HAYIR. Aslına bakarsanız bu sadece beş harften oluşan tek bir kelime. Söylemesi kolay, ancak bir o kadar da zor. Sadece bu kelimeyi söyleyemediğimiz için istemediğimiz kaç işi kabul ettik? Kaç kere bizim sorumluluğumuz olmamasına rağmen başkasının işini yaptık? Ya da kaç kere sadece hayır diyemediğimiz için yetiştirmemiz gereken ödev, iş ya da bambaşka bir şey varken, onu bırakıp başkasının yardımına koştuk, hem de çok önemli olmamasına rağmen? Ya da kaç kere kendimizi ihmal ettik sadece arkadaşımız bize kırılmasın diye? Eminim birçok kişinin bu sorulara cevabı epey fazladır. Peki neden bu kelimeyi söylemekten bu kadar korkuyoruz? Neden hayır demektense, kendimize haksızlık yapmayı tercih ediyoruz?
Hayır demek neden bu kadar zor?
Neden hayır diyemediğimizle ilgili pek çok açıklama getirilebilir. Hepsi de bir açıdan doğru ve geçerlidir. En önemli nedense hayır dedikten sonra olacaklardan korkmamızdır. Olumsuz bir durum olacağının garantisi yoktur ama olma ihtimali bizi korkutur. Çünkü hayır cevabı bizim en temel ihtiyaçlarımızdan birini, bir grubun parçası olmayı, insanlar tarafından kabul edilme ve sevilme ihtiyacımızı tehdit eder.
Bu ihtiyacımız o kadar önemlidir ki bunun önüne geçebilecek durumları ortadan kaldırmaya çalışırız. Kendimizden ödünler veririz sadece kabul edilelim, sevilelim diye. Tabii ki sadece sevilelim diye çevremizdekilere yardım etmeyiz. Bazen sadece onlar mutlu olsunlar diye de yaparız bunu. Ancak ne zaman ki sırf başkalarını memnun etmek için kendimizi ihmal etmeye, önceliklerimizi arka plana atıp başkalarının ihtiyaçlarına odaklanıyoruz, işte o zaman bir yanlış var demektir.
Bazen hayır diyemememizin nedeni de içinde bulunduğumuz gruptaki rolümüzden kaynaklanır. Roller öyle bir dağılır ki karşımızdaki isteyen, biz de istekleri yerine getiren taraf oluruz ve bu ne kadar sık gerçekleşirse roller de o kadar pekişir. Ancak şöyle küçük bir ayrıntı var; en başta her şeye evet diyerek rolümüzü biz kendimiz belirlemiş oluruz. Yani aslında bu rol bize verilmiş gibi durabilir ama buna da evet diyerek son kararı veren biz oluruz. Peki bu roller değişemez mi? Hep böyle mi devam edecek? Tabii ki değişebilir. Bunun için yapacağımız şey bir kelimeye hayatımızda daha çok yer vermek: Hayır.
Nasıl hayır diyebiliriz?
Öncelikle nelere hayır demek istediğinize karar verin. “Eğer kolaylıkla hayır diyebilen biri olsaydınız ilk önce neye hayır derdiniz?” sorusunu cevaplayın. Vereceğiniz cevaplar sizin için belirgin bir yol haritası çizecektir.
Prensiplerinizi ve kurallarınızı belirleyin. Ne zaman sizin kendinize ayırdığınız vakit, ne zaman başkalarına ayırdığınız vakit bunu belirleyin örneğin. Neleri paylaşmaktan hoşlanmıyorsunuz ve paylaşmayacaksınız, öncelikleriniz neler? Bunlarla ilgili net tercihleriniz olsun ve bunları insanlarla paylaşın. Böylece yeri geldiğinde verdiğiniz hayır cevabının kişisel bir durum olmadığını, herkes için geçerli olduğunu da göstermiş olursunuz. Bu sayede olası tartışmalar ve yanlış anlaşılmaların da önüne geçmiş olursunuz.
Sınırlarınızı çizin. Belirlediğiniz prensip ve kurallar bunun en büyük ve en önemli parçası. Siz sınırlarınızı belirlerseniz insanlar da size saygı duyacak ve buna göre yaklaşacaktır. Böylece en başından sizin hayır demenizi gerektirecek taleplerle gelmeyeceklerdir.
Bütün bu hazırlıkları yapsanız da bir anda hayır diyebilmek kolay değildir. Refleks olarak bile anında evet diyebilirsiniz. Bunun için cevap vermeden önce düşünmek, değerlendirmek için biraz süre isteyin. Bu süre duruma ve olaya göre değişiklik gösterebilir. İstediğiniz bu süre cesaretinizi toplamanız için size yardımcı olacaktır.
Bir kere hayır demiş olmanız büyük bir adım. Ancak sadece bu yeterli değil. Önemli olan bunun devamlılığının olması. Aynı duruma bir kere evet, bir kere hayır demek karşı tarafa kararsız bir mesaj verir ve tekrar aynı istekle gelmesine neden olur. Bu nedenle hayır dediğiniz konuyla ilgili istikrarlı olun.
Neden hayır dediğinizle ilgili açıklamada bulunabilirsiniz. Yapacağınız kısa ve net bir açıklama karşı tarafın durumu sizin açınızdan görmesine yardımcı olacaktır. Ancak açıklamayı karmaşık ve uzun cümleler kurarak yapmaktan olabildiğince kaçının. Basit bir açıklama yeterli olacaktır.
Hayır demek öğrenilebilen bir beceridir. Sadece bunun için zamana ve pratiğe ihtiyaç vardır. Unutmayın; amaç her şeye hayır demek değil. Zaten bu da çok doğru bir tercih değil. Başkasına evet demenin kendinize hayır demek olduğu noktalarda hayır demek önemli ve gereklidir. Bunu başkalarından önce kendinize borçlusunuz.
İlginizi çekebilir: Her şeyi kusursuz yapma baskısı: Mükemmeliyetçilik