X

Hedeflerinizi gerçekleştirmek için yapmanız gerekenler

Bireyin hedeflerinin olması, bu hedeflerin boyutları ne olursa olsun, güzel bir durum. Örneğin; daha az dışarıda yiyip daha fazla yemek pişirmeyi istiyor olabilirsiniz; veya yazdığınız kitabı bitirebilmeyi. Ya da belki de sadece oynadığınız bilgisayar oyunundaki zorlu seviyeyi geçebilmeyi istiyorsunuzdur. Peki hedeflerinizi gerçekleştirmek ile ilgili neler yapıyorsunuz?

Ne yazık ki bazı hedeflerin başarılması daha zordur. Yeni başlayan yılda spor yapma kararı alan bir tanıdığınızın buna başlasa da, birkaç günden sonra sürdürmenin ne kadar zor olduğunu ifade ettiğine tanık olmuşsunuzdur. İnsan beyni rutini sağlıksız olsa bile yenilikten daha fazla sevmeye meyillidir. Bu konuda yapılan bir araştırma, sinemada bayat ya da taze patlamış mısır verilen izleyicilerden bayat mısır verilenlerin, tadını beğenmemelerine rağmen yine normalde yedikleri kadar mısır yediklerini orta koydu. Dolayısıyla buradan çıkan sonucun da alışkanlıkların önemini çarpıcı bir şekilde anlattığını söyleyebiliriz.

İlginizi çekebilir: Başarıya ulaşmak için rahatlık alanınızdan çıkın ve kendinize hedefler koyun

Ne yazık ki bazı hedeflerin başarılması daha zordur.

Peki rutinin artık faydalı olmadığı durumlarda bunun dışına çıkmayı nasıl başarabiliriz? Mesela çikolata yerine meyve yemeye, oturup TV izlemek yerine evi toparlamaya ya da dışarıdan pizza söylemek yerine akşam yemeğini kendimiz yapmaya beynimizi nasıl ikna edebiliriz? Yazının devamında bunları yapmak için işinize yarayacak ipuçlarına yer vereceğiz:

Hedeflerinizi alışkanlığa dönüştürün

Neuron dergisinde yayımlanan bir araştırma, insan beyninde hedeflerle alışkanlıkların farklı şekilde depolandığını ortaya koydu. Buna göre; beynin orbitofrontal korteks olarak bilinen bir bölgesi, bireyin gerçekleştirmek istediği hedefleri somut ve otomatik alışkanlıklara dönüştürüyor. Bunu yaparken ise iştah, hafıza ve ruh halini ayarlamaya yarayan endocannabinoid isimli sinirsel iletim araçlarını kullanıyor. Bu araçları kullanarak bir alışkanlık oluşturmanın en iyi yolu yapılan eylemde ısrarcı olmaktır. Dolayısıyla sevmeseniz bile gerçekleştirmek istediğiniz hedefi her gün tekrar etmeye çalışın. Örneğin; her gün dişlerinizi fırçalıyor, ancak gargara yapmıyor olabilirsiniz. Eğer gargara yapmayı da istiyor, ancak sürekli aceleden ya da üşendiğiniz için yapmayı atlıyorsanız, bu sizin gerçekleştirmek istediğiniz hedefiniz haline gelmiş demektir. Bunu gerçekleştirmek içinse yapmanız gereken şey, her gün belirli bir saatte gargara yapmayı alışkanlık haline getirmeniz.

Çevrenizi değiştirin

Bazı durumlarda bireyin tek yapması gereken çevresini değiştirmek olur. Konuyla ilgili bir araştırmada, bilim insanları gittikleri okulları değiştiren üniversite öğrencilerinin aynı okulda kalanlara oranla günlük alışkanlıklarını değiştirmeye daha eğilimli olduğu sonucuna ulaştı.

Alışkanlıkları değiştirmede çevresel etkenler önemli bir rol oynar. Bunun nedeni beynin yaşanan belirli bir durum ile çevre arasında bağ kurmasıdır. Örneğin yemeğinizi film izlerken yemeye alışmışsanız, bir süre sonra film izlemeye başladığınızda aç olmasanız bile yemek yeme ihtiyacı duymaya başlarsınız. Bu yüzden hedeflerinizi gerçekleştirememekten şikayetçiyseniz, çevrenizdekilere bir bakmayı deneyin. Ek olarak bu konuda size verebileceğimiz küçük bir ipucu daha var: Alışkanlıklar, en iyi tatildeyken değiştirilebilir. Seyahatte zaten değişen bir çevrede alışkanlıkları değiştirmek de normalden daha kolaydır.

Hedeflerinizi yazın

Ne istediğini bilmek önemlidir. Bunun en iyi yolu ise istediğiniz şeyleri yani hedeflerinizi yazıya dökmektir. Önceliklerinizi ve hedeflerinizi her gün belirli bir saatte yazabilir, ya da bunları yazdığınız bir kağıdı her gün görebileceğiniz bir yere asabilirsiniz. Her iki şekilde de kendinize kişisel bir hatırlatıcı oluşturmuş olacaksınız. Bu ise onları gerçekleştirmek için daha istekli ve azimli olmanızı sağlayacak.

Hedeflerinize ulaşmada yukarıda sıraladıklarımız dışında önemli bir nokta daha var: Onları başkalarıyla paylaşmak. Bu noktada farklı görüşler ve farklı sonuçlara sahip çalışmalar mevcut. Yaptığımız araştırmalarda hedeflerinizi sizi destekleyen insanlarla paylaşmanın yararlı olabileceğini, çünkü bu şekilde hedeflerinize yaklaştığınız her an onların desteğini yanınızda hissetmenin kararlılığınızı ve cesaretinizi arttıracağını ifade eden kaynakların mevcut olduğunu gördük. Ancak psychologytoday.com ise bunun tam tersinin yapılması gerektiğini ifade ediyor. Burada yer verilen 2009 tarihli bir araştırmaya göre; bireyin hedeflerinden başkalarına bahsetmesi, ona bu hedefleri gerçekleştirdiğine dair yanıltıcı bir his verebilir. Yani bir başka deyişle prematüre bir sevinç sağlayabilir.

Bu konuda birbirinin tam zıttı görüşlerin araştırmalarla desteklendiğini görüyoruz. Dolayısıyla hangisinin kendisi için daha iyi olduğuna bireyin kendisinin karar vermesinin çok daha makul olduğunu söyleyebiliriz.

İlginizi çekebilir: Hedeflere giden zorlu yolsa sağlam durmanın 5 yolu

Kaynak:

psychologytoday.com

topachievement.com

Uplifers: Kaliteli ve mutlu yaşam koçunuz!

‘Evdeki herkes barista’: Bosch VeroBarista ile kahve deneyiminizi zirveye taşıyın

Kahve, şüphesiz ki pek çoğumuz için lezzetli bir içecekten çok daha fazlası; adeta bir tutku, bir ritüel… Sabahın ilk ışıklarında enerji veren, gün içindeki küçük molalarda kendimizi şımartmamızı sağlayan, bazense sohbetlerin tadını ikiye katlayan en keyifli eşlikçi. O yüzden günün farklı anlarını, farklı kahvelerle taçlandırmak gibisi yok; ne de olsa her anın kendine has bir kahvesi var. Güne enerjik bir başlangıç yapmak için yoğun aromalı bir americano ya da gün içinde en sevdiğimiz tatlının yanında yumuşak içimli bir cappuccino en iyi seçim olabilir.



Peki ya bu seçimlerimizi evde barista ustalığıyla hazırlayabilir miyiz? Elbette. Bosch Tam Otomatik Kahve Makinesi VeroBarista ile günün her anına ve her damak tadına uygun lezzetli kahveler hazırlamak mümkün; çünkü VeroBarista ile evdeki herkes barista. Her fincanınızı ustalık eserine dönüştürmeye hazırsanız, işte VeroBarista ile yapabilecekleriniz:

Kahve çekirdeklerini dilediğiniz gibi öğütebilirsiniz

Barista ustalığında lezzetli kahveler hazırlayabilmenin ilk adımı, kahve çekirdeklerini doğru bir şekilde öğütmekten ve tazeliği korumaktan geçiyor. Güzel haber; VeroBarista tüm bunları sizin için yapıyor. CreamDrive, yüksek kaliteli seramik kahve öğütme ünitesi ve özel aroma koruyucu çekirdek haznesi ile günün her saati taze çekilmiş kahve çekirdekleriniz hazır.

Üstelik çekirdek öğütme inceliğini de dilediğiniz gibi ayarlayabilirsiniz. Arka arkaya iki öğütme ve ısıtma sayesinde ekstra güçlü kahvenizi tadı daha az acı olacak şekilde hazırlayabilirsiniz. AromaDouble Shot Fonksiyonu ile kahve aromasından ödün vermeden ekstra yoğun kahveler hazırlamak da mümkün. E bir barista daha ne ister, öyle değil mi?

Farklı anları, farklı kahve çeşitleriyle taçlandırabilirsiniz

Taze çekilmiş kahve çekirdeklerinin mis kokusunun yanı sıra kahve hazırlamanın en güzel yanlarından biri de hiç şüphesiz her damak zevkine uygun farklı seçenekler yapabilmek. Sert tatları sevenler, yumuşak içim tercih edenler ya da daha eğlenceli köpüklü bir şeyler arayanlar… VeroBarista’da herkes için bir şeyler var. Cappuccino, flat white, latte macchiato, sütlü kahve, OneTouch Function ile hepsini tek tuşla hazırlayabilirsiniz. Dahası, yoğun tatları seviyorsanız americanonuz da VeroBarista ile hazır.

Belirtmekte fayda var ki; bir barista ustalığında kahve hazırlayabilmek için özellikle sütlü kahvelerde doğru lezzeti yakalayabilmenin en önemli sırrı sütün sıcaklığını ve kıvamını doğru ayarlayabilmek. Neyse ki VeroBarista, ideal demleme sıcaklığı konusunda tam bir usta. Sütlü kahvelerde bile mükemmel sıcaklığı yakalıyor, süt köpüğü ve sıcak su hazırlama seçenekleri ile her kahve türünü lezzetten ödün vermeden hazırlıyor. Ayrıca sütlü kahveleriniz için de hortumlu süt adaptörü sayesinde esnek çözümler sunuyor. İster kutudan, ister şişeden, ister kendi termosundan süt alın, VeroBarista ile sonuç hep aynı; hep mükemmel.



Kişisel tercihlerinizi kaydedebilirsiniz

Geçek bir barista kahve hazırlarken mutlaka kişisel dokunuşlarıyla fark yaratır; VeroBarista da evdeki herkesin kendi ‘barista’ dokunuşunu ekleyebilmesi için kişiselleştirilmiş tercihlere göre 4 adede kadar favori kahve kaydedebilme özelliğine sahip. Böylece her yudumda tam da istediğiniz gibi bir lezzete kavuşabilirsiniz. Ayrıca evinizde baristalığı başkasına devretmeniz gereken anlarda da kahvenizin yine tam istediğiniz gibi hazırlanacağından da emin olabilirsiniz 🙂 Sıfır risk, bol lezzet…

En sevdiğiniz kahveyi, en sevdiğiniz fincanda içebilmeniz için de VeroBarista üstüne düşeni yapıyor ve yüksekliği ayarlanabilir kahve çıkışı sayesinde 15 cm yüksekliğe kadar ayarlanabiliyor. En uzun latte macchiato bardaklarınızı bile rahatlıkla kullanabilirsiniz.

Zamandan ve enerjiden tasarruf edebilirsiniz

Kahve hazırlarken lezzet kadar önemli bir şey daha varsa; o da şüphesiz ki zamandan ve enerjiden tasarruf edebilmek. VeroBarista, minimum ısınma süresiyle 45 saniye gibi çok kısa bir zamanda kahvenizi hazır hale getiriyor. Ayrıca her kahveden sonra autoMilkClean süt temizleme sistemi ile tam otomatik temizlik sunuyor ve kolayca çıkartılabilir damlama tepsisi, kahve posası kabı ve süt ağızlıkları bulaşık makinesinde yıkanabiliyor. Yani kahve keyfiniz bittiğinde sizi temizlikle hiç yormuyor. Ve son olarak ZeroEnergy Auto-off otomatik kapanma özelliği ile belirlenen saatten sonra enerji tasarrufu yapmak için kapanıyor, sizi düşündüğü kadar çevreyi de düşünüyor. Kim hem çok lezzetli kahveler yapan hem de akıllı özellikleriyle kahve hazırlamayı mükemmel bir deneyime dönüştüren böylesi bir yardımcıyı evinde istemez ki?

Siz de evinizin baristası olmaya hazırsanız, en lezzetli kahveleri kendi damak tadınıza göre ayarlamak ve her defasında mükemmel sonuçlar elde etmek için hemen tıklayabilir, VeroBarista ile tanışabilirsiniz.

*Bu yazı Bosch katkılarıyla hazırlanmıştır.





21 Günde Ustalaş: Hayatınızı dönüştürmenin kısa rehberi

Günümüz dünyasında insanlar hızlı ve etkili çözümler ararken, uzun vadeli değişikliklerin ne kadar süre gerektirdiği sorusu akıllarda yer ediyor. Araştırmalar, bir alışkanlık kazanmanın 21 günlük bir süreç olduğunu belirtiyor. Bu gerçek, “21 Günde Ustalaş” serisini şekillendiren temel düşünce. Omega Yayınları’nın yayımladığı ve Marie-Claire Carlyle, Leon Nacson ve David A. Phillips gibi alanında prestijli yazarların katkıda bulunduğu seri, hayatın farklı alanlarında bir dönüşüm yaşamak isteyen okurlara kısa ama derinlemesine bir yolculuk sunuyor. Peki, bu serinin her kitabı, okura nasıl dokunuyor? Gelin, seriye birlikte göz atalım.



Marie-Claire Carlyle-Para Mıknatısı: Zenginliğe Giden Yolda Bir Yol Haritası

Serinin ilk kitabı olan Para Mıknatısı, parayla olan ilişkimize yeni bir perspektif getiriyor. Carlyle, paranın sadece maddi bir unsur olmadığını, aynı zamanda kişisel değerimizin ve başkalarına sunduğumuz katkının bir yansıması olduğunu öne sürüyor. Kitap, okuyucuları “zengin” olmanın ötesine taşıyarak, yaşamlarında gerçekten neye değer verdiklerini sorgulamalarına yardımcı oluyor. Paranın bir enerji olduğu fikri üzerine kurulu bu kitap, hayata daha fazla refah çekmek isteyenler için önemli adımlar sunuyor. Okur, mevcut finansal alışkanlıklarını gözden geçirmeye ve “para mıknatısı” olma yolunda ilerlemeye davet ediliyor. Carlyle’ın dili basit ama etkileyici. Kitap, “Paranın Değeri” ve “Niyet Etmenin Gücü” gibi bölümlerle, paraya olan bakış açınızı tamamen değiştirebilir. Ancak bu kitap, sadece bir kişisel gelişim kitabı değil; alışkanlıkları kökten dönüştürmek isteyen herkes için bir rehber niteliğinde. Para ve refah konusunda mevcut düşünce kalıplarını yıkmak isteyen okurlar için güçlü bir başlangıç noktası sunuyor.

Leon Nacson-Rüyalar: Bilinçaltınızı Keşfetmek İçin Bir Araç

Serinin ikinci kitabı olan Rüyalar, sadece uyku sırasında yaşadığımız olayların ötesinde, bilinçaltımızın derinlerine bir yolculuk yapmamıza yardımcı oluyor. Nacson, rüyaların anlamını çözebilmek için onları hatırlamanın önemini vurgularken, okuyuculara kendi rüya günlüğünü tutmanın faydalarından bahsediyor. Modern yaşamın karmaşasında, rüyalarla ilgili sembollerin ve temaların nasıl çözüleceğine dair pratik bilgiler sunuyor. Kitap, rüya yorumlamada bireysel deneyime önem vererek okuyucunun kendi rüyalarının dilini öğrenmesini sağlıyor. Rüyaların sembolizmi üzerine yoğunlaşan bölümler, okurun bilinçaltına dair ipuçlarını yakalamasını kolaylaştırıyor. “Düşmek, Uçmak ve Kovalanmak” gibi herkesin yaşamış olabileceği rüya temalarına açıklık getirirken, kişinin ruhsal yolculuğunda bir rehber olma niteliği taşıyor. Nacson, rüyaların günlük hayatımızdaki yansımalarına dikkat çekiyor; bu da kitabı okura bilinçaltıyla ilgili derin bir keşif fırsatı sunan önemli bir araç haline getiriyor.

David A. Phillips-Numeroloji: Sayıların Gizemli Dünyası

Üçüncü kitap Numeroloji ise, yaşamın derin sırlarını anlamak için sayıların gücüne odaklanıyor. Phillips, Pisagor’un öğretilerine dayanan bu kadim bilim dalını modern hayata uyarlayarak, insanların kendilerini ve çevrelerindekileri daha iyi anlamalarına yardımcı olmayı hedefliyor. Numeroloji, sadece kişilik analizi değil; aynı zamanda kariyer seçimleri, ilişkiler ve ruhsal gelişim açısından da rehberlik sunuyor. Phillips, kitabında sayılara dair teorik bilgilere ek olarak, gerçek dünyadan ünlü örnekler sunarak konuyu daha somut bir hale getiriyor. “Ruh Sayıları” ve “Adların Gücü” gibi bölümler, okurların kişisel yaşamlarına dair önemli çıkarımlar yapmasına olanak tanıyor. Numerolojiye ilgi duymayanlar bile, bu kitap sayesinde yaşamlarını yeni bir gözle değerlendirmeye başlayabilir.

21 Günlük Yolculuk: Alışkanlıklar ve Dönüşüm

Bu seri, alışkanlıkların nasıl şekillendiğine ve yaşamda yeniye yer açmanın neden önemli olduğuna dair kapsamlı bir rehber niteliğinde. Her kitap, 21 gün boyunca okuru derin bir içsel yolculuğa çıkarıyor ve bir yandan kısa süreli bir rehber gibi görünse de her birinin arkasında büyük bir felsefi altyapı bulunuyor. Para Mıknatısı, finansal refahın anahtarlarını sunarken; Rüyalar bilinçaltımızı çözmemize yardım ediyor ve Numeroloji kişisel potansiyelimizi anlamamıza kapı aralıyor. Bu serinin en büyük gücü, herkesin hayatında bir noktada değişiklik yapma ihtiyacını hissetmesi ve 21 gün boyunca süren bu küçük ama etkili adımların, büyük dönüşümlere yol açma potansiyelinde yatıyor. Her kitap, farklı bir tema etrafında dönse de ortak payda: Bireyin kendi gücünün farkına varmasını sağlamak ve bunu bir alışkanlığa dönüştürmek.



Sonuç olarak, “21 Günde Ustalaş” serisi, hayatta bir adım öne geçmek ve yeni bir başlangıç yapmak isteyenler için ilham verici bir çalışma. Her kitabın derinliği, okurun kendine dair yeni keşifler yapmasına olanak tanıyor. Seriyi okurken hem kişisel gelişiminize katkıda bulunacak hem de alışkanlıklarınızı yeniden gözden geçireceksiniz. Hayatta yeni bir sayfa açmak için siz de bu 21 günlük yolculuğa çıkmaya hazır mısınız?

Bu yazı Deniz Poyraz tarafından kaleme alınmıştır.

İlginizi çekebilir: Yaratıcılık bir hayal mi? Yaratıcı olmak mümkün mü? İyi ama nasıl?





İlgili Makale