dummy

Her şeyden sıyrılınca geriye kalanız: İyileştirilecek tek şey, kendimize dair yargılarımız

Her şeyden sıyrılınca geriye kalanız: İyileştirilecek tek şey, kendimize dair yargılarımız

Bundan yıllar önceydi, her şeyi herkesten çok daha iyi bildiğim elimde kılıcımla önüme gelenin kafasını uçurduğum zamanlar…
Ve bundan yıllar önceydi, her şeyi herkesten beter yaptığım, benim dışımdaki herkesin her şeyi çok daha iyi bildiği…Değersizlikten yerlerde sürünen bir dilenci gibi dolandığım zamanlar…
Ardı arkasına geldi bu dönemler, tam da olması gerektiği gibi. Bir farkı olmadığından zaar!

dummydummy

Hiç kimsenin hiçbir şey bilmediği, benim de kimseden farklı olmadığım günlerde süzüldüm sonra.
Ne garip geliyor bu söylem kulağa; kimseden farklı olmamak.
Oysa kimsenin ‘kimseyle aynı’ olmadığından başka bir şey söylemiyor bu cümle!

Aklında konuşan düşünce yumağı, sürekli anlatanlar, sürekli karşısındakinin düşüncesini tahmin etmeye çalışanlar, kendi sırtına kırbaç vuranlar, çığlık çığlığa ağlayanlar, cehennem ateşinden hiç kalkmayanlar, bir anda tüm dünyaya liderliğini ilan edenler… Hepsi aynı kafanın içinde yaşıyorlar ve yüksek sesle konuşup duruyorlar.
Onlar konuştukça bedenin huysuz bir at gibi debeleniyor yerinde. Bir yerlere akıtıyor hırsını, cinnetini.
Sonra bir ses geliyor huzurdan, sakince; hepsi rüya diyor!
O acı da, cinnet de, krallık da rüya…
Kafanın içinde yaşayıp, soru soran, cevap veren, karşılıklı sohbete oturan tüm arkadaşlar bir rüya. Dönen tüm fikirler rüya…
Kendine dair tüm fikirlerin bir rüya ürünü, tüm tanımlamaların.
Sözcüklere hapsettiğin tüm düşler birer rüya.
Gerçek, bunların dışında kalan…
Birbirimizi anladığımıza dair yargılarımız, genel geçer kurallar, sistem…Hepsi rüya.

Düşüncelerin bir bulut sürüsü gibi gelip geçerken zihninden hiçbirini ciddiye almasan hiç duyup dinlemesen, sadece hareket etsen…Nasıl olurdu?
Kimsenin ağzından çıkanı dinlemesen, sadece hissetsen?
Bir şeyler için karar vermesen ve sadece bıraksan oluruna, hissettiğin gibi davransan, geldiği gibi… nasıl olurdu?
Ne istiyorsun gibi saçma bir soruya cevap vermesen?
Sadece kendini bıraksan, hayatın çektiği yöne, yere?
Dinlemesen aklında konuşup duran barbarları, kandırıkçı dostları?
Ya halihazırda yaşayıp geçirdiğin şeyleri “ya tekrar ederse ne yaparım” diyenleri anlatırken zihin, zaten geçmiş olandan korkmayı bıraksan!
Hayaletlerden korkmak gibi…
Sonra da korktuğunun başına gelmesinden korkmayı bıraksan!
Suyunun suyunu içmeyi bırakıp, yemeğin kendisine baksan…

Kimse bilemez içimizdekini, kimse yargılayamaz bu yüzden.
Kimse bilemez iç dengemizi, kimse doğrusunu seçemez bizim için tam da bu yüzden.
Kimse hissedemez ilhamımızı, coşkumuzu, kimse eleştiremez bu yüzden.
Kimse ortak olamaz düşümüze, içimizi, varoluş tınımızı bilemediğinden…
Kimse yardım edemez bize, kimse bizden öte olmadığından…
Kimse veremez bize özgürlüğümüzü, prangaya vuran onlar olmadığından
Kimse bize bir şey yapamaz, biz kendimize yapmadığımız zaman…

Apayrıyız. Genellenemez, öngörülemez, sürekli değişip dönüşen, kalıba sığmayan, akışkan, sürekli renk değiştiren…Bu yüzden de aynıyız!
Yan yana olabiliriz, katlanıp büyütebiliriz.
Tamamlanmayız, çünkü eksiksiziz.
İyileştirilecek hiçbir şeyimiz yok, kendimize dair yargılarımızdan sanrılarımızdan gayrı..

Her şeyden sıyrılınca geriye kalanız. Adsız, tanımsız…
Kaybedecek hiçbir şeyin olmasaydı, ne yapardın?
Onu yap, çünkü yok!

 

İlginizi çekebilir: Bir kendini yeniden inşa etme hikayesi: Kantarcı ile pırpır Bir kendini yeniden inşa etme hikayesi: Kantarcı ile pırpır 

Esra Uyman: Lise yıllarında başlayan kişisel gelişim, ruhsal gelişim ve metafizik konularına duyduğu yoğun merak onu yurt içi ve yurt dışında birçok özel eğitim çalışmalarına katılmaya yönlendirdi. İlk eğitmenlik diplomasını ‘World Initiatives School of Esoteric Studies’den alan Uyman’ın katıldığı çalışmaların bazıları; Organizasyon Konstelasyonu, Aile Sergileri, Vernon Frost eğitimleri, Louis Franco’dan aldığı çeşitli eğitimler, Anthony Robbins Unleash the Power Within San Jose semineri, Charlie Morlay Lucid Dreaming eğitimi, Tayland da Tantrik Yoga (RYT-200) eğitmenliği eğitimi, Peru, Amerika, Şili, G.Afrika ve Türkiye’de katıldığı Şamanik çalışmalar ve seremonilerdir. Bunların yanı sıra TGA İleri Seviye Metafizik Semineri, Ziya Azazi’nin Dervish in Progress Çalışması gibi pek çok özel çalışmaya katıldı ve eğitmenlik eğitimini aldı. Masssuma Altın Enerji I-II enerji uyumlamasını alan Esra Uyman, Avi Gören-Bar Jungian Coaching School (ICF) (ACSTH) dan koçluk sertifikasını aldı. Tüm bu çalışmalar ve eğitimlerle kendi uyanış deneyimini birleştiren Esra Uyman, farklı başlıklar altında bireylere ve kurumlara yönelik, birbirinden güçlü çalışmalar tasarlayıp sunuyor. Kişilerin iç dünyalarına yönelik farkındalıklarını artıran, çarpıcı bir vizyon ve perspektif değişimi sunan, yaşamda üstlendikleri sorumluluklarda anlam bulmalarını sağlayan, merak, heyecan ve umut duygularını yükselten, tüm insanlık deneyiminin derinliğini kavramaya yardım eden ve çarpıcı yüzleşmeleri şefkatle yaşamalarını sağlayan eğitimler gerçekleştiriyor. Yaşamın Sorumluluğunu Almak, Kendimiz Olmak, Bizi Engelleyen İnançlar, Metafizik ile Özgürleşme Yolculuğu, Seçimlerimiz ve Biz, Gözlemci Bilinci, Nefes ve Meditasyon Teknikleri başlıkları altında kurumlara webinar ve uygulamalı eğitimler veriyor.

Anne evi rahatlığında seçimler: Anneler Günü’ne özel içinizi ısıtacak hediye önerileri

“An-ne”; iki hecesine dünyaları sığdıran; güven, sıcaklık, huzur, sevgi ve daha nice güzel duyguyla bizleri kucaklayan, yorgun günlerin ilacı, mutlu anların ortağı, düştüğümüzde koştuğumuz, sevincimizi ilk paylaştığımız o eşsiz kahraman. İki hece ama içinde bir ömür saklayan… Anne demek bir evin kalbi demek, sevgiyle hazırlanmış sofralar, kahve fincanında biriken mutlu anılar, bir koltukta kurulan huzur, sıcak bir evin rahatlığı demek. Çünkü bir annenin dokunduğu her şey, dünyayı biraz daha yaşanır kılar. İşte bu yüzden Anneler Günü yaklaşırken bu yıl onlara sadece bir hediye değil, hissettirdikleri o tarifsiz sıcaklığı, huzuru, ‘anne evi rahatlığını’ hediye etmek gerek. Ne de olsa her şeyin en iyisini, güzelini, rahatını, konforlusunu hak eden onlar.



Geçmişten günümüze dönüşümler geçirmiş olsa da bu özel ve anlamlı günün değişmeyen en önemli özelliği, kalbimizde ayrı bir yeri olan annelerimizi onurlandırmak için bir fırsat sunuyor oluşu. Şüphesiz ki annelerimizin bize kattığı güzellikleri bir güne sığdırmak mümkün değil ama bu özel günde özenle seçeceğimiz küçük bir hediye, onların bizim için ne kadar değerli olduğunu hissettirmek için şahane bir fırsat olabilir. Önemli olan, seçtiğimiz hediyeye sevgimizi katmak; tıpkı onların her lokmaya, her bakışa kattığı sevgi gibi. İşte birkaç sıcak öneri:

‘Anne kucağı’ gibi: Konforu eve taşıyacak hediyeler

Anne kucağının o benzersiz sıcaklığı, en zor zamanların bile en güzel ilacı değil mi? Ve evet aslında hiçbir hediye tam anlamıyla o sıcaklığı vermeye yetmez ama yine de biraz da olsa yaklaşabilir. Film keyfi için sıcacık ve yumuşacık bir battaniye, polar bir sabahlık, rahat terlikler, evin her köşesini anne sıcaklığına büründürecek ev tekstili ürünleri, yastıklar, kırlentler ve çok daha fazlası ile annelerinize bu Anneler Günü’nde huzur ve konforu hediye edebilirsiniz.

‘Anne eli değmiş’ gibi: Kişisel bakım ürünleri

Annelerimizin dokunduğu her yeri güzelleştirdiği aşikar… ‘Anne eli değmiş gibi’ dendiğinde her ne kadar lezzetli yemekler akıllara gelse de, bir atkının düğümünde, bir buklenin düzeltilmesinde de aynı özen var. Bazen son bir anne dokunuşu her şeyi bambaşka yapabilir. Annenizin kendisine de en az başkalarına gösterdiği kadar şefkatle ve özenle yaklaşması için kişisel bakım ürünlerinden şahane hediyeler seçebilirsiniz. Parfümler, cilt bakım ürünleri, saç şekillendiriciler, makyaj setleri ve çok daha fazlası bu özel günde annenizin yüzünde güller açtırabilir.

‘Annemin tarzı’ gibi: Zamansız, şık ve özel parçalar

Bazı parçalar vardır, bize hep annemizi hatırlatır. Onun yıllardır severek taşıdığı bir fular, özel günlerde takındığı bir broş ya da gençliğinden kalma bir ceket… Şimdi, o hatıraların yanına çok daha özellerini eklemenin tam zamanı. Zarif elbiseler, şık altın takılar, birbirinden güzel aksesuarlar, rahat ayakkabılar, yazlık kombinlerini tamamlayacak parçalar ve çok daha fazlası Anneler Günü’nde harika hediyelere dönüşebilir.

‘Anne sofrasından fırlamış’ gibi: Sofralara renk ve lezzet katan detaylar

Anne sofrası; her tabakta ayrı bir hikaye, her kasede ayrı bir emek ama hepsinde aynı lezzet. Kimi zaman dört gözle beklenen bayram sofralarının, kimi zaman okuldan eve dönüşte karşılayan leziz yemeklerin yıldızı annelerin sofralarını daha da güzelleştirecek, mutfakta geçirdikleri zamanları kolaylaştıracak pratik ve şık ürünler harika hediyeler olmaz mı? Şık yemek takımları, renkli masa örtüleri, kahve makineleri, mutfak robotları, airfryer’lar ve çok daha fazlası tek bir tık uzağınızda.

Pazarama’da ‘anne evi rahatlığında’ alışveriş

Annenize hissettirmek istediğiniz tüm bu duygular, bir hediyeye sığabilir mi? Belki tam olarak değil, ama Pazarama’da, onun kalbine dokunacak seçenekler sizi bekliyor.

Pazarama, binlerce ürün seçeneği, avantajlı fiyatlar, çok kanallı erişim imkanı ve güvenli ödeme alternatifleriyle size anne evi rahatlığında bir alışveriş deneyimi sunuyor. Bir hediye seçin, içine sevginizi katın ve annenize onu ne kadar çok sevdiğinizi bir kez daha gösterin. Aradığınız her şey Pazarama’da.

Ayrıca Anneler Günü’ne özel şahane kampanyalar da sizi bekliyor. Pazarama üzerinden yapacağınız 750 TL ve üzeri alışverişlerde geçerli “HEDIYE125” kupon kodu ile 125 TL indirim fırsatı yakalayabilir, eğer Pazarama Plus üyesi iseniz aynı tutardaki alışverişleriniz için “PLUS200” kupon kodunu kullanarak 200 TL’lik özel indirimden faydalanabilirsiniz. Hepsi ve daha fazlası için hemen tıklayın, tam anneme göre’ diyeceğiniz hediyeleri kaçırmayın.  Her şeyin en iyisini hak eden anneler için, bu Anneler Günü’nde sadece bir hediye değil, bir “teşekkür” armağan edin.

*Bu yazı Pazarama katkılarıyla hazırlanmıştır.

İlgili Makale
whatsapp