X

Hedonizme doğru yolculuk: Geleceğin kelimesi hedonizm olabilir mi?

Güneye doğru indiğimiz, uzun zamandır beklediğimiz tatilimiz bir çırpıda geldi geçti. Datça’da ufak mesafeler arasında farklı bükler (Hayıtbükü favorimizdi), farklı lezzetler ve berrak suya dalma deneyimleri yaşadığımız bir tatil oldu. Değişen deniz tonunun, kumsal tarzının ve mekanların yarattığı hayranlıkla döndük. Restoranların çoğu aile işletmesi, hem garsonlar hem de aşçılar anne, baba ve kardeşlerden oluşuyor. Verimli topraklarda kendi yetiştirdikleri ürünlerle pişen yemeklerin lezzetine ve yanına eşlik eden mis gibi denize doyum olmuyor. Dertten tasadan uzak, müşteri memnuniyetini ön planda tutan ve kalitesini bozmamak icin kendisiyle yarışan esnaf adeta bağımlılık yapıyor. İstanbul’da da benzerini deneyimlemeyi umuyoruz.

Mesudiye ve civarında doğup büyümüş kişiler gibi İstanbul, Ankara gibi büyük şehirlerden kaçan kişilerle de karşılaşıyoruz seyahat boyunca. Özellikle son zamanlarda sosyalleşememek veya çalışma hayatının sekteye uğraması insanları ailesinden uzak farklı deneyimlere yönlendirmiş gibi duruyor, bunu burada da görüyoruz. Genel olarak hallerinden memnun gibiler, çalıştıkları kafe veya otelde müşterileri memnun etmeyi ve kaliteli sohbetlerle “tatillerine ne katabiliriz”i önemsiyor gibi görünüyorlar.
Beni en çok etkileyen ise hem burada sohbet ettiğim kişilerde hem de kendi etrafımdakilerdeki geleceğe dair çok az plan yapma hali ve anı yaşama merakı.

Özellikle esenlik ve sağlıklı yaşam ile ilgili okuduğum pek çok şey bana bakış açısının mutluluk ve mutsuzluk üzerinde çevresel faktörlerden çok daha etkili olduğunu gösterdi ama büyük olaylar da bakış açımızı çok fazla etkiliyor. Geleceği planlamak, yarını düşünmek yerine andan zevk almak, o an istediğini yapabilmek trendi iyice artacağa benziyor. Nasıl yaşamak istediğimizi daha çok düşündüğümüz bu dönemde haz almak tüm planların önüne geçmeye başlayacak gibi.

Sosyal epidemiyolojist Nicholas Christakis’in “Apollo’s Arrow” kitabında bahsettiğine göre yaklaşık 2-3 yıl içinde bu değişimi fazlasıyla göreceğiz. Kitaba göre “pandemi bitince insanlar kontrolsüzce sosyalleşmeye ve şu dönemi dine sığınarak atlatmaya çalışsa da dinden daha da uzaklaşmaya başlayacak.” Haz veren her ne ise ona yaklaşma hali ve hedonizm bir tutum olmaktan çıkıp bir yaşam biçimi haline gelecek. Artıları eksileri tartışılsa da hedonizmin üretkenliği de artıracağı savunulan tezlerden biri.

Türkiye’de ise özellikle sanat dünyasında inzivaya çekilen, denize veya doğaya yakın yaşamı tercih eden bir kesim var. Bu geçişlerdeki motivasyon değişiklik gösterse de hayattan alınan zevki maksimize etmek, üretkenliği artırmak veya kendine dönme isteği bu tercihlerin ardında yatan nedenlerden birkaçı. Tatil playlist’imin olmazsa olmazlarından “Denize Doğru”yu yazarken nasıl bir motivasyonu vardı bilemiyorum ama Bozburun’da keyifli bir yaşam süren Bülent Ortaçgil de verdiği bir röportajında hedonist yaşam tarzından bahsediyor. Fikret Kızılok’un kendisine öğrettiği bu yaşam tarzı içerisinde hayattan alınan zevk; para, ün, sosyal kabul gibi farklı bir çok ihtiyacın önüne geçmiş. Üretken olma yolunda da çok etkili bir araç olmuş.

Tercih etme şansına sahip olmak gerçekten büyük bir lüks. Zamanın akışına kapılıp kendi gemimizin kaptanlığını dış etkenlere bırakmak yerine dümeni kendi ellerimize almamız gereken bir dönemdeyiz. Rotamızı mantığımızla mı, yoksa duygularımızla mı belirleyeceğiz, yine bizim kararımız. Hayattan zevk alacağımız anları çoğaltıp şikayet ettiğimiz şeylerde sadeleşmeye gitmek geleceğin trendi gibi duruyor. An bu zaman!

Tercihlerinizin zevke dönüştüğü anları çoğaltmanızı diliyorum!

İlginizi çekebilir: Küçük bir kasabaya yerleşme hayali: Alternatif rotalar, alternatif hayatlar

Didem Sümer Tiryaki: Boğaziçi Üniversitesi Psikoloji lisans eğitimi ardından Galatasaray Üniversitesi'nde işletme yüksek lisansını tamamladı. Yaklaşık 10 senedir özel sektörde İnsan Kaynakları alanında çalışıyor. Kadın Girişimciler Derneği'nin Geleceğin Kadın Liderleri programından 2013 yılında mezun oldu. Kagider ve Boğaziçi Üniversitesi Mezunlar Derneği'nde öğrenci veya yeni mezun kadınlara mentorluk yaptı. BÜMED'in yürüttüğü Next-Gen programında mentorluk çalışmalarına devam ediyor. Deneyimsel oyun terapisi eğitimleri ardından supervizyonlarını tamamladı ve Oyun Terapisi Uygulayıcısı oldu, son iki senedir gönüllü olarak 2-11 yaş arası çocukları destekliyor. Öğrenmeyi, gezerek/okuyarak veya deneyimlerek yeni bilgiler keşfetmeyi, bu öğrenme ve keşiflerinden insan doğasına dair çıkarımlar yapmayı ve bunları yazmayı seviyor.

Geleneksel lezzetlerden vazgeçmeden bitki bazlı beslenmek isteyenlere: Fine Life Fermente Kajulu İçecek

Son yıllarda sağlıklı beslenme ve bilinçli tüketim alışkanlıklarının, daha önce hiç olmadığı kadar ilgi gördüğü kesin. Veganlık, vejetaryenlik, fleksitaryen gibi bitki bazlı beslenme türleri, sadece etik ve çevresel nedenlerle değil, aynı zamanda bütüncül sağlık açısından sunduğu çeşitli faydalar nedeniyle de dünya genelinde hızla yayılmaya devam ediyor. Bitki bazlı beslenme alışkanlıklarına yönelik talepler hızla artarken çok sayıda bitki bazlı ürün de raflardaki yerini alıyor. Özellikle süt ürünlerine alternatif arayanlar için çok sayıda ürün piyasaya sürülüyor. Bu konuda öncü isimlerden biri olan Metro Türkiye de “Sofrada herkese yer var!” mottosuyla tüketicilerin ihtiyaçlarına, yenilikçi ürünlerle cevap veriyor.



Raflarında 400’den fazla bitki bazlı ürün sunan Metro Türkiye, geleneksel lezzetlerden vazgeçmeden bitki bazlı beslenme alışkanlıklarına sahip olmanın en leziz yollarını sunuyor. Ve güzel haber; Türk mutfağının favori içeceklerinden ayrana bitki bazlı alternatif sağlıyor: Fine Life Fermente Kajulu İçecek.

Lezzetli, vegan, fermente: Ayrana bitki bazlı alternatif

Herkes için sağlıklı beslenme ve sürdürülebilirlik anlayışıyla hareket eden Metro Türkiye, beslenme trendlerine ve değişen tüketici taleplerine verdiği önemle Fine Life Fermente Kajulu İçecek’i raflara getiriyor. Geleneksel lezzetimiz ayrana bitki bazlı bir alternatif olarak öne çıkan Fine Life Fermente Kajulu İçecek, bitki bazlı beslenme alışkanlıklarını benimseyen ya da benimsemek isteyen herkesin beğenisine sunuluyor.

Metro Türkiye raflarında yerini almaya başlayan bu yenilikçi ürün, %27 oranında kaju fıstığı, tuz ve çeşitli probiyotikler içeriyor. Bunun yanı sıra katkı maddesi, koruyucu ve gluten içermemesiyle de dikkat çeken Fine Life Fermente Kajulu İçecek, hem bitki bazlı ürünleri tercih edenlerin hem de laktoz tüketmemeye önem verenlerin favorisi olmaya aday. Ayran alternatifi olarak soğuk tüketilebilen bu ürün, 250 ml’lik cam ambalajlarda satışa sunuluyor. Vlabel etiketiyle otel ve restoran gibi yeme içme işletmelerinde rahatça kullanılabilecek Fine Life Fermente Kajulu İçecek, menülere yeni vegan bir alternatif getirirken, müşteri memnuniyetini de artırma potansiyeli taşıyor.

Geçtiğimiz yıllarda süt ve yoğurt gibi hayvansal gıdalara bitki bazlı alternatifler sunmuş olan Metro Türkiye, Metro Chef Veggie Bademli ve Fındıklı içecekler ile yoğurda alternatif Metro Chef Veggie Fermente Süzme Kaju’yu ve Metro Chef Veggie Meze Serisi’ni tüketicilerle buluşturmuştu. Bu yıl ise Türk mutfağının vazgeçilmezlerinden ayrana bitki bazlı bir alternatif getirerek hem sağlıklı hem de yenilikçi bir seçeneği yani Fine Life Fermente Kajulu İçecek’i tüketicilerle buluşturuyor.

Elbette Metro Türkiye’nin raflara taşıdığı yenilikçi ürünler sadece süt ve yoğurt gibi hayvansal gıdalara bitki bazlı alternatifler ile sınırlı değil. Çok daha fazlası, raflarda çoktan yerini aldı.

Bitki bazlı geniş ürün yelpazesi: 400’den fazla çeşit



Metro Türkiye’nin raflarındaki vegan ürün yelpazesi içerisinde bitkisel bazlı hamburger ekmekten köfteye, mayonezden çikolataya çok sayıda çeşit bulunuyor. Üstelik gıda dışı vegan ürünlerin de sayısı oldukça fazla. Vegan yumuşatıcı, şampuan, sabun, hatta yağ çözücü bile bu geniş yelpazede yer alıyor. Dahası, Metro markalı ürün portföyünü de yenilikçi çeşitlerle sürekli genişleten Metro Türkiye, kendi markaları altında içli köfteden lahmacuna paçanga böreğinden haydari, havuç tarator gibi meze seçeneklerine; falafel çeşitlerinden pizzaya, ranch sostan çamaşır yumuşatıcısına kadar 50’ye yakın çeşitte gıda ve gıda dışı bitki bazlı ürün sunuyor. Eğer tüm bu ürünleri ve çok daha fazlasını incelemek isterseniz hemen tıklayıpvegan ürün yelpazesi içerisinde bitkisel bazlı hamburger ekmekten köfteye, mayonezden çikolataya çok sayıda çeşit bulunuyor. Üstelik gıda dışı vegan ürünlerin de sayısı oldukça fazla. Vegan yumuşatıcı, şampuan, sabun, hatta yağ çözücü bile bu geniş yelpazede yer alıyor. Dahası, Metro markalı ürün portföyünü de yenilikçi çeşitlerle sürekli genişleten Metro Türkiye, kendi markaları altında içli köfteden lahmacuna paçanga böreğinden haydari, havuç tarator gibi meze seçeneklerine;vegan ürün yelpazesi içerisinde bitkisel bazlı hamburger ekmekten köfteye, mayonezden çikolataya çok sayıda çeşit bulunuyor. Üstelik gıda dışı vegan ürünlerin de sayısı oldukça fazla. Vegan yumuşatıcı, şampuan, sabun, hatta yağ çözücü bile bu geniş yelpazede yer alıyor. Dahası, Metro markalı ürün portföyünü de yenilikçi çeşitlerle sürekli genişleten Metro Türkiye, kendi markaları altında içli köfteden lahmacuna paçanga böreğinden haydari, havuç tarator gibi meze seçeneklerine; Metro Türkiye’nin Bitki Bazlı & Vegan Katalogu’nu keşfedebilirsiniz.

Temel gıdadan temizlik ürünlerine, kişisel bakımdan atıştırmalıklara aradığınız her şeyi bulabileceğiniz Metro Türkiye ile sağlıklı ve sürdürülebilir bir yaşam tarzına ulaşmak artık çok daha kolay.

*Bu yazı Metro Türkiye katkılarıyla hazırlanmıştır.

İlginizi çekebilir: Vegan beslenenlere müjde: Metro Türkiye’nin zengin vegan ürün yelpazesini keşfedinVegan beslenenlere müjde: Metro Türkiye’Vegan beslenenlere müjde: Metro Türkiye’

 

İlgili Makale