İş veya sosyal yaşamınızda sizden farklı davranan kişilere anlam veremediğiniz oluyor mu? Veya bunu mantıklı bir nedene dayandıramadığınız? Nasıl olur da böyle düşünebilir veya bu duruma nasıl böyle tepki verebilir dediğiniz? Hatta en yakın arkadaşınızı tanımadığınızı düşündüğünüz zamanlar olmuyor mu?
İnsanların böyle beklenmedik, size göre farklı veya garip gelen davranışlarının da tabi ki bir nedeni var! Şimdi gelelim işin temeline, temsil sistemlerinden bahsettiğim yazımda da NLP’den kısaca bahsetmiştim; NLP yani Neuro Linguistic Programming “Sinirsel Dil Programlama Yöntemi” yaşamımızda üzerinde düşünmeden, otomatik olarak gerçekleştirmiş olduğumuz algılama, düşünme ve davranış süreçlerini, bilinçli hale getirme ve geliştirmede etkin olarak kullanılan bir yöntem olarak tanımlanıyor.
NLP’nin 1970’li yılların başında henüz bir öğrenci olan Richard Bandler ile dil bilim profesörü John Grinder’in çalışmaları ile ortaya çıktığı, birçok bilim adamının çalışmaları referans alınarak bu yöntemin temellerinin oluşturulduğu biliniyor. NLP’nin altyapısını, insanların çevrelerini nasıl algılayıp ne şekilde tepki gösterdikleri, nasıl iletişim kurdukları ve davranış kalıpları üzerinde yapılan araştırmalar oluşturuyor.
Bandler ve Grinder bu çalışmaların sonucunda NLP ile ilgili 15 ön kabul çıkartmıştır. Bu kabullerden birine göre “herkes kendi biricik dünya modelinde yaşar”. Peki ne demek bu? Hepimizin davranışlarını ve düşüncelerini etkileyen, geçmişten gelen, yaşadıklarımızdan etkilenen veya bir şekilde toplumdan edindiğimiz belirli kalıplarımız vardır. Ve biz bu kalıplara göre algılarız, gördüklerimizi genelleriz, bu kalıplara uymayanları farklılaştırırız, hatta bazen kendimizi bile beğenmeyiz vesaire.
Dünyanın önde gelen NLP eğitmenleri, insanlarla iyi iletişim kurmak için kendimizin ve diğerlerinin meta programlarını anlamamız gerektiğini söylüyor. Bilgiyi işleme tarzımızın anahtarı olarak adlandırılan meta programlar; davranışlarımızı yöneten, içsel temsillerimizi düzenleyen, bir nevi algı filtresi olarak tanımlanıyor.
Bu anlatacaklarım sayesinde öncelikle kendi psikolojik eğilimlerinizi daha iyi anlayabilirsiniz. Aynı zamanda diğer insanların da eğilimlerini anlayarak, hem daha toleranslı olabilir hem de onları motive eden şeyleri bilerek kararlarına, seçimlerine, aksiyonlarına etki edebilirsiniz.
Sıklıkla karşılaştığınızı düşündüğüm en önemli 5 meta programdan bahsetmek istiyorum, çevrenizdeki kişilerin hangi gruplara dâhil olduğunu konuşmalarından bile çıkarabilirsiniz;
Yansıtan/Aktif:
Yansıtan gruptakiler içe kapanık yapıdadır. Bir işe başlamadan, karar almadan önce mutlaka enine boyuna düşünürler, hemen aksiyon almazlar. Aktif insanlar dışa dönüktür, her konuda ilk önce harekete geçmek isterler. ‘Bir başlayalım gerisine sonra bakarız’ şeklinde bir düşünce yapıları vardır.
Yaklaşan/Uzaklaşan:
Bir kişinin enerjisinin merkezinde hedef ve başarı varsa yaklaşan, uğraşılacak problemler varsa uzaklaşandır. Yaklaşan gruptaki insanlar yaşamdan ne istediğini, önceliklerini yönetmeyi bilirler. Uzaklaşan gruptakilerse neyi istemediklerine odaklıdırlar. Aslında onlar da hedef koyabilirler ama aksiyonlarını önceliklendirmede ve kriz durumlarını çözmekte zorlanırlar. Kaçınmaları gereken sorunlara odaklanırlar.
İç Referanslı/Dış Referanslı:
İç referanslı insanların kararları kendi hislerine ve fikirlerine dayalıdır. İyi bir iş yaptıklarında veya bir karar verdiklerinde bunu kendi içlerinde hissederler. Başkalarından onay almaya ihtiyaç duymazlar. Dış referanslı kişiler ise tamamen diğer insanların ne düşündüğüne odaklıdır. Onların cevaplarına ve onaylarına ihtiyaçları vardır. Bir işi en iyi yaptığına inanması için başkalarının söylemesini beklerler.
Benzerlik/Farklılık:
Benzerliklere odaklı insanlar çok uyumludurlar, onaylayıcıdırlar, optimisttirler, genellemeleri severler. Kararlarında yaşamlarındaki, insanlardaki ve koşullardaki benzerlikler etkilidir. Farklılıklara odaklı insanlar da, kişilerdeki, durumlardaki, kısacası her konudaki açıkları bulmaya eğilimlidir. Ne söylerseniz veya ne yaparsanız yapın aynı fikirde olmamaya eğilimlidirler.
Seçenekçi/Prosedürel:
Prosedürel yapıdaki kişiler sunulanı kabul ederler, acıdan kaçınırlar. Başkalarının deneyimlerine güvenirler, maceradan uzaktırlar. Benzer, güvenli ve kolay olanı isterler. Seçenekçi kişiler çeşitlilikleri, fırsatları araştırmayı severler. Zorluklarla mücadele etmekten, kazanmaktan hoşlanırlar, risk almayı severler.
Meta programlarınızı keşfetmek; değerleriniz, düşünceleriniz, inançlarınız, alışkanlıklarınız, davranışlarınız, sabotajcı kalıplarınızla ilgili derin bir kavrama ve içgörü elde etmenizi sağlar. Bu konuda araştırmalar yapabilir, kendinizi gözlemleyebilir, uzmanlardan yardım alabilirsiniz. Ayrıca internette konuyla ilgili testlere de ulaşabilirsiniz. Meta programlarınızın iş ve özel yaşamınızda farklılıklar göstermesi mümkündür. Önemli olan sizi rahatsız eden/zarar veren, iletişim becerilerinizi olumsuz etkileyen konular üzerinde çalışıp bu konuları geliştirmenizdir.
Konuyla ilgili bilgi veya destek için iletisim@elizesrasimsek.com üzerinden bana ulaşabilirsiniz.
Eylülde görüşmek üzere, sevgiler…