X

Meşgul hayatlarımızda bilinçli farkındalık için nasıl yer açabiliriz?

Birçoğumuz büyük şehirlerde, oradan oraya koşuşturarak, hayattaki sorunlarımızla baş etmeye çalışarak günlerimizi geçiriyoruz. Hatta çoğu zaman sadece yemek yemek, giyinmek ve işe gitmek için vakit bulabiliyoruz. Gerçekten de aramızdan kaç kişi yoldan geçerken durup çiçekleri kokluyor, deniz kenarına gittiğinde iyot kokusunu içine çekiyor? Hep “Zamanım yok” diyoruz, öyle değil mi? Oysa bilinçli farkındalık için gününüzün önemli bir kısmını ayırmanız gerekmiyor. Hatta bunun için hiç vakit ayırmanız gerekmiyor. Peki, meşgul hayatlarımızda bilinçli farkındalık için nasıl yer açabiliriz?

Yazar Jan Chozen Bays, “Bilinçli farkındalık bedenimizi, kalbimizi ve zihnimizi birleştirir ve dikkatimizi odakladığımız noktada buluşturur” diyor. Bir başka yazar olan Russ Harris ise “Bilinçli olduğumuzda, o sırada yaptığımız şeye tümden kendimizi verebilir, yardımcı olmayan düşüncelerden kurtulabilir ve duygularımızın baskısı olmadan hareket edebiliriz” diyor. Nasıl mı?

Bilinçli olarak yürüyün

Yürümek, dünyadaki en rahatlatıcı egzersizlerden biri. Ancak hayattaki meseleleri çok fazla düşünerek, bu rahatlatıcı egzersizi tümden mahvetmek de mümkün. Bunun yerine yürürken etrafınızdaki dünyaya daha bilinçli bir şekilde bakın. Beş duyunuza dikkatinizi verin. Bacaklarınızdaki hareketi, bu hareketin yarattığı hissi düşünün. Böylece aslında meditasyon yapmış olacaksınız.

İlginizi çekebilir: Empati ve bilinçli farkındalık: Dikkati şimdiye getirmenin önemi

Bilinçli olarak yemek yiyin

Bilinçli olarak yemek yemek, hem zihnimiz hem de bedenimiz için yapabileceğimiz en iyi şeylerden biri. Bilinçli olarak yemek yemeye başladığınızda, yediğiniz yiyeceklerin daha fazla farkına varabilirsiniz. Bu da besinlere, sindirim sürecine şükretmenizi sağlar ve daha sağlıklı beslenmenize vesile olur. Yemek yerken kendinize vakit ayırın ve yediğiniz yiyeceklere odaklanın.

Beklerken meditasyon yapın

İşte size zamandan tasarruf etmek için harika bir öneri: Bir yerde sıra beklerken meditasyon yapın! Bir süreliğine hiçbir şey yapmadan beklemeniz gerekiyorsa, bu kısa sürenin tadını çıkarabilirsiniz. Gözlerinizi kapatın, nefesinize odaklanın. Topluluk içinde gözlerinizi kapatmak sizi rahatsız ediyorsa, bir noktaya odaklanın ve nefesinizi düşünün. Böylelikle boşa geçen zamanınızı en iyi şekilde değerlendirmiş olursunuz.

Yolda giderken meditasyon yapın

Yolda geçirdiğiniz vakti meditasyon yaparak değerlendirebilirsiniz. Eğer toplu taşımada kendinize yer bulabildiyseniz oturun, gözlerinizi kapatın ya da açık bırakın ve bakışlarınızı 45 derecelik bir açıyla aşağıya doğru yönlendirin. Sadece nefesinize odaklanın.

Hem bedeninizle hem de zihninizle egzersiz yapın

Bazen bedenimiz egzersiz yaparken, zihnimiz hala başka yerlerde olabiliyor. Oysa bu hataya düşmek yerine fiziksel egzersizi zihniniz için de bir egzersiz olarak düşünebilirsiniz. Bunun için tek yapmanız gereken egzersiz sırasında odaklanmak. Bazı egzersizler bunun için çok uygun, ancak ağırlık kaldırma veya rekabetçi takım sporları buna pek uygun olmayabilir.

İlginizi çekebilir: Hızlı akan hayatlarımızda farkındalık sürdürülebilir mi?

Televizyonu gerçekten izleyin

Ne sıklıkta televizyon izliyorsunuz? Birçoğumuz televizyonu açıyoruz ve o sırada yemek hazırlamaya, ertesi gün iş yerinde yapacaklarımızı düşünmeye, telefonla konuşmaya veya temizlik yapmaya başlıyoruz. Bu da zihinle gerçeklik arasında bir boşluk yaratıyor. Eğer televizyon izliyorsanız, karşısına oturun ve izlediğiniz şeye odaklanın. Bittiğinde de televizyonu kapatın ve kalan işlerinizi yaparken televizyonu kapalı tutun.

Hem bedeninizin hem de zihninizin uzanıp dinlenmesini sağlayın

Uzanmak, bir dinlenme eylemidir. Ancak çoğu zaman uzandığımızda, bedenimizi dinlendirirken zihnimizi hala çalıştırırız. Kaç defa ertesi gün iş yerinde yapacaklarınızla ilgili endişelenmeden yatağa giriyorsunuz? Bedeniniz dinlenmek için uzandığında, zihninizin de uzanmasını sağlayın. Bunu başarmak için zihninizin bedeninize odaklanmasını sağlayın. O sırada dinlenmeye çalışan bedeninize odaklanın. Başınızın tepesinden ayak uçlarınıza kadar bedeninizi düşünün. Dinlenmenin size kendinizi nasıl hissettirdiğine odaklanın.

Dinleyin

İyi bir dinleyiciyi herkes sever. Dinlemek de bir çeşit farkındalık egzersizine dönüşebilir. Bunun için yapmanız gereken tek şey, karşınızda konuşan kişiye odaklanmak. Bunu yaparken karşınızdakinin sesiyle, ne söylediğiyle, ne yanıt vermeniz gerektiğiyle ilgili bir yargıda bulunmayın, sadece karşınızdaki kişinin konuşmasının çıkardığı seslere odaklanın.

Çalışırken sadece iş yapın

Dürüst olmak gerekirse, birçoğumuz çalışırken elimizdeki işe yüzde 100 odaklanmıyoruz. Bunun yerine ofisten nasıl çıkacağımızı, o sırada aslında başka bir yerde olmak istediğimizi veya eğlenmek istediğimizi düşünüyoruz. Oysa çalışırken, çalışmadığımız zamanların hayalini kurmak, hayatı zorlaştırmaktan başka bir şeye yaramıyor. Bunun yerine çalışırken sadece işinize odaklanın. Böylelikle mecbur olduğunuz bir şeyi yapıyormuş gibi değil, yaptığınız işten keyif aldığınızı hissedebilirsiniz.

Su ısıtıcının sesini dinleyin ve içeceğinizi düşünün

Kendinize bir bardak çay veya kahve hazırlarken bile meditasyon yapabilirsiniz. Su kaynarken ısıtıcıdan çıkan sese odaklanın. Çayınızı veya kahvenizi yaparken geçen süreçleri düşünün. Böylelikle içtiğiniz şeye şükretmeyi, yaşadığınız anda kalmayı öğrenebilirsiniz.

Bilinçli farkındalık için hayatınızdan ödün verip gününüzün önemli bir vaktini ayırmanız gerekmiyor. Yapmak zorunda olduğunuz şeyleri yaparken de bilinçli olabilirsiniz. Bu süreçte hayattan aldığınız tatmini, mutluluğu pekiştirebilirsiniz.

Kaynak
PsychCentral
Tinybuddha

İlginizi çekebilir: Şimdiki anda olmanın sihirli anahtarı: Bilinçli farkındalık teknikleri ve anda olma pratikleri

Uplifers: Kaliteli ve mutlu yaşam koçunuz!

‘Evdeki herkes barista’: Bosch VeroBarista ile kahve deneyiminizi zirveye taşıyın

Kahve, şüphesiz ki pek çoğumuz için lezzetli bir içecekten çok daha fazlası; adeta bir tutku, bir ritüel… Sabahın ilk ışıklarında enerji veren, gün içindeki küçük molalarda kendimizi şımartmamızı sağlayan, bazense sohbetlerin tadını ikiye katlayan en keyifli eşlikçi. O yüzden günün farklı anlarını, farklı kahvelerle taçlandırmak gibisi yok; ne de olsa her anın kendine has bir kahvesi var. Güne enerjik bir başlangıç yapmak için yoğun aromalı bir americano ya da gün içinde en sevdiğimiz tatlının yanında yumuşak içimli bir cappuccino en iyi seçim olabilir.



Peki ya bu seçimlerimizi evde barista ustalığıyla hazırlayabilir miyiz? Elbette. Bosch Tam Otomatik Kahve Makinesi VeroBarista ile günün her anına ve her damak tadına uygun lezzetli kahveler hazırlamak mümkün; çünkü VeroBarista ile evdeki herkes barista. Her fincanınızı ustalık eserine dönüştürmeye hazırsanız, işte VeroBarista ile yapabilecekleriniz:

Kahve çekirdeklerini dilediğiniz gibi öğütebilirsiniz

Barista ustalığında lezzetli kahveler hazırlayabilmenin ilk adımı, kahve çekirdeklerini doğru bir şekilde öğütmekten ve tazeliği korumaktan geçiyor. Güzel haber; VeroBarista tüm bunları sizin için yapıyor. CreamDrive, yüksek kaliteli seramik kahve öğütme ünitesi ve özel aroma koruyucu çekirdek haznesi ile günün her saati taze çekilmiş kahve çekirdekleriniz hazır.

Üstelik çekirdek öğütme inceliğini de dilediğiniz gibi ayarlayabilirsiniz. Arka arkaya iki öğütme ve ısıtma sayesinde ekstra güçlü kahvenizi tadı daha az acı olacak şekilde hazırlayabilirsiniz. AromaDouble Shot Fonksiyonu ile kahve aromasından ödün vermeden ekstra yoğun kahveler hazırlamak da mümkün. E bir barista daha ne ister, öyle değil mi?

Farklı anları, farklı kahve çeşitleriyle taçlandırabilirsiniz

Taze çekilmiş kahve çekirdeklerinin mis kokusunun yanı sıra kahve hazırlamanın en güzel yanlarından biri de hiç şüphesiz her damak zevkine uygun farklı seçenekler yapabilmek. Sert tatları sevenler, yumuşak içim tercih edenler ya da daha eğlenceli köpüklü bir şeyler arayanlar… VeroBarista’da herkes için bir şeyler var. Cappuccino, flat white, latte macchiato, sütlü kahve, OneTouch Function ile hepsini tek tuşla hazırlayabilirsiniz. Dahası, yoğun tatları seviyorsanız americanonuz da VeroBarista ile hazır.

Belirtmekte fayda var ki; bir barista ustalığında kahve hazırlayabilmek için özellikle sütlü kahvelerde doğru lezzeti yakalayabilmenin en önemli sırrı sütün sıcaklığını ve kıvamını doğru ayarlayabilmek. Neyse ki VeroBarista, ideal demleme sıcaklığı konusunda tam bir usta. Sütlü kahvelerde bile mükemmel sıcaklığı yakalıyor, süt köpüğü ve sıcak su hazırlama seçenekleri ile her kahve türünü lezzetten ödün vermeden hazırlıyor. Ayrıca sütlü kahveleriniz için de hortumlu süt adaptörü sayesinde esnek çözümler sunuyor. İster kutudan, ister şişeden, ister kendi termosundan süt alın, VeroBarista ile sonuç hep aynı; hep mükemmel.



Kişisel tercihlerinizi kaydedebilirsiniz

Geçek bir barista kahve hazırlarken mutlaka kişisel dokunuşlarıyla fark yaratır; VeroBarista da evdeki herkesin kendi ‘barista’ dokunuşunu ekleyebilmesi için kişiselleştirilmiş tercihlere göre 4 adede kadar favori kahve kaydedebilme özelliğine sahip. Böylece her yudumda tam da istediğiniz gibi bir lezzete kavuşabilirsiniz. Ayrıca evinizde baristalığı başkasına devretmeniz gereken anlarda da kahvenizin yine tam istediğiniz gibi hazırlanacağından da emin olabilirsiniz 🙂 Sıfır risk, bol lezzet…

En sevdiğiniz kahveyi, en sevdiğiniz fincanda içebilmeniz için de VeroBarista üstüne düşeni yapıyor ve yüksekliği ayarlanabilir kahve çıkışı sayesinde 15 cm yüksekliğe kadar ayarlanabiliyor. En uzun latte macchiato bardaklarınızı bile rahatlıkla kullanabilirsiniz.

Zamandan ve enerjiden tasarruf edebilirsiniz

Kahve hazırlarken lezzet kadar önemli bir şey daha varsa; o da şüphesiz ki zamandan ve enerjiden tasarruf edebilmek. VeroBarista, minimum ısınma süresiyle 45 saniye gibi çok kısa bir zamanda kahvenizi hazır hale getiriyor. Ayrıca her kahveden sonra autoMilkClean süt temizleme sistemi ile tam otomatik temizlik sunuyor ve kolayca çıkartılabilir damlama tepsisi, kahve posası kabı ve süt ağızlıkları bulaşık makinesinde yıkanabiliyor. Yani kahve keyfiniz bittiğinde sizi temizlikle hiç yormuyor. Ve son olarak ZeroEnergy Auto-off otomatik kapanma özelliği ile belirlenen saatten sonra enerji tasarrufu yapmak için kapanıyor, sizi düşündüğü kadar çevreyi de düşünüyor. Kim hem çok lezzetli kahveler yapan hem de akıllı özellikleriyle kahve hazırlamayı mükemmel bir deneyime dönüştüren böylesi bir yardımcıyı evinde istemez ki?

Siz de evinizin baristası olmaya hazırsanız, en lezzetli kahveleri kendi damak tadınıza göre ayarlamak ve her defasında mükemmel sonuçlar elde etmek için hemen tıklayabilir, VeroBarista ile tanışabilirsiniz.

*Bu yazı Bosch katkılarıyla hazırlanmıştır.





21 Günde Ustalaş: Hayatınızı dönüştürmenin kısa rehberi

Günümüz dünyasında insanlar hızlı ve etkili çözümler ararken, uzun vadeli değişikliklerin ne kadar süre gerektirdiği sorusu akıllarda yer ediyor. Araştırmalar, bir alışkanlık kazanmanın 21 günlük bir süreç olduğunu belirtiyor. Bu gerçek, “21 Günde Ustalaş” serisini şekillendiren temel düşünce. Omega Yayınları’nın yayımladığı ve Marie-Claire Carlyle, Leon Nacson ve David A. Phillips gibi alanında prestijli yazarların katkıda bulunduğu seri, hayatın farklı alanlarında bir dönüşüm yaşamak isteyen okurlara kısa ama derinlemesine bir yolculuk sunuyor. Peki, bu serinin her kitabı, okura nasıl dokunuyor? Gelin, seriye birlikte göz atalım.



Marie-Claire Carlyle-Para Mıknatısı: Zenginliğe Giden Yolda Bir Yol Haritası

Serinin ilk kitabı olan Para Mıknatısı, parayla olan ilişkimize yeni bir perspektif getiriyor. Carlyle, paranın sadece maddi bir unsur olmadığını, aynı zamanda kişisel değerimizin ve başkalarına sunduğumuz katkının bir yansıması olduğunu öne sürüyor. Kitap, okuyucuları “zengin” olmanın ötesine taşıyarak, yaşamlarında gerçekten neye değer verdiklerini sorgulamalarına yardımcı oluyor. Paranın bir enerji olduğu fikri üzerine kurulu bu kitap, hayata daha fazla refah çekmek isteyenler için önemli adımlar sunuyor. Okur, mevcut finansal alışkanlıklarını gözden geçirmeye ve “para mıknatısı” olma yolunda ilerlemeye davet ediliyor. Carlyle’ın dili basit ama etkileyici. Kitap, “Paranın Değeri” ve “Niyet Etmenin Gücü” gibi bölümlerle, paraya olan bakış açınızı tamamen değiştirebilir. Ancak bu kitap, sadece bir kişisel gelişim kitabı değil; alışkanlıkları kökten dönüştürmek isteyen herkes için bir rehber niteliğinde. Para ve refah konusunda mevcut düşünce kalıplarını yıkmak isteyen okurlar için güçlü bir başlangıç noktası sunuyor.

Leon Nacson-Rüyalar: Bilinçaltınızı Keşfetmek İçin Bir Araç

Serinin ikinci kitabı olan Rüyalar, sadece uyku sırasında yaşadığımız olayların ötesinde, bilinçaltımızın derinlerine bir yolculuk yapmamıza yardımcı oluyor. Nacson, rüyaların anlamını çözebilmek için onları hatırlamanın önemini vurgularken, okuyuculara kendi rüya günlüğünü tutmanın faydalarından bahsediyor. Modern yaşamın karmaşasında, rüyalarla ilgili sembollerin ve temaların nasıl çözüleceğine dair pratik bilgiler sunuyor. Kitap, rüya yorumlamada bireysel deneyime önem vererek okuyucunun kendi rüyalarının dilini öğrenmesini sağlıyor. Rüyaların sembolizmi üzerine yoğunlaşan bölümler, okurun bilinçaltına dair ipuçlarını yakalamasını kolaylaştırıyor. “Düşmek, Uçmak ve Kovalanmak” gibi herkesin yaşamış olabileceği rüya temalarına açıklık getirirken, kişinin ruhsal yolculuğunda bir rehber olma niteliği taşıyor. Nacson, rüyaların günlük hayatımızdaki yansımalarına dikkat çekiyor; bu da kitabı okura bilinçaltıyla ilgili derin bir keşif fırsatı sunan önemli bir araç haline getiriyor.

David A. Phillips-Numeroloji: Sayıların Gizemli Dünyası

Üçüncü kitap Numeroloji ise, yaşamın derin sırlarını anlamak için sayıların gücüne odaklanıyor. Phillips, Pisagor’un öğretilerine dayanan bu kadim bilim dalını modern hayata uyarlayarak, insanların kendilerini ve çevrelerindekileri daha iyi anlamalarına yardımcı olmayı hedefliyor. Numeroloji, sadece kişilik analizi değil; aynı zamanda kariyer seçimleri, ilişkiler ve ruhsal gelişim açısından da rehberlik sunuyor. Phillips, kitabında sayılara dair teorik bilgilere ek olarak, gerçek dünyadan ünlü örnekler sunarak konuyu daha somut bir hale getiriyor. “Ruh Sayıları” ve “Adların Gücü” gibi bölümler, okurların kişisel yaşamlarına dair önemli çıkarımlar yapmasına olanak tanıyor. Numerolojiye ilgi duymayanlar bile, bu kitap sayesinde yaşamlarını yeni bir gözle değerlendirmeye başlayabilir.

21 Günlük Yolculuk: Alışkanlıklar ve Dönüşüm

Bu seri, alışkanlıkların nasıl şekillendiğine ve yaşamda yeniye yer açmanın neden önemli olduğuna dair kapsamlı bir rehber niteliğinde. Her kitap, 21 gün boyunca okuru derin bir içsel yolculuğa çıkarıyor ve bir yandan kısa süreli bir rehber gibi görünse de her birinin arkasında büyük bir felsefi altyapı bulunuyor. Para Mıknatısı, finansal refahın anahtarlarını sunarken; Rüyalar bilinçaltımızı çözmemize yardım ediyor ve Numeroloji kişisel potansiyelimizi anlamamıza kapı aralıyor. Bu serinin en büyük gücü, herkesin hayatında bir noktada değişiklik yapma ihtiyacını hissetmesi ve 21 gün boyunca süren bu küçük ama etkili adımların, büyük dönüşümlere yol açma potansiyelinde yatıyor. Her kitap, farklı bir tema etrafında dönse de ortak payda: Bireyin kendi gücünün farkına varmasını sağlamak ve bunu bir alışkanlığa dönüştürmek.



Sonuç olarak, “21 Günde Ustalaş” serisi, hayatta bir adım öne geçmek ve yeni bir başlangıç yapmak isteyenler için ilham verici bir çalışma. Her kitabın derinliği, okurun kendine dair yeni keşifler yapmasına olanak tanıyor. Seriyi okurken hem kişisel gelişiminize katkıda bulunacak hem de alışkanlıklarınızı yeniden gözden geçireceksiniz. Hayatta yeni bir sayfa açmak için siz de bu 21 günlük yolculuğa çıkmaya hazır mısınız?

Bu yazı Deniz Poyraz tarafından kaleme alınmıştır.

İlginizi çekebilir: Yaratıcılık bir hayal mi? Yaratıcı olmak mümkün mü? İyi ama nasıl?





İlgili Makale