X

Hepimiz bazen de “mutsuz olma” özgürlüğüne sahibiz

Yeni yıla sayılı günler kala her yerde yılbaşı ağaçları, ufak noel köyleri, müzikler, yeni yıl alışverişi için sayısız alternatif yer almaya başladı. Her yeni yıl bir umut, sevdiklerini mutlu etme fırsatı. Düzenin bir parçası olarak planlar yapmak, hediyeler ile kendimizi ve yakınlarımızla hayatı kutlamak, hayatın koşturmacası içinde güzel anılara yer açmaya çalışmak ve “yeni yıla nasıl girersek öyle geçer” düşüncesi (buna yıllar içinde inanmaya başladım) ile bir aradayız. Diğer yandan bu dönemde zorlanan, yeterince mutlu hissetmeyen hatta maalesef ki gerçeği yansıtmayan örnekleri görüp “neden herkes mutluyken ben mutsuzum” sorgusuna düşen kişilerin de olabileceğini düşünüyorum. Bu yazımı kendimde de yeni yeni değişen bir bakış açısının yansıması, bunu hisseden kişilerin de düşüncesine ortak olmak adına kaleme döktüm.

İnsanların iyilik ve mutluluk hali üzerinden araştırmalar yapan pozitif psikologlar her zaman mutlu olmanın bir gereklilik olmadığını, hatta sürekli olarak mutlu olma ihtiyacı duymanın gerçekçi olmayan beklentiler oluşturmalarına ve gerçekçi olmayan hedefler belirlemesine yol açabileceğini savunuyor. Gerçekçi olmayan hedefler de günün sonunda hayal kırıklığı duygularıyla başa çıkma yeteneklerini zayıflatabilir. Gerçekçi hedefler koyabilmek için farkında olmak, potansiyelini keşfetmek, hayatlarında pozitif değişiklikler yaratmak belli başlı öneriler arasında.

Aslında ortalama bir mutluluk seviyesine gelebilmek için hayata dair prensiplerimiz üzerinde hepimiz farklı şekillerde çalışabiliriz. En öncelikli görünen deneyimlediğim ve uzman görüşlerinden duyduğum 3 prensip var:

  • Öncelikle hayata verdiğimiz anlamdan kendimizin sorumlu olduğunu hatırlamamız önemli. Bunu biraz daha somutlaştırmak için neyin büyük, neyi küçük, neyin değerli veya önemli olduğunu iyi analiz etmek ve verdiğimiz değeri de buna orantılı olarak vermek bizim elimizde. Özellikle hayatımıza etkisi çok küçük olan ama günlerce kafaya taktığımız konular ve bu konuların baş kahramanlarıyla önce kendi içimizde sonra da realitede yüzleşmek etkili bir yöntem olabilir. Tercihimiz bu mutsuzluğun kaynağıyla içimizde çözümlemeye varmak ise bu da çok anlaşılır ve kabul görür bir şey. Sorumlu da biziz karar veren de. Bunu biliyor olmanın rahatlığını da hissediyor olmak çok kıymetli.
  • İkincisi mutluluğun içten geldiğini ve herkesin mutlu olmak için kendine özgü bir yolu olduğuna inanmak. Yapmadıklarına veya sahip olmadıklarına değil, başardıklarına, geliştirdiklerine odaklanmak bir kişinin mutlu olma yönetimi olabilir.
  • Farklı biri için ise değer yaratmak mutluluğun özü olabilir. Çok değişken ve çok insani bir bir sahipleniş, hak, özgürlük istediğin yolu seçme özgürlüğü. Son olarak potansiyelini gerçekleştirme ve gelişim için ısrarcı olmak, mutlu olduğumuz anların çoğalmasında çok önemli bir etkiye sahip diye düşünüyorum. Bunun önünde engel varsa neden diye sorup o engelin temeline inmek ve onunla ilgili konuşmak, talep etmek de çözümün bir yöntemi olabilir.

Nasıl hastayken ilk düşüncemiz sağlığımıza kavuşmak oluyorsa, iç güdülerimiz bize mutsuzken de tekrar mutlu olmayı aramayı söylüyor fakat bazen bunun için motive olamayabiliyoruz. Önemli olan tekrar mutluluğu yakalayabilmek. Peki nasıl? Sanırım bu üç yöntem dışında mutluluğu tekrar elde etmekteki ilk motivator de motivasyonun kendisi. Pozitif Psikolog ve Flow teorisinin öncüsü Csikszentmihalyi, içsel motivasyona sahip olmanın pozitif deneyimi artıran bir yöntem olduğunu söylüyor. 2023’te yine hayatımızda başarılar, başarısızlıklar, öfkeler, umutlar, fırsatlar, engeller kısacası yaşama dair pek çok farklı deneyim olması mümkün. Mutsuz da olacağız elbet ama en azından mutsuzluğu terk edebilmek için kendimize alabileceğimiz yöntemleri bilmek bizi rahatlatsın, güzel anlar ve anıların çoğalacağı bir yıl bizimle olsun.

İlginizi çekebilir: Yazarak kendinizle temas kurun: Her gün yazmak insana neler katar?

Didem Sümer Tiryaki: Boğaziçi Üniversitesi Psikoloji lisans eğitimi ardından Galatasaray Üniversitesi'nde işletme yüksek lisansını tamamladı. Yaklaşık 10 senedir özel sektörde İnsan Kaynakları alanında çalışıyor. Kadın Girişimciler Derneği'nin Geleceğin Kadın Liderleri programından 2013 yılında mezun oldu. Kagider ve Boğaziçi Üniversitesi Mezunlar Derneği'nde öğrenci veya yeni mezun kadınlara mentorluk yaptı. BÜMED'in yürüttüğü Next-Gen programında mentorluk çalışmalarına devam ediyor. Deneyimsel oyun terapisi eğitimleri ardından supervizyonlarını tamamladı ve Oyun Terapisi Uygulayıcısı oldu, son iki senedir gönüllü olarak 2-11 yaş arası çocukları destekliyor. Öğrenmeyi, gezerek/okuyarak veya deneyimlerek yeni bilgiler keşfetmeyi, bu öğrenme ve keşiflerinden insan doğasına dair çıkarımlar yapmayı ve bunları yazmayı seviyor.

Geleneksel lezzetlerden vazgeçmeden bitki bazlı beslenmek isteyenlere: Fine Life Fermente Kajulu İçecek

Son yıllarda sağlıklı beslenme ve bilinçli tüketim alışkanlıklarının, daha önce hiç olmadığı kadar ilgi gördüğü kesin. Veganlık, vejetaryenlik, fleksitaryen gibi bitki bazlı beslenme türleri, sadece etik ve çevresel nedenlerle değil, aynı zamanda bütüncül sağlık açısından sunduğu çeşitli faydalar nedeniyle de dünya genelinde hızla yayılmaya devam ediyor. Bitki bazlı beslenme alışkanlıklarına yönelik talepler hızla artarken çok sayıda bitki bazlı ürün de raflardaki yerini alıyor. Özellikle süt ürünlerine alternatif arayanlar için çok sayıda ürün piyasaya sürülüyor. Bu konuda öncü isimlerden biri olan Metro Türkiye de “Sofrada herkese yer var!” mottosuyla tüketicilerin ihtiyaçlarına, yenilikçi ürünlerle cevap veriyor.



Raflarında 400’den fazla bitki bazlı ürün sunan Metro Türkiye, geleneksel lezzetlerden vazgeçmeden bitki bazlı beslenme alışkanlıklarına sahip olmanın en leziz yollarını sunuyor. Ve güzel haber; Türk mutfağının favori içeceklerinden ayrana bitki bazlı alternatif sağlıyor: Fine Life Fermente Kajulu İçecek.

Lezzetli, vegan, fermente: Ayrana bitki bazlı alternatif

Herkes için sağlıklı beslenme ve sürdürülebilirlik anlayışıyla hareket eden Metro Türkiye, beslenme trendlerine ve değişen tüketici taleplerine verdiği önemle Fine Life Fermente Kajulu İçecek’i raflara getiriyor. Geleneksel lezzetimiz ayrana bitki bazlı bir alternatif olarak öne çıkan Fine Life Fermente Kajulu İçecek, bitki bazlı beslenme alışkanlıklarını benimseyen ya da benimsemek isteyen herkesin beğenisine sunuluyor.

Metro Türkiye raflarında yerini almaya başlayan bu yenilikçi ürün, %27 oranında kaju fıstığı, tuz ve çeşitli probiyotikler içeriyor. Bunun yanı sıra katkı maddesi, koruyucu ve gluten içermemesiyle de dikkat çeken Fine Life Fermente Kajulu İçecek, hem bitki bazlı ürünleri tercih edenlerin hem de laktoz tüketmemeye önem verenlerin favorisi olmaya aday. Ayran alternatifi olarak soğuk tüketilebilen bu ürün, 250 ml’lik cam ambalajlarda satışa sunuluyor. Vlabel etiketiyle otel ve restoran gibi yeme içme işletmelerinde rahatça kullanılabilecek Fine Life Fermente Kajulu İçecek, menülere yeni vegan bir alternatif getirirken, müşteri memnuniyetini de artırma potansiyeli taşıyor.

Geçtiğimiz yıllarda süt ve yoğurt gibi hayvansal gıdalara bitki bazlı alternatifler sunmuş olan Metro Türkiye, Metro Chef Veggie Bademli ve Fındıklı içecekler ile yoğurda alternatif Metro Chef Veggie Fermente Süzme Kaju’yu ve Metro Chef Veggie Meze Serisi’ni tüketicilerle buluşturmuştu. Bu yıl ise Türk mutfağının vazgeçilmezlerinden ayrana bitki bazlı bir alternatif getirerek hem sağlıklı hem de yenilikçi bir seçeneği yani Fine Life Fermente Kajulu İçecek’i tüketicilerle buluşturuyor.

Elbette Metro Türkiye’nin raflara taşıdığı yenilikçi ürünler sadece süt ve yoğurt gibi hayvansal gıdalara bitki bazlı alternatifler ile sınırlı değil. Çok daha fazlası, raflarda çoktan yerini aldı.

Bitki bazlı geniş ürün yelpazesi: 400’den fazla çeşit



Metro Türkiye’nin raflarındaki vegan ürün yelpazesi içerisinde bitkisel bazlı hamburger ekmekten köfteye, mayonezden çikolataya çok sayıda çeşit bulunuyor. Üstelik gıda dışı vegan ürünlerin de sayısı oldukça fazla. Vegan yumuşatıcı, şampuan, sabun, hatta yağ çözücü bile bu geniş yelpazede yer alıyor. Dahası, Metro markalı ürün portföyünü de yenilikçi çeşitlerle sürekli genişleten Metro Türkiye, kendi markaları altında içli köfteden lahmacuna paçanga böreğinden haydari, havuç tarator gibi meze seçeneklerine; falafel çeşitlerinden pizzaya, ranch sostan çamaşır yumuşatıcısına kadar 50’ye yakın çeşitte gıda ve gıda dışı bitki bazlı ürün sunuyor. Eğer tüm bu ürünleri ve çok daha fazlasını incelemek isterseniz hemen tıklayıpvegan ürün yelpazesi içerisinde bitkisel bazlı hamburger ekmekten köfteye, mayonezden çikolataya çok sayıda çeşit bulunuyor. Üstelik gıda dışı vegan ürünlerin de sayısı oldukça fazla. Vegan yumuşatıcı, şampuan, sabun, hatta yağ çözücü bile bu geniş yelpazede yer alıyor. Dahası, Metro markalı ürün portföyünü de yenilikçi çeşitlerle sürekli genişleten Metro Türkiye, kendi markaları altında içli köfteden lahmacuna paçanga böreğinden haydari, havuç tarator gibi meze seçeneklerine;vegan ürün yelpazesi içerisinde bitkisel bazlı hamburger ekmekten köfteye, mayonezden çikolataya çok sayıda çeşit bulunuyor. Üstelik gıda dışı vegan ürünlerin de sayısı oldukça fazla. Vegan yumuşatıcı, şampuan, sabun, hatta yağ çözücü bile bu geniş yelpazede yer alıyor. Dahası, Metro markalı ürün portföyünü de yenilikçi çeşitlerle sürekli genişleten Metro Türkiye, kendi markaları altında içli köfteden lahmacuna paçanga böreğinden haydari, havuç tarator gibi meze seçeneklerine; Metro Türkiye’nin Bitki Bazlı & Vegan Katalogu’nu keşfedebilirsiniz.

Temel gıdadan temizlik ürünlerine, kişisel bakımdan atıştırmalıklara aradığınız her şeyi bulabileceğiniz Metro Türkiye ile sağlıklı ve sürdürülebilir bir yaşam tarzına ulaşmak artık çok daha kolay.

*Bu yazı Metro Türkiye katkılarıyla hazırlanmıştır.

İlginizi çekebilir: Vegan beslenenlere müjde: Metro Türkiye’nin zengin vegan ürün yelpazesini keşfedinVegan beslenenlere müjde: Metro Türkiye’Vegan beslenenlere müjde: Metro Türkiye’

 

İlgili Makale