X

Hibiskusun faydaları: Hibiskus çayı ile genel sağlığınızı destekleyin

Şifa deposu olarak bilinen hibiskusun faydaları, son zamanlarda giderek daha fazla dikkat çekiyor. Hatmi çiçeği olarak da anılan bu bitkiyi ebegümeci, nar çiçeği, medine gülü gibi isimlerle de aktarlarda bulabilirsiniz. Hibiskus dendiğinde ilk akla gelen şey ise elbette hibiskus çayı. Çünkü en çok çay yapımında kullanılıyor. Peki hem lezzetli hem de sağlıklı hibiskus çayıyla ilgili daha fazlasını öğrenmek ister misiniz? İşte hibiskus çayı faydaları, hibiskus zararları, hibiskus çayı zayıflatır mı, hibiskus çayı günde kaç defa içilir gibi merak ettiğiniz tüm konular!

Not: Bu yazıda yer verilen tüm bilgi ve öneriler bilimsel destekli makaleler baz alınarak, genel bilgilendirme amaçlı hazırlanmış olup herhangi bir uzman tavsiyesi içermemektedir. Her bireyin beslenme ihtiyaçları ve çeşitli besin gruplarına gösterdiği tolerans ve hassasiyet kendi metabolizma işleyişine göre farklılıklar gösterebilir. Olası risk durumlarına karşın sağlığınızı ilgilendiren her türlü konuda mutlaka uzman görüşüne başvurun.

Hibiskusun tarihçesi

Hibiskus bitkisi ebegümeci ailesine ait bir türdür. Bu bitkiye tarihsel açıdan ilk olarak Afrika ülkelerinde rastlanır. Bu bölgelerde vücut ısısını azaltmak, kalp hastalıklarını tedavi etmek ve boğaz ağrılarını hafifletmek gibi etkilerinden yararlanıldığı bilinir. Orta Doğu ülkelerinde daha çok yüksek kan basıncı ve kolesterol rahatsızlıklarının tedavisinde kullanılır. Hibiskus, ülkemizde ise kış çayı olarak tüketilmekte ve sağlığa olan yararlarından bu şekilde yararlanılmaktadır.

Hibiskusa, özel yetişme şartları aramadığı için dünyanın pek çok yerinde rastlayabiliriz. Kafein içermeyen bu bitki çayını belli aralıklarla güvenle tüketebilirsiniz.

Hibiskus faydaları

Hibiskus faydaları başlığı altında aslında hibiskus çayının faydalarına değineceğiz. Hibiskus çayı, hatmi çiçeğinin bazı kısımlarının kaynar suda demlenmesiyle elde edilir. Kızılcığa benzer ekşi bir tada sahiptir; sıcak veya soğuk olarak tüketilebilir. Araştırmalar bu çayla ilgili bir dizi sağlık yararını ortaya koyuyor. Kan basıncını düşürmesi, bakterilerle savaşması ve hatta kilo vermeye yardımcı olması bunlardan sadece birkaçı.

Güçlü bir antioksidan kaynağı

Antioksidanlar bildiğiniz üzere hücrelere zarar veren serbest radikallerle savaşmaya yardımcı olan moleküllerdir. Hibiskus çayı, güçlü antioksidanlar içerir; bu nedenle serbest radikallerin birikmesinden kaynaklanan hasar ve hastalıkları önlemeye yardımcı olabilir. Bugüne kadar yapılan hayvan araştırmaları bu bitkinin güçlü özelliklerini kanıtlar nitelikte (1, 2).

Kan basıncını düşürmeye yardımcı olur

Hibiskus çayının en bilinen faydalarından biri tansiyonu düşürmesi. Yüksek tansiyon, uzun vadede kalbe fazladan baskı uygulayabilir ve zayıflamasına neden olabilir. Ayrıca kalp hastalığı riskini de artırdığı biliniyor.
Birkaç araştırma hibiskus çayının kan basıncını düşürebileceğini gösterdi. Örneğin bir çalışmada yüksek tansiyonu olan 65 kişiye hibiskus çayı veya plasebo verildi. 6 hafta sonra hibiskus çayı içenler plaseboya kıyasla kan basıncında önemli bir düşüş yaşadı (3).

Önemli Not: Hibiskus çayı, kan basıncını düşürmenin doğal bir yolu olsa da yüksek tansiyonu tedavi etmek için kullanılan bazı ilaçlarla etkileşime girebileceğinden doktor önerisi olmadan tüketilmemelidir.

Kolesterolü düşürmeye yardımcı olur

Kan basıncının yanı sıra bazı çalışmalar, hibiskus çayının kalp sağlığı için başka bir risk faktörü olan kolesterol seviyelerini de düşürmeye yardımcı olabileceğini göstermiştir. Bir araştırmada 60 kişiye hibiskus çayı veya siyah çay verildi. Bir ayın sonunda hibiskus çayı içenlerin iyi kolesterol (HDL) seviyelerinde artış, kötü kolesterol (LDL) seviyelerinde ise düşüş yaşandığı görüldü (4).

Tüm bunlar hibiskus çayının olası faydalarını ortaya koysa da daha kesin yorumlar için elbette daha fazlasına ihtiyaç olduğunu unutmamak gerek.

Karaciğer sağlığını destekler

Karaciğerimiz protein üretmekten safra salgılamaya ve yağı parçalamaya kadar genel sağlığımız üzerinde pek çok hayati işleve sahip. Araştırmalar hibiskusun karaciğer sağlığını destekleyebileceğini ve verimli şekilde çalışmasına yardımcı olabileceğini gösteriyor.

Aşırı kilolu 19 kişi ile yapılan bir çalışmada, 12 hafta boyunca hibiskus özü tüketmenin karaciğer yağlanmasını iyileştirdiği gözlemlendi (5).

Kilo kaybına yardımcı olur

Gelelim en çok merak edilen soruya… Hibiskus çayı zayıflatır mı? Hibiskus çayının kilo kaybı ile ilişkili olabileceğini ve obeziteye karşı koruma sağlayabileceğini öne süren bilimsel çalışmalar mevcut. Bir araştırmada 36 kilolu katılımcıya hibiskus özü veya plasebo verildi. 12 haftanın ardından hibiskusun vücut ağırlığını, vücut yağını, vücut kitle indeksini ve kalça-bel oranını düşürdüğü görüldü (6).

Antikanser özellikler taşır

Hibiskus güçlü antikanser özelliklere sahip olduğu bilinen polifoneller bakımından zengindir. Test tüpü çalışmaları hibiskus özünün hücre büyümesini durdurduğunu ve çeşitli kanser hücrelerinin yayılmasını engellediğini ortaya koydu (7, 8). Elbette bu, kanser üzerindeki etkilerini kanıtlamaz. Ancak zengin içeriği, sağlığınızı farklı şekillerde destekleyebilir.

Bakterilerle savaşmaya yardımcı olur

Bakteriler bronşitten zattürreye ve çeşitli enfeksiyonlara kadar pek çok hastalığa neden olabilen tek hücreli mikroorganizmalardır. Hibiskusun antioksidan ve antikanser özelliklere sahip olmasının yanı sıra, bakteriyel enfeksiyonlarla savaşmaya da yardımcı olabileceği düşünülmekte.

Hibiskus çayı afrodizyak etkisine sahip

Hibiskus yapraklarının iyi bir afrodizyak olduğu bilinir. Öyle ki Mısırlılar bile bu sağlıklı bitkinin yapraklarını toz haline getirip çay şeklinde içiyordu.

Bağışıklık sistemini destekler

Hibiskus bitkisi yüksek oranda askorbik asit ve polisakkarit içerir. Bu sayede bağışıklık sistemi sağlığı üzerinde olumlu etkiler yaratabilir. Zengin ve besleyici içeriğiyle bağışıklığınızı destekler, vücudunuzu koruyan fonksiyonları uyarır ve virüslere karşı koruma sağlar.

Hibiskus çayının saça faydaları

Hibiskus kolajen üretimini uyaran, sağlıklı saç uzamasını sağlayan C vitamini açısından zengindir. Saçı besleyen, kökleri güçlendiren, saçların parlak ve sağlıklı kalmasını sağlayan amino asitler içerir. Durulama suyuna katıldığında saç kuruluğunu, elektriklenmeyi ve kırılmayı önlemeye yardımcı olur. Ayrıca kaşıntı ve kepek gibi saç derisi sorunlarının tedavisine de fayda sağlayabilir.

Bunun için sadece bir bardak su ve 2 yemek kaşığı hibiskus çayına ihtiyacınız var.

  • Çayı tıpkı içmek için yaptığınız gibi hazırlayın (Suyu kaynatın, çayı ekleyin ve 5- 10 dakika demlenmesine izin verin).
  • Soğuduktan sonra bir kabın içine alın.
  • Temiz saçlarınıza çayı kökten uca doğru uygulayın.
  • Saç derisine iyice masaj yapın ve ardından bone ile tüm saçı kapatın. Birkaç saat bekletin.
  • Saçlarınızı tamamen durulayın ve her zamanki gibi şampuanlayarak yıkayın.

Hibiskus zararları

Hibiskus zararları veya hibiskus çayının zararları, merak edilen bir diğer konu. Bu sağlıklı bitkinin bilinen bir yan etkisi veya zararı yok. Ancak her şeyde olduğu gibi hibiskus çayının da fazlası zararlı olabilir. Aşırı tüketilmesi kan basıncını düşürebilir, bu da özellikle düşük tansiyonlu kişilerde baygınlığa yol açabilir.

Ayrıca kronik rahatsızlığı olan kişiler, düzenli ilaç kullananlar, hamilelik ve emzirme dönemindeki kadınlar, alerjik bünyeler tıpkı diğer bitkiler için olduğu gibi hibiskus çayı tüketmeden önce de mutlaka doktorlarına danışmalıdırlar. Aksi takdirde sağlık açısından ciddi sorunlar gelişebilir.

Hibiskus çayı nasıl yapılır?

Hibiskus çayı sağlığa olan yararları ile birlikte, oldukça lezzetlidir ve evde hazırlaması da son derece kolaydır. Bunun için:

  • Bir demliğe kurutulmuş hibiskus çiçeklerini ekleyin ve üzerine kaynar su dökün.
  • Bir bardak su için bir tatlı kaşığı çay eklemeniz yeterli.
  • 5 dakika demlendirin, ardından süzün.
  • İsterseniz bal ile tatlandırabilir, soğuk ve sıcak şekilde tüketebilirsiniz.

Kurutulmuş hibiskus çayını aktarlardan açık olarak veya marketlerden poşet çay olarak da satın alabilirsiniz.

Hibiskus çayı günde kaç defa içilir?

Hibiskus çayının günde en fazla 2 bardak içilmesi önerilir. Eğer 10 gün boyunca düzenli olarak tüketiliyorsa sonrasında mutlaka birkaç ay kadar ara verilmelidir. Bu sürenin aşılması durumunda faydalarından ziyade zararları ortaya çıkabilir. Ayrıca bu sağlıklı çayı aç veya tok karnına tüketebilirsiniz.

Not: Bu yazıda yer verilen tüm bilgi ve öneriler bilimsel destekli makaleler baz alınarak, genel bilgilendirme amaçlı hazırlanmış olup herhangi bir uzman tavsiyesi içermemektedir. Her bireyin beslenme ihtiyaçları ve çeşitli besin gruplarına gösterdiği tolerans ve hassasiyet kendi metabolizma işleyişine göre farklılıklar gösterebilir. Olası risk durumlarına karşın sağlığınızı ilgilendiren her türlü konuda mutlaka uzman görüşüne başvurun.

Kaynak: webmd, medicalnewstoday, healthline

İlginizi çekebilir: Keten tohumunun faydaları: Süper besin hakkında bilmeniz gerekenler

Uplifers: Kaliteli ve mutlu yaşam koçunuz!

‘Evdeki herkes barista’: Bosch VeroBarista ile kahve deneyiminizi zirveye taşıyın

Kahve, şüphesiz ki pek çoğumuz için lezzetli bir içecekten çok daha fazlası; adeta bir tutku, bir ritüel… Sabahın ilk ışıklarında enerji veren, gün içindeki küçük molalarda kendimizi şımartmamızı sağlayan, bazense sohbetlerin tadını ikiye katlayan en keyifli eşlikçi. O yüzden günün farklı anlarını, farklı kahvelerle taçlandırmak gibisi yok; ne de olsa her anın kendine has bir kahvesi var. Güne enerjik bir başlangıç yapmak için yoğun aromalı bir americano ya da gün içinde en sevdiğimiz tatlının yanında yumuşak içimli bir cappuccino en iyi seçim olabilir.



Peki ya bu seçimlerimizi evde barista ustalığıyla hazırlayabilir miyiz? Elbette. Bosch Tam Otomatik Kahve Makinesi VeroBarista ile günün her anına ve her damak tadına uygun lezzetli kahveler hazırlamak mümkün; çünkü VeroBarista ile evdeki herkes barista. Her fincanınızı ustalık eserine dönüştürmeye hazırsanız, işte VeroBarista ile yapabilecekleriniz:

Kahve çekirdeklerini dilediğiniz gibi öğütebilirsiniz

Barista ustalığında lezzetli kahveler hazırlayabilmenin ilk adımı, kahve çekirdeklerini doğru bir şekilde öğütmekten ve tazeliği korumaktan geçiyor. Güzel haber; VeroBarista tüm bunları sizin için yapıyor. CreamDrive, yüksek kaliteli seramik kahve öğütme ünitesi ve özel aroma koruyucu çekirdek haznesi ile günün her saati taze çekilmiş kahve çekirdekleriniz hazır.

Üstelik çekirdek öğütme inceliğini de dilediğiniz gibi ayarlayabilirsiniz. Arka arkaya iki öğütme ve ısıtma sayesinde ekstra güçlü kahvenizi tadı daha az acı olacak şekilde hazırlayabilirsiniz. AromaDouble Shot Fonksiyonu ile kahve aromasından ödün vermeden ekstra yoğun kahveler hazırlamak da mümkün. E bir barista daha ne ister, öyle değil mi?

Farklı anları, farklı kahve çeşitleriyle taçlandırabilirsiniz

Taze çekilmiş kahve çekirdeklerinin mis kokusunun yanı sıra kahve hazırlamanın en güzel yanlarından biri de hiç şüphesiz her damak zevkine uygun farklı seçenekler yapabilmek. Sert tatları sevenler, yumuşak içim tercih edenler ya da daha eğlenceli köpüklü bir şeyler arayanlar… VeroBarista’da herkes için bir şeyler var. Cappuccino, flat white, latte macchiato, sütlü kahve, OneTouch Function ile hepsini tek tuşla hazırlayabilirsiniz. Dahası, yoğun tatları seviyorsanız americanonuz da VeroBarista ile hazır.

Belirtmekte fayda var ki; bir barista ustalığında kahve hazırlayabilmek için özellikle sütlü kahvelerde doğru lezzeti yakalayabilmenin en önemli sırrı sütün sıcaklığını ve kıvamını doğru ayarlayabilmek. Neyse ki VeroBarista, ideal demleme sıcaklığı konusunda tam bir usta. Sütlü kahvelerde bile mükemmel sıcaklığı yakalıyor, süt köpüğü ve sıcak su hazırlama seçenekleri ile her kahve türünü lezzetten ödün vermeden hazırlıyor. Ayrıca sütlü kahveleriniz için de hortumlu süt adaptörü sayesinde esnek çözümler sunuyor. İster kutudan, ister şişeden, ister kendi termosundan süt alın, VeroBarista ile sonuç hep aynı; hep mükemmel.



Kişisel tercihlerinizi kaydedebilirsiniz

Geçek bir barista kahve hazırlarken mutlaka kişisel dokunuşlarıyla fark yaratır; VeroBarista da evdeki herkesin kendi ‘barista’ dokunuşunu ekleyebilmesi için kişiselleştirilmiş tercihlere göre 4 adede kadar favori kahve kaydedebilme özelliğine sahip. Böylece her yudumda tam da istediğiniz gibi bir lezzete kavuşabilirsiniz. Ayrıca evinizde baristalığı başkasına devretmeniz gereken anlarda da kahvenizin yine tam istediğiniz gibi hazırlanacağından da emin olabilirsiniz 🙂 Sıfır risk, bol lezzet…

En sevdiğiniz kahveyi, en sevdiğiniz fincanda içebilmeniz için de VeroBarista üstüne düşeni yapıyor ve yüksekliği ayarlanabilir kahve çıkışı sayesinde 15 cm yüksekliğe kadar ayarlanabiliyor. En uzun latte macchiato bardaklarınızı bile rahatlıkla kullanabilirsiniz.

Zamandan ve enerjiden tasarruf edebilirsiniz

Kahve hazırlarken lezzet kadar önemli bir şey daha varsa; o da şüphesiz ki zamandan ve enerjiden tasarruf edebilmek. VeroBarista, minimum ısınma süresiyle 45 saniye gibi çok kısa bir zamanda kahvenizi hazır hale getiriyor. Ayrıca her kahveden sonra autoMilkClean süt temizleme sistemi ile tam otomatik temizlik sunuyor ve kolayca çıkartılabilir damlama tepsisi, kahve posası kabı ve süt ağızlıkları bulaşık makinesinde yıkanabiliyor. Yani kahve keyfiniz bittiğinde sizi temizlikle hiç yormuyor. Ve son olarak ZeroEnergy Auto-off otomatik kapanma özelliği ile belirlenen saatten sonra enerji tasarrufu yapmak için kapanıyor, sizi düşündüğü kadar çevreyi de düşünüyor. Kim hem çok lezzetli kahveler yapan hem de akıllı özellikleriyle kahve hazırlamayı mükemmel bir deneyime dönüştüren böylesi bir yardımcıyı evinde istemez ki?

Siz de evinizin baristası olmaya hazırsanız, en lezzetli kahveleri kendi damak tadınıza göre ayarlamak ve her defasında mükemmel sonuçlar elde etmek için hemen tıklayabilir, VeroBarista ile tanışabilirsiniz.

*Bu yazı Bosch katkılarıyla hazırlanmıştır.





21 Günde Ustalaş: Hayatınızı dönüştürmenin kısa rehberi

Günümüz dünyasında insanlar hızlı ve etkili çözümler ararken, uzun vadeli değişikliklerin ne kadar süre gerektirdiği sorusu akıllarda yer ediyor. Araştırmalar, bir alışkanlık kazanmanın 21 günlük bir süreç olduğunu belirtiyor. Bu gerçek, “21 Günde Ustalaş” serisini şekillendiren temel düşünce. Omega Yayınları’nın yayımladığı ve Marie-Claire Carlyle, Leon Nacson ve David A. Phillips gibi alanında prestijli yazarların katkıda bulunduğu seri, hayatın farklı alanlarında bir dönüşüm yaşamak isteyen okurlara kısa ama derinlemesine bir yolculuk sunuyor. Peki, bu serinin her kitabı, okura nasıl dokunuyor? Gelin, seriye birlikte göz atalım.



Marie-Claire Carlyle-Para Mıknatısı: Zenginliğe Giden Yolda Bir Yol Haritası

Serinin ilk kitabı olan Para Mıknatısı, parayla olan ilişkimize yeni bir perspektif getiriyor. Carlyle, paranın sadece maddi bir unsur olmadığını, aynı zamanda kişisel değerimizin ve başkalarına sunduğumuz katkının bir yansıması olduğunu öne sürüyor. Kitap, okuyucuları “zengin” olmanın ötesine taşıyarak, yaşamlarında gerçekten neye değer verdiklerini sorgulamalarına yardımcı oluyor. Paranın bir enerji olduğu fikri üzerine kurulu bu kitap, hayata daha fazla refah çekmek isteyenler için önemli adımlar sunuyor. Okur, mevcut finansal alışkanlıklarını gözden geçirmeye ve “para mıknatısı” olma yolunda ilerlemeye davet ediliyor. Carlyle’ın dili basit ama etkileyici. Kitap, “Paranın Değeri” ve “Niyet Etmenin Gücü” gibi bölümlerle, paraya olan bakış açınızı tamamen değiştirebilir. Ancak bu kitap, sadece bir kişisel gelişim kitabı değil; alışkanlıkları kökten dönüştürmek isteyen herkes için bir rehber niteliğinde. Para ve refah konusunda mevcut düşünce kalıplarını yıkmak isteyen okurlar için güçlü bir başlangıç noktası sunuyor.

Leon Nacson-Rüyalar: Bilinçaltınızı Keşfetmek İçin Bir Araç

Serinin ikinci kitabı olan Rüyalar, sadece uyku sırasında yaşadığımız olayların ötesinde, bilinçaltımızın derinlerine bir yolculuk yapmamıza yardımcı oluyor. Nacson, rüyaların anlamını çözebilmek için onları hatırlamanın önemini vurgularken, okuyuculara kendi rüya günlüğünü tutmanın faydalarından bahsediyor. Modern yaşamın karmaşasında, rüyalarla ilgili sembollerin ve temaların nasıl çözüleceğine dair pratik bilgiler sunuyor. Kitap, rüya yorumlamada bireysel deneyime önem vererek okuyucunun kendi rüyalarının dilini öğrenmesini sağlıyor. Rüyaların sembolizmi üzerine yoğunlaşan bölümler, okurun bilinçaltına dair ipuçlarını yakalamasını kolaylaştırıyor. “Düşmek, Uçmak ve Kovalanmak” gibi herkesin yaşamış olabileceği rüya temalarına açıklık getirirken, kişinin ruhsal yolculuğunda bir rehber olma niteliği taşıyor. Nacson, rüyaların günlük hayatımızdaki yansımalarına dikkat çekiyor; bu da kitabı okura bilinçaltıyla ilgili derin bir keşif fırsatı sunan önemli bir araç haline getiriyor.

David A. Phillips-Numeroloji: Sayıların Gizemli Dünyası

Üçüncü kitap Numeroloji ise, yaşamın derin sırlarını anlamak için sayıların gücüne odaklanıyor. Phillips, Pisagor’un öğretilerine dayanan bu kadim bilim dalını modern hayata uyarlayarak, insanların kendilerini ve çevrelerindekileri daha iyi anlamalarına yardımcı olmayı hedefliyor. Numeroloji, sadece kişilik analizi değil; aynı zamanda kariyer seçimleri, ilişkiler ve ruhsal gelişim açısından da rehberlik sunuyor. Phillips, kitabında sayılara dair teorik bilgilere ek olarak, gerçek dünyadan ünlü örnekler sunarak konuyu daha somut bir hale getiriyor. “Ruh Sayıları” ve “Adların Gücü” gibi bölümler, okurların kişisel yaşamlarına dair önemli çıkarımlar yapmasına olanak tanıyor. Numerolojiye ilgi duymayanlar bile, bu kitap sayesinde yaşamlarını yeni bir gözle değerlendirmeye başlayabilir.

21 Günlük Yolculuk: Alışkanlıklar ve Dönüşüm

Bu seri, alışkanlıkların nasıl şekillendiğine ve yaşamda yeniye yer açmanın neden önemli olduğuna dair kapsamlı bir rehber niteliğinde. Her kitap, 21 gün boyunca okuru derin bir içsel yolculuğa çıkarıyor ve bir yandan kısa süreli bir rehber gibi görünse de her birinin arkasında büyük bir felsefi altyapı bulunuyor. Para Mıknatısı, finansal refahın anahtarlarını sunarken; Rüyalar bilinçaltımızı çözmemize yardım ediyor ve Numeroloji kişisel potansiyelimizi anlamamıza kapı aralıyor. Bu serinin en büyük gücü, herkesin hayatında bir noktada değişiklik yapma ihtiyacını hissetmesi ve 21 gün boyunca süren bu küçük ama etkili adımların, büyük dönüşümlere yol açma potansiyelinde yatıyor. Her kitap, farklı bir tema etrafında dönse de ortak payda: Bireyin kendi gücünün farkına varmasını sağlamak ve bunu bir alışkanlığa dönüştürmek.



Sonuç olarak, “21 Günde Ustalaş” serisi, hayatta bir adım öne geçmek ve yeni bir başlangıç yapmak isteyenler için ilham verici bir çalışma. Her kitabın derinliği, okurun kendine dair yeni keşifler yapmasına olanak tanıyor. Seriyi okurken hem kişisel gelişiminize katkıda bulunacak hem de alışkanlıklarınızı yeniden gözden geçireceksiniz. Hayatta yeni bir sayfa açmak için siz de bu 21 günlük yolculuğa çıkmaya hazır mısınız?

Bu yazı Deniz Poyraz tarafından kaleme alınmıştır.

İlginizi çekebilir: Yaratıcılık bir hayal mi? Yaratıcı olmak mümkün mü? İyi ama nasıl?





İlgili Makale