yerlere veya olaylara karşı aşırı hassasiyet gösterildiğinin fark edilmesi büyük bir önem taşıyor. Bunların unutulmaması ve farkındalığın desteklenmesi için hangi durumlarda daha çok tetikte hissedildiğini bir günlüğe yazmak mantıklı bir tercih oluyor.

İkinci aşamada nefes egzersizleri, meditasyon, farkındalık pratikleri ve yürüyüş, koşu ya da yoga gibi fiziksel aktivitelerle stresin etkili bir şekilde yönetilmesi gerekiyor. Bu uygulamalar, sinir sisteminin sakinleşmesine, içinde bulunulan ana odaklanılarak geçmiş travmalar veya potansiyel tehditlerle ilgili endişeleri azaltmaya ve zihinsel açıdan rahatlamaya yardımcı oluyor. Bu sayede, stres seviyesini yönetmek kolaylaşıyor ve stresle doğabilecek aşırı tetikte olma durumunun önüne geçilebiliyor.

İçinde bulunulan alanda yer alan gürültü, ışık veya insan kalabalığı gibi rahatsız edici uyaranları azaltmak da hipervijilansla mücadele sürecinde etkili bir pratik. Çevrenin sadeleştirilmesine ek olarak, günlük rutinlere bağlı kalmak, düzenli uyumak ve sağlıklı beslenmek de büyük bir önem taşıyor. Sağlıklı yaşam alışkanlıklarının geliştirilmesi sayesinde, kontrol hissi açığa çıkarılıyor ve kaygı azaltılıyor.

Yukarıdaki bireysel yöntemlerle birlikte, hipervijilans için bir sağlık profesyonelinden mutlaka destek almak gerekiyor. Bu durum temelde travma veya ilişki sorunu gibi başka bir problemin semptomu olduğu için tedavi süreci bu durumun kaynağına göre bir psikiyatrist veya psikolog tarafından şekillendiriliyor.

Hipervijilansın tedavi sürecinde genellikle psikoterapiye başvuruluyor. Bilişsel davranışçı terapi, EMDR terapi ve maruz bırakma tedavisi bu durumun tedavi sürecinde kullanılan yöntemler arasında yer alıyor. Bu yöntemler, bireylerin kaygılarını ve tetikte olma hallerini yönetmelerine yardımcı oluyor. Bu yöntemlere ek olarak, kaygı ve semptomları azaltan antidepresanlar ve anksiyolitikler de tedavi sürecine dahil edilebiliyor.

Eğer çevrenizdeki herhangi birinde hipervijilans belirtilerine rastladığınızı düşünüyorsanız bu kişi için bir uzman yardımı almaya özen göstermelisiniz. Uzmanın hazırladığı kişiselleştirilmiş tedavi planı sayesinde hipervijilansın önüne vakit kaybetmeden geçilebilir ve yaşam kalitesi yükseltilebilir.

İlginizi çekebilir: Detaylı rehber: Kaygı bozukluğu, belirtileri, nedenleri ve tedavisi

Uplifers
Kaliteli ve mutlu yaşam koçunuz!