Hayır deme korkusu: İlişkilerimizde neden sınır çizemiyoruz?
Bazı insanlar ilişkilerinde verici olmanın “gerektiğine” inanır. Böyle öğrendikleri için, sevginin verici olarak alınabileceğini sandıkları için, iyi biri olmak için verici olmanın şart olduğuna inandıkları için, daha çok sevilmek için veya reddedilmemek için… Pek çok farklı sebep kişinin verici olmasına sebep olabilir.
Ancak bu kadar verici olmak kişinin yorulmasına, daha da ötesinde depresyona girmesine dahi sebep olabilir. Sevilmek için kişinin çaba sarfetmesi gerekmemelidir. Kişi çok çaba sarfediyor ve yoruluyorsa, bu muhtemelen sevgi değildir.
Peki ilişkilerimizde neden sınır çizemeyiz?
Sevgiyi kaybetmekten korkma
Her zaman evet dediği için rahatsız olmasına rağmen aynı davranışı sürdüren insanlar, sevgiyi kaybetmekten korkan insanlardır. İlişkilerinde verici ve uyumlu olmadan sevgi alamayacağını düşünür ve terk edilme korkusuyla sınır çizemez.
Karşı tarafın tepkilerinden korkma
Bazı insanlar karşısındaki kişinin olumsuz duygularından çok etkilenirler; “hayır dersem bana kızar”, “istemediğimi söylersem bana surat asar”… Olumsuz duygu ile temas etmemek adına her zaman uyumlu ve yapıcı olmaya çalışırlar.
“İyi insan olmak için evet demek gerekir” inancı
Bazı insanlar iyi biri olmak için her zaman “evet” demeleri gerektiğini düşünür. İhtiyacını söylemenin, seçme hakkının ve hayır demenin “iyi bir insan olmayı” bozacağına inanır. Bu nedenle istememesine rağmen evet deyip kendi ihtiyaçlarını sahip çıkmak yerine karşısındakinin gönlünü hoş tutmaya çalışır.
Suçlu hissetme korkusu
Bazı insanlar evet demeye o kadar alışmışlardır ki, hayır demenin nasıl bir şey olduğunu bilmediklerinden hayır dediklerinde suçlu hissederler. Bu suçluluk duygusuyla temas etmek yerine alışık oldukları evet deme davranışını sürdürmeye devam ederler. Suçluluk duygusu sınır çekilmesine engel olur.
Onaylanma ihtiyacı
İnsanlar onaylanmaya ihtiyaç duyarlar. Ancak bazı insanlar evet dediklerinde, karşı tarafa iyilik yaptıklarında, karşılarındakini mutlu ettiklerinde onaylanacaklarını düşünürler. Bu yanlış düşünme biçimi nedeniyle kendi davranış döngüleri asla kırılmaz.
İnsan reddedilme korkusuyla verici olması halinde kendi ihtiyaçlarını ve isteklerini hiçbir zaman sahip çıkamadan korkuyla ilişki kurmuş olur. Gerçek ilişkiler; kişinin sınırlarının net olduğu, her zaman verici değil alıcı noktasında da konumlanabildiği, kaybetme korkusu da yaşanmayan ilişkilerdir. İlişkilerinizi gözden geçirin. Her zaman verici noktada konumlandırılması, hayır demekte çok zorlandığınızı ve karışınızdakilerin duygularından korktuğunuzu düşünüyorsanız, davranış biçiminizi gözden geçirmenizde fayda var. Bir ilişki “hayır” dediğiniz ve bazı şeyleri tercih etmediğiniz için sürmeyecekse zaten ortada gerçek bir ilişki yoktur.
İlginizi çekebilir: İlişkilerde mutlu etmekten veya mutlu edilmekten önce mutlu olabilmek sanatı