X

Hiçbir şeye yetişemeyenler için başucu rehberi: “Bir tek şey”

Bir Rus atasözü dermiş ki, iki tavşanın birden peşine düşerseniz, ikisini de yakalayamazsınız. Bir Tek Şey, adından da anlaşılabileceği gibi, geleceğiniz ile ilgili tek bir hedef seçmeniz ve ona odaklanmanız hakkında bir kitap.

Zamanın başarının ölçü birimi olduğu, sürekli aceleye zorlandığımız küçük dünyalarımızda; birçok şeyi aynı anda yapmamız gerektiğine inanıyoruz ve çok azını başarabildiğimize dair kronik bir hisle yaşamak zorunda kalıyoruz. Her yere yetişmeye çalışıyoruz, kendimize aşırı yükleniyoruz, yapabileceğimizden fazlası için söz veriyoruz.

Bir Tek Şey, başlangıç olarak bizi başarının en çok kim yaparsa onun kazandığı bir oyun olmadığına ikna ediyor. Bu bir tik atma oyunu değil. Multi-tasking (çoklu görev), aslında aynı anda birçok şeyi başarmanın değil, aynı anda birçok şeyi berbat edebilmenin yöntemi. Sürekli olarak “şu ıvır zıvır işler bir bitsin de…” sloganıyla güne başlıyoruz ve bizim için asıl önemli şeylere sıra gelemeden günü noktalıyoruz. Halbuki her şey eşit derecede önemli değil. Bizi bir yere getirebilecek şey de, bu kalabalıkta neyin önemli olduğunu bulmak ve onun peşinden gitmek.

Kitabın yazarı, “şafak sökmeden yataktan kalkmak ve herkesten evvel işe koyulmak” fikrine inanan biri. Tutku ve başarının böyle bir şey olduğunu düşündüğü yılların sonunda, tüm bunların ona getirdiği 2 şey oluyor: Evet başarı, ve hastalık. “Başarılı olmaktan iğrenir hale geldim” diyor. Sonuç olarak, bilerek ve kendini zorlayarak daha az çalışmaya başlıyor. Daha az çalışmak zorunda olduğu için sadece en önemli olan şeylere vakit ayırma şansı kalıyor. Ve inanılmaz bir şekilde; daha başarılı oluyor. Sonra da daha ‘az’ ile ‘çok’a ulaşmanın kitabını yazıyor…

“Tek Şey” dediğimiz nedir ki?

Kitapta en çok karşınıza çıkan şey olacak “tek şey” kavramı; odaklanmanız gereken, sizin için asıl önemli olan şeyi ifade ediyor. Kitap “başarı” hakkında daha çok “profesyonel” odaklı olsa da, yöntemlerini her konuya adapte edebilirsiniz. Yurt dışına taşınmak olabilir, 1 yıl sürecek bir tatil yapmak olabilir, hobinizde uzmanlaşmak olabilir, blog yazmak olabilir. Sizin için önemli olan, 5 yıl sonra hayatınızın merkezinde görmek istediğiniz şey her neyse, o.

“Bir Tek Şey” kitabında, temel olarak bize yol gösteren bir yöntem ve bu yöntemi uygulanabilir kılan çeşitli günlük hayat önerileri var. Dediğimiz gibi, ilk yapmanız gereken geleceğiniz hakkında tek 1 hedef belirlemek. Önümüzdeki 5 yılın sonunda olmak istediğiniz yer ne ve bunun için neyi başarmış olmanız gerekiyor? Peki 5 yılda bunu başarabilmek için bu yılın sonunda gelmeniz gereken nokta ne? Tamam, peki yıl sonuna kadar bunu başarmak için bu ay ne yapmanız lazım? Bu ayki hedefinizi tutturmak için bu hafta ne yapmalısınız? Haftalık göreviniz için bugün üstünüze düşen ne?

Böylelikle, bugün yapmanız gerekenler listesindeki öncelikli ödevi bulmuş oluyorsunuz. Bu noktada karşımıza kitabın “zamanı bloke etmek” dediği kavram çıkıyor. Günün bir bölümünü diğer her şeye sert bir blok koyarak “tek şey”e ayırmak olarak özetleyebiliriz. Alanında en iyi noktalara ulaşmış kişiler üzerinde yapılan araştırmalar bunu günde 4 saat yapmanız gerektiğini söylüyor. Evet, 4 saat az buz zaman değil. Sizden bu zamana çalmaya çalışan şeylere karşı mücadele etmenizi sağlayacak tanıdık yöntemlerimiz de var:

  • Odaklanmanız gereken iş internetsiz yapabileceğiniz bir iş ise, interneti ve telefonunuzu kapatın.
  • Hayır demeyi öğrenin.
  • Hedeflerinizi herşeyden önce onlara ayırmanız gereken zamanı kabullenerek 
destekleyen bir çevre edinin.
  • Birlikte çalıştığınız insanları sorularına günün hangi saatinde dönüş yapacağınız 
konusunda bilgilendirin ve diğer zamanlarda asla cevap vermeyerek bu sisteme 
alıştırın.
  • Her gün sizin için en önemli şey neyse önce onu yaptığınızdan emin olun.

Kitabın altını çizdiğimiz önerileri arasında her hafta 1 saatinizi kendinizle planlama toplantısı yapmaya ayırmak ve her günün sonunda “hesap vermek” var. Kendinize günlük eforunuzu raporlayacağınız birini bulabilir; veya en temizi bunun günlüğünü tutabilirsiniz. Hedeflerini yazıya dökmüş kişiler diğerlerine kıyasla %39.5 oranında daha başarılı olurken, nasıl bir ilerleme gösterdiğini raporlayanlar hedeflerine %76.7 oranında daha çok ulaşıyormuş, aklınızda olsun.

“Bir Tek Şey”, her bölümün sonunda “Büyük Fikirler” başlığıyla verilmiş küçük, kısa özetler geçen yapısıyla hızlıca okunabilen; sempatik şema ve tabloları sayesinde derdini kolayca aktaran ve gerçekten “hayat verimliliği” anlayışınızı değiştirme potansiyeli taşıyan bir kitap. Yapmak istediğiniz şeyleri yıllardır ertelemek zorunda kalıyorsanız, hiçbir şeye yetişemediğiniz hissinden kurtulamıyorsanız ve daha az çalışarak daha başarılı olanlar kulübüne katılmak istiyorsanız kesinlikle okumalısınız.

Yazarın diğer yazıları için tıklayınız.

Gökçe Devecioğlu: Gökçe Devecioğlu, Galatasaray Lisesi ve Galatasaray Üniversitesi İletişim Fakültesi mezunu. Yönetmen. Uplifer. Yogaya, müziğe, güneşe, pozitif enerjiye ve değişime inanıyor. Kişisel gelişim kitaplarına bayılıyor. Kahkaha desibeli yüksek insanları seviyor. Hayatı film sanıyor.

‘Evdeki herkes barista’: Bosch VeroBarista ile kahve deneyiminizi zirveye taşıyın

Kahve, şüphesiz ki pek çoğumuz için lezzetli bir içecekten çok daha fazlası; adeta bir tutku, bir ritüel… Sabahın ilk ışıklarında enerji veren, gün içindeki küçük molalarda kendimizi şımartmamızı sağlayan, bazense sohbetlerin tadını ikiye katlayan en keyifli eşlikçi. O yüzden günün farklı anlarını, farklı kahvelerle taçlandırmak gibisi yok; ne de olsa her anın kendine has bir kahvesi var. Güne enerjik bir başlangıç yapmak için yoğun aromalı bir americano ya da gün içinde en sevdiğimiz tatlının yanında yumuşak içimli bir cappuccino en iyi seçim olabilir.



Peki ya bu seçimlerimizi evde barista ustalığıyla hazırlayabilir miyiz? Elbette. Bosch Tam Otomatik Kahve Makinesi VeroBarista ile günün her anına ve her damak tadına uygun lezzetli kahveler hazırlamak mümkün; çünkü VeroBarista ile evdeki herkes barista. Her fincanınızı ustalık eserine dönüştürmeye hazırsanız, işte VeroBarista ile yapabilecekleriniz:

Kahve çekirdeklerini dilediğiniz gibi öğütebilirsiniz

Barista ustalığında lezzetli kahveler hazırlayabilmenin ilk adımı, kahve çekirdeklerini doğru bir şekilde öğütmekten ve tazeliği korumaktan geçiyor. Güzel haber; VeroBarista tüm bunları sizin için yapıyor. CreamDrive, yüksek kaliteli seramik kahve öğütme ünitesi ve özel aroma koruyucu çekirdek haznesi ile günün her saati taze çekilmiş kahve çekirdekleriniz hazır.

Üstelik çekirdek öğütme inceliğini de dilediğiniz gibi ayarlayabilirsiniz. Arka arkaya iki öğütme ve ısıtma sayesinde ekstra güçlü kahvenizi tadı daha az acı olacak şekilde hazırlayabilirsiniz. AromaDouble Shot Fonksiyonu ile kahve aromasından ödün vermeden ekstra yoğun kahveler hazırlamak da mümkün. E bir barista daha ne ister, öyle değil mi?

Farklı anları, farklı kahve çeşitleriyle taçlandırabilirsiniz

Taze çekilmiş kahve çekirdeklerinin mis kokusunun yanı sıra kahve hazırlamanın en güzel yanlarından biri de hiç şüphesiz her damak zevkine uygun farklı seçenekler yapabilmek. Sert tatları sevenler, yumuşak içim tercih edenler ya da daha eğlenceli köpüklü bir şeyler arayanlar… VeroBarista’da herkes için bir şeyler var. Cappuccino, flat white, latte macchiato, sütlü kahve, OneTouch Function ile hepsini tek tuşla hazırlayabilirsiniz. Dahası, yoğun tatları seviyorsanız americanonuz da VeroBarista ile hazır.

Belirtmekte fayda var ki; bir barista ustalığında kahve hazırlayabilmek için özellikle sütlü kahvelerde doğru lezzeti yakalayabilmenin en önemli sırrı sütün sıcaklığını ve kıvamını doğru ayarlayabilmek. Neyse ki VeroBarista, ideal demleme sıcaklığı konusunda tam bir usta. Sütlü kahvelerde bile mükemmel sıcaklığı yakalıyor, süt köpüğü ve sıcak su hazırlama seçenekleri ile her kahve türünü lezzetten ödün vermeden hazırlıyor. Ayrıca sütlü kahveleriniz için de hortumlu süt adaptörü sayesinde esnek çözümler sunuyor. İster kutudan, ister şişeden, ister kendi termosundan süt alın, VeroBarista ile sonuç hep aynı; hep mükemmel.



Kişisel tercihlerinizi kaydedebilirsiniz

Geçek bir barista kahve hazırlarken mutlaka kişisel dokunuşlarıyla fark yaratır; VeroBarista da evdeki herkesin kendi ‘barista’ dokunuşunu ekleyebilmesi için kişiselleştirilmiş tercihlere göre 4 adede kadar favori kahve kaydedebilme özelliğine sahip. Böylece her yudumda tam da istediğiniz gibi bir lezzete kavuşabilirsiniz. Ayrıca evinizde baristalığı başkasına devretmeniz gereken anlarda da kahvenizin yine tam istediğiniz gibi hazırlanacağından da emin olabilirsiniz 🙂 Sıfır risk, bol lezzet…

En sevdiğiniz kahveyi, en sevdiğiniz fincanda içebilmeniz için de VeroBarista üstüne düşeni yapıyor ve yüksekliği ayarlanabilir kahve çıkışı sayesinde 15 cm yüksekliğe kadar ayarlanabiliyor. En uzun latte macchiato bardaklarınızı bile rahatlıkla kullanabilirsiniz.

Zamandan ve enerjiden tasarruf edebilirsiniz

Kahve hazırlarken lezzet kadar önemli bir şey daha varsa; o da şüphesiz ki zamandan ve enerjiden tasarruf edebilmek. VeroBarista, minimum ısınma süresiyle 45 saniye gibi çok kısa bir zamanda kahvenizi hazır hale getiriyor. Ayrıca her kahveden sonra autoMilkClean süt temizleme sistemi ile tam otomatik temizlik sunuyor ve kolayca çıkartılabilir damlama tepsisi, kahve posası kabı ve süt ağızlıkları bulaşık makinesinde yıkanabiliyor. Yani kahve keyfiniz bittiğinde sizi temizlikle hiç yormuyor. Ve son olarak ZeroEnergy Auto-off otomatik kapanma özelliği ile belirlenen saatten sonra enerji tasarrufu yapmak için kapanıyor, sizi düşündüğü kadar çevreyi de düşünüyor. Kim hem çok lezzetli kahveler yapan hem de akıllı özellikleriyle kahve hazırlamayı mükemmel bir deneyime dönüştüren böylesi bir yardımcıyı evinde istemez ki?

Siz de evinizin baristası olmaya hazırsanız, en lezzetli kahveleri kendi damak tadınıza göre ayarlamak ve her defasında mükemmel sonuçlar elde etmek için hemen tıklayabilir, VeroBarista ile tanışabilirsiniz.

*Bu yazı Bosch katkılarıyla hazırlanmıştır.





21 Günde Ustalaş: Hayatınızı dönüştürmenin kısa rehberi

Günümüz dünyasında insanlar hızlı ve etkili çözümler ararken, uzun vadeli değişikliklerin ne kadar süre gerektirdiği sorusu akıllarda yer ediyor. Araştırmalar, bir alışkanlık kazanmanın 21 günlük bir süreç olduğunu belirtiyor. Bu gerçek, “21 Günde Ustalaş” serisini şekillendiren temel düşünce. Omega Yayınları’nın yayımladığı ve Marie-Claire Carlyle, Leon Nacson ve David A. Phillips gibi alanında prestijli yazarların katkıda bulunduğu seri, hayatın farklı alanlarında bir dönüşüm yaşamak isteyen okurlara kısa ama derinlemesine bir yolculuk sunuyor. Peki, bu serinin her kitabı, okura nasıl dokunuyor? Gelin, seriye birlikte göz atalım.



Marie-Claire Carlyle-Para Mıknatısı: Zenginliğe Giden Yolda Bir Yol Haritası

Serinin ilk kitabı olan Para Mıknatısı, parayla olan ilişkimize yeni bir perspektif getiriyor. Carlyle, paranın sadece maddi bir unsur olmadığını, aynı zamanda kişisel değerimizin ve başkalarına sunduğumuz katkının bir yansıması olduğunu öne sürüyor. Kitap, okuyucuları “zengin” olmanın ötesine taşıyarak, yaşamlarında gerçekten neye değer verdiklerini sorgulamalarına yardımcı oluyor. Paranın bir enerji olduğu fikri üzerine kurulu bu kitap, hayata daha fazla refah çekmek isteyenler için önemli adımlar sunuyor. Okur, mevcut finansal alışkanlıklarını gözden geçirmeye ve “para mıknatısı” olma yolunda ilerlemeye davet ediliyor. Carlyle’ın dili basit ama etkileyici. Kitap, “Paranın Değeri” ve “Niyet Etmenin Gücü” gibi bölümlerle, paraya olan bakış açınızı tamamen değiştirebilir. Ancak bu kitap, sadece bir kişisel gelişim kitabı değil; alışkanlıkları kökten dönüştürmek isteyen herkes için bir rehber niteliğinde. Para ve refah konusunda mevcut düşünce kalıplarını yıkmak isteyen okurlar için güçlü bir başlangıç noktası sunuyor.

Leon Nacson-Rüyalar: Bilinçaltınızı Keşfetmek İçin Bir Araç

Serinin ikinci kitabı olan Rüyalar, sadece uyku sırasında yaşadığımız olayların ötesinde, bilinçaltımızın derinlerine bir yolculuk yapmamıza yardımcı oluyor. Nacson, rüyaların anlamını çözebilmek için onları hatırlamanın önemini vurgularken, okuyuculara kendi rüya günlüğünü tutmanın faydalarından bahsediyor. Modern yaşamın karmaşasında, rüyalarla ilgili sembollerin ve temaların nasıl çözüleceğine dair pratik bilgiler sunuyor. Kitap, rüya yorumlamada bireysel deneyime önem vererek okuyucunun kendi rüyalarının dilini öğrenmesini sağlıyor. Rüyaların sembolizmi üzerine yoğunlaşan bölümler, okurun bilinçaltına dair ipuçlarını yakalamasını kolaylaştırıyor. “Düşmek, Uçmak ve Kovalanmak” gibi herkesin yaşamış olabileceği rüya temalarına açıklık getirirken, kişinin ruhsal yolculuğunda bir rehber olma niteliği taşıyor. Nacson, rüyaların günlük hayatımızdaki yansımalarına dikkat çekiyor; bu da kitabı okura bilinçaltıyla ilgili derin bir keşif fırsatı sunan önemli bir araç haline getiriyor.

David A. Phillips-Numeroloji: Sayıların Gizemli Dünyası

Üçüncü kitap Numeroloji ise, yaşamın derin sırlarını anlamak için sayıların gücüne odaklanıyor. Phillips, Pisagor’un öğretilerine dayanan bu kadim bilim dalını modern hayata uyarlayarak, insanların kendilerini ve çevrelerindekileri daha iyi anlamalarına yardımcı olmayı hedefliyor. Numeroloji, sadece kişilik analizi değil; aynı zamanda kariyer seçimleri, ilişkiler ve ruhsal gelişim açısından da rehberlik sunuyor. Phillips, kitabında sayılara dair teorik bilgilere ek olarak, gerçek dünyadan ünlü örnekler sunarak konuyu daha somut bir hale getiriyor. “Ruh Sayıları” ve “Adların Gücü” gibi bölümler, okurların kişisel yaşamlarına dair önemli çıkarımlar yapmasına olanak tanıyor. Numerolojiye ilgi duymayanlar bile, bu kitap sayesinde yaşamlarını yeni bir gözle değerlendirmeye başlayabilir.

21 Günlük Yolculuk: Alışkanlıklar ve Dönüşüm

Bu seri, alışkanlıkların nasıl şekillendiğine ve yaşamda yeniye yer açmanın neden önemli olduğuna dair kapsamlı bir rehber niteliğinde. Her kitap, 21 gün boyunca okuru derin bir içsel yolculuğa çıkarıyor ve bir yandan kısa süreli bir rehber gibi görünse de her birinin arkasında büyük bir felsefi altyapı bulunuyor. Para Mıknatısı, finansal refahın anahtarlarını sunarken; Rüyalar bilinçaltımızı çözmemize yardım ediyor ve Numeroloji kişisel potansiyelimizi anlamamıza kapı aralıyor. Bu serinin en büyük gücü, herkesin hayatında bir noktada değişiklik yapma ihtiyacını hissetmesi ve 21 gün boyunca süren bu küçük ama etkili adımların, büyük dönüşümlere yol açma potansiyelinde yatıyor. Her kitap, farklı bir tema etrafında dönse de ortak payda: Bireyin kendi gücünün farkına varmasını sağlamak ve bunu bir alışkanlığa dönüştürmek.



Sonuç olarak, “21 Günde Ustalaş” serisi, hayatta bir adım öne geçmek ve yeni bir başlangıç yapmak isteyenler için ilham verici bir çalışma. Her kitabın derinliği, okurun kendine dair yeni keşifler yapmasına olanak tanıyor. Seriyi okurken hem kişisel gelişiminize katkıda bulunacak hem de alışkanlıklarınızı yeniden gözden geçireceksiniz. Hayatta yeni bir sayfa açmak için siz de bu 21 günlük yolculuğa çıkmaya hazır mısınız?

Bu yazı Deniz Poyraz tarafından kaleme alınmıştır.

İlginizi çekebilir: Yaratıcılık bir hayal mi? Yaratıcı olmak mümkün mü? İyi ama nasıl?





İlgili Makale