X

“Her şeyden önce ben, sonra hayat!” diyebilmek

Diğer şeyler… Diğerleri… Sevgili annelerimiz, sevgili babalarımız… Kardeşlerimiz ve abilerimiz veya ablalarımız… Arkadaşlarımız, dostlarımız, uzaktan şöyle bir tanıdıklarımız… Amcalar, halalar, teyzeler… Çocuklarımız, canımızdan daha çok sevdiklerimiz… Eşlerimiz, kız arkadaşlarımız, erkek arkadaşlarımız, nişanlılarımız, sevgili olduklarımız…

Burada bir paragraf daha yazarız en azından o “diğerlerini”… Ben bugün bu yazımda sizlere birlikte diğerlerini ilk noktalarımıza koyup kendimizi sonraki kaçıncı noktaya attığımız hayatımıza bakalım istiyorum. “Beni boşver” demişizdir değil mi birçok kez hayatımızda? Beni boşver, sen kıymetlisin. Beni boşver, senin ihtiyaçların önemli. Beni düşünme, sen iyi ol. Beni boşver, ben kendi başımın çaresine bakarım, önce senin önceliklerin gelir. Benim mutluluğum o kadar önemli değil, önemli olan senin mutluluğun, ben feragat ederim. Sen yeter ki üzülme, ben veririm. Sen yeter ki kırılma, bana bir şey olmaz, bir şekilde yaparım…

Bu kadarıyla da bitmez… O diğerleri işte böyle gelir hayatımızın tam ortasına yerleşir. Tam da ortasına hem de. Adeta hayatımızı biz değil de onlar yaşar. Hayat bize kendimizce yaşamamız için değil de, onlara fedakarlık ile yaklaşmamız için sunulmuştur değil mi? Kendimizden önce diğerini koyduğumuzda başımız göğe erecektir çünkü. Kendimizden önce o diğerini düşündüğümüzde çok ama çok “hayırlı” oluruz; hayırlı bir eş, hayırlı bir evlat, hayırlı bir kişi… Peki ya kendi “kul hakkımıza” girdiğimiz, kendimizden, bize bahşedilenlerden verdiğimiz, bu hayatı yaşamaktan kaçındığımız bu anları kim ödeyecektir? O kendimizi önüne attıklarımız mı, o sen yeter ki üzülme diye avuttuklarımız mı, o belki de yıllarımızı çilekeş bir şekilde türlü zorluklarla uğruna heba ettiklerimiz mi? Bu hayatın hesabını kim verecektir?

Oldukça fedakar bir insanım, itiraf etmek istiyorum. Fakat bu durum kendi hayatımı önceliklendirmenin, kendimi bir numaraya koymanın öyle çok önüne geçmişti ki bununla çok ama çok kırıcı şekilde yüzleşmek durumunda kalmıştım. O zamanlarda birlikteliğimde tüm mutsuzluğuma ve üzüntülerime rağmen verdiğim emeklerden ve yine başkasını kendi mutluluğumun önüne koyduğumdan dolayı ısrarla kalmayı ve devam etmeyi seçiyordum. İçimden geçen “Aman kötü olmasın, aman ilişkimiz bozulmasın”dı! Ve öyle bir noktada aslında “Ben bunca emek verirken sen ne yapıyorsun?’’ diye sormak durumunda kaldım ki, hayatımın en ama en büyük dersiydi…

Hayatta hiç kimse bizim fedakarlıklarımızın, kendimizi önceliklendirmememizin sorumlusu değildir… Bunu yapan bizleriz. Başkasını çok sevmemiz, başkası ile hayatımızı birleştirmiş olmamız, başkasının ihtiyaçlarına duyarlı olmamız veya başkasının hayatımıza katkısı olması, bunlar evet, güzel şeylerdir! Fakat bu durumların hiçbiri kendimizi “sona” koyarak başımızı göğe eriştirmeyecektir. Ve daha sonra ise bizler kendimizi sona koyduğumuzda, bir başkasının bizi “bir” numaraya koyabilmesine imkan da yoktur. Çünkü hayatta neye inanıyorsak bu çoğalır; biz eğer arkada olduğumuza, hak etmediğimize, başkasının isteklerinin -ihtiyaçlarının, gereksinimlerinin, varlığının- bizden daha önemli olduğunu düşünüyorsak, evet bunu yaşarız.

Bugün bu yazımda bana eşlik ediyorsanız kendinize sormanızı isterim. Neyi hayatınızda kendinizden önceye koymaktasınız? Kim veya ne sizin için sizden bile daha kıymetli? Birinciniz kendiniz olun. Tek geçtiğiniz yine siz olun. Gerçeğiniz kalbiniz olsun… Dilerim önce “siz” olun…

İlginizi çekebilir: Hayat yolculuğunun tadını çıkarmak: Kısa yollar her zaman daha mı iyidir?

Pınar Özeken (Ulus): 2007 yılında Boğaziçi Üniversitesi Moleküler Biyoloji ve Genetik bölümü ile Kimya bölümlerini bitirdi. Aynı üniversitede Biyomedikal Mühendisliği ve İspanya Pompeu Fabra üniversitesinde master derecelerini aldı. Özellikle 2011’den bu yana moda ile ilgili çalışmalara ağırlık verdi ve hala moda üzerine yazı dizileri, farklı moda kaynaklarında yayınlanmaktadır. Yoga eğitmeni olma yolunda ilerleyen Pınar, bir Arjantin Tango aşığı. Gerçek tutkularından bir diğeri ise seyahat etmek."Dünya üzerinde ayak basılmadık toprak kalmasın" mottosu ile dünyayı dolaşmaya devam ediyor.

Geleneksel lezzetlerden vazgeçmeden bitki bazlı beslenmek isteyenlere: Fine Life Fermente Kajulu İçecek

Son yıllarda sağlıklı beslenme ve bilinçli tüketim alışkanlıklarının, daha önce hiç olmadığı kadar ilgi gördüğü kesin. Veganlık, vejetaryenlik, fleksitaryen gibi bitki bazlı beslenme türleri, sadece etik ve çevresel nedenlerle değil, aynı zamanda bütüncül sağlık açısından sunduğu çeşitli faydalar nedeniyle de dünya genelinde hızla yayılmaya devam ediyor. Bitki bazlı beslenme alışkanlıklarına yönelik talepler hızla artarken çok sayıda bitki bazlı ürün de raflardaki yerini alıyor. Özellikle süt ürünlerine alternatif arayanlar için çok sayıda ürün piyasaya sürülüyor. Bu konuda öncü isimlerden biri olan Metro Türkiye de “Sofrada herkese yer var!” mottosuyla tüketicilerin ihtiyaçlarına, yenilikçi ürünlerle cevap veriyor.



Raflarında 400’den fazla bitki bazlı ürün sunan Metro Türkiye, geleneksel lezzetlerden vazgeçmeden bitki bazlı beslenme alışkanlıklarına sahip olmanın en leziz yollarını sunuyor. Ve güzel haber; Türk mutfağının favori içeceklerinden ayrana bitki bazlı alternatif sağlıyor: Fine Life Fermente Kajulu İçecek.

Lezzetli, vegan, fermente: Ayrana bitki bazlı alternatif

Herkes için sağlıklı beslenme ve sürdürülebilirlik anlayışıyla hareket eden Metro Türkiye, beslenme trendlerine ve değişen tüketici taleplerine verdiği önemle Fine Life Fermente Kajulu İçecek’i raflara getiriyor. Geleneksel lezzetimiz ayrana bitki bazlı bir alternatif olarak öne çıkan Fine Life Fermente Kajulu İçecek, bitki bazlı beslenme alışkanlıklarını benimseyen ya da benimsemek isteyen herkesin beğenisine sunuluyor.

Metro Türkiye raflarında yerini almaya başlayan bu yenilikçi ürün, %27 oranında kaju fıstığı, tuz ve çeşitli probiyotikler içeriyor. Bunun yanı sıra katkı maddesi, koruyucu ve gluten içermemesiyle de dikkat çeken Fine Life Fermente Kajulu İçecek, hem bitki bazlı ürünleri tercih edenlerin hem de laktoz tüketmemeye önem verenlerin favorisi olmaya aday. Ayran alternatifi olarak soğuk tüketilebilen bu ürün, 250 ml’lik cam ambalajlarda satışa sunuluyor. Vlabel etiketiyle otel ve restoran gibi yeme içme işletmelerinde rahatça kullanılabilecek Fine Life Fermente Kajulu İçecek, menülere yeni vegan bir alternatif getirirken, müşteri memnuniyetini de artırma potansiyeli taşıyor.

Geçtiğimiz yıllarda süt ve yoğurt gibi hayvansal gıdalara bitki bazlı alternatifler sunmuş olan Metro Türkiye, Metro Chef Veggie Bademli ve Fındıklı içecekler ile yoğurda alternatif Metro Chef Veggie Fermente Süzme Kaju’yu ve Metro Chef Veggie Meze Serisi’ni tüketicilerle buluşturmuştu. Bu yıl ise Türk mutfağının vazgeçilmezlerinden ayrana bitki bazlı bir alternatif getirerek hem sağlıklı hem de yenilikçi bir seçeneği yani Fine Life Fermente Kajulu İçecek’i tüketicilerle buluşturuyor.

Elbette Metro Türkiye’nin raflara taşıdığı yenilikçi ürünler sadece süt ve yoğurt gibi hayvansal gıdalara bitki bazlı alternatifler ile sınırlı değil. Çok daha fazlası, raflarda çoktan yerini aldı.

Bitki bazlı geniş ürün yelpazesi: 400’den fazla çeşit



Metro Türkiye’nin raflarındaki vegan ürün yelpazesi içerisinde bitkisel bazlı hamburger ekmekten köfteye, mayonezden çikolataya çok sayıda çeşit bulunuyor. Üstelik gıda dışı vegan ürünlerin de sayısı oldukça fazla. Vegan yumuşatıcı, şampuan, sabun, hatta yağ çözücü bile bu geniş yelpazede yer alıyor. Dahası, Metro markalı ürün portföyünü de yenilikçi çeşitlerle sürekli genişleten Metro Türkiye, kendi markaları altında içli köfteden lahmacuna paçanga böreğinden haydari, havuç tarator gibi meze seçeneklerine; falafel çeşitlerinden pizzaya, ranch sostan çamaşır yumuşatıcısına kadar 50’ye yakın çeşitte gıda ve gıda dışı bitki bazlı ürün sunuyor. Eğer tüm bu ürünleri ve çok daha fazlasını incelemek isterseniz hemen tıklayıpvegan ürün yelpazesi içerisinde bitkisel bazlı hamburger ekmekten köfteye, mayonezden çikolataya çok sayıda çeşit bulunuyor. Üstelik gıda dışı vegan ürünlerin de sayısı oldukça fazla. Vegan yumuşatıcı, şampuan, sabun, hatta yağ çözücü bile bu geniş yelpazede yer alıyor. Dahası, Metro markalı ürün portföyünü de yenilikçi çeşitlerle sürekli genişleten Metro Türkiye, kendi markaları altında içli köfteden lahmacuna paçanga böreğinden haydari, havuç tarator gibi meze seçeneklerine;vegan ürün yelpazesi içerisinde bitkisel bazlı hamburger ekmekten köfteye, mayonezden çikolataya çok sayıda çeşit bulunuyor. Üstelik gıda dışı vegan ürünlerin de sayısı oldukça fazla. Vegan yumuşatıcı, şampuan, sabun, hatta yağ çözücü bile bu geniş yelpazede yer alıyor. Dahası, Metro markalı ürün portföyünü de yenilikçi çeşitlerle sürekli genişleten Metro Türkiye, kendi markaları altında içli köfteden lahmacuna paçanga böreğinden haydari, havuç tarator gibi meze seçeneklerine; Metro Türkiye’nin Bitki Bazlı & Vegan Katalogu’nu keşfedebilirsiniz.

Temel gıdadan temizlik ürünlerine, kişisel bakımdan atıştırmalıklara aradığınız her şeyi bulabileceğiniz Metro Türkiye ile sağlıklı ve sürdürülebilir bir yaşam tarzına ulaşmak artık çok daha kolay.

*Bu yazı Metro Türkiye katkılarıyla hazırlanmıştır.

İlginizi çekebilir: Vegan beslenenlere müjde: Metro Türkiye’nin zengin vegan ürün yelpazesini keşfedinVegan beslenenlere müjde: Metro Türkiye’Vegan beslenenlere müjde: Metro Türkiye’

 

İlgili Makale