X

Kasım ayı ‘ertelenen işler’ challenge: Her gün 20 dakikanızı ayırarak ertelediğiniz tüm işleri bitirin

Yılın sonuna yaklaştığımızın, yılbaşı ruhunun, kış mevsiminin habercisi; sonbahar mevsiminin son ayı: Kasım. Hoş geldin! Yeni ay, birçoğumuz için yeni haberler, yeni gelişmeler, yeni başlangıçlar, yepyeni umutlar demek. Biz de Uplifers olarak yeni aya yakışacak bomba bir liste hazırladık: Ertelenen işler takvimi! Evet, yeni yıla ertelenmiş hiçbir iş bırakmamak için bu ayı harika bir şekilde değerlendirebiliriz. Hepimizin çoğu zaman yapmak istediği ama bir türlü vakit ayıramadığı ya da üşenip ertelediği ufak tefek küçük işler mutlaka vardır. Ama biz erteledikçe o küçük işler gözümüzde iyice büyür ve ürkütücü bir hal alabilir. Oysa ki 20 dakika kuralı, her birinin üstesinden kolayca gelmemize yardımcı olabilir. Psikoloji alanında önemli bir yer tutan 20 dakika kuralı, her gün sadece 20 dakikamızı ayırarak herhangi bir işi kolayca, kendimize yüklenmeden ve sıkılmadan yapabileceğimizi vurgulayan bir çeşit iyi yaşam taktiği.

İşler dağ gibi biriktikçe başlamak çok zor görünebilir ama parça parça ufak adımlarla koca bir yığın iş bitebilir. Siz de yeni ayın başlamasını fırsat bilerek hem yaşamınızın farklı alanlarına çekin düzen vermek hem de uzun zamandır ertelediğiniz işleri tamamlayarak zihninizi rahatlatmak isterseniz her güne bir iş koyarak hazırladığımız takvimimizden faydalanabilirsiniz. Çoğu yaklaşık 20 dakika içerisinde tamamlanabilecek işler olsa da bir kısmını yapmak muhtemelen 20 dakikanızı bile almayacak, daha kısa sürecektir. Biz ilk günden 30.güne kadar aylık bir plan oluşturmak için sıraladık ama siz dilediğiniz işten başlayabilirsiniz:

1. gün

Yiyeceklerin son kullanma tarihlerini kontrol edin: Paketli tüm ürünlerin son kullanma tarihlerine bakın, tarihi geçmiş olanları atın, tarihleri yaklaşanları bir an önce tüketmek için ayrı bir yere alın.

2. gün

Kavanozlardaki bakliyatları kontrol edin: Mercimek, fasulye, nohut ve benzeri kuru bakliyatları paketlerinden çıkarıp kavanozlara koyduğumuzda son kullanma tarihlerini göz ardı edebiliyoruz ve uzun zaman geçtikten sonra içerisinde küf, güve gibi oluşumlar meydana gelebiliyor. Tazeliklerinden emin olmak için tüm kavanozlarınızı gözden geçirin.

3. gün

Buzdolabının raflarını silin: Sürekli yeni bir şeyler eklendikçe hiç boş kalmayan buzdolabını temizlemek için içini boşaltmak şart. Tüm ürünleri çıkarın ve rafları, sürgülü kapakları silin. Enerji kaybını ve gıdaların ısınmasını önlemek için hızlı hareket etmeyi unutmayın.

4.gün

Fırın, ocak ve davlumbazı temizleyin: Yemek yaparken, özellikle de yağlı ve kızartmalı öğünlerden sonra fırın, ocak ve davlumbaz üçlüsü fazlasıyla kirlenir ve yağlar yapış yapış bir hal alabilir. Temizlenmediklerinde ise çıkarması daha da zorlaşır. Bu nedenle hepsini pırıl pırıl yapmakta fayda var.

5.gün

Mutfak dolaplarının içini silin: Tabaklar, bardaklar, tencereler ve daha nicesi her gün en az bir bazen daha da sık kullandığımız mutfak eşyaları arasında. Mutfak dolaplarını açıp kapattıkça dolapların içerisine toz girişini kolaylaştırabiliyoruz. Bu nedenle ara sıra tüm dolapları boşaltıp güzelce silmek hem sürdürülebilir temizliğe hem de mutfak düzenine yardımcı olabilir.

6.gün

Kahve makinesini temizleyin: Tam anlamıyla bir kahve sever iseniz hemen hemen her gün farklı tür kahveler hazırlıyor olabilirsiniz. Türk kahvesi, espresso ya da filtre kahve gibi lezzetli kahveleri elektronik bir makine ile yapıyorsanız daha uzun ömürlü ve sağlıklı olmaları için düzenli olarak temizlemekte fayda var. Filtre ya da karaf temizliği, kahvenin neden olduğu renk değişimleri ya da kireç birikmesi gibi etkenleri ortadan kaldırarak hem daha sağlıklı hem de lezzetli kahveler hazırlayabilirsiniz.

7. gün

Süpürgenin parçalarını temizleyin: Evi her süpürdüğünüzde elektrik süpürgesinin tüm parçalarını söküp temizlemeniz gereksiz olsa da ara sıra yapmanız hem süpürgenizin performansını hem de evinizin hijyenini artırmanıza yardımcı olabilir. Tüm parçalarını söküp tozlardan arındırabilir, yıkanmaya uygun parçaları sudan geçirebilirsiniz.

8. gün

Kitapların tozunu alın ve sınıflandırın: Toz alırken genellikle rafları silsek de tek tek kitapları kaldırmayı atlayabiliyoruz. Ancak, kitap araları tozların en sevdiği yerler arasında. Kitaplarınızın tek tek tozunu alabilir, bu esnada da aradığınızı kolayca bulmak için renklerine ya da türlerine göre sınıflandırabilirsiniz.

9. gün

Ivır zıvır çekmecesini düzenleyin: Şüphesiz ki her evin bir ıvır zıvır çekmecesi vardır. Kopuk düğmeler, bitmiş piller ya da işe yaramayan ama atılmaya da kıyamayan tam olarak ‘ıvır zıvır’ olarak tanımladığımız eşyalar, aslında çoğu zaman hiç kullanılmaz. Eğer sizin de böyle bir çekmeceniz varsa elden geçirmenin tam zamanı olabilir.

10. gün

Evdeki tüm perdeleri yıkayın: Genellikle toz alırken ya da iç-dış tüm camları, pervazları silerken atladığımız yer perdelerdir. Ancak, perde ve tüller de en az camlar kadar toz biriktirir. Eğer tülleriniz makinede yıkamaya uygunsa hemen yıkayabilir, değilse kuru temizlemede yıkatabilir ve evinizin havasını tazeleyebilirsiniz.

11. gün

Çekmeceleri boşaltın, silin ve yeniden yerleştirin: Çekmeceler, şüphesiz ki en hızlı karışan ve kalabalıklaşan yerlerdir. Çünkü genelde elimize ne geçerse ortadan kalksın diye çekmecelerin içine atarız. Öyleyse, tüm çekmeceleri elden geçirmek, temizlemek ve düzenlemek için yeni ay güzel bir fırsat olabilir.

12. gün

Normalde uzanamadığınız dolap üstleri, raf vb. yerleri silin: Gardırop üstleri, avizeler ya da yüksekteki çerçeveler, panolar genellikle pratik temizliklerde atlanır ve bu nedenle buralarda çokça toz birikebilir. Hızlıca bir merdivenden destek alarak ya da uzun bir temizlik sopasının üzerine nemli bez geçirerek buraların tozunu alabilirsiniz.

13. gün

Giymediğiniz veya üzerinize olmayan kıyafetleri ayırın: Gardırobunuzda size zaman ve enerji kazandırması için giymediğiniz tüm parçaları eleyin. İster satın ister bağışlayın ama kullanmıyorsanız boşuna dolabınızda tutmayın.

14. gün

Gereksiz fiş, makbuz, fatura vb. kağıtları eleyin: Özellikle bankadan, marketten, alışverişten geldikten sonra elimizde kalan fiş, fatura gibi kağıtları daha sonra unutabiliyoruz ve evde gereksiz dağınıklık oluşabiliyor. İşinize yaramayan makbuz ve benzeri kağıt parçalarını bir araya toplayıp inceleyin ve gereksizleri atın ya da uygunsa geri dönüştürün.

15. gün

Ayakkabılarınızı temizleyin ve havalandırın: Hem ayak hijyenini sağlamak hem de ayakkabılarınızın bakımını yapmak için giymediğiniz bir gün havalandırın ve materyaline uygun bir temizleyici ya da hafif ıslak bir bezle temizleyin.

16. gün

Ekran görüntülerini gereksizse silin: Özellikle sosyal medyada zaman geçirirken beğendiğimiz içerikleri (film, kitap ismi, söz, şarkı ve benzeri) kaydetmek için hızlıca ekran görüntülerini alıp daha sonra unutabiliyoruz. Eğer sizin de telefonunuzda birikmiş birçok ekran görüntüsü varsa işinize artık yaramayanları silerek hem telefonunuzun hafızasını rahatlatabilir hem de dijital temizlik yapabilirsiniz.

17. gün

Saç ve makyaj fırçalarını temizleyin: Hemen hemen her gün kullandığımız saç ve makyaj fırçaları bakteri oluşumu için uygun yerler olduğu için gözümüzle baktığımızda kir, leke ve benzeri bir şey görmüyor olsak da düzenli temizlenmeleri şart. Ilık su, uygun bir temizleyici veya nemli bir bezle hepsini steril hale getirmek mümkün.

18. gün

Telefondaki fotoğraf ve videoları yedekleyin: Aradığınızı bulmak, anılarınızın kaybolmasını engellemek için düzenli olarak fotoğraf ve videolarınızı yedeklemenizde fayda var. Hard disk veya yüksek kapasiteli birkaç flash bellek ile telefonunuzdaki her şeyi yedekleyebilir, üstelik bu esnada gereksiz dosya, fotoğraf ve benzeri içeriklerden de kurtulabilirsiniz.

19. gün

Notları temize çekin: İş, okul, proje, toplantı veya herhangi bir eğitim sırasında tuttuğunuz notları ‘sonra hallederim’ deyip bir kenarda biriktiriyorsanız gelin zihninizde yer edinen bir işten daha kurtulun ve hepsini düzenleyerek temize çekin.

20. gün

Makyaj malzemelerinizi elden geçirin: Nasıl ki yiyeceklerin son kullanma tarihleri var, makyaj malzemelerinin öyle… Rujlar, farlar, bazlar… Hepsini elden geçirin ve tarihi geçmiş olanları atın, eğer üzerinde son kullanma tarihi göremiyorsanız dokuları bozulduysa ya da alalı 2 yıldan fazla olduysa vadesi dolmuş demektir. Cildinizin bakımı için zamanı geçmiş ürünleri kullanmayın.

21. gün

Biten pilleri değiştirin: Kumanda, çalar saat, radyo ve benzeri elektronik aletlerin biten pilleri hep unutulur; ‘sonra değiştiririm’ deyip bir kenara atılır. Hazır her şeyi elden geçiriyorken pilli tüm cihazlarınızı kontrol edip biten pillerini değiştirebilirsiniz. Daha tasarruflu ve çevre dostu bir kullanım için şarj edilebilir pilleri tercih edebilirsiniz.

22. gün

Terzi işlerinizi halledin: Paçası kısaltılacak pantolonlar, daraltılacak ceketler ya da kopmuş düğmeler… Muhtemelen hepimizin evlerinde en fazla ertelenen işler arasında olabilir. Haydi o zaman dikilecek, sökülecek ne varsa toplayın ve kendiniz yapabildiklerini evde halledin, yapamadıklarınızı ise terziye götürün.

23. gün

Doktor randevularınızı ayarlayın ve check up yaptırın: Sağlık, en önem vermemiz gereken konu olduğu halde en fazla ihmal ettiğimiz alanlardan biri. İlk başta diş kontrolü olmak üzere (çünkü, muhtemelen hepimizin en çok korktuğu ya da ertelediği alan olabilir), tüm ihtiyaç duyduğunuz bölümlerden doktor randevularınızı alarak detaylı bir taramadan geçin.

24. gün

Öz geçmişinizi güncelleyin: Genellikle iş başvuru süreçlerinde apar topar veya alel acele hazırlanmaya çalışılan özgeçmişlerin pek de verimli olmadığını söylemek mümkün. Hazır bir ayın her gününü ertelenmiş işlere ayırmışken CV’nizi de detaylı bir gözden geçirin ve uygun ekleme, düzenlemeleri yapın.

25. gün

Uzun zamandır konuşmadığınız birini arayın: Hepimizin zaman zaman aklına gelen ama bir türlü aramaya fırsat bulamadığı ya da hep unuttuğu eski bir arkadaşı vardır. Sizin de aramayı uzun zamandır ertelediğiniz bir sevdiğiniz varsa hal hatır sormak için iyi bir zaman olabilir.

26. gün

Çalışmayan elektronik alet, kablo, usb vb. eşyaları ayırın: Teknoloji geliştikçe eskiden kullandığımız birçok elektronik alet ve aksesuar gereksiz hale gelebiliyor. Çalışmayan kablolar, kullanılmayan bilgisayarlar evde boşu boşuna yer işgal ediyor. Oysa ki hepsini değerlendirmenin bir yolu var. İsterseniz geri dönüşüme götürebilir dilerseniz de https://tegv.org/atma-bagisla ‘ya bağışlayarak sosyal sorumluluğunuzu yerine getirebilirsiniz.

27. gün

Bitkilerin topraklarını değiştirin: Eğer evinizde çokça yeşil canlı varsa sadece düzenli sulamanın onların bakımı için yeterli olmadığını bilmelisiniz. Düzenli olarak toprak ve eğer büyümeye başladılarsa saksı değişimi yapmak da şart. Bir gününüzü yeşil dostlarınıza ayırarak tüm bakımlarını yapabilirsiniz.

28. gün

Bilgisayar veya tabletinizdeki gereksiz dosya ve uygulamaları silin: Sadece evdeki ya da gardıroptaki eşyaları düzenlemek, ayırmak yetmez, kullandığımız teknolojik aletlerin de hafiflemesi şart. Bilgisayar veya tabletinizdeki işinize yaramayan, eskiden kullandığınız ama artık ihtiyaç duymadığınız dosya, program, video ve benzeri tüm içerikleri temizleyerek dijital kalabalıktan kurtulabilirsiniz.

29. gün

Şarkılarınızı seçin ve çalma listelerinizi düzenleyin: Müzik, ruhun gıdası. Ve şüphesiz ki hepimiz sevdiğimiz şarkıları dinlemekten keyif alıyoruz. Ancak, bazen hangi ruh halimizde ne tür şarkı dinleyebileceğimiz karışabiliyor. Sevdiğiniz şarkıları kategorilere ayırarak ve çalma listelerinizi düzenleyerek müzik zevkinizi ikiye katlayabilirsiniz.

30. gün

Bonus: Uplifers’ın kaçırdığınız içeriklerini okuyun! Her gün iyi hissettiren, kişisel gelişime, bütüncül sağlığa, iyi oluşa katkı sağlayan birçok içeriği siz Uplifers okuyucularıyla buluşturduğumuz web sitemiz ve Instagram hesabımızdan kaçırdığınız her şeyi yakalamak için bu ay harika bir fırsat olabilir!

Siz de Kasım ayını değerlendirmek için ertelenen işlere bir yerden başlamayı kafanıza koyduysanız aklınıza gelen ve varsa bizim unuttuğumuz işleri de bizimle yorumlarda paylaşabilirsiniz!

Güzel bir Kasım ayı olsun…

İlginizi çekebilir: Bahar temizliği zamanı: Evinizi temizlemek ve düzenlemek için pratik ipuçları

Uplifers: Kaliteli ve mutlu yaşam koçunuz!

“Türkiye’nin Kadın Girişimcisi Yarışması” için başvurular başladı

İnsanlığın varoluşundan bu yana kadınlar, toplumda pek çok ilham veren, güçlü roller üstlendi. Her ne kadar toplumsal cinsiyet eşitsizliği kadınların mücadelesini her dönemde zorlaştırmış olsa da; günümüzde kadınlar iş hayatından siyasete, eğitimden medyaya toplumun pek çok alanında yer almaya, seslerini duyurmaya ve görünürlüklerini güçlendirmeye devam ediyorlar. Artık başarılı kadın hikayelerinin pek çok örneği var; özellikle de girişimcilik sektöründe.



Kadınlar girişimcilik dünyasına isimlerini altın harflerle yazdırmaya ve pek çok farklı sektörde muhteşem işlere imza atmaya devam ettikçe, kadın girişimcilerin hikayelerini paylaşmalarına aracı olacak pek çok etkinlik ve yarışma düzenleniyor. Böylelikle hem kadınların girişimcilik konusunda daha aktif olmalarına hem de ilham verici hikayelerini diğer kadınlarla paylaşmalarına olanak sağlanıyor. Bu yarışmaların ilki ve en köklülerinden biri de Türkiye’nin Kadın Girişimcisi Yarışması.

 “Türkiye’nin Kadın Girişimcisi Yarışması, kadın girişimcilerin çevrelerinde yarattığı farka ve faydaya da odaklanırken, girişimcilikteki başarısını Türkiye’ye duyuran kadınların başka kadınlara katkı sağlama konusundaki motivasyonlarını da artıyor. Kadın girişimcileri ve kooperatifleri, büyük bir heyecanla gerçekleşen jüri değerlendirmesi sonucu belirlediğimiz birincilerden biri olması için Türkiye’nin Kadın Girişimcisi Yarışması’na başvurmaya davet ediyoruz.” – Garanti BBVA Genel Müdür Yardımcısı Sibel Kaya

Garanti BBVA, Ekonomist Dergisi ve KAGİDER iş birliğiyle: Türkiye’nin Kadın Girişimcisi Yarışması

Türkiye’de, kadın girişimcilere yönelik çeşitli çalışmalar yürüten ilk özel banka olan Garanti BBVA, girişimcilik konusuna büyük önem veren, konuyu sayfalarına taşıyan Ekonomist Dergisi ve Türkiye’de kadın girişimciliği ve liderliğini geliştirmeyi hedefleyen sivil toplum örgütü KAGİDER’in iş birliğiyle 2006 yılından bu yana kesintisiz olarak gerçekleşen Türkiye’nin Kadın Girişimcisi Yarışması” bu yıl 18. kez düzenleniyor.

Yarışmada başvurular, Türkiye’nin Kadın Girişimcisi, Türkiye’nin Teknolojide Gelecek Vadeden Kadın Girişimcisi, Türkiye’nin Yöresinde Sürdürülebilir Fark Yaratan Kadın Girişimcisi, Türkiye’nin Kadın Sosyal Etki Girişimcisi ve Türkiye’nin Kadın Kooperatifi olmak üzere 5 kategoride değerlendiriliyor.



Yarışmanın kazananları ise Şubat ayında yapılacak olan ödül töreni ile açıklanacak. “Türkiye’nin Kadın Girişimcisi” ödülünü alacak girişimci 250.000 TL, “Türkiye’nin Yöresinde Sürdürülebilir Fark Yaratan Kadın Girişimcisi”, “Türkiye’nin Teknolojide Gelecek Vadeden Kadın Girişimcisi”, “Türkiye’nin Kadın Sosyal Etki Girişimcisi” ve “Türkiye’nin Kadın Kooperatifi” kategorilerinin birincileri ise 200 biner TL’lik ödülün sahibi olacak.

“Kadın girişimciliğinin sürdürülebilir kalkınmaya olan etkisini görmek ve bu başarıları ödüllendirmek bizim için büyük bir mutluluk. Kadın girişimcilerin ekonomiye kazandırdığı değer, ülkemizin geleceği için büyük önem taşıyor. Yarışmaya katılacak tüm kadınlara başarılar diliyorum. Hep birlikte, kadınların gücünü daha da ileriye taşıyacağız.” – KAGİDER Yönetim Kurulu Başkanı Esra Bezircioğlu

2025 yılının kadın girişimcisi siz olabilirsiniz

Hikayenizle tüm kadınlara ilham olmak ve başarılarınızı tüm Türkiye’ye duyurmak istiyorsanız; 15 Kasım 2024 tarihine kadar www.garantibbvakadingirisimci.com adresindeki formu doldurarak yarışmaya başvurabilirsiniz.

“Türkiye’de kadının ekosisteme katkısını daha da artırmayı, girişimci kadınları cesaretlendirmeyi amaçladığımız bu yarışma önemli bir aşama kaydetti. 17 yılda 45 bin başvuru olmamız, yıllar içinde kategori sayısının bir iken geçen yıl itibarıyla beşe çıkması çok kıymetli. Ekonomist dergisi, Garanti BBVA ve KAGİDER olarak kadın girişimcilerimizi yarışmamıza davet ediyoruz.” –Ekonomist Dergisi Yayın Yönetmeni Talip Yılmaz





‘Evdeki herkes barista’: Bosch VeroBarista ile kahve deneyiminizi zirveye taşıyın

Kahve, şüphesiz ki pek çoğumuz için lezzetli bir içecekten çok daha fazlası; adeta bir tutku, bir ritüel… Sabahın ilk ışıklarında enerji veren, gün içindeki küçük molalarda kendimizi şımartmamızı sağlayan, bazense sohbetlerin tadını ikiye katlayan en keyifli eşlikçi. O yüzden günün farklı anlarını, farklı kahvelerle taçlandırmak gibisi yok; ne de olsa her anın kendine has bir kahvesi var. Güne enerjik bir başlangıç yapmak için yoğun aromalı bir americano ya da gün içinde en sevdiğimiz tatlının yanında yumuşak içimli bir cappuccino en iyi seçim olabilir.



Peki ya bu seçimlerimizi evde barista ustalığıyla hazırlayabilir miyiz? Elbette. Bosch Tam Otomatik Kahve Makinesi VeroBarista ile günün her anına ve her damak tadına uygun lezzetli kahveler hazırlamak mümkün; çünkü VeroBarista ile evdeki herkes barista. Her fincanınızı ustalık eserine dönüştürmeye hazırsanız, işte VeroBarista ile yapabilecekleriniz:

Kahve çekirdeklerini dilediğiniz gibi öğütebilirsiniz

Barista ustalığında lezzetli kahveler hazırlayabilmenin ilk adımı, kahve çekirdeklerini doğru bir şekilde öğütmekten ve tazeliği korumaktan geçiyor. Güzel haber; VeroBarista tüm bunları sizin için yapıyor. CreamDrive, yüksek kaliteli seramik kahve öğütme ünitesi ve özel aroma koruyucu çekirdek haznesi ile günün her saati taze çekilmiş kahve çekirdekleriniz hazır.

Üstelik çekirdek öğütme inceliğini de dilediğiniz gibi ayarlayabilirsiniz. Arka arkaya iki öğütme ve ısıtma sayesinde ekstra güçlü kahvenizi tadı daha az acı olacak şekilde hazırlayabilirsiniz. AromaDouble Shot Fonksiyonu ile kahve aromasından ödün vermeden ekstra yoğun kahveler hazırlamak da mümkün. E bir barista daha ne ister, öyle değil mi?

Farklı anları, farklı kahve çeşitleriyle taçlandırabilirsiniz

Taze çekilmiş kahve çekirdeklerinin mis kokusunun yanı sıra kahve hazırlamanın en güzel yanlarından biri de hiç şüphesiz her damak zevkine uygun farklı seçenekler yapabilmek. Sert tatları sevenler, yumuşak içim tercih edenler ya da daha eğlenceli köpüklü bir şeyler arayanlar… VeroBarista’da herkes için bir şeyler var. Cappuccino, flat white, latte macchiato, sütlü kahve, OneTouch Function ile hepsini tek tuşla hazırlayabilirsiniz. Dahası, yoğun tatları seviyorsanız americanonuz da VeroBarista ile hazır.

Belirtmekte fayda var ki; bir barista ustalığında kahve hazırlayabilmek için özellikle sütlü kahvelerde doğru lezzeti yakalayabilmenin en önemli sırrı sütün sıcaklığını ve kıvamını doğru ayarlayabilmek. Neyse ki VeroBarista, ideal demleme sıcaklığı konusunda tam bir usta. Sütlü kahvelerde bile mükemmel sıcaklığı yakalıyor, süt köpüğü ve sıcak su hazırlama seçenekleri ile her kahve türünü lezzetten ödün vermeden hazırlıyor. Ayrıca sütlü kahveleriniz için de hortumlu süt adaptörü sayesinde esnek çözümler sunuyor. İster kutudan, ister şişeden, ister kendi termosundan süt alın, VeroBarista ile sonuç hep aynı; hep mükemmel.



Kişisel tercihlerinizi kaydedebilirsiniz

Geçek bir barista kahve hazırlarken mutlaka kişisel dokunuşlarıyla fark yaratır; VeroBarista da evdeki herkesin kendi ‘barista’ dokunuşunu ekleyebilmesi için kişiselleştirilmiş tercihlere göre 4 adede kadar favori kahve kaydedebilme özelliğine sahip. Böylece her yudumda tam da istediğiniz gibi bir lezzete kavuşabilirsiniz. Ayrıca evinizde baristalığı başkasına devretmeniz gereken anlarda da kahvenizin yine tam istediğiniz gibi hazırlanacağından da emin olabilirsiniz 🙂 Sıfır risk, bol lezzet…

En sevdiğiniz kahveyi, en sevdiğiniz fincanda içebilmeniz için de VeroBarista üstüne düşeni yapıyor ve yüksekliği ayarlanabilir kahve çıkışı sayesinde 15 cm yüksekliğe kadar ayarlanabiliyor. En uzun latte macchiato bardaklarınızı bile rahatlıkla kullanabilirsiniz.

Zamandan ve enerjiden tasarruf edebilirsiniz

Kahve hazırlarken lezzet kadar önemli bir şey daha varsa; o da şüphesiz ki zamandan ve enerjiden tasarruf edebilmek. VeroBarista, minimum ısınma süresiyle 45 saniye gibi çok kısa bir zamanda kahvenizi hazır hale getiriyor. Ayrıca her kahveden sonra autoMilkClean süt temizleme sistemi ile tam otomatik temizlik sunuyor ve kolayca çıkartılabilir damlama tepsisi, kahve posası kabı ve süt ağızlıkları bulaşık makinesinde yıkanabiliyor. Yani kahve keyfiniz bittiğinde sizi temizlikle hiç yormuyor. Ve son olarak ZeroEnergy Auto-off otomatik kapanma özelliği ile belirlenen saatten sonra enerji tasarrufu yapmak için kapanıyor, sizi düşündüğü kadar çevreyi de düşünüyor. Kim hem çok lezzetli kahveler yapan hem de akıllı özellikleriyle kahve hazırlamayı mükemmel bir deneyime dönüştüren böylesi bir yardımcıyı evinde istemez ki?

Siz de evinizin baristası olmaya hazırsanız, en lezzetli kahveleri kendi damak tadınıza göre ayarlamak ve her defasında mükemmel sonuçlar elde etmek için hemen tıklayabilir, VeroBarista ile tanışabilirsiniz.

*Bu yazı Bosch katkılarıyla hazırlanmıştır.





21 Günde Ustalaş: Hayatınızı dönüştürmenin kısa rehberi

Günümüz dünyasında insanlar hızlı ve etkili çözümler ararken, uzun vadeli değişikliklerin ne kadar süre gerektirdiği sorusu akıllarda yer ediyor. Araştırmalar, bir alışkanlık kazanmanın 21 günlük bir süreç olduğunu belirtiyor. Bu gerçek, “21 Günde Ustalaş” serisini şekillendiren temel düşünce. Omega Yayınları’nın yayımladığı ve Marie-Claire Carlyle, Leon Nacson ve David A. Phillips gibi alanında prestijli yazarların katkıda bulunduğu seri, hayatın farklı alanlarında bir dönüşüm yaşamak isteyen okurlara kısa ama derinlemesine bir yolculuk sunuyor. Peki, bu serinin her kitabı, okura nasıl dokunuyor? Gelin, seriye birlikte göz atalım.



Marie-Claire Carlyle-Para Mıknatısı: Zenginliğe Giden Yolda Bir Yol Haritası

Serinin ilk kitabı olan Para Mıknatısı, parayla olan ilişkimize yeni bir perspektif getiriyor. Carlyle, paranın sadece maddi bir unsur olmadığını, aynı zamanda kişisel değerimizin ve başkalarına sunduğumuz katkının bir yansıması olduğunu öne sürüyor. Kitap, okuyucuları “zengin” olmanın ötesine taşıyarak, yaşamlarında gerçekten neye değer verdiklerini sorgulamalarına yardımcı oluyor. Paranın bir enerji olduğu fikri üzerine kurulu bu kitap, hayata daha fazla refah çekmek isteyenler için önemli adımlar sunuyor. Okur, mevcut finansal alışkanlıklarını gözden geçirmeye ve “para mıknatısı” olma yolunda ilerlemeye davet ediliyor. Carlyle’ın dili basit ama etkileyici. Kitap, “Paranın Değeri” ve “Niyet Etmenin Gücü” gibi bölümlerle, paraya olan bakış açınızı tamamen değiştirebilir. Ancak bu kitap, sadece bir kişisel gelişim kitabı değil; alışkanlıkları kökten dönüştürmek isteyen herkes için bir rehber niteliğinde. Para ve refah konusunda mevcut düşünce kalıplarını yıkmak isteyen okurlar için güçlü bir başlangıç noktası sunuyor.

Leon Nacson-Rüyalar: Bilinçaltınızı Keşfetmek İçin Bir Araç

Serinin ikinci kitabı olan Rüyalar, sadece uyku sırasında yaşadığımız olayların ötesinde, bilinçaltımızın derinlerine bir yolculuk yapmamıza yardımcı oluyor. Nacson, rüyaların anlamını çözebilmek için onları hatırlamanın önemini vurgularken, okuyuculara kendi rüya günlüğünü tutmanın faydalarından bahsediyor. Modern yaşamın karmaşasında, rüyalarla ilgili sembollerin ve temaların nasıl çözüleceğine dair pratik bilgiler sunuyor. Kitap, rüya yorumlamada bireysel deneyime önem vererek okuyucunun kendi rüyalarının dilini öğrenmesini sağlıyor. Rüyaların sembolizmi üzerine yoğunlaşan bölümler, okurun bilinçaltına dair ipuçlarını yakalamasını kolaylaştırıyor. “Düşmek, Uçmak ve Kovalanmak” gibi herkesin yaşamış olabileceği rüya temalarına açıklık getirirken, kişinin ruhsal yolculuğunda bir rehber olma niteliği taşıyor. Nacson, rüyaların günlük hayatımızdaki yansımalarına dikkat çekiyor; bu da kitabı okura bilinçaltıyla ilgili derin bir keşif fırsatı sunan önemli bir araç haline getiriyor.

David A. Phillips-Numeroloji: Sayıların Gizemli Dünyası

Üçüncü kitap Numeroloji ise, yaşamın derin sırlarını anlamak için sayıların gücüne odaklanıyor. Phillips, Pisagor’un öğretilerine dayanan bu kadim bilim dalını modern hayata uyarlayarak, insanların kendilerini ve çevrelerindekileri daha iyi anlamalarına yardımcı olmayı hedefliyor. Numeroloji, sadece kişilik analizi değil; aynı zamanda kariyer seçimleri, ilişkiler ve ruhsal gelişim açısından da rehberlik sunuyor. Phillips, kitabında sayılara dair teorik bilgilere ek olarak, gerçek dünyadan ünlü örnekler sunarak konuyu daha somut bir hale getiriyor. “Ruh Sayıları” ve “Adların Gücü” gibi bölümler, okurların kişisel yaşamlarına dair önemli çıkarımlar yapmasına olanak tanıyor. Numerolojiye ilgi duymayanlar bile, bu kitap sayesinde yaşamlarını yeni bir gözle değerlendirmeye başlayabilir.

21 Günlük Yolculuk: Alışkanlıklar ve Dönüşüm

Bu seri, alışkanlıkların nasıl şekillendiğine ve yaşamda yeniye yer açmanın neden önemli olduğuna dair kapsamlı bir rehber niteliğinde. Her kitap, 21 gün boyunca okuru derin bir içsel yolculuğa çıkarıyor ve bir yandan kısa süreli bir rehber gibi görünse de her birinin arkasında büyük bir felsefi altyapı bulunuyor. Para Mıknatısı, finansal refahın anahtarlarını sunarken; Rüyalar bilinçaltımızı çözmemize yardım ediyor ve Numeroloji kişisel potansiyelimizi anlamamıza kapı aralıyor. Bu serinin en büyük gücü, herkesin hayatında bir noktada değişiklik yapma ihtiyacını hissetmesi ve 21 gün boyunca süren bu küçük ama etkili adımların, büyük dönüşümlere yol açma potansiyelinde yatıyor. Her kitap, farklı bir tema etrafında dönse de ortak payda: Bireyin kendi gücünün farkına varmasını sağlamak ve bunu bir alışkanlığa dönüştürmek.



Sonuç olarak, “21 Günde Ustalaş” serisi, hayatta bir adım öne geçmek ve yeni bir başlangıç yapmak isteyenler için ilham verici bir çalışma. Her kitabın derinliği, okurun kendine dair yeni keşifler yapmasına olanak tanıyor. Seriyi okurken hem kişisel gelişiminize katkıda bulunacak hem de alışkanlıklarınızı yeniden gözden geçireceksiniz. Hayatta yeni bir sayfa açmak için siz de bu 21 günlük yolculuğa çıkmaya hazır mısınız?

Bu yazı Deniz Poyraz tarafından kaleme alınmıştır.

İlginizi çekebilir: Yaratıcılık bir hayal mi? Yaratıcı olmak mümkün mü? İyi ama nasıl?





İlgili Makale