Geçen yıl akıllı saatler için oldukça önemli bir yıldı: Apple uzun zamandır beklenen Apple Watch’ı piyasaya sürdü, Samsung ilk yuvarlak hatlı saatini tanıttı ve Pebble üç yeni modelini görücüye çıkardı. Aynı zamanda bütün bu markaların ortak özelliği Google’ın Android Wear platformunda çalışıyor olmasıydı.
İlgili yazı: 2016’da teknoloji her an bizimle: Giyilebilir teknoloji
Bu gelişmeler bir yandan akıllı saatleri satış ve popülerlik anlamında akıllı telefonlara yaklaştırırken, bir yandan da teknoloji haberlerinde akıllı saatler kendine ön sıralarda yer buldu. İnsanlar her ne kadar akıllı saat almıyor olsalar da, onlar hakkında konuştular, yazdılar ve sorular sordular. Hazır olun ya da olmayın, akıllı saatler giderek yaygınlaşıyor.
Bunun en büyük kanıtı birkaç ay önce ünlü saat markası Fossil’den geldi. Geleneksel saat markası, gelecek yıla kadar bilezik ve saatlerini %100 giyilebilir teknolojiye dönüştürmeyi hedeflediklerini açıkladı.
Bu ürünler ilk bakışta şık bir bileklik veya bilezik gibi görünseler de, içerisinde fitness tracking (aktivite takibi) ve bildirim özelliği bulunuyor. Q Grant ve yeni tanıtılan Q54 Pilot modeli de benzer özellikler taşıyor: İkisi de geleneksel Fossil analog tasarımına sahip olup aktivite ölçer özelliğini bulunduruyor ve Android ve İOS cihazlarıyla uyumlu çalışıyor. Tüm bu özelliklerine rağmen güçlü akıllı saat markalarıyla performans anlamında rekabet etmesi zor görünüyor.
Withings Activite saat markasının ilk olarak piyasaya çıkardığı akıllı analog saat akımını Fossil devam ettirecekmiş gibi görünüyor.
Fossil bu durumun farkına varmış olacak ki, rekabeti artırmak için daha üstün nitelikli akıllı saati olan Q Founder’ı piyasaya çıkardı. Android Wear’a gelen IOS desteğiyle hem IOS hem de Android işletim sistemini bulunduran cihazlarla uyumlu çalışan Q Founder, tamamen dokunmatik özelliği, ses kontrol özelliği ve Android Wear donanımı sunan Motorola, LG, Huawei gibi markaların sunduğu özelliklerin hepsini hali hazırda sunuyor.
Fossil, bir yandan teknolojiye ayak uydururken yıllardır alışılagelmiş klasik çizgisini de koruyor. Saat, klasik dizaynı sayesinde kolunuzda ‘Ben bilgisayarım’ diye bağırmıyor, normal bir saat izlenimi yaratıyor. Bu noktaya dikkat etmek oldukça önemli, çünkü akıllı saatler gelecekte geleneksel saatlerin yerini alacaksa, insanlar her zaman kullandıkları ve aşina oldukları tasarımlarla bu dönüşümün gerçekleşmesine ihtiyaç duyacaklar.
Her ne kadar önceki modellerine göre Q Founder daha üst düzey olsa da, yine de akıllı saat performansı anlamında size en iyiyi sunmaktan maalesef uzakta kalıyor. Paslanmaz çelik olan saat Amerika’da 295$ fiyatıyla piyasaya çıktı ki, bu aslında rakipleri Apple, Huawei ve Motorola’dan daha düşük bir fiyat. Diğer akıllı saatlere göre daha ağır olup geniş gövdeli yapısı bulunuyor. Ekranı düşük çözünürlüğü ve parlaklığı ise yeterli bulunmuyor.
Q Founder’ın kalp atışı ölçer özelliği olmaması, aktivite ölçer özellikler konusunda Q Founder’ı bu yarışta bir adm geride bırakıyor.
Tüm bu olumsuz özelliklerinin yanında Q Founder Android Wear saatlerin yapabildiği her şeyi yapıyor. Telefonunuzdan bildirim alabiliyor, mesajlarınıza sesli olarak yanıtlayabiliyor ve Google aramalarınızı da sesli olarak yapabiliyorsunuz. Ayrıca şarjı ortalama 1 gün dayanabiliyor ve Fossil tutkunları için diğer modellerinden görünüm ve şıklık anlamında hiçbir farkı yok.
Bu noktada akıllı saatlerle ilgili en önemli tartışma akıllı telefonlar kadar ‘akıllı’ olmadığı ve yeterince işlevi olmadığı yönünde oluyor. Her ne kadar akıllı saatlerin henüz yeterince işlevi olmasa da akıllı saat üreticilerinin bu teknolojiye yatırım yapmaktan vazgeçmeyeceklerini söyleyebiliriz. Ayrıca akıllı saat teknolojisi geliştikçe akıllı telefonlarla arasındaki farkı kapatacakmış gibi gözüküyor.
Kaynak:
theverge.com