X

Hindistan’ın en önemli Ayurveda merkezine seyahat

Hindistan’ın Bombay kentine giden uçakta oturmuş telefonumdaki notları karıştırıyordum. Zaman zaman ilgimi çeken makaleleri, haberleri, üzerinde düşündüğüm ve araştırma yaptığım konulardaki yazıları rastladıkça telefonun notlar bölümüne kopyalarım. Sonra eğitim notu veya yazılarıma referans olarak bazılarını kullanırım. Notlar arasında Ayurveda ile ilgili bir makaleye rastladığımda, bu seyahatin önemli bir kısmını Hindistan’ın en önemli Yoga Hindistan’ın Bombay ve Ayurveda merkezinde geçireceğimi henüz bilmiyordum. Kaldı ki beş gün öncesine kadar Hindistan’a gitmek gibi bir planım bile yoktu…

Tesadüf ya da rastlantı ya da şans denilen şeylerin, yaratımın bir parçası olduğunu bildiğimden hayatımdaki sürprizleri şaşırarak değil sadece şükran ve minnetle karşılıyorum. Tıpkı bu Hindistan seyahati gibi.

Hindistan’ın Pune şehrinde ülkenin en önemli göz hekimleri olan Kankaria ailesinin kurduğu Asian Eye Hospital açılışına davet edildiğimde aklımdaki tek şey “Kaç günde vize alırım?” sorusuydu. Bunca yıldır farklı ülkelerde yaptığım pek çok spiritüel çalışma sonrasında bu konuların kalbi olan Hindistan’a gitmeyi uzunca bir süredir arzu ediyordum. Zamanı geldiğinde, çok özel bir seyahatin önüme çıkacağını da içten içe biliyordum. Bu davetle birlikte, Hindistan kapımı çalmıştı ve bana sadece o kapıyı açmak kaldı.

Hindistan’ın 12’nci Cumhurbaşkanı Pratibha Patil’in katılımıyla yapılan Asya Göz Hastanesi’nin açılışında öncelikle Hint geleneklerinin büyük kısmını görme şansım oldu. Gelen her konuğu tütsü tepsisiyle karşılayıp, auralarını temizleyip, alınlarına kırmızı “bindi” (İki kaşın ortasına konulan kırmızı nokta üçüncü gözü, yani bedendeki ruhu temsil ediyor) koydular, cumhurbaşkanı dahil.

İki kaşın ortasına konulan kırmızı nokta üçüncü gözü, yani bedendeki ruhu temsil ediyor.

Seyahatin tamamı yeni bir yol hikayesi… İçinde cumhurbaşkanlı ve üst düzey protokollü açılıştan, dünyada 130 ülkede 10 bin merkezi olan World Spiritual University’de aldığım ruhsal bilimler kursuna ve Rajayoga meditasyon eğitimine, Ayurveda merkezinde zihinsel, ruhsal ve bedensel arınmaya kadar 360 derece deneyim var. Hindistan’ın hem sosyal yaşamını hem spiritüel kaynaklarını öylesine yerel ve geleneksel yaşadım ki, daha iyi bir Hindistan seyahati hayal edemezdim. Tüm yaşadıklarımın sonunda özelikle muhteşem Sari’leri giyince aklımda tek bir düşünce kaldı: Sanırım ben bir Hintliymişim.

Bu yazımda Ayurveda ve Yoga merkezini anlatacağım.

6 bin yıllık bilgelik sayesinde uzun, mutlu ve sağlıklı yaşam

Ayurveda, Sanskritçehayat bilimi” anlamına gelen, 6 bin yıl önce Hindistan’ın güney bölgelerinde doğmuş, Çin ve Tibet tıp sistemleri üzerinde etkisi olmuş sağlıklı yaşam bilimidir. İnsanın hem uzun ve sağlıklı bir yaşam sürmesini sağlayan hem de oluşmuş hastalıkları tedavi eden ve bunu yaparken de insanı zihin, ruh, beden üçlüsü ile bütünsel ele alan kadim bir sağlık bilimi. En fazla 150 yıllık mazisi olan ve hasta organı tedavi etmeye odaklanan Batı tıbbının pek çok konuda aciz kalması, bu kadim bilgilerin değerini her geçen gün daha çok ortaya çıkarıyor.

Ayurvedik tıbbın ana kavramlarının başında bedenin “dosha” denilen üç ana kategoriye ayrılması geliyor. Tüm evren ve insan bedenini oluşturan beş ana elementten hangi ikisi baskın ise kişinin dosha’sı ona göre Vata, Pitta veya Kapha oluyor. Her dosha’nın da en sağlıklı ve evrenle maksimum uyum içinde yaşamasını sağlayacak besin grupları, beden egzersizleri, masaj terapileri, aromaterapi yağ ve kokuları bulunuyor. Yaşam şeklini dosha’na uygun bir formata oturttuğunda, uzun bir hayatı fiziksel ve psikolojik olarak sağlıklı, mutlu ve doyumlu yaşamak mümkün.

Mistik vadide Ayurveda ve yoga merkezi

Ayurveda’nın doğduğu güneybatı Hindistan’da mistik vadinin kalbinde ülkenin en iyi merkezlerinden birisi olan Kare Yoga ve Ayurveda Merkezi’ne Pune’den yaklaşık iki saatlik araba yolcuğu ile öğleden sonra vardım. Mulshi Gölü manzarasına hakim tepede, tropik bir ormanın içinde, sadece kuşların ve yağmur sesinin duyulduğu bir yerdeyim. Merkezin kurucusu bir tıp doktoru. Uzun yıllar Batı tıbbıyla hastalara hizmet ettikten sonra kendi hayatında dönüşüm sağlayan Ayurveda ile tanışmış ve Batı tıbbı bilgilerini Ayurvedik tıp ilmiyle harmanlayarak bu merkezi kurmuş. Resepsiyonda beni karşılayan ve oda anahtarımı veren güleryüzlü Hintli genç kız, odama yerleştikten sonra doktorlarının benimle görüşeceğini söyleyerek beni odama doğru yönlendirdi. Lüksten tamamen uzak, son derece basit eşyalarla döşenmiş, kapının önünde şirin bir kertenkelenin karşıladığı odama eşyaları bırakır bırakmaz doktorun yanına gittim. Öncelikle beden tipimi belirleyen test ve nabız ölçümüyle birlikte önümüzdeki dört gün boyunca beslenme ve vücut terapi programım belirlendi. Merkezde tamamen vejetaryen Ayurvedik yemekler sunuluyor. Tüm sebzeler kendi bahçelerinde üretiliyor. Normal su yok, gün boyunca bitkilerden hazırlanmış sıcak “herbal water” (bitki suyu) içiliyor.

Kare Yoga ve Ayurveda Merkezi, Mulshi Gölü manzarasına hakim bir tepede.

Tüm misafirlerin katıldığı günlük rutin bir program var:

06.30’da bitkisel su servisi ile uyandırma,

07.00-09.00 arası Iyengar yoga

09.00 kahvaltı

10.30 masaj terapi

13.00 öğlen yemeği

15.00-16.00 meditasyon

16.30 ikinci masaj terapi

19.00 akşam yemeği

Tüm yemek reçetelerini merkezde çalışan Ayurveda doktorları hazırlıyor. Yoga ve meditasyonu yaptıran da yine doktorlar. Akşam beni muayene eden doktoru, ertesi sabah yoga hocası olarak görmek hem şaşırtıcı hem de Doğu tıbbının insan sağlığını nasıl bir bütün olarak ele aldığının göstergesi.

Merkezde tamamen vejetaryen Ayurvedik yemekler sunuluyor.

“Yemeklerin titreşimini hücrelerimde hissettim”

Yemekler tanımadığım pek çok sebze ve baharatla hazırlanmıştı. Bana göre çok lezettli ve bakınca bile sağlıklı olduğu hissedilen yemeklerdi. Masaj terapilerinde kullanılan tüm yağlar, vücudu ovdukları pudraların tamamı, çiçek özleri ve bitki liflerinden kendilerinin elde ettiği ürünlerdi. Iyengar yoga ve öğleden sonra yaptığımız dört farklı duruş üzerine kurulu meditasyonlar muhteşemdi.

Tüm yemek reçetelerini hazırlayan da yoga ve meditasyonu yaptıran da Ayurveda doktorları.

İlk iki günün ardından adeta vücut ve beyin kimyamın değiştiğini hissetmeye başladım. Sanki her öğünde yediğim gıdaların sağlık dolu titreşimlerini tüm hücrelerimde hisseder oldum. Zihnimden neredeyse dün ve yarına dair hiçbir düşünce geçmez oldu. Ruhumda derin bir huzur ve güven duygusu, kalbimde yaşadıklarıma duyduğum şükran ve gerçekleşecek güzelliklere dair umudun tınısı…

Doktorlarla uzun sohbetler yaptım, Ayurvedik bünye tipleri ve beslenme modelleri üzerine detaylı bilgiler, reçeteler aldım. En etkileyici tarafı, bugün nörobilimcilerin yeni yeni çözmeye başladığı beyin fonksiyonlarının optimum çalışması için gerekli besinleri, Ayurveda’nın binlerce yıl önce çözmüş olmasıydı. Batı bilimin en üst referans merkezlerinden Boston MIT’de verilen mutlu ve başarılı bir yaşama ulaşmaya dair bilgilerle , spiritüel dünyanın kalbi Hindistan’da Ayurveda merkezinde verilen bilgilerin örtüşmesi, artık dünyanın başka bir bilinç boyutuna doğru hızla hareket ettiğinin kanıtı oldu benim için.

Bu bilgi ve uygulamaları Türkiye’ye getirmek üzere çalışmalara başladım. Hiçbir şey tesadüfen olmuyor. Hiçbir fırsat kapımıza tesadüfen gelmiyor. Kapı çalındığında önce “Kim o?” demek ardından kapıyı açıp geleni içeri almak lazım.

Gülferi Yıldırım: Psikoloji ve Nörobilim Uzmanı. Mindfulness Eğitmeni İTÜ Elektronik Mühendisliği’nden mezun ve Yeditepe Üniversitesi’nden (MBA) İşletme Yüksek Lisansına sahip olan Gülferi Yıldırım, Üsküdar Üniversitesi’nde Uygulamalı Psikoloji ve Nörobilim Yüksek Lisansını tamamlamıştır. Aynı zamanda Kültür Üniversitesi'nde Öğretim Görevlisi olarak “İletişim ve Marka Yönetimi” dersi vermektedir. Kurumsal dünyada, 25 yılı aşkın süredir strateji, organizasyonel yapılanma, iletişim ve pazarlama konularında danışmanlık ve liderlik yapmaktadır. Her yıl İstanbul Kongre Merkezi’nde düzenlenen “Mutlu İnsan ZihinRuhBeden Festivali”nin kurucusudur. Kendini keşfetmek üzere çıktığı yolda Türkiye’den Güney Afrika’ya, ABD’den Peru’ya, Hindistan’dan İngiltere’ye ve Bali’ye pek çok eğitime katılmıştır. Bu eğitimlerden bazıları; Oxford, MIT (Massachusetts Institute of Technology), University of Massachusetts gibi dünyanın saygın üniversitelerinde aldığı mindfulness, meditasyon ve nörobilim temelli eğitimlerdir. Doğunun binlerce yıllık kadim bilgilerini, batı bilimi ışığında, kurumsal deneyimleriyle sentezleyerek oluşturduğu mindfulness temelli mutluluk, liderlik, yaratıcılık ve stres yönetimi eğitimleriyle kurumların ve bireylerin hedeflerine ulaşmalarına vesile olmaktadır.

LEGO’dan hem çocukları hem yetişkinleri mutlu edecek en mükemmel yılbaşı hediyeleri

Yeni yıl, soğuk günleri sıcacık bir sevgiyle sarmalayan, neşe ve heyecan dolu büyülü bir dönem. Öyle ki yalnızca taptaze başlangıçların değil; sevdiklerimizi mutlu edecek fırsatların da habercisi. Bu özel dönemi daha da unutulmaz kılmanın ve yılbaşı coşkusunu sevdiklerimizle paylaşmanın en keyifli yollarından biri ise hiç şüphesiz gözlerden kalpler çıkaracak mükemmel yeni yıl hediyeleri. Peki ama gerçek anlamda mükemmel bir hediye bulmak mümkün mü?



Çocukken çok kolay olan hediye seçimi konusu, ne yazık ki yetişkinlikte zor bir hal alabiliyor. O zamanlar en sevdiğimiz karakterin yeni çıkan bir kitabı ya da havalı yeni bir oyuncak, bizi mutlu etmeye yeterdi. Ama büyüdükçe işler biraz karıştı… İhtiyaçlar, istekler, beklentiler, arzular, hepsi değişti, karmaşıklaştı. Haliyle, bir yetişkini ‘gerçekten’ mutlu edebilecek o ‘mükemmel’ hediyeyi bulmak da zorlu bir sanata dönüştü. Ama çözüm, sandığımızdan çok daha yakında olabilir. Belki de oyuna ve yaratıcılığa yeniden kucak açmak, tüm bu karmaşıklığı alıp götürmeye yetebilir. Siz de bu yıl sevdiklerinizi gerçekten heyecanlandıracak bir hediyenin peşine düştüyseniz aradıklarınızı LEGO’da bulabilirsiniz. Çocuklar için olduğu kadar yetişkinler için de oyunun, yaratıcılığın ve rahatlamanın kapılarını aralayan LEGO’da herkese uygun yüzlerce çeşit var:

Estetik ve dekoratif dokunuşları sevenlere özel

Çevrenizde gördüğü her boş duvarı doldurmak için hemen zihninde tasarım yapmaya başlayan ya da boş rafları estetik detaylarla dekore etmeye bayılan sevdikleriniz varsa, onlar için en iyi yılbaşı hediyesi bir LEGO’dan bir sanat eseri, doğadan bir parça veya mimari bir detay olabilir:

  • LEGO® Art Mona Lisa: Dekorasyonun yanı sıra sanat ve tarih meraklısı sevdikleriniz için Mona Lisa’nın 3D versiyonu şahane bir yeni yıl armağanı olabilir. Sevdiklerinizin duvarlarını süsleyerek yaşam alanlarına enerji katacak bu özel hediye, onların yaratıcı duygularını da harekete geçirebilir.
  • LEGO® Icons Yalıçapkını Kuşu: Doğanın dokunuşlarını yaşam alanlarına taşıyacak LEGO® Icons Yalıçapkını Kuşu, canlı renkleriyle sevdiklerinize yılbaşı coşkusunu yansıtırken mutluluktan gözlerinden kalpler çıkartabilir.

Enerjisini doğadan alanlara özel

Doğaya, yeşile, bitkilere düşkün, enerjisini, ilhamını büyüleyici çiçeklerden ve renklerden alan sevdikleriniz için de en mükemmel hediyeler, yine LEGO’da:

  • LEGO® Icons Orkide: Orkidelerin bitkiler aleminde çok özel bir yeri olduğu tartışılmaz. Siz de sevdiklerinize onların sizin için ne kadar özel olduğunu hissettirmek istiyorsanız bu seti kaçırmayın. 5 taban yaprağı ve 2 hava kökü ile gerçekçi bir görünüme sahip bu ikonik orkide setini görenler canlısından ayırmakta zorlanabilirler 🙂
  • LEGO® Icons Erik Çiçeği: Bu set, sevdiklerinize güzel bir kırmızı çiçeği tomurcuktan açmaya ve tam çiçeklenmeye kadar inşa etme fırsatı sunuyor. Üstelik sevdikleriniz bu seti sergilemekten de büyük haz duyacak. Hem şık bir dekor hem de yaratıcı bir yapım süreci, ikisi de bu mükemmel hediyede.

Hız, heyecan ve adrenalin tutkunlarına özel

Hız, şüphesiz ki büyük bir tutku. Özgürlüğüne düşkün, heyecanı seven, teknolojiye ve otomobil dünyasına meraklı herkes için LEGO’da şahane hediyeler bulabilirsiniz:

  • LEGO® Technic Mercedes-Benz G 500 Professional Line: Mercedes-Benz tutkusu olan herkesi heyecanlandıracak, otantik özelliklerle dolu ikonik G Serisi’nden bir model, mükemmel bir yılbaşı hediyesinden çok daha fazlası olabilir. Baştan sona adeta bir mühendislik deneyimi sunan bu modelin sevdiklerinizi çok mutlu edeceği kesin.
  • LEGO® Technic Emirates Team New Zealand AC75 Yat: Maceranın sudaki halini seven ve yelken sporuna da merak duyan sevdiklerinizi mutlu etmek için fazla düşünmenize gerek yok. Aradığınız hediye LEGO Technic Emirates Team New Zealand AC75 Yat. Biraz çılgın, biraz heyecanlı, en çok da kusursuz… Emin olun sevdikleriniz bu seti hem yaparken hem de sergilerken çok keyif alacak.

Sinemaseverlere özel

Beyaz perdenin büyüsüne kapılan sevdiklerinize, onların bu tutkusunu daha da derinleştirecek hediyelerle unutulmaz deneyimler sunabilirsiniz:

  • LEGO® Star Wars™ Millennium Falcon™: Çoğu sinemaseverin gönlünde taht kurmuş en özel serilerden biri hiç şüphesiz ki Star Wars. Star Wars™ Millennium Falcon’un kokpiti, uydu çanağı, topları ve diğer ikonik detaylarıyla sevdikleriniz inşa sürecini tamamlarken kendilerini galaksinin derinliklerinde bir macerada da hissedebilirler.
  • LEGO® Disney™ Genç Aslan Kral Simba: Sevdiklerinizin sinema tutkusunu nostaljik rüzgarlarla buluşturmak isterseniz, aradığınız mükemmel hediye yine LEGO’da. Onları LEGO® Disney™ Genç Aslan Kral Simba ile çocukluk anılarına doğru bir yolculuğa çıkarabilirsiniz.

Oyunculara ve uzay meraklılarına özel

Uzayın sınırsız gizemini merak eden ya da en zorlu oyunları bile tek hamlede geçmeyi başarabilen sevdikleriniz varsa, onlar için de en mükemmel yeni yıl hediyeleri LEGO’da:

  • LEGO® Super Mario™ Super Mario World™: Mario ve Yoshi: Mario, şüphesiz ki hem çocukların hem yetişkinlerin gönlünde büyük yer tutan en ikonik oyunlardan biri. Eğlenceli bir nostaljik tur, keyifli bir oyun deneyimi ya da rahatlatıcı bir aktiviteden çok daha fazlasını sunacak bu set, sevdiklerinize yepyeni bir dünya yaratmak için ilham verebilir.
  • LEGO® Technic NASA Apollo Ay Taşıtı – LRV: Kozmik maceracılar için en şahane hediye: NASA Apollo Ay Taşıtı (LRV) modeli. Sevdiklerinizi yıldızlara götürüp geri getirecek bu özel hediye, bambaşka dünyaların kapısını onlar için aralarken yaratıcı duygularını da harekete geçirebilir.

Bonus: Mırmır Pati ile eğlenceyi geri getirin

LEGO’nun sonsuz olasılıklarla dolu dünyasında en mükemmel hediyeler de eğlence de oyun da bitmez… Mırmır Pati, oyunu her yaştan insan için geri getiriyor ve herkesi yılın bu büyülü zamanını çok daha keyifli geçirmeye davet ediyor.

Mutlu bir yer inşa etmek isteyen herkes için mükemmel hediyeler ve çok daha fazlası LEGO’da. Hemen tıklayın ve sevdiklerinizi mutlu etmeye erkenden başlayın.

*Bu yazı LEGO katkılarıyla hazırlanmıştır.

İlgili Makale