X

Hiçbir yerde geçirdiğiniz zaman, zaman kaybı olmasın: Beklemeden yaşamanın erdemi

Kimsenin severek yaptığı bir aktivite değildir diye düşünüyorum beklemek, hatta genellikle zorunluluktan yaptığımız bir şeydir. Sabırla yapabildiğimiz zaman genellikle takdir görürüz. Beklemenin neden zor olduğunu belki şu şekilde anlatabilirim: Beklemeyi kendimizi içine yerleştirdiğimiz karanlık bir koridor gibi düşünelim. Bu koridorun sonunda bir şey var mı yok mu emin değiliz, birisi yanımıza gelecek mi, bizi çağıracak mı, istediğimiz şeye kavuşacak mıyız? Bütün bu belirsizliklere rağmen beklemek, bu koridora güvenmek demek oluyor.

Beklemek, karanlık bir koridor gibi. Koridorun sonunda bir şey var mı yok mu emin değiliz; ancak yine de beklemeye devam ediyoruz.

Şimdi yapmamız gereken şeye gelelim. O da beklemeyi karanlık bir koridor gibi düşünmemeye çalışmak. Mesela; bu koridor aydınlık olsun, bir evin içinde olsun, bu evin bir bahçesi, bir kütüphanesi olsun. Evden sokağa çıkabilme imkanı olsun. Sokaktan şehre ve şehrin içindeki insanlara, parklara giden başka yollar olsun. Evin yerini ve evin içinde koridorun yerini biliyorsunuz. O koridordan beklentinizi biliyorsunuz ve orada durmak zorunda değilsiniz.

Ben de orada durmak zorunda değilim, ama hep istediğim gibi bir sonuç, bir haber beklerken kendimi o karanlık koridorda buluveriyorum. Yaptığım, bulunduğum her yer bu koridora dönüşüyor. İnsanlarla konuşurken ben bu koridordayım, onlar da benle orada durup konuşmak zorunda kalıyorlar, ama neden karanlıkta benle dursunlar, benim karanlığımı yaşamak durumunda kalsınlar ki, tabi ki çıkıp gidiyorlar. Yaptığım her şey manasız kalıyor beklemek dışında. Beklemek koridoru oksijensiz, hayatsız, ışıksız bırakıyor ki, bir tek ben ve beklemek yaşayalım içinde. Yalnız ikimiz.

Hayatım boyunca birkaç işi bir arada yapmayı hiç başaramadım. Kadınların hep çoklu görev yapma konusunda daha başarılı olduklarını söylerler. Ben bu genellemenin kesinlikle dışında kalıyorum. Telefona bakarken insan dinleyemem, yemek masasında konuşmaya başlarsam yemeğimi bitirmem konuşma süreme göre uzadıkça uzar. Daha yoğun olarak bir insanı çok düşünüyorsam başka kimseyi düşünemem. Yani tek bir insana karşı düşünceli, başka herkese karşı düşüncesiz olmaktan bahsediyorum. Bu uzun zamandır farkında olduğum ve düzeltmeye çalıştığım bir konu. Ama beklemeye geri dönersek, eğer istediğim bir şey bekliyorsam hayatımdaki diğer her şey yok olur.

Bekleme koridorundan çıkıyormuş gibi yapmayın, çıkın

Son bir aydır Amerika’daki çalışma vizemle ilgili biraz uğraşlar yaşıyorum. ‘Oldu’, ‘Olmadı’, ‘Bekle’ komutları hayatımı ele geçirdi. Ama aslında hayatımı ele geçirmesine izin veren benim. İnsanlarla konuşuyorum, bütün gücümü toplayıp koridordan çıkıyorum. Ama aslında koridora bir süreliğine projeksiyon gibi ışık getiriyorum, yeşillik getiriyorum, hava varmış gibi gösteriyorum. Kafam hep ama hep orada. O kadar ki; çok sevdiğim ve uzun zamandır görmediğim bir arkadaşım, uzun süre görüşmedikten sonra bu aralar görüştüğümüzde bana çok can alıcı bir şey söyledi: “Seninle bir bağ kurmakta zorlanıyorum bugün.” Nasıl kurabilir ki! Karşı karşıya olsak da ben başka bir yerde konuşuyorum, o başka bir yerde.

Bekleme ki; hiçbir yerde geçirdiğin zaman, zaman kaybı olmasın

Öyle bir dünya yaşıyoruz ki, gelecek olan siz nerede olursanız olun sizi bulacaktır.

Size ve bu vesileyle kendime demek istediğim şey: Bekleme. Bırak. Beklemek o kadar amaçsız bir iş ki. Sen bir yerde dursan da, başka bir yerde dursan da öyle bir dünyada yaşıyoruz ki, artık gelecek olan seni neredeysen orada da bulur.

İlgili yazı: Harekete geçmek için bana “bir” neden

Bir arkadaşını restoranda beklemekten bahsetmiyorum ki, onu da bekleme halinden çıkarabilirsin. Beklerken git bardan bir içki al, belki biriyle konuşursun. Çık biraz sokakta yürü, geldiğinde sana mesaj atar nasıl olsa. Benim gibi bir başvurudan cevap mı bekliyorsun. Bekleme. Yazı yaz, bir süre başka bir iş yapmaya çalış, gitmek istediğin yerdeki insanlar bırak senin için hikaye biriktirsin; çünkü ne de olsa sen de onlar için biriktiriyorsun. Hiç bir yerde geçirdiğin zaman, zaman kaybı olmasın. Bekleme, yaşa.

Zeynep Lokmanoğlu: Zeynep 26 sene önce Mersin'de doğdu ve simdi Brooklyn'de yasiyor. Boş zamanlarını düşünerek geçirmeyi çok seviyor.

Geleneksel lezzetlerden vazgeçmeden bitki bazlı beslenmek isteyenlere: Fine Life Fermente Kajulu İçecek

Son yıllarda sağlıklı beslenme ve bilinçli tüketim alışkanlıklarının, daha önce hiç olmadığı kadar ilgi gördüğü kesin. Veganlık, vejetaryenlik, fleksitaryen gibi bitki bazlı beslenme türleri, sadece etik ve çevresel nedenlerle değil, aynı zamanda bütüncül sağlık açısından sunduğu çeşitli faydalar nedeniyle de dünya genelinde hızla yayılmaya devam ediyor. Bitki bazlı beslenme alışkanlıklarına yönelik talepler hızla artarken çok sayıda bitki bazlı ürün de raflardaki yerini alıyor. Özellikle süt ürünlerine alternatif arayanlar için çok sayıda ürün piyasaya sürülüyor. Bu konuda öncü isimlerden biri olan Metro Türkiye de “Sofrada herkese yer var!” mottosuyla tüketicilerin ihtiyaçlarına, yenilikçi ürünlerle cevap veriyor.



Raflarında 400’den fazla bitki bazlı ürün sunan Metro Türkiye, geleneksel lezzetlerden vazgeçmeden bitki bazlı beslenme alışkanlıklarına sahip olmanın en leziz yollarını sunuyor. Ve güzel haber; Türk mutfağının favori içeceklerinden ayrana bitki bazlı alternatif sağlıyor: Fine Life Fermente Kajulu İçecek.

Lezzetli, vegan, fermente: Ayrana bitki bazlı alternatif

Herkes için sağlıklı beslenme ve sürdürülebilirlik anlayışıyla hareket eden Metro Türkiye, beslenme trendlerine ve değişen tüketici taleplerine verdiği önemle Fine Life Fermente Kajulu İçecek’i raflara getiriyor. Geleneksel lezzetimiz ayrana bitki bazlı bir alternatif olarak öne çıkan Fine Life Fermente Kajulu İçecek, bitki bazlı beslenme alışkanlıklarını benimseyen ya da benimsemek isteyen herkesin beğenisine sunuluyor.

Metro Türkiye raflarında yerini almaya başlayan bu yenilikçi ürün, %27 oranında kaju fıstığı, tuz ve çeşitli probiyotikler içeriyor. Bunun yanı sıra katkı maddesi, koruyucu ve gluten içermemesiyle de dikkat çeken Fine Life Fermente Kajulu İçecek, hem bitki bazlı ürünleri tercih edenlerin hem de laktoz tüketmemeye önem verenlerin favorisi olmaya aday. Ayran alternatifi olarak soğuk tüketilebilen bu ürün, 250 ml’lik cam ambalajlarda satışa sunuluyor. Vlabel etiketiyle otel ve restoran gibi yeme içme işletmelerinde rahatça kullanılabilecek Fine Life Fermente Kajulu İçecek, menülere yeni vegan bir alternatif getirirken, müşteri memnuniyetini de artırma potansiyeli taşıyor.

Geçtiğimiz yıllarda süt ve yoğurt gibi hayvansal gıdalara bitki bazlı alternatifler sunmuş olan Metro Türkiye, Metro Chef Veggie Bademli ve Fındıklı içecekler ile yoğurda alternatif Metro Chef Veggie Fermente Süzme Kaju’yu ve Metro Chef Veggie Meze Serisi’ni tüketicilerle buluşturmuştu. Bu yıl ise Türk mutfağının vazgeçilmezlerinden ayrana bitki bazlı bir alternatif getirerek hem sağlıklı hem de yenilikçi bir seçeneği yani Fine Life Fermente Kajulu İçecek’i tüketicilerle buluşturuyor.

Elbette Metro Türkiye’nin raflara taşıdığı yenilikçi ürünler sadece süt ve yoğurt gibi hayvansal gıdalara bitki bazlı alternatifler ile sınırlı değil. Çok daha fazlası, raflarda çoktan yerini aldı.

Bitki bazlı geniş ürün yelpazesi: 400’den fazla çeşit



Metro Türkiye’nin raflarındaki vegan ürün yelpazesi içerisinde bitkisel bazlı hamburger ekmekten köfteye, mayonezden çikolataya çok sayıda çeşit bulunuyor. Üstelik gıda dışı vegan ürünlerin de sayısı oldukça fazla. Vegan yumuşatıcı, şampuan, sabun, hatta yağ çözücü bile bu geniş yelpazede yer alıyor. Dahası, Metro markalı ürün portföyünü de yenilikçi çeşitlerle sürekli genişleten Metro Türkiye, kendi markaları altında içli köfteden lahmacuna paçanga böreğinden haydari, havuç tarator gibi meze seçeneklerine; falafel çeşitlerinden pizzaya, ranch sostan çamaşır yumuşatıcısına kadar 50’ye yakın çeşitte gıda ve gıda dışı bitki bazlı ürün sunuyor. Eğer tüm bu ürünleri ve çok daha fazlasını incelemek isterseniz hemen tıklayıpvegan ürün yelpazesi içerisinde bitkisel bazlı hamburger ekmekten köfteye, mayonezden çikolataya çok sayıda çeşit bulunuyor. Üstelik gıda dışı vegan ürünlerin de sayısı oldukça fazla. Vegan yumuşatıcı, şampuan, sabun, hatta yağ çözücü bile bu geniş yelpazede yer alıyor. Dahası, Metro markalı ürün portföyünü de yenilikçi çeşitlerle sürekli genişleten Metro Türkiye, kendi markaları altında içli köfteden lahmacuna paçanga böreğinden haydari, havuç tarator gibi meze seçeneklerine;vegan ürün yelpazesi içerisinde bitkisel bazlı hamburger ekmekten köfteye, mayonezden çikolataya çok sayıda çeşit bulunuyor. Üstelik gıda dışı vegan ürünlerin de sayısı oldukça fazla. Vegan yumuşatıcı, şampuan, sabun, hatta yağ çözücü bile bu geniş yelpazede yer alıyor. Dahası, Metro markalı ürün portföyünü de yenilikçi çeşitlerle sürekli genişleten Metro Türkiye, kendi markaları altında içli köfteden lahmacuna paçanga böreğinden haydari, havuç tarator gibi meze seçeneklerine; Metro Türkiye’nin Bitki Bazlı & Vegan Katalogu’nu keşfedebilirsiniz.

Temel gıdadan temizlik ürünlerine, kişisel bakımdan atıştırmalıklara aradığınız her şeyi bulabileceğiniz Metro Türkiye ile sağlıklı ve sürdürülebilir bir yaşam tarzına ulaşmak artık çok daha kolay.

*Bu yazı Metro Türkiye katkılarıyla hazırlanmıştır.

İlginizi çekebilir: Vegan beslenenlere müjde: Metro Türkiye’nin zengin vegan ürün yelpazesini keşfedinVegan beslenenlere müjde: Metro Türkiye’Vegan beslenenlere müjde: Metro Türkiye’

 

İlgili Makale