X
    Kategoriler: LIVE UP

Hemen koşmaya başlamanız için 30 neden

Koşmak; kalori yakmak, bacaklarınızı ve kalçalarınızı şekillendirmek için en etkili sporlardan biridir. Vücudunuzun tüm kaslarını çalıştırarak, size daha sağlıklı bir görünüm kazandırması da cabası.Hala ikna olmadıysanız, Uplifers olarak, hemen koşmaya başlamanız için, Greatist tarafından bir araya getirilen 30 ikna edici sebeple karşınızdayız.

1. Her yerde yapabilirsiniz: Koşmak böyle bir şey. Koşu bandında veya herhangi bir parkta; evde, spor salonunda ya da dışarıda…

2. Yeni arkadaşlar edinebilirsiniz: Arkadaşlarınızla her zamanki barda buluşmaktan sıkıldıysanız; yeni bir çevre ya da yeni arkadaşlar arıyorsanız, herhangi bir koşu kulübüne ya da topluluğuna dahil olmak iyi bir fikir olabilir.

3. Para biriktirebilirsiniz: Spor yapabilmek için pahalı spor ekipmanlarına ya da spor salonu üyeliklerine ihtiyacınız yok. Koşmak için tek ihtiyacınız olan doğru bir koşu ayakkabısı. Uzun zamandır çıkmak istediğiniz o tatil için para biriktirmeye başlayabilirsiniz.

4. Doktorları daha az ziyaret edersiniz: Sizi doktorlardan uzak tutacak tek şey, sağlıklı beslenmek değil. Spor yapanların kolon kanserine yakalanma ihtimali daha düşük. Ayrıca koşmak, kadınlarda göğüs kanseri riskini %30’a kadar azaltıyor.

5. Daha fazla karbonhidrat alabilirsiniz: Bir tabak makarnaya kim hayır diyebilir ki? Koşmak fazladan spagetti ya da bir dilim fazla kek yiyebilmek için iyi bir mazeret. Yoğun egzersiz döneminde karbonhidrat alımı, koşu performansınızı arttırabilir ve koşu sırasında modunuzu yükseltebilir.

6. İlginçleştirebilirsiniz: Parkurun etrafında sıkıcı koşular yapmak zorunda değilsiniz. Interval antrenmanları, metabolizmanızı hızlandır, kalbinizi ve damarlarınızı korur. Araştırmalar, interval yapanların koşarken daha çok eğlendiğini ve koşmaya daha uzun süre devam ettiklerini göstermiş.

7. Daha uzun yaşarsınız: Kim sonsuza kadar yaşamak istemez ki?  Koşanların daha az sakatlanmalarının ve daha çok oturan yaşıtlarına göre daha aktif olmalarının yanı sıra, daha uzun yaşadıkları da biliniyor. Yaşınız arttıkça koşu süreniz azalsa da, koşmanın faydalarını görmeye devam ediyorsunuz.

8. İlkelleşmenin tadına varırsınız: İnsanlar olarak hareket etmek için doğduk ve atalarımız da koşuyordu.

 

Spor Yapmak için İhtiyacınız Olan Sebepler

9. Skinnylere girebilirsiniz: Koşmak kalori yakmanın en iyi yöntemlerinden biri. 70 kiloluk biri bir saat koşarak ortalama 850 kaloriden fazla yakabilir.

10. Yatakta daha öz güvenli olursunuz: Bir koşucunun vücuduna sahip olmak, yataktaki güveninizi arttırmasının yanı sıra; düzenli egzersiz, esnekliğinizi de arttıracaktır. Performansınızın artması, daha sık moda girmenize yardımcı olur.

11. Hafızanızı güçlendirirsiniz: Egzersizin zihni güçlendirdiği ve bunamanın semptomlarını azalttığı biliniyor. Koşmak, beyninizi Alzheimerdan korur; ailenizin uzun bir geçmişi olsa bile.

12. Daha iyimser bir bakış açısına kavuşursunuz: Spor yapanlar, egzersiz sırasında bardağın dolu tarafını görmeye meyilli olmalarının yanı sıra; egzersiz sonrasında da daha az hareketli olanlara göre iki kat daha mutlu. “Happy Feet” dediğimiz bu olsa gerek.

13. Doğal bir cilt parlaklığına kavuşursunuz: Terlemek, gözeneklerinizi açar. Ayrıca ter, cildinizin doğal yağlarını dengeleyerek, cildinize taze ve sağlıklı bir görünüm katar. Koşmaya başlamadan önce makyajınızı temizlemeyi ve sonrasında yüzünüzü yıkamayı unutmayın.

14. Öz güveninizi artırabilirsiniz:: Dışarı çıkmanız için bir neden daha. University of Essex’te yapılan bir araştırmaya göre, koşarken doğayla iç içe olanların, antrenman sonrası öz güvenlerinin arttığı gözlenmiş.

15. Sağlam kalırsınız: Koşmak dizleri ve tendonları güçlendirdiği için, yaşlanma sürecinde yapıldığında dengenizi korumanızı sağlıyor. Aşırıya kaçmamak için dikkatli olmalısınız, fazla egzersiz strese bağlı sakatlanmalara ve kemik kayıplarına yol açabiliyor.

16. Kan basıncının düzenmesine destek olursunuz: Koşmak, yüksek kan basıncını dengelemek için benzersiz bir aktivite. Bir kaç hafta, kan basıncınızı düzenlemek için yeterli.

17. Daha güçlü kemiklere kavuşursunuz: Koşmak, daha güçlü kemiklere kavuşabilmeniz için, dayanıklılık egzersizlerinden daha etkilidir. Vücudunuzun belirli bir bölgesini güçlendirmek için yapılan egzersizler sırasında daha az çalışan kaslarınızı da güçlendirir.

18. Enerji patlamasının tadını çıkarırsınız: Cansız ya da durgun hissediyorsanız, tek bir koşu seansı enerjinizi yerine getirmek için yeterlidir. Günün yorgunluğunu üzerinizden alır.

19. Köpeğinize daha fazla zaman ayırabilirsiniz: Köpekler, insanların en sadık dostu olmalarının yanı sıra, en iyi egzersiz arkadaşları da olabilirler. Hem spor yapıp hem onlara vakit ayırmak için güzel bir fırsat.

20. Üst vücudunuzu güçlendirirsiniz: Güçlü bir beden; güçlü kollar, düzgün postür demektir ve günlük egzersizi daha eğlenceli hale getirir. Koşmak karın kaslarını da güçlendirir.

21. Daha iyi uyursunuz: Koşucular, daha yüksek performansla koşabilmek için düzenli uyku alma eğilimindedir. Ayrıca koşmanın uyku kalitesini arttırdığı biliniyor.

22.Yıl boyunca yapabilirsiniz: Hava durumu nasıl olursa olsun, yeterli giyindiğiniz zaman koşamamanız için bir sebep yok. Yine de dışarı çıkamıyorsanız, koşu bandı da egzersiz programınızı devam ettirmenize yardımcı olur.

23. Daha fazla müzik dinleyebilirsiniz: Koşarken hızınızı arttırmak için müzikten yardım alabilirsiniz. Kulaklıklarınızı takın ve kendinizi müziğin ritmine bırakın.

24. Hedeflerinize daha kolay ulaşırsınız: Araştırmalar, uzun sürede erişilebilecek fitness hedefleri koyanların ve gerçekleştirenlerin, bu süreçte daha azimli ve düzenli olduğunu; gösterdikleri gelişmeden daha fazla tatmin olduğunu ortaya koymuş.

25. Kalbinize destek olursunuz: Haftada bir saat koşmanın bile, kalp hastalıkları riskini, hiç koşmayanlara göre yarı yarıya azalttığı kanıtlanmış. Düzenli bir egzersiz programına dahil edilecek ufak bir koşu, kalbinizi korumak için yeterli. Dikkat etmeniz gereken tek nokta, sınırı aşmamak.

26. Stresten kurtulursunuz: Saçlarınızı yolmak üzere misiniz? Televizyon karşısında kanaldan kanala gezmek yerine, kendi maratonunuzu koşun. Koşmak seratonin seviyenizi yükseltmekle kalmıyor; düzenli egzersiz, beyninizi daha sakin ve strese dayanıklı hale getiriyor.

27. Doğayla yakınlaşırsınız: Eğer ayaklarınızda çimenleri biraz daha fazla hissetmek istiyorsanız, minimalist bir koşu ayakkabısı doğru tercih olabilir.

28. Dayanıklılığınızı artırırsınız: Düzenli koşmak, dayanıklılığınızı arttırarak, daha eğlenceli ve üretken spor saatleri geçirmenizi sağlar.

29. Daha fazla kalori yakarsınız: Akşamüstü yürüyüşleri yerine, aynı sürede yapacağınız bir koşu, daha fazla kalori yakmanızı sağlar.

30. Daha profesyonel görünebilirsiniz: Koşu jargonunu edinerek, daha profesyonel bir sporcu gibi görünmeniz mümkün.

Uplifers: Kaliteli ve mutlu yaşam koçunuz!

‘Evdeki herkes barista’: Bosch VeroBarista ile kahve deneyiminizi zirveye taşıyın

Kahve, şüphesiz ki pek çoğumuz için lezzetli bir içecekten çok daha fazlası; adeta bir tutku, bir ritüel… Sabahın ilk ışıklarında enerji veren, gün içindeki küçük molalarda kendimizi şımartmamızı sağlayan, bazense sohbetlerin tadını ikiye katlayan en keyifli eşlikçi. O yüzden günün farklı anlarını, farklı kahvelerle taçlandırmak gibisi yok; ne de olsa her anın kendine has bir kahvesi var. Güne enerjik bir başlangıç yapmak için yoğun aromalı bir americano ya da gün içinde en sevdiğimiz tatlının yanında yumuşak içimli bir cappuccino en iyi seçim olabilir.



Peki ya bu seçimlerimizi evde barista ustalığıyla hazırlayabilir miyiz? Elbette. Bosch Tam Otomatik Kahve Makinesi VeroBarista ile günün her anına ve her damak tadına uygun lezzetli kahveler hazırlamak mümkün; çünkü VeroBarista ile evdeki herkes barista. Her fincanınızı ustalık eserine dönüştürmeye hazırsanız, işte VeroBarista ile yapabilecekleriniz:

Kahve çekirdeklerini dilediğiniz gibi öğütebilirsiniz

Barista ustalığında lezzetli kahveler hazırlayabilmenin ilk adımı, kahve çekirdeklerini doğru bir şekilde öğütmekten ve tazeliği korumaktan geçiyor. Güzel haber; VeroBarista tüm bunları sizin için yapıyor. CreamDrive, yüksek kaliteli seramik kahve öğütme ünitesi ve özel aroma koruyucu çekirdek haznesi ile günün her saati taze çekilmiş kahve çekirdekleriniz hazır.

Üstelik çekirdek öğütme inceliğini de dilediğiniz gibi ayarlayabilirsiniz. Arka arkaya iki öğütme ve ısıtma sayesinde ekstra güçlü kahvenizi tadı daha az acı olacak şekilde hazırlayabilirsiniz. AromaDouble Shot Fonksiyonu ile kahve aromasından ödün vermeden ekstra yoğun kahveler hazırlamak da mümkün. E bir barista daha ne ister, öyle değil mi?

Farklı anları, farklı kahve çeşitleriyle taçlandırabilirsiniz

Taze çekilmiş kahve çekirdeklerinin mis kokusunun yanı sıra kahve hazırlamanın en güzel yanlarından biri de hiç şüphesiz her damak zevkine uygun farklı seçenekler yapabilmek. Sert tatları sevenler, yumuşak içim tercih edenler ya da daha eğlenceli köpüklü bir şeyler arayanlar… VeroBarista’da herkes için bir şeyler var. Cappuccino, flat white, latte macchiato, sütlü kahve, OneTouch Function ile hepsini tek tuşla hazırlayabilirsiniz. Dahası, yoğun tatları seviyorsanız americanonuz da VeroBarista ile hazır.

Belirtmekte fayda var ki; bir barista ustalığında kahve hazırlayabilmek için özellikle sütlü kahvelerde doğru lezzeti yakalayabilmenin en önemli sırrı sütün sıcaklığını ve kıvamını doğru ayarlayabilmek. Neyse ki VeroBarista, ideal demleme sıcaklığı konusunda tam bir usta. Sütlü kahvelerde bile mükemmel sıcaklığı yakalıyor, süt köpüğü ve sıcak su hazırlama seçenekleri ile her kahve türünü lezzetten ödün vermeden hazırlıyor. Ayrıca sütlü kahveleriniz için de hortumlu süt adaptörü sayesinde esnek çözümler sunuyor. İster kutudan, ister şişeden, ister kendi termosundan süt alın, VeroBarista ile sonuç hep aynı; hep mükemmel.



Kişisel tercihlerinizi kaydedebilirsiniz

Geçek bir barista kahve hazırlarken mutlaka kişisel dokunuşlarıyla fark yaratır; VeroBarista da evdeki herkesin kendi ‘barista’ dokunuşunu ekleyebilmesi için kişiselleştirilmiş tercihlere göre 4 adede kadar favori kahve kaydedebilme özelliğine sahip. Böylece her yudumda tam da istediğiniz gibi bir lezzete kavuşabilirsiniz. Ayrıca evinizde baristalığı başkasına devretmeniz gereken anlarda da kahvenizin yine tam istediğiniz gibi hazırlanacağından da emin olabilirsiniz 🙂 Sıfır risk, bol lezzet…

En sevdiğiniz kahveyi, en sevdiğiniz fincanda içebilmeniz için de VeroBarista üstüne düşeni yapıyor ve yüksekliği ayarlanabilir kahve çıkışı sayesinde 15 cm yüksekliğe kadar ayarlanabiliyor. En uzun latte macchiato bardaklarınızı bile rahatlıkla kullanabilirsiniz.

Zamandan ve enerjiden tasarruf edebilirsiniz

Kahve hazırlarken lezzet kadar önemli bir şey daha varsa; o da şüphesiz ki zamandan ve enerjiden tasarruf edebilmek. VeroBarista, minimum ısınma süresiyle 45 saniye gibi çok kısa bir zamanda kahvenizi hazır hale getiriyor. Ayrıca her kahveden sonra autoMilkClean süt temizleme sistemi ile tam otomatik temizlik sunuyor ve kolayca çıkartılabilir damlama tepsisi, kahve posası kabı ve süt ağızlıkları bulaşık makinesinde yıkanabiliyor. Yani kahve keyfiniz bittiğinde sizi temizlikle hiç yormuyor. Ve son olarak ZeroEnergy Auto-off otomatik kapanma özelliği ile belirlenen saatten sonra enerji tasarrufu yapmak için kapanıyor, sizi düşündüğü kadar çevreyi de düşünüyor. Kim hem çok lezzetli kahveler yapan hem de akıllı özellikleriyle kahve hazırlamayı mükemmel bir deneyime dönüştüren böylesi bir yardımcıyı evinde istemez ki?

Siz de evinizin baristası olmaya hazırsanız, en lezzetli kahveleri kendi damak tadınıza göre ayarlamak ve her defasında mükemmel sonuçlar elde etmek için hemen tıklayabilir, VeroBarista ile tanışabilirsiniz.

*Bu yazı Bosch katkılarıyla hazırlanmıştır.





21 Günde Ustalaş: Hayatınızı dönüştürmenin kısa rehberi

Günümüz dünyasında insanlar hızlı ve etkili çözümler ararken, uzun vadeli değişikliklerin ne kadar süre gerektirdiği sorusu akıllarda yer ediyor. Araştırmalar, bir alışkanlık kazanmanın 21 günlük bir süreç olduğunu belirtiyor. Bu gerçek, “21 Günde Ustalaş” serisini şekillendiren temel düşünce. Omega Yayınları’nın yayımladığı ve Marie-Claire Carlyle, Leon Nacson ve David A. Phillips gibi alanında prestijli yazarların katkıda bulunduğu seri, hayatın farklı alanlarında bir dönüşüm yaşamak isteyen okurlara kısa ama derinlemesine bir yolculuk sunuyor. Peki, bu serinin her kitabı, okura nasıl dokunuyor? Gelin, seriye birlikte göz atalım.



Marie-Claire Carlyle-Para Mıknatısı: Zenginliğe Giden Yolda Bir Yol Haritası

Serinin ilk kitabı olan Para Mıknatısı, parayla olan ilişkimize yeni bir perspektif getiriyor. Carlyle, paranın sadece maddi bir unsur olmadığını, aynı zamanda kişisel değerimizin ve başkalarına sunduğumuz katkının bir yansıması olduğunu öne sürüyor. Kitap, okuyucuları “zengin” olmanın ötesine taşıyarak, yaşamlarında gerçekten neye değer verdiklerini sorgulamalarına yardımcı oluyor. Paranın bir enerji olduğu fikri üzerine kurulu bu kitap, hayata daha fazla refah çekmek isteyenler için önemli adımlar sunuyor. Okur, mevcut finansal alışkanlıklarını gözden geçirmeye ve “para mıknatısı” olma yolunda ilerlemeye davet ediliyor. Carlyle’ın dili basit ama etkileyici. Kitap, “Paranın Değeri” ve “Niyet Etmenin Gücü” gibi bölümlerle, paraya olan bakış açınızı tamamen değiştirebilir. Ancak bu kitap, sadece bir kişisel gelişim kitabı değil; alışkanlıkları kökten dönüştürmek isteyen herkes için bir rehber niteliğinde. Para ve refah konusunda mevcut düşünce kalıplarını yıkmak isteyen okurlar için güçlü bir başlangıç noktası sunuyor.

Leon Nacson-Rüyalar: Bilinçaltınızı Keşfetmek İçin Bir Araç

Serinin ikinci kitabı olan Rüyalar, sadece uyku sırasında yaşadığımız olayların ötesinde, bilinçaltımızın derinlerine bir yolculuk yapmamıza yardımcı oluyor. Nacson, rüyaların anlamını çözebilmek için onları hatırlamanın önemini vurgularken, okuyuculara kendi rüya günlüğünü tutmanın faydalarından bahsediyor. Modern yaşamın karmaşasında, rüyalarla ilgili sembollerin ve temaların nasıl çözüleceğine dair pratik bilgiler sunuyor. Kitap, rüya yorumlamada bireysel deneyime önem vererek okuyucunun kendi rüyalarının dilini öğrenmesini sağlıyor. Rüyaların sembolizmi üzerine yoğunlaşan bölümler, okurun bilinçaltına dair ipuçlarını yakalamasını kolaylaştırıyor. “Düşmek, Uçmak ve Kovalanmak” gibi herkesin yaşamış olabileceği rüya temalarına açıklık getirirken, kişinin ruhsal yolculuğunda bir rehber olma niteliği taşıyor. Nacson, rüyaların günlük hayatımızdaki yansımalarına dikkat çekiyor; bu da kitabı okura bilinçaltıyla ilgili derin bir keşif fırsatı sunan önemli bir araç haline getiriyor.

David A. Phillips-Numeroloji: Sayıların Gizemli Dünyası

Üçüncü kitap Numeroloji ise, yaşamın derin sırlarını anlamak için sayıların gücüne odaklanıyor. Phillips, Pisagor’un öğretilerine dayanan bu kadim bilim dalını modern hayata uyarlayarak, insanların kendilerini ve çevrelerindekileri daha iyi anlamalarına yardımcı olmayı hedefliyor. Numeroloji, sadece kişilik analizi değil; aynı zamanda kariyer seçimleri, ilişkiler ve ruhsal gelişim açısından da rehberlik sunuyor. Phillips, kitabında sayılara dair teorik bilgilere ek olarak, gerçek dünyadan ünlü örnekler sunarak konuyu daha somut bir hale getiriyor. “Ruh Sayıları” ve “Adların Gücü” gibi bölümler, okurların kişisel yaşamlarına dair önemli çıkarımlar yapmasına olanak tanıyor. Numerolojiye ilgi duymayanlar bile, bu kitap sayesinde yaşamlarını yeni bir gözle değerlendirmeye başlayabilir.

21 Günlük Yolculuk: Alışkanlıklar ve Dönüşüm

Bu seri, alışkanlıkların nasıl şekillendiğine ve yaşamda yeniye yer açmanın neden önemli olduğuna dair kapsamlı bir rehber niteliğinde. Her kitap, 21 gün boyunca okuru derin bir içsel yolculuğa çıkarıyor ve bir yandan kısa süreli bir rehber gibi görünse de her birinin arkasında büyük bir felsefi altyapı bulunuyor. Para Mıknatısı, finansal refahın anahtarlarını sunarken; Rüyalar bilinçaltımızı çözmemize yardım ediyor ve Numeroloji kişisel potansiyelimizi anlamamıza kapı aralıyor. Bu serinin en büyük gücü, herkesin hayatında bir noktada değişiklik yapma ihtiyacını hissetmesi ve 21 gün boyunca süren bu küçük ama etkili adımların, büyük dönüşümlere yol açma potansiyelinde yatıyor. Her kitap, farklı bir tema etrafında dönse de ortak payda: Bireyin kendi gücünün farkına varmasını sağlamak ve bunu bir alışkanlığa dönüştürmek.



Sonuç olarak, “21 Günde Ustalaş” serisi, hayatta bir adım öne geçmek ve yeni bir başlangıç yapmak isteyenler için ilham verici bir çalışma. Her kitabın derinliği, okurun kendine dair yeni keşifler yapmasına olanak tanıyor. Seriyi okurken hem kişisel gelişiminize katkıda bulunacak hem de alışkanlıklarınızı yeniden gözden geçireceksiniz. Hayatta yeni bir sayfa açmak için siz de bu 21 günlük yolculuğa çıkmaya hazır mısınız?

Bu yazı Deniz Poyraz tarafından kaleme alınmıştır.

İlginizi çekebilir: Yaratıcılık bir hayal mi? Yaratıcı olmak mümkün mü? İyi ama nasıl?





İlgili Makale