X

Hedonizm nedir? Hedonist ne demek? Hazcılık üzerine tüm merak edilenler

Sizce siz bir hedonist misiniz? Veya hedonizm nedir, yeterince biliyor musunuz? Hedonizm, zevk düşkünlüğü olarak yorumlandığında kötü bir üne sahip olabilir. Peki ya yıkımla sonuçlanan tek yönlü bir yol olmak zorunda değilse? Hedonizmi sonbaharda yere düşen yapraklarla oynamak, işten eve döndüğünüzde köpeğinize sarılmak, arkadaşlarınızla zaman geçirmek gibi basit zevkleri kasıtlı bir şekilde tercih etmek olarak düşünürsek sağlığınız için faydalı bile olabileceğini söyleyebiliriz. Çünkü bu tür zevkleri üst düzeye çıkarmanın size iyi gelmemesi imkansızdır. Peki hedonizm fikirleri nereden geliyor ve yaşam kalitemizi iyileştirmek için hedonizmden nasıl yararlanabiliriz? Hedonizm (hazcılık) nedir? Hedonist ne demek? Hedonizm kaça ayrılır? Tüm bu sorular ve daha fazlası için yazımızı okumaya devam edin.

Hedonizm nedir? Hedonist ne demek?

Hedonizm kelimesi, Yunancada zevk anlamına gelen “hedone”den türemiştir. Peki hedonizm nedir? Hazcılık olarak da tanımlanan bu felsefe, uçarılık ve tehlike ile ilgili tüm çağrışımlarına rağmen basitçe zevkin değerli bir arayış olduğuna dair inancı tanımlar. Zevk düşkünlüğüne atıfta bulunması sebebiyle toplumda kötü bir üne sahipse de Antik Yunan hedonizm anlayışı tüketimcilik ve oburluktan çok daha basit ve zevkli bir hayata yaklaşımı bünyesinde barındırır. Hedonizmle ilgili ünlü filozof Epikuros tarafından savunulan bu eski felsefi yaklaşım, günümüzün başarı ve üretkenlik odaklı kültüründe hazzın nasıl eksik olduğunu ve neden bu kadar değerli olduğunu vurgular. Epikuros’un hazcılığı nedir?

Epikuros hem şimdiki hem de gelecekteki zevkin önemli olduğuna inanıyordu. Bizler genellikle şimdiki zamana olan aşırı düşkünlüğün, gelecekte acıya neden olabileceği hakkında azarlayıcı uyarılara aşinayız. Bu konuda Epikuros da aynı fikirde: Tüm paranızı bir tatil için harcamanız kirayı karşılayamamanıza neden olacaksa uzun vadede zevkinize zarar verecektir. Yine de eğlenceyi sonsuza kadar ileri bir tarihe ertelemenin de tehlikeleri vardır. Belirsiz bir tarih için servet biriktirmeye çalışıyorsanız siz bir bilgisayarın başında yaşamınızı sürdürürken hayat sizi geçip gidebilir.

Hedonizm’in temsilcileri kimlerdir?

Hedonizm nedir, açıkladık. Hedonizm felsefesinin kurucusu ise Kirene Okulu’nun da kurucusu ve Sokrates’in öğrencisi olan Aristippos’tur. Aristippos, doğrudan hazzı temel alır. Hedonizm felsefesi, dünyadan zevk almayı amaçlar. Bazı durumlarda bu, uç noktalara kadar gittiği için öğretinin bazı bölümleri çokça tartışılır. Çünkü hedonizmde varılması gereken nihai nokta, hazdır. Yaşamın devam edebilmesi için haza ihtiyaç vardır ve insanı insan yapan temel sebep de yine bu haz duygusudur.

Kirene Okulu, tahmin edeceğiniz üzere bir felsefe okuluydu. Tarihi kitaplarda hakkında çok bilgi bulunmasa da kurucusu Aristippos olduğundan, okulun hedonizmi savunduğu bilinen bir gerçek. Buna göre zihinsel zevklerin yanı sıra bedensel zevklerin daha iyi olduğu savunuluyordu. Bedensel zevkleri yaşamak daha mümkün olduğu için de güvenilir bir yöntem olarak görülüyordu. Hedonistlere göre şu andan alınan zevk, gelecekten alınabilecek herhangi bir zevkten daha garantili. Şu an tüm varlığıyla burada ama geleceğin yaşanacağının garantisi olamaz.

Peki hedonizm’in temsilcileri kimlerdir? Hedonizm konusunda en bilinen iki isim Aristippos ve Epikuros. Aristippos’a göre bilgilerimizin tamamı, duygularla alınabilir ve hiçbir bilgi bundan öteye gidemez. Bu sebeple o, insanın kendine acı veren şeylerden kaçması ve hazza yönelmesi gerektiğini savunur. Gerçek haz, sürekli olmalıdır. Sürekli olan hazzı yaşamanın tek yolu ise bilgiden geçer.

Hedonizmin bir diğer temsilcisi olarak kabul gören Epikuros, Aristippos’un aksine tinsel hazzı savunur. Ona göre en yüksek haz ruhun dinginliğidir ve buna bedensel hazlarla sahip olunamaz. Bu da bilgi gerektirir. O mutluluğu ve hazzı Tanrı korkusundan ve acıdan uzak durmak şeklinde açıklar. Tinsel hazza ulaşmak için kalabalık yerden uzak durulması gerektiğine inanır. Böylece insan gereksiz şeylere karşı arzu beslemeyecektir. Pahalı yiyecekler, giysiler veya cinsellik insana anlık hazlar yaşatır ve tekrar ele geçirilemezse insanın acı duymasına neden olur. Epikuros insanların mutluluğunun peşinde koşması gerektiği fikrindedir.

Epikuros ve Aristippos, hedonizmin en ünlü ve en önemli temsilcileri olsa da İlk Çağ felsefesinde insanların çoğunun bu akımdan etkilendiklerini biliyoruz.

Hedonizm kaça ayrılır?

Hedonizm kendi içinde türlere ayrılır. Bunları da kısaca açıklayalım.

Hedonizm türleri: Halk hedonizmi

Hedonizm terimi modern edebiyatta veya filozof olmayanlar tarafından günlük konuşmalarda kullanıldığında, anlamı filozofların savunduğu anlamdan oldukça farklıdır. Filozof olmayan kişiler hedonistleri, gelecekteki iyilikleri için herhangi bir kaygı duymadan, sadece kendileri için zevk arayan kişiler olarak düşünme eğilimindedir. Buna göre bir hedonist seks, uyuşturucu gibi zevklerine -bunlar ilişkilerinde sorunlara, sağlık problemlerine yol açsa bile- düşkün olma fırsatını asla kaçırmayan kişidir. Filozoflar bu günlük hedonizm anlayışına halk hedonizmi adını verirler.

Hedonizm türleri: Değer hedonizmi

Filozoflar hedonizmi tartışırken, büyük olasılıkla değerle ve refahla ilgili hedonizmden bahsediyorlar. Değerle ilgili bir teori olarak hedonizm, her şeyin yalnızca hazzın özünde değerli olduğunu ve her şeyin yalnızca acının özünde değersiz olduğunu savunur. Bir şey kendi iyiliği için değerliyse özünde de değerlidir. Zevkin de değerli olduğu düşünülür, çünkü başka bir faydası olmasa bile deneyimlemek mutluluk verir. Paranın değeri, onunla satın alabileceklerimizden gelir. Değer hedonizmi, değerli olan her şeyi zevke indirger.

Hedonizm türleri: Motivasyonel hedonizm

Motivasyonel hedonizm veya psikolojik hedonizm, zevkle karşılaşma ve acıdan kaçınma arzularının tüm davranışlarımıza rehberlik ettiği teorisidir. Bu teori, zevk için hem bilinçli hem de bilinçsiz arzuları içerir. Buna göre verdiğimiz kararların tamamı, zevk arama ve acıdan kaçınma güdülerine dayanır.

Hedonizm türleri: Normatif hedonizm

Mutluluğun ve zevkin peşinden gidilmesi ve acıdan kaçınılması gerektiği teorisi, normatif hedonizm ve bazen de etik hedonizm olarak adlandırılır. Normatif hedonizmin iki ana türü vardır: Hedonistik egoizm ve hedonistik faydacılık. Her iki tür de, bir eylemin ahlaki doğruluğunu veya yanlışlığını belirlemek için tek kriter olarak genellikle mutluluğu kullanır.

Hedonizm türleri: Hedonistik egoizm

Hedonistik egoizm, kendi çıkarlarımız için doğru olanı yapmamız gerektiğine dair bir teori olan egoizmin, hedonistik bir versiyonu. Bu teorinin en tartışılan özelliği ise kişinin sonuçlara kendisi dışında kimse için bir değer atfetmek zorunda kalmamasıdır. Örneğin hırsızlık yapmaktan üzüntü duymayan bir hedonist egoist, muhtaç birinden bile bir şeyler çalmak zorundadır.

Hedonizm türleri: Hedonistik pragmatizm

Hedonistik pragmatizm doğru eylemin, ilgili herkes için yüksek mutluluğu üreten eylem olduğunu savunur. Genellikle hedonistik egoizmden daha adil kabul edilir, çünkü burada eylemden etkilenen herkesin mutluluğu hesaba katılır ve hepsine eşit önem verilir. Yine de tüm bireylere eşit davranmasına rağmen adalete, dostluğa, hakikate içsel bir ahlaki değer atfetmediği için bazıları tarafından sakıncalı görülmektedir.

Peki, hedonizm karşıtı nedir?

Hedonizm nedir, anladıktan sonra, bir de hedonizm’in tam karşıtı kinizm (sinizm)den bahsedelim. Bu kavram kendisini tüm kurallardan soyutlayan ve doğanın bir parçası olarak gören, özgür bireyi tarif etmek için kullanılır. Batı dillerinde “kinik” kelimesinin karşılığı, “her şeyi hafife alan, sürekli iğneleyerek konuşan” kişilerdir. Bunun nedeninin Diyojen’le ilgili şu anekdot olduğunu düşünülüyor.

Diyojen bir gün zengin ve kibirli bir adamla köprü üzerinde karşılaşır. Ancak köprü çok dardır ve iki kişiden birinin diğerine yol vermesi gerekir. Zengin adam Diyojen’e küçümseyerek bakar ve “Ben bir sokak serserisine yol vermem!” der. Diyojen ise tek adımla geriye çekilir ve “Ama ben veririm!” der.

Uplifers: Kaliteli ve mutlu yaşam koçunuz!

‘Evdeki herkes barista’: Bosch VeroBarista ile kahve deneyiminizi zirveye taşıyın

Kahve, şüphesiz ki pek çoğumuz için lezzetli bir içecekten çok daha fazlası; adeta bir tutku, bir ritüel… Sabahın ilk ışıklarında enerji veren, gün içindeki küçük molalarda kendimizi şımartmamızı sağlayan, bazense sohbetlerin tadını ikiye katlayan en keyifli eşlikçi. O yüzden günün farklı anlarını, farklı kahvelerle taçlandırmak gibisi yok; ne de olsa her anın kendine has bir kahvesi var. Güne enerjik bir başlangıç yapmak için yoğun aromalı bir americano ya da gün içinde en sevdiğimiz tatlının yanında yumuşak içimli bir cappuccino en iyi seçim olabilir.



Peki ya bu seçimlerimizi evde barista ustalığıyla hazırlayabilir miyiz? Elbette. Bosch Tam Otomatik Kahve Makinesi VeroBarista ile günün her anına ve her damak tadına uygun lezzetli kahveler hazırlamak mümkün; çünkü VeroBarista ile evdeki herkes barista. Her fincanınızı ustalık eserine dönüştürmeye hazırsanız, işte VeroBarista ile yapabilecekleriniz:

Kahve çekirdeklerini dilediğiniz gibi öğütebilirsiniz

Barista ustalığında lezzetli kahveler hazırlayabilmenin ilk adımı, kahve çekirdeklerini doğru bir şekilde öğütmekten ve tazeliği korumaktan geçiyor. Güzel haber; VeroBarista tüm bunları sizin için yapıyor. CreamDrive, yüksek kaliteli seramik kahve öğütme ünitesi ve özel aroma koruyucu çekirdek haznesi ile günün her saati taze çekilmiş kahve çekirdekleriniz hazır.

Üstelik çekirdek öğütme inceliğini de dilediğiniz gibi ayarlayabilirsiniz. Arka arkaya iki öğütme ve ısıtma sayesinde ekstra güçlü kahvenizi tadı daha az acı olacak şekilde hazırlayabilirsiniz. AromaDouble Shot Fonksiyonu ile kahve aromasından ödün vermeden ekstra yoğun kahveler hazırlamak da mümkün. E bir barista daha ne ister, öyle değil mi?

Farklı anları, farklı kahve çeşitleriyle taçlandırabilirsiniz

Taze çekilmiş kahve çekirdeklerinin mis kokusunun yanı sıra kahve hazırlamanın en güzel yanlarından biri de hiç şüphesiz her damak zevkine uygun farklı seçenekler yapabilmek. Sert tatları sevenler, yumuşak içim tercih edenler ya da daha eğlenceli köpüklü bir şeyler arayanlar… VeroBarista’da herkes için bir şeyler var. Cappuccino, flat white, latte macchiato, sütlü kahve, OneTouch Function ile hepsini tek tuşla hazırlayabilirsiniz. Dahası, yoğun tatları seviyorsanız americanonuz da VeroBarista ile hazır.

Belirtmekte fayda var ki; bir barista ustalığında kahve hazırlayabilmek için özellikle sütlü kahvelerde doğru lezzeti yakalayabilmenin en önemli sırrı sütün sıcaklığını ve kıvamını doğru ayarlayabilmek. Neyse ki VeroBarista, ideal demleme sıcaklığı konusunda tam bir usta. Sütlü kahvelerde bile mükemmel sıcaklığı yakalıyor, süt köpüğü ve sıcak su hazırlama seçenekleri ile her kahve türünü lezzetten ödün vermeden hazırlıyor. Ayrıca sütlü kahveleriniz için de hortumlu süt adaptörü sayesinde esnek çözümler sunuyor. İster kutudan, ister şişeden, ister kendi termosundan süt alın, VeroBarista ile sonuç hep aynı; hep mükemmel.



Kişisel tercihlerinizi kaydedebilirsiniz

Geçek bir barista kahve hazırlarken mutlaka kişisel dokunuşlarıyla fark yaratır; VeroBarista da evdeki herkesin kendi ‘barista’ dokunuşunu ekleyebilmesi için kişiselleştirilmiş tercihlere göre 4 adede kadar favori kahve kaydedebilme özelliğine sahip. Böylece her yudumda tam da istediğiniz gibi bir lezzete kavuşabilirsiniz. Ayrıca evinizde baristalığı başkasına devretmeniz gereken anlarda da kahvenizin yine tam istediğiniz gibi hazırlanacağından da emin olabilirsiniz 🙂 Sıfır risk, bol lezzet…

En sevdiğiniz kahveyi, en sevdiğiniz fincanda içebilmeniz için de VeroBarista üstüne düşeni yapıyor ve yüksekliği ayarlanabilir kahve çıkışı sayesinde 15 cm yüksekliğe kadar ayarlanabiliyor. En uzun latte macchiato bardaklarınızı bile rahatlıkla kullanabilirsiniz.

Zamandan ve enerjiden tasarruf edebilirsiniz

Kahve hazırlarken lezzet kadar önemli bir şey daha varsa; o da şüphesiz ki zamandan ve enerjiden tasarruf edebilmek. VeroBarista, minimum ısınma süresiyle 45 saniye gibi çok kısa bir zamanda kahvenizi hazır hale getiriyor. Ayrıca her kahveden sonra autoMilkClean süt temizleme sistemi ile tam otomatik temizlik sunuyor ve kolayca çıkartılabilir damlama tepsisi, kahve posası kabı ve süt ağızlıkları bulaşık makinesinde yıkanabiliyor. Yani kahve keyfiniz bittiğinde sizi temizlikle hiç yormuyor. Ve son olarak ZeroEnergy Auto-off otomatik kapanma özelliği ile belirlenen saatten sonra enerji tasarrufu yapmak için kapanıyor, sizi düşündüğü kadar çevreyi de düşünüyor. Kim hem çok lezzetli kahveler yapan hem de akıllı özellikleriyle kahve hazırlamayı mükemmel bir deneyime dönüştüren böylesi bir yardımcıyı evinde istemez ki?

Siz de evinizin baristası olmaya hazırsanız, en lezzetli kahveleri kendi damak tadınıza göre ayarlamak ve her defasında mükemmel sonuçlar elde etmek için hemen tıklayabilir, VeroBarista ile tanışabilirsiniz.

*Bu yazı Bosch katkılarıyla hazırlanmıştır.





21 Günde Ustalaş: Hayatınızı dönüştürmenin kısa rehberi

Günümüz dünyasında insanlar hızlı ve etkili çözümler ararken, uzun vadeli değişikliklerin ne kadar süre gerektirdiği sorusu akıllarda yer ediyor. Araştırmalar, bir alışkanlık kazanmanın 21 günlük bir süreç olduğunu belirtiyor. Bu gerçek, “21 Günde Ustalaş” serisini şekillendiren temel düşünce. Omega Yayınları’nın yayımladığı ve Marie-Claire Carlyle, Leon Nacson ve David A. Phillips gibi alanında prestijli yazarların katkıda bulunduğu seri, hayatın farklı alanlarında bir dönüşüm yaşamak isteyen okurlara kısa ama derinlemesine bir yolculuk sunuyor. Peki, bu serinin her kitabı, okura nasıl dokunuyor? Gelin, seriye birlikte göz atalım.



Marie-Claire Carlyle-Para Mıknatısı: Zenginliğe Giden Yolda Bir Yol Haritası

Serinin ilk kitabı olan Para Mıknatısı, parayla olan ilişkimize yeni bir perspektif getiriyor. Carlyle, paranın sadece maddi bir unsur olmadığını, aynı zamanda kişisel değerimizin ve başkalarına sunduğumuz katkının bir yansıması olduğunu öne sürüyor. Kitap, okuyucuları “zengin” olmanın ötesine taşıyarak, yaşamlarında gerçekten neye değer verdiklerini sorgulamalarına yardımcı oluyor. Paranın bir enerji olduğu fikri üzerine kurulu bu kitap, hayata daha fazla refah çekmek isteyenler için önemli adımlar sunuyor. Okur, mevcut finansal alışkanlıklarını gözden geçirmeye ve “para mıknatısı” olma yolunda ilerlemeye davet ediliyor. Carlyle’ın dili basit ama etkileyici. Kitap, “Paranın Değeri” ve “Niyet Etmenin Gücü” gibi bölümlerle, paraya olan bakış açınızı tamamen değiştirebilir. Ancak bu kitap, sadece bir kişisel gelişim kitabı değil; alışkanlıkları kökten dönüştürmek isteyen herkes için bir rehber niteliğinde. Para ve refah konusunda mevcut düşünce kalıplarını yıkmak isteyen okurlar için güçlü bir başlangıç noktası sunuyor.

Leon Nacson-Rüyalar: Bilinçaltınızı Keşfetmek İçin Bir Araç

Serinin ikinci kitabı olan Rüyalar, sadece uyku sırasında yaşadığımız olayların ötesinde, bilinçaltımızın derinlerine bir yolculuk yapmamıza yardımcı oluyor. Nacson, rüyaların anlamını çözebilmek için onları hatırlamanın önemini vurgularken, okuyuculara kendi rüya günlüğünü tutmanın faydalarından bahsediyor. Modern yaşamın karmaşasında, rüyalarla ilgili sembollerin ve temaların nasıl çözüleceğine dair pratik bilgiler sunuyor. Kitap, rüya yorumlamada bireysel deneyime önem vererek okuyucunun kendi rüyalarının dilini öğrenmesini sağlıyor. Rüyaların sembolizmi üzerine yoğunlaşan bölümler, okurun bilinçaltına dair ipuçlarını yakalamasını kolaylaştırıyor. “Düşmek, Uçmak ve Kovalanmak” gibi herkesin yaşamış olabileceği rüya temalarına açıklık getirirken, kişinin ruhsal yolculuğunda bir rehber olma niteliği taşıyor. Nacson, rüyaların günlük hayatımızdaki yansımalarına dikkat çekiyor; bu da kitabı okura bilinçaltıyla ilgili derin bir keşif fırsatı sunan önemli bir araç haline getiriyor.

David A. Phillips-Numeroloji: Sayıların Gizemli Dünyası

Üçüncü kitap Numeroloji ise, yaşamın derin sırlarını anlamak için sayıların gücüne odaklanıyor. Phillips, Pisagor’un öğretilerine dayanan bu kadim bilim dalını modern hayata uyarlayarak, insanların kendilerini ve çevrelerindekileri daha iyi anlamalarına yardımcı olmayı hedefliyor. Numeroloji, sadece kişilik analizi değil; aynı zamanda kariyer seçimleri, ilişkiler ve ruhsal gelişim açısından da rehberlik sunuyor. Phillips, kitabında sayılara dair teorik bilgilere ek olarak, gerçek dünyadan ünlü örnekler sunarak konuyu daha somut bir hale getiriyor. “Ruh Sayıları” ve “Adların Gücü” gibi bölümler, okurların kişisel yaşamlarına dair önemli çıkarımlar yapmasına olanak tanıyor. Numerolojiye ilgi duymayanlar bile, bu kitap sayesinde yaşamlarını yeni bir gözle değerlendirmeye başlayabilir.

21 Günlük Yolculuk: Alışkanlıklar ve Dönüşüm

Bu seri, alışkanlıkların nasıl şekillendiğine ve yaşamda yeniye yer açmanın neden önemli olduğuna dair kapsamlı bir rehber niteliğinde. Her kitap, 21 gün boyunca okuru derin bir içsel yolculuğa çıkarıyor ve bir yandan kısa süreli bir rehber gibi görünse de her birinin arkasında büyük bir felsefi altyapı bulunuyor. Para Mıknatısı, finansal refahın anahtarlarını sunarken; Rüyalar bilinçaltımızı çözmemize yardım ediyor ve Numeroloji kişisel potansiyelimizi anlamamıza kapı aralıyor. Bu serinin en büyük gücü, herkesin hayatında bir noktada değişiklik yapma ihtiyacını hissetmesi ve 21 gün boyunca süren bu küçük ama etkili adımların, büyük dönüşümlere yol açma potansiyelinde yatıyor. Her kitap, farklı bir tema etrafında dönse de ortak payda: Bireyin kendi gücünün farkına varmasını sağlamak ve bunu bir alışkanlığa dönüştürmek.



Sonuç olarak, “21 Günde Ustalaş” serisi, hayatta bir adım öne geçmek ve yeni bir başlangıç yapmak isteyenler için ilham verici bir çalışma. Her kitabın derinliği, okurun kendine dair yeni keşifler yapmasına olanak tanıyor. Seriyi okurken hem kişisel gelişiminize katkıda bulunacak hem de alışkanlıklarınızı yeniden gözden geçireceksiniz. Hayatta yeni bir sayfa açmak için siz de bu 21 günlük yolculuğa çıkmaya hazır mısınız?

Bu yazı Deniz Poyraz tarafından kaleme alınmıştır.

İlginizi çekebilir: Yaratıcılık bir hayal mi? Yaratıcı olmak mümkün mü? İyi ama nasıl?





İlgili Makale