“Her şeyi yapabilirim” zihniyetine sahip insanlar yeteneklerine inanırlar, hayata karşı iyimser bir tavır sergilerler ve iyi bir gelecek yaratmayı dört gözle; umutla beklerler. Tüm bunlar doğal olarak mutluluk düzeylerini ve genel refahlarını da olumlu yönde etkiler.
‘Her şeyi yapabilirim’ zihniyeti nedir?
“Her şeyi yapabilirim” cümlesine derinden inanan insanlar, kendileri ve dünya hakkında olumlu düşünürler. İşlerin yoluna gireceğine inanmak ve bu anlamda sağlam bir umut taşımak gerçeği gözden kaçırmak anlamına gelmez. Benzer şekilde bu, sorunları görmezden gelmek veya örtbas etmek de değildir.
Her şeyi yapabilirim zihniyetinin faydaları
Peki bu tür bir tutum bize ne gibi faydalar sağlayabilir? Bir şeyleri başarmak ve gerçekleştirmek konusunda gerekli güce sahip olduğunuza inanmanız, hayatınızda gerçekten önemli değişiklikler yaratabilir. İyi şeyler olmasını beklediğiniz bir tutum, sağlığınız için de oldukça faydalıdır. Her şeyi yapabilirim demenin, olumlu bir zihniyete sahip olmanın genel sağlığınız ve refahınız için olağanüstü faydalarını şu şekilde sıralayabiliriz:
1. Benlik saygısını artırır
Benlik saygısı, kişinin kendisini nasıl gördüğünü tanımlar. Bu, değer duygunuz ve kim olduğunuz hakkında iyi hissedip hissetmediğinizi belirlemenin bir yoludur. Ve “Her şeyi yapabilirim” tavrıyla, kesinlikle sağlıklı bir özgüvene sahip olma olasılığınız daha yüksektir. Bunun nedeni, yeteneklerinize güvenmeniz ve bir şeyleri gerçekleştirebileceğinize inanmanızdır.
Yakın tarihli bir araştırma, nezaket eylemlerinin ergenlerin öz saygısını artırdığını gösteriyor. Bilim insanları ilgili çalışmayı 681 ergen katılımcıyla yapılan anketlere dayanarak gerçekleştirdiler. Bunu yapmaktaki amaç, benlik saygısının aileye, arkadaşlara ve yabancılara karşı nezaket eylemleriyle ilişkisini belirlemekti. Sonuçlar, tüm nezaket eylemlerinin özgüveni geliştirdiğini gösterdi.
2. Kendine güveni geliştirir
Yukarıdaki açıklamaya benzer şekilde, bu tür bir olumlu zihniyet kişinin kendine güvenini artırır. Kendine güvenen insanlar strese karşı daha dirençlidir. Kendilerini başkalarıyla kıyaslamazlar, daha iyi performans gösterirler ve kendilerini sağlıklı tutmak için gerekli sınırlar koyarlar.
3. Geleceğe olumlu bakmayı sağlar
Hemen her şeyi yapabileceğinize inandığınızda, doğal olarak geleceğe de olumlu bakarsınız. Olumlu gelecek düşüncesini kullanmak ve bir gün hayallerin gerçekleşeceğini hayal etmek, uzun vadeli hedeflere ulaşmak konusunda da kişiye ilham verir.
4. Motivasyonu artırır
Birine “harika olduğunu” söylemek faydalı gibi görünse de her zaman öyle değildir. Ebeveynler bazen çocuklarını bu şekilde överler. Ama aslında, örneğin, “Çok zekisin” demek yerine, “Bunun için çok çalıştın” diyerek iltifat etmek daha iyi olabilir. Bunu yaparak o insanın özenle çalışma konusundaki içsel yeteneğini övüyorsunuz. Çocuklar ve yetişkinler bu şekilde iltifat aldıklarında, gelişebileceklerini anlarlar ve daha motive olurlar.
5. Uzun ömürle ilişkilidir
İyimserlik ayrıca uzun ömürle de ilişkilidir. Yakın zamanda yapılan bir çalışmada iki bilim insanı, daha yüksek iyimserlik düzeylerinin daha uzun bir yaşam süresiyle (ortalama olarak %11- 15 daha uzun) ilişkili olduğunu buldu (İstisnai uzun ömür, 85 yaşına veya daha fazlasına kadar yaşamak olarak tanımlanır).
“Her şeyi yapabilirim” tutumu nasıl geliştirilir?
En basit haliyle, olumlu bir zihniyetin, genel sağlığımıza ve refahımıza sağlayacağı faydaları tahmin etmek zor değil. Bununla birlikte, iyi haber şu ki; ne tür bir zihniyete sahip olursanız olun, biraz çaba ile “Her şeyi yapabilirim” tutumuna geçmek mümkün. Zihniyetini yeniden programlamak isteyen herkesin uygulayabileceği bazı şeyler vardır. İşte bu tür bir tutum geliştirmeye başlamak için yapabilecekleriniz:
1. Büyüme odaklı bir zihniyet geliştirin
Büyümeye karşı sabit zihniyet kavramı, ilk olarak Stanford Üniversitesi psikoloğu Carol Dweck tarafından ortaya atıldı. En basit haliyle, sabit zihniyet, değişmeyen özelliklere sahip olduğumuza inanmak anlamına gelir. Bu özellikler hayatta neyi ve nasıl yapabileceğimizi dikte eder. Örneğin kendinizi zeki biri olarak düşünmek, sabit bir zihniyet örneğidir.
Öte yandan büyüme zihniyeti, egzersiz ve öğrenmenin etkilerine inanmakla ilgilidir. Yani buna göre, zekanız sayesinde okulu bitirip tatmin edici bir kariyere ulaştığınızı düşünmezsiniz. Bunun yerine harcadığınız emeği ve sıkı çalışmayı takdir edersiniz.
Peki zeki veya yetenekli olduğuna inanmak neden yanlış olsun ki? Sabit bir zihniyetin sorunu, özelliklerinize bağlı olarak istediğiniz sonuçları elde edemediğinizde, kendinizi kaybolmuş hissetmenizdir. Böyle bir inanç sonunda size “Bunun tek açıklaması, yeterince zeki olmamam” dedirtebilir. Ama büyüme zihniyetine sahip insanlar, strese ve bununla ilişkili olumsuz sonuçlara karşı daha dirençlidir. Diğer bir deyişle, gerekli çaba ve düşünce gösterilirse her şeyin başarılabileceğine inanırlar.
2. Hatalarınızı kabul edin ve onlardan ders alın
Hoşumuza gitse de gitmese de hata yapmaya devam edeceğiz. Çünkü yaşamak, bir bakıma yanılmak demek. Ama elbette bu, hatalarımıza odaklanmamızı ve kendimizi hırpalamamızı gerektirmiyor. Veya, koşullar için başkalarını suçlama eğiliminde olmayı. Bu iki alışkanlık da muhtemelen “Her şeyi yapabilirim” tutumu geliştirmeyi engeller.
Sorumluluğu kabul etmek, yaşam deneyiminden ders çıkarmaya yönelik ilk adımdır. Kendini affetmek ise bir sonraki adım. Bu yüzden, bir dahaki sefere hata yaptığınızda, kendinizi hırpalamak yerine analiz etmeyi deneyin. Bu konuda kötü hissetmek için bir dakikanızı ayırın, ama sonra kaldığınız yerden devam edin.
3. Fırsatlara karşı dikkatli olun
Her şeyi yapabilirim tutumuna sahip olmayanlar için genellikle zor olan şey, hayattaki yeni fırsatları ve şansları fark etmektir. Bilinenin rahatlığı güvende hissettirir. Bu da tamamen doğaldır. Bununla birlikte, kendine inanan, denemekten korkmayan biri olmayı arzuluyorsanız, konfor alanınızın dışına çıkmanız gerekir. Konfor alanının dışına çıkmak aşırılık demek değildir. Bebek adımları da sizi istediğiniz yere götürebilir.
4. Uyumlu olmaya odaklanın
Kendimiz hakkında düşünme biçimimizi dönüştürmeye çalışırken her türlü desteğe ihtiyacımız olabilir. Bu durumda, düşüncelerinizin, eylemlerinizin ve duygularınızın uyumlu olması gerekir. Yani, bu ne demek? Bazıları size “Yapabilirim” demenin dünyayı fethetmeye yeteceğini söylese de gerçek bu kadar basit değildir. Bir araştırmaya göre, kendimizi mükemmelliğe doğru onaylamaya yönelik başarısız bir girişim, muhtemelen psikolojik bir rahatsızlığın yeniden ortaya çıkmasına neden olacaktır.
Düşüncelerimizi, eylemlerimizi ve duygularımızı değiştirmeye çalışmalı ve hepsini uyumlu hale getirmeliyiz. Örneğin, olumsuz bir düşünce kalıbını fark etmek ve değiştirmek bir adımdır. Bununla birlikte, duygusal tepkilerinizi çözmeniz ve neden böyle hissettiğinizi de anlamanız gerekir.
5. Kendi kendinizle konuşurken dikkatli olun
Hepimizin farklı şeyler söyleyen bir iç sesi var. Hatta birçoğumuzun iç sesi, hayal edilebilecek en sert eleştirmen. Her şeyi yapabilirim tavrına sahip olanların ise kendilerine en fazla söylediği şey “Bunu yapabilirsin”dir. Pozitif kendi kendine konuşma, performansımızı artırabilir, depresyon veya anksiyete semptomlarına yardımcı olabilir ve kendimize olan güvenimizi artırabilir. Düşüncelerinizi yeniden çerçevelemek, zihninizin size karşı değil, sizin için çalışmasını sağlar. Hepimiz düşündüğümüz şey olma eğilimindeyiz.
6. Kontrol odağınızı değiştirin
Yapabilirim tutumuna sahip bireylerin bir özelliği de içsel bir kontrol odağına sahip olmalarıdır. Kontrol odağı, deneyimleriniz üzerindeki gücü nereye konumlandırdığınızı gösteren psikolojik bir terimdir. Dahili mi yoksa harici mi?
Başka bir deyişle, birçok şeyin kontrolünüz dışında olduğunu hissediyor musunuz? Yoksa hem tepkilerinizden hem de hayatınızda meydana gelen olaylardan kendinizi sorumlu mu hissediyorsunuz? Bir araştırma, içsel kontrol odağına sahip kişilerin daha sağlıklı, daha mutlu ve genel olarak daha yüksek öznel iyi oluş seviyelerine sahip olduğunu ortaya koydu. Bu yüzden kendine inanan ve aklına koyduğu şeyi başarma zevkine sahip bir kişi olmak istiyorsanız, kontrol odağınızı değiştirmeyi deneyin.
Çok karamsarım, ne yapmalıyım?
Peki ya doğuştan karamsarsanız? Kötümser insanlar sürekli kendilerini veya başkalarını suçlarlar. Genel olarak, olumsuz olayların bir modelini arar ve bulurlar. Hatta sanki bir kötü şeye bu kadar çok odaklanmak, daha fazla kötü şeyi beraberinde getirir…
Bunlar size de tanıdık geliyorsa, endişelenmeyin. Çünkü isteyen herkes, iyimser olmak için kendisini eğitebilir. Gölgelere ve bulutlara bakma konusunda doğal bir eğiliminiz olsa da, zihniyetinizi her şeyin mümkün olduğuna inanma yönünde değiştirebilirsiniz. İşte karamsarlığı azaltmanın yolları:
- Davranışlarınızın ardındaki olumsuz düşünceleri tanımlayın. Örneğin bunun nedeni olumsuz kendi kendine konuşma olabilir.
- Kendi kendine konuşmanın altında yatan bu hatalı inanca meydan okuyun.
- Olumsuzluğunuzun sonuçlarına bakın. Örneğin, kendinize asla terfi almayacağınızı söylemek, kendiniz hakkında iyi hissetmenizi sağlamaz veya ilerlemek için harekete geçmeniz için size ilham vermez.
- Olumlu düşündüğünüzde daha iyi hissettiğinizi fark ederek kendinize enerji verin.
- Geçmişteki başarılarınızı hatırlayın ve onlara odaklanın.
- Bol bol pratik yapın! Daha olumlu bir bakış açısı geliştirmek biraz zaman alacak, ancak sonunda bunu yapabileceksiniz.
Kaynaklar: verywellmind, happiness
İlginizi çekebilir: Zihnin gücü: Sadece zihniyetinizi değiştirerek başarabilecekleriniz