Her şey affetmekle başlar: Geçmişi unutmak mümkün mü?

“Yukarıda ne varsa, yeryüzünde o vardır.” Zümrüt Tabletlerinde geçen bu kadim sözün açılımına baktığımızda aynı zamanda bir astrolog olarak bu aralar gökyüzü transitlerinden ötürü, geçmişin zihnimizi bulandıracağı, eski aşkların tekrar kapımızı çalacağı, en basitinden unuttum dediğiniz insanın bir şarkıda aklınıza gelmesiyle dağılmanız söz konusu olabilir. Dedim ya gökyüzü ne varsa hep biz faniler için çalışıyor, büyümesi olgunlaşması için kendi hayat yolunda vedalaşamadıkları ile helalleşip yolunda ilerlemesi için tekrar tekrar aynı senaryoyu, aynı insanı aynı şekilde önümüze çıkarıyor. Peki bu transitlerden minimal şekilde etkilenerek kendi hayat yolumuzda ilerleyebilmek mümkün mü?

Mümkün… Geçmişin sarmalından neden kurtulmalısınız onu anlatalım. Evren her an hareket halinde dönüşüm içerisinde olduğundan bizim zihinsel olarak geçmişte kalmamız enerjetik olarak bizi o boyuta hapseder, anda aldığınız enerjinin farkına varamazsınız mutluluk sizden uzaklaşır, adeta kendinizi görünmeyen bir hücreye kapatırsınız, geçmişi bitirebilmek, ana gelebilmek için de kiminle ne yaşadıysanız önce kendinizi yapmış olduklarınızdan sonra da o kişileri yaptıklarından dolayı affetmelisiniz.

Affetme işlemini kolaylaştırmanız için bilmeniz gereken şey, o kişinin özgür iradesiyle karar verdiğini hatırlamanız, istediğiniz gibi hareket etmediğinden dolayı onu affetmeniz gerektiğidir. Herkesin iradesi, bilinci aynı düzeyde olmayacağından, küçük bir çocuktan yemek pişirmesini nasıl isteyemiyor ve bu durumu anlayışla karşılıyorsak, bu şahıs ya da şahıslara da hoşgörü ile bakmanızı tavsiye ederim… Alternatif olarak o kişinin annesi gözünden o kişiye bakmayı deneyin. Her çocuk annesinin gözünde melektir…Kısaca o kişinin aynı zamanda kendiniz için de yaşanmışları cahilliğinize verin, nihayetinde kendi yolunuzda sevgiyle ilerlemeyi seçin.

Ekim sonuna kadar gökyüzü size unutamadığınız, affedemediğiniz aşkları hatırlatacak, belki de tekrar sil baştan ya da kaldığınız yerden devam edeceksiniz. Aklınıza geldiğinde sevgi ve neşeyle uğurlamanızı, kapınıza gelmişse bir de kalbinizi yoklamanızı öneririm. Tekrar aynı filmi seyretmeye değer mi?

Mutlulukla hatırlanacak aşklar yaşamanız dileğiyle…

İlginizi çekebilir: Detoks felsefesi ile hayatı doyasıya yaşamak