X

Herkese bir gün lazım olacak: Emeklilikte mutlu olmanın yolları

Uzun yıllar zorlu bir çalışma hayatı geçirdikten sonra her yıl binlerce insan emekliye ayrılıyor. Hayattaki her değişiklik gibi, çalışma hayatından emeklilik hayatına geçiş de kendi içinde zorluklar, stresli dönemler barındırabiliyor. Ancak bir taraftan da yeni fırsatlar için bir pencere açabiliyor. Emekli olan herkes köşesine çekilip sessizce hayatının sona ermesini beklemek zorunda değil. Yapılan bilimsel çalışmalar da emeklilik hayatını adeta hayatının altın çağı gibi geçirmenin mümkün olduğunu gösteriyor. Uplifers olarak daha mutlu ve sağlıklı bir emeklilik hayatı geçirmenizi sağlayacak yöntemleri sıraladık. Şu günlerde size çok uzak görünse bile bir gün mutlaka sizin de bu önerilere ihtiyacınız olacağını aklınızdan çıkarmayın.

1. Emekliliğin altın çağınız olduğuna inanın

Araştırmalar, pozitif ve mutlu bir emekli modeline inanan kişilerin, negatif emeklilik modeline inananlara göre 7,5 yıl daha uzun yaşadıklarını gösteriyor. Hatta bazı araştırmacılar, emeliliğin hayatın altın çağı olduğunu düşünenlerde ölüm riskinin yüzde 41 düştüğünü ve mutlu emekliliğin gerçekleşme ihtimalinin arttığını söylüyor. Öte yandan emeklilik döneminin “yaşlılık ve sağlıksız olma” halini çağrıştırdığını düşünenlerin fiziksel ve ruhsal sağlığında gerçek anlamda kötüleşme olduğu düşünülüyor. Yani emeklilikle ilgili olumlu veya olumsuz stereotiplere inanmak bile, nasıl bir emeklilik dönemi geçireceğinizin önemli bir kısmını belirliyor.

2. Dünyaya bakış açınızı değiştirin

Dünyayı düşmanca görmek, kişinin fiziksel ve ruhsal sağlığını etkileyen bir çeşit inanış sistemi. Bu durum özellikle bazı hastalıklardan muzdarip olan veya LGBTT bireylerde daha kötüleşebiliyor, etraftaki birçok şeyi tehdit olarak algılama eğilimi artabiliyor. Eğer bu düşünce sistemi kişilerin tüm düşünce yapısını etkileyecek yoğunluktaysa ve dünyayı bir kaos, facia şeklinde algılama eğilimi söz konusuysa özellikle ilerleyen yaşlarda fiziksel ve zihinsel olarak pek çok olumsuzluğu beraberinde getiriyor. Bazı durumlarda bu düşünce yapısı strese bağlı olarak gelişen hastalıkları tetikleyebiliyor, geleceğe dair endişeli görüşler kişinin kendini sabote etmesine kadar varabiliyor. Oysa yaşlanma sürecini bilinçli bir şekilde sürdürerek bu negatif bakış açısını zamanla pozitife çevirmek mümkün. Meditasyon, doğa yürüyüşleri, kendini keşfetme, bakış açısını yeniden şekillendirme egzersizleriyle dünyayı algılayış biçimimizi değiştirebilir ve çok daha sağlıklı bir yaşlılık dönemi geçirebiliriz.

3. Egzersizin gücüne inanın

Araştırmalar, bazı kişilerin emekli olduktan sonra fiziksel egzersize daha çok önem verdiklerini, bazılarının ise çalışma hayatını bıraktıktan sonra daha fazla köşelerine çekilerek fiziksel ve zihinsel sağlığı tehlikeye attıklarını gösteriyor. Emeklilik döneminde düzenli olarak egzersiz yapan kişilerde daha düşük tansiyon, hareket kabiliyetinde denge ve yeterlilik, diyabet, kalp hastalıkları veya eklem rahatsızlıklarında iyileşme, daha güçlü hafıza ve daha sağlıklı bilişsel faaliyetler görülüyor. Ancak araştırmalar hala neden bazılarının emeklilikte egzersize yönelirken bazılarının köşelerine çekildiğini söylemek için yeterli veriler sunamıyor.

4. Sosyalleşin

Araştırmalar, bir kişinin yaşam beklentisiyle fiziksel ve ruhsal sağlığının doğru orantılı olduğunu gösteriyor. Ne kadar üzücü olsa da hayatını yalnız geçiren yaşlılar, geriye çok fazla ömürleri kalmadığını kendilerini hatırlatıyor ve bu da depresyon, yalnızlık duygularını artırıyor. Oysa yaşlılıkta da gençlikte olduğu gibi sosyal hayata devam etmek, sadece yalnızlığın getirdiği negatif etkileri yok etmekle kalmıyor aynı zamanda sağlıklı ve mutlu bir emeklilik dönemi geçirmeye yardımcı oluyor. Yapılan meta-analitik araştırmalar, insanların sosyal ilişkilerine bakarak geriye ne kadar ömürleri kaldığını söylemenin mümkün olduğunu gösteriyor. Yaşlılıkta sosyal etkileşimin depresyon riskini azalttığı ve bilişsel faaliyetleri güçlendirdiğini söyleyen başka araştırmalar da var. Örneğin en az iki sosyal etkinlik grubuna üye olan kişilerde, emekliliğin ilk 6 yılında ölüm riski yüzde 2 civarında gerçekleşiyor, bir gruba üye olanlarda bu risk yüzde 5’e çıkıyor, hiçbir sosyal etkinlik grubuna üye olmayanlarda ise bu risk yüzde 12’ye kadar çıkabiliyor.

Kaynaklar:
Psych Central
Forbes

Uplifers: Kaliteli ve mutlu yaşam koçunuz!

Geleneksel lezzetlerden vazgeçmeden bitki bazlı beslenmek isteyenlere: Fine Life Fermente Kajulu İçecek

Son yıllarda sağlıklı beslenme ve bilinçli tüketim alışkanlıklarının, daha önce hiç olmadığı kadar ilgi gördüğü kesin. Veganlık, vejetaryenlik, fleksitaryen gibi bitki bazlı beslenme türleri, sadece etik ve çevresel nedenlerle değil, aynı zamanda bütüncül sağlık açısından sunduğu çeşitli faydalar nedeniyle de dünya genelinde hızla yayılmaya devam ediyor. Bitki bazlı beslenme alışkanlıklarına yönelik talepler hızla artarken çok sayıda bitki bazlı ürün de raflardaki yerini alıyor. Özellikle süt ürünlerine alternatif arayanlar için çok sayıda ürün piyasaya sürülüyor. Bu konuda öncü isimlerden biri olan Metro Türkiye de “Sofrada herkese yer var!” mottosuyla tüketicilerin ihtiyaçlarına, yenilikçi ürünlerle cevap veriyor.



Raflarında 400’den fazla bitki bazlı ürün sunan Metro Türkiye, geleneksel lezzetlerden vazgeçmeden bitki bazlı beslenme alışkanlıklarına sahip olmanın en leziz yollarını sunuyor. Ve güzel haber; Türk mutfağının favori içeceklerinden ayrana bitki bazlı alternatif sağlıyor: Fine Life Fermente Kajulu İçecek.

Lezzetli, vegan, fermente: Ayrana bitki bazlı alternatif

Herkes için sağlıklı beslenme ve sürdürülebilirlik anlayışıyla hareket eden Metro Türkiye, beslenme trendlerine ve değişen tüketici taleplerine verdiği önemle Fine Life Fermente Kajulu İçecek’i raflara getiriyor. Geleneksel lezzetimiz ayrana bitki bazlı bir alternatif olarak öne çıkan Fine Life Fermente Kajulu İçecek, bitki bazlı beslenme alışkanlıklarını benimseyen ya da benimsemek isteyen herkesin beğenisine sunuluyor.

Metro Türkiye raflarında yerini almaya başlayan bu yenilikçi ürün, %27 oranında kaju fıstığı, tuz ve çeşitli probiyotikler içeriyor. Bunun yanı sıra katkı maddesi, koruyucu ve gluten içermemesiyle de dikkat çeken Fine Life Fermente Kajulu İçecek, hem bitki bazlı ürünleri tercih edenlerin hem de laktoz tüketmemeye önem verenlerin favorisi olmaya aday. Ayran alternatifi olarak soğuk tüketilebilen bu ürün, 250 ml’lik cam ambalajlarda satışa sunuluyor. Vlabel etiketiyle otel ve restoran gibi yeme içme işletmelerinde rahatça kullanılabilecek Fine Life Fermente Kajulu İçecek, menülere yeni vegan bir alternatif getirirken, müşteri memnuniyetini de artırma potansiyeli taşıyor.

Geçtiğimiz yıllarda süt ve yoğurt gibi hayvansal gıdalara bitki bazlı alternatifler sunmuş olan Metro Türkiye, Metro Chef Veggie Bademli ve Fındıklı içecekler ile yoğurda alternatif Metro Chef Veggie Fermente Süzme Kaju’yu ve Metro Chef Veggie Meze Serisi’ni tüketicilerle buluşturmuştu. Bu yıl ise Türk mutfağının vazgeçilmezlerinden ayrana bitki bazlı bir alternatif getirerek hem sağlıklı hem de yenilikçi bir seçeneği yani Fine Life Fermente Kajulu İçecek’i tüketicilerle buluşturuyor.

Elbette Metro Türkiye’nin raflara taşıdığı yenilikçi ürünler sadece süt ve yoğurt gibi hayvansal gıdalara bitki bazlı alternatifler ile sınırlı değil. Çok daha fazlası, raflarda çoktan yerini aldı.

Bitki bazlı geniş ürün yelpazesi: 400’den fazla çeşit



Metro Türkiye’nin raflarındaki vegan ürün yelpazesi içerisinde bitkisel bazlı hamburger ekmekten köfteye, mayonezden çikolataya çok sayıda çeşit bulunuyor. Üstelik gıda dışı vegan ürünlerin de sayısı oldukça fazla. Vegan yumuşatıcı, şampuan, sabun, hatta yağ çözücü bile bu geniş yelpazede yer alıyor. Dahası, Metro markalı ürün portföyünü de yenilikçi çeşitlerle sürekli genişleten Metro Türkiye, kendi markaları altında içli köfteden lahmacuna paçanga böreğinden haydari, havuç tarator gibi meze seçeneklerine; falafel çeşitlerinden pizzaya, ranch sostan çamaşır yumuşatıcısına kadar 50’ye yakın çeşitte gıda ve gıda dışı bitki bazlı ürün sunuyor. Eğer tüm bu ürünleri ve çok daha fazlasını incelemek isterseniz hemen tıklayıpvegan ürün yelpazesi içerisinde bitkisel bazlı hamburger ekmekten köfteye, mayonezden çikolataya çok sayıda çeşit bulunuyor. Üstelik gıda dışı vegan ürünlerin de sayısı oldukça fazla. Vegan yumuşatıcı, şampuan, sabun, hatta yağ çözücü bile bu geniş yelpazede yer alıyor. Dahası, Metro markalı ürün portföyünü de yenilikçi çeşitlerle sürekli genişleten Metro Türkiye, kendi markaları altında içli köfteden lahmacuna paçanga böreğinden haydari, havuç tarator gibi meze seçeneklerine;vegan ürün yelpazesi içerisinde bitkisel bazlı hamburger ekmekten köfteye, mayonezden çikolataya çok sayıda çeşit bulunuyor. Üstelik gıda dışı vegan ürünlerin de sayısı oldukça fazla. Vegan yumuşatıcı, şampuan, sabun, hatta yağ çözücü bile bu geniş yelpazede yer alıyor. Dahası, Metro markalı ürün portföyünü de yenilikçi çeşitlerle sürekli genişleten Metro Türkiye, kendi markaları altında içli köfteden lahmacuna paçanga böreğinden haydari, havuç tarator gibi meze seçeneklerine; Metro Türkiye’nin Bitki Bazlı & Vegan Katalogu’nu keşfedebilirsiniz.

Temel gıdadan temizlik ürünlerine, kişisel bakımdan atıştırmalıklara aradığınız her şeyi bulabileceğiniz Metro Türkiye ile sağlıklı ve sürdürülebilir bir yaşam tarzına ulaşmak artık çok daha kolay.

*Bu yazı Metro Türkiye katkılarıyla hazırlanmıştır.

İlginizi çekebilir: Vegan beslenenlere müjde: Metro Türkiye’nin zengin vegan ürün yelpazesini keşfedinVegan beslenenlere müjde: Metro Türkiye’Vegan beslenenlere müjde: Metro Türkiye’

 

İlgili Makale