X

Adım Adım ve İyilik Peşinde Koş platformu: Haydi, iyilik peşinde koşalım

Seviyoruz koşmayı, aktif olup, hareketlenip, coşmayı. O maraton senin, bu yarış benim dolaşıyoruz da arada adımlarımıza anlam katmayı da düşünüyor muyuz peki? Mesela sırf biz koştuk diye çocuklar daha iyi eğitim görse, olmasın ama olduğu anda afetzedelerin kurtarılması için kaynak yaratılsa, gençler atıl olmaktan kurtarılsa da topluma karışsa. Mesela, mesela. O kadar çok şey var ki yapılacak sadece koşarak.

Benim de aralarında bulunduğum Adım Adım’ın gönüllü koşucuları tam 8 senedir bu tarz sebeplerle koşuyorlar ve şu ana kadar yaratılan kaynak tam 9.2 milyon TL. Koşan herkese ve bağışlarını esirgemeyenlere tekrar tekrar teşekkürler.

Adım Adım’ın gönüllü koşucuları tam 8 senedir iyilik peşinde koşuyorlar.

Bağış toplama sistemi eskiden de tıkır tıkır işliyordu ama artık daha bir cilalandı, parladı, dijitale uyarlandı. Dünyada bunca STK’yı bünyesinde barındıran bir online yardımseverlik platformu daha yok. ipk.adimadim.org gibisi yok. ‘Bu da ne ki’ diyeceklere cevap olsun diye, bir de gevezelik etmeyi sevmediğimden Adım Adım’ın kurucularından biri ve Kaynak Geliştirme Koçu olan İ. Renay Onur’a sanki hiçbir şey bilmiyormuşum gibi sorular sordum, bakınız neler neler dedi.

Adım Adım nedir?

Bireysel bağışçılar ile Sivil Toplum Kuruluşlarını (STK) spor aktiviteleri sayesinde bir araya getiren, bu sayede STK’lara bağışlar aracılığıyla kaynak yaratan ve farkındalık sağlayan Türkiye’nin ilk ve en büyük yardımseverlik koşusu oluşumudur. Tamamen gönüllülerden oluşan, hiç bir tüzel kişiliği olmayan ve tek amacı iyilik olan eşi benzeri olmayan bir hareket bu.

Türkiye’nin ilk ve en büyük yardımseverlik koşusu platformu Adım Adım

İPK nedir?

İPK; yani İyilik Peşinde Koş Platformu, 8 yıl boyunca 66 bin bağışçıdan 9.2 milyon TL toplayan 7.000 koşucunun bütün bilgi ve tecrübelerini kullanarak, bugüne kadar yaptığımız her şeyi otomatik hale getiren, bağışçının, koşucunun ve STK’nın hayatını kolaylaştıran; böylece AA’nın etkisini çarpa çarpa büyüten bir online kitlesel kaynak yaratma platformdur.

İyilik Peşinde Koş Platformu, koşarak bağış toplamanın en kolay yolu.

Diyelim İPK’ya kayıt oldum, sonra ne olacak?

Adım Adım, yardımseverlik koşusunu anlatan, bunu Türkiye’deki koşucular ve STK’lar nezdinde yaygınlaştırmaya çalışan bir yapı. İPK ise buna karar veren koşucuların ve STK’ların hayatını kolaylaştıran bir platform olarak özetlenebilir. Koşucu İPK’ya kayıt olduğunda artık tek tuşla yarış seçme, proje seçme, hedef koyma ve mektup oluşturma imkânına sahipken, yine İPK sayesinde bağışçı da tek tuşla bağış yapabiliyor.

İPK üzerinden bağış toplamak için koşmam mı gerekiyor, başka bir spor dalında yarışarak da bağış toplayabilir miyim?

Şu anda ilk hedefimiz ve lansman etkinliğimiz İstanbul Maratonu. Bundan sonra başka spor dallarında yarışarak da bağış toplanabilecek ama henüz her aktivite buna dâhil olacak mı, ona karar vermedik.

Kimler için bağış toplayabilirim?

Şu anda AÇEV, Buğday, AKUT, Koruncuk, TEGV, TOFD, TEMA ve TOG’un Projeleri için bağış toplayabilirsin. Tüm projeler İPK’da.

Kaynak yaratmak istediğiniz Sivil Toplum Kuruluşunuzu seçerek İstanbul Maratonu kampanyanızı hemen yaratabilirsiniz.

İPK’ya başka STK’lar da katılacak mı?

Evet, böylesine büyük çaplı bir işe sadece 8 proje için kalkışmadık tabii ki. Hedefimiz, İPK’yı en geç 1 sene içinde bağışçı haklarına saygı duyan, şeffaf/hesap verebilir ve projesi olan bütün STK’ların kullanabileceği bir hale dönüştürmek.

İPK’ya kayıt olduktan sonra süreç nasıl işleyecek?

1. Projene karar ver
2. Eğer beraber hareket ettiğin bir koşu takımı veya Kurumsal takım varsa onlara katıl (veya yarat)
3. Hedefini koy

Örnek bağış mektubun sistemde hazır. İstersen kopyala ve direkt gönder, istersen biraz kişiselleştir. Mektubunu gönderdikten sonra da profilinden adına gelen bağışları takip et, keyfini çıkar. Sana 1 TL bağış yapan bağışçına bile adına koştuğun STK’nın genel müdürü anında teşekkür mektubu gönderecek, ertesi gün de bağışçın online sertifikasını alacak.

Bana kimin bağış yaptığını görebilecek miyim?

Evet, hem de anında. Tabii bu, eğer kredi kartı bağışı ise mümkün. Bağışçın EFT/havale kullanıyorsa o zaman Cuma akşamları görebileceksin yapılan bağışları.

İstanbul Maratonu 15 Kasım’da; İPK’ya en son ne zaman kayıt olabilirim?

Her zaman kayıt olabilirsin ama amacın 15 Kasım’daki İstanbul Maratonu’nda yardım severlik koşusu yapmak ise o zaman 14 Kasım. Çünkü koşmadan önce göndermek lazım bu mektubu, yoksa bu, bir işi önce yapıp, sonra söz vermeye benzer.

Spor yapmak için iyilikten daha güzel bir neden olabilir mi?

Evet, belki biraz takibi zor ama ben yıllardır yapıyorum yardım severlik koşusunu. İPK ekstra ne katacak hayatıma?

Unutmadan şunu da söylemeliyim; belli bağışçı sayılarını geçenlerin rozetleri otomatik olarak profil sayfasına takılıyor, içinde bulunduğun sene ve önceki sene binlerce koşucu arasında kaçıncı sırada olduğunu takip edebiliyorsun. Bu da işin eğlenceli tarafı. Ayrıca bazı markalar ve şirketler bu kadar iyi kalpli insana özel hediyeler, öncelikler vermek istiyor. Onlar da bu platformu takip ediyorlar. Sıkı takip altındayız. Herkesin gözü üzerimizde, peki siz neredesiniz? Haydi tık tık: ipk.adimadim.org

Kıvanç’ın notu: Konuyla ilgili her türlü sorunuzu cevaplandırmaya hazırım; çekinmeyin, yazın: kivergu@gmail.com

İlginizi çekebilecek diğer yazılar :

Bir yarışmacının gözünden Gloria Ironman 70.3 Turkey

Şirinler Diyarında Koşmak

 

Kıvanç Ergun: Kıvanç Ergun bugün bisikletin tepesinde, yarın ormanda çamurun içinde… Harekete, iyilik peşinde koşmaya doyamıyor, başkalarına çılgınca gelen şeyleri yapmaktan inanılmaz keyif alıyor. İflah olmaz bir spor tutkunu olan Kıvanç, ‘yükseklerde’ yaşamanın, hayattan keyif almanın yolunu sporda bulmuş ve her gün yeni alanlara kayıp, kendini bilinmezlerde kaybetmekten hiç ama hiç çekinmiyor. Yaşını başını almış ama adrenalin söz konusu olunca kendini alamıyor, aktiviteye dalıyor. 2013 İstanbul Maratonu’nda ilk maratonunu (42 km), 2014'te Frig Vadileri'nde ilk Ultra Maraton’unu (60 km) koştu. Ulaşım aracı olarak bisikleti kullanıyor ve bisiklet kullananların sayısını kültürel gelişmeyle eşdeğer tutuyor. Yazdığı yazılarda sınırları nasıl zorladığından, deneyimlerinden bahsederken, bir yandan da hareket etmemek için yaratılan bahaneleri çürütmekten büyük keyif alıyor. Yardımseverlik koşusunun Türkiye'de tanınmasını sağlayan Adım Adım Yardımseverlik Platformu'nda Marka ve İletişim Koçluğu görevini yürütürken, aynı zamanda TOG'un AA içindeki STK Sorumlusu ve gönüllü koşucusu olarak da devam ediyor yaşamına... Fotoğraf konusunda fena değildir, takip etmek isterseniz: instagram/kiverg

‘Evdeki herkes barista’: Bosch VeroBarista ile kahve deneyiminizi zirveye taşıyın

Kahve, şüphesiz ki pek çoğumuz için lezzetli bir içecekten çok daha fazlası; adeta bir tutku, bir ritüel… Sabahın ilk ışıklarında enerji veren, gün içindeki küçük molalarda kendimizi şımartmamızı sağlayan, bazense sohbetlerin tadını ikiye katlayan en keyifli eşlikçi. O yüzden günün farklı anlarını, farklı kahvelerle taçlandırmak gibisi yok; ne de olsa her anın kendine has bir kahvesi var. Güne enerjik bir başlangıç yapmak için yoğun aromalı bir americano ya da gün içinde en sevdiğimiz tatlının yanında yumuşak içimli bir cappuccino en iyi seçim olabilir.



Peki ya bu seçimlerimizi evde barista ustalığıyla hazırlayabilir miyiz? Elbette. Bosch Tam Otomatik Kahve Makinesi VeroBarista ile günün her anına ve her damak tadına uygun lezzetli kahveler hazırlamak mümkün; çünkü VeroBarista ile evdeki herkes barista. Her fincanınızı ustalık eserine dönüştürmeye hazırsanız, işte VeroBarista ile yapabilecekleriniz:

Kahve çekirdeklerini dilediğiniz gibi öğütebilirsiniz

Barista ustalığında lezzetli kahveler hazırlayabilmenin ilk adımı, kahve çekirdeklerini doğru bir şekilde öğütmekten ve tazeliği korumaktan geçiyor. Güzel haber; VeroBarista tüm bunları sizin için yapıyor. CreamDrive, yüksek kaliteli seramik kahve öğütme ünitesi ve özel aroma koruyucu çekirdek haznesi ile günün her saati taze çekilmiş kahve çekirdekleriniz hazır.

Üstelik çekirdek öğütme inceliğini de dilediğiniz gibi ayarlayabilirsiniz. Arka arkaya iki öğütme ve ısıtma sayesinde ekstra güçlü kahvenizi tadı daha az acı olacak şekilde hazırlayabilirsiniz. AromaDouble Shot Fonksiyonu ile kahve aromasından ödün vermeden ekstra yoğun kahveler hazırlamak da mümkün. E bir barista daha ne ister, öyle değil mi?

Farklı anları, farklı kahve çeşitleriyle taçlandırabilirsiniz

Taze çekilmiş kahve çekirdeklerinin mis kokusunun yanı sıra kahve hazırlamanın en güzel yanlarından biri de hiç şüphesiz her damak zevkine uygun farklı seçenekler yapabilmek. Sert tatları sevenler, yumuşak içim tercih edenler ya da daha eğlenceli köpüklü bir şeyler arayanlar… VeroBarista’da herkes için bir şeyler var. Cappuccino, flat white, latte macchiato, sütlü kahve, OneTouch Function ile hepsini tek tuşla hazırlayabilirsiniz. Dahası, yoğun tatları seviyorsanız americanonuz da VeroBarista ile hazır.

Belirtmekte fayda var ki; bir barista ustalığında kahve hazırlayabilmek için özellikle sütlü kahvelerde doğru lezzeti yakalayabilmenin en önemli sırrı sütün sıcaklığını ve kıvamını doğru ayarlayabilmek. Neyse ki VeroBarista, ideal demleme sıcaklığı konusunda tam bir usta. Sütlü kahvelerde bile mükemmel sıcaklığı yakalıyor, süt köpüğü ve sıcak su hazırlama seçenekleri ile her kahve türünü lezzetten ödün vermeden hazırlıyor. Ayrıca sütlü kahveleriniz için de hortumlu süt adaptörü sayesinde esnek çözümler sunuyor. İster kutudan, ister şişeden, ister kendi termosundan süt alın, VeroBarista ile sonuç hep aynı; hep mükemmel.



Kişisel tercihlerinizi kaydedebilirsiniz

Geçek bir barista kahve hazırlarken mutlaka kişisel dokunuşlarıyla fark yaratır; VeroBarista da evdeki herkesin kendi ‘barista’ dokunuşunu ekleyebilmesi için kişiselleştirilmiş tercihlere göre 4 adede kadar favori kahve kaydedebilme özelliğine sahip. Böylece her yudumda tam da istediğiniz gibi bir lezzete kavuşabilirsiniz. Ayrıca evinizde baristalığı başkasına devretmeniz gereken anlarda da kahvenizin yine tam istediğiniz gibi hazırlanacağından da emin olabilirsiniz 🙂 Sıfır risk, bol lezzet…

En sevdiğiniz kahveyi, en sevdiğiniz fincanda içebilmeniz için de VeroBarista üstüne düşeni yapıyor ve yüksekliği ayarlanabilir kahve çıkışı sayesinde 15 cm yüksekliğe kadar ayarlanabiliyor. En uzun latte macchiato bardaklarınızı bile rahatlıkla kullanabilirsiniz.

Zamandan ve enerjiden tasarruf edebilirsiniz

Kahve hazırlarken lezzet kadar önemli bir şey daha varsa; o da şüphesiz ki zamandan ve enerjiden tasarruf edebilmek. VeroBarista, minimum ısınma süresiyle 45 saniye gibi çok kısa bir zamanda kahvenizi hazır hale getiriyor. Ayrıca her kahveden sonra autoMilkClean süt temizleme sistemi ile tam otomatik temizlik sunuyor ve kolayca çıkartılabilir damlama tepsisi, kahve posası kabı ve süt ağızlıkları bulaşık makinesinde yıkanabiliyor. Yani kahve keyfiniz bittiğinde sizi temizlikle hiç yormuyor. Ve son olarak ZeroEnergy Auto-off otomatik kapanma özelliği ile belirlenen saatten sonra enerji tasarrufu yapmak için kapanıyor, sizi düşündüğü kadar çevreyi de düşünüyor. Kim hem çok lezzetli kahveler yapan hem de akıllı özellikleriyle kahve hazırlamayı mükemmel bir deneyime dönüştüren böylesi bir yardımcıyı evinde istemez ki?

Siz de evinizin baristası olmaya hazırsanız, en lezzetli kahveleri kendi damak tadınıza göre ayarlamak ve her defasında mükemmel sonuçlar elde etmek için hemen tıklayabilir, VeroBarista ile tanışabilirsiniz.

*Bu yazı Bosch katkılarıyla hazırlanmıştır.





21 Günde Ustalaş: Hayatınızı dönüştürmenin kısa rehberi

Günümüz dünyasında insanlar hızlı ve etkili çözümler ararken, uzun vadeli değişikliklerin ne kadar süre gerektirdiği sorusu akıllarda yer ediyor. Araştırmalar, bir alışkanlık kazanmanın 21 günlük bir süreç olduğunu belirtiyor. Bu gerçek, “21 Günde Ustalaş” serisini şekillendiren temel düşünce. Omega Yayınları’nın yayımladığı ve Marie-Claire Carlyle, Leon Nacson ve David A. Phillips gibi alanında prestijli yazarların katkıda bulunduğu seri, hayatın farklı alanlarında bir dönüşüm yaşamak isteyen okurlara kısa ama derinlemesine bir yolculuk sunuyor. Peki, bu serinin her kitabı, okura nasıl dokunuyor? Gelin, seriye birlikte göz atalım.



Marie-Claire Carlyle-Para Mıknatısı: Zenginliğe Giden Yolda Bir Yol Haritası

Serinin ilk kitabı olan Para Mıknatısı, parayla olan ilişkimize yeni bir perspektif getiriyor. Carlyle, paranın sadece maddi bir unsur olmadığını, aynı zamanda kişisel değerimizin ve başkalarına sunduğumuz katkının bir yansıması olduğunu öne sürüyor. Kitap, okuyucuları “zengin” olmanın ötesine taşıyarak, yaşamlarında gerçekten neye değer verdiklerini sorgulamalarına yardımcı oluyor. Paranın bir enerji olduğu fikri üzerine kurulu bu kitap, hayata daha fazla refah çekmek isteyenler için önemli adımlar sunuyor. Okur, mevcut finansal alışkanlıklarını gözden geçirmeye ve “para mıknatısı” olma yolunda ilerlemeye davet ediliyor. Carlyle’ın dili basit ama etkileyici. Kitap, “Paranın Değeri” ve “Niyet Etmenin Gücü” gibi bölümlerle, paraya olan bakış açınızı tamamen değiştirebilir. Ancak bu kitap, sadece bir kişisel gelişim kitabı değil; alışkanlıkları kökten dönüştürmek isteyen herkes için bir rehber niteliğinde. Para ve refah konusunda mevcut düşünce kalıplarını yıkmak isteyen okurlar için güçlü bir başlangıç noktası sunuyor.

Leon Nacson-Rüyalar: Bilinçaltınızı Keşfetmek İçin Bir Araç

Serinin ikinci kitabı olan Rüyalar, sadece uyku sırasında yaşadığımız olayların ötesinde, bilinçaltımızın derinlerine bir yolculuk yapmamıza yardımcı oluyor. Nacson, rüyaların anlamını çözebilmek için onları hatırlamanın önemini vurgularken, okuyuculara kendi rüya günlüğünü tutmanın faydalarından bahsediyor. Modern yaşamın karmaşasında, rüyalarla ilgili sembollerin ve temaların nasıl çözüleceğine dair pratik bilgiler sunuyor. Kitap, rüya yorumlamada bireysel deneyime önem vererek okuyucunun kendi rüyalarının dilini öğrenmesini sağlıyor. Rüyaların sembolizmi üzerine yoğunlaşan bölümler, okurun bilinçaltına dair ipuçlarını yakalamasını kolaylaştırıyor. “Düşmek, Uçmak ve Kovalanmak” gibi herkesin yaşamış olabileceği rüya temalarına açıklık getirirken, kişinin ruhsal yolculuğunda bir rehber olma niteliği taşıyor. Nacson, rüyaların günlük hayatımızdaki yansımalarına dikkat çekiyor; bu da kitabı okura bilinçaltıyla ilgili derin bir keşif fırsatı sunan önemli bir araç haline getiriyor.

David A. Phillips-Numeroloji: Sayıların Gizemli Dünyası

Üçüncü kitap Numeroloji ise, yaşamın derin sırlarını anlamak için sayıların gücüne odaklanıyor. Phillips, Pisagor’un öğretilerine dayanan bu kadim bilim dalını modern hayata uyarlayarak, insanların kendilerini ve çevrelerindekileri daha iyi anlamalarına yardımcı olmayı hedefliyor. Numeroloji, sadece kişilik analizi değil; aynı zamanda kariyer seçimleri, ilişkiler ve ruhsal gelişim açısından da rehberlik sunuyor. Phillips, kitabında sayılara dair teorik bilgilere ek olarak, gerçek dünyadan ünlü örnekler sunarak konuyu daha somut bir hale getiriyor. “Ruh Sayıları” ve “Adların Gücü” gibi bölümler, okurların kişisel yaşamlarına dair önemli çıkarımlar yapmasına olanak tanıyor. Numerolojiye ilgi duymayanlar bile, bu kitap sayesinde yaşamlarını yeni bir gözle değerlendirmeye başlayabilir.

21 Günlük Yolculuk: Alışkanlıklar ve Dönüşüm

Bu seri, alışkanlıkların nasıl şekillendiğine ve yaşamda yeniye yer açmanın neden önemli olduğuna dair kapsamlı bir rehber niteliğinde. Her kitap, 21 gün boyunca okuru derin bir içsel yolculuğa çıkarıyor ve bir yandan kısa süreli bir rehber gibi görünse de her birinin arkasında büyük bir felsefi altyapı bulunuyor. Para Mıknatısı, finansal refahın anahtarlarını sunarken; Rüyalar bilinçaltımızı çözmemize yardım ediyor ve Numeroloji kişisel potansiyelimizi anlamamıza kapı aralıyor. Bu serinin en büyük gücü, herkesin hayatında bir noktada değişiklik yapma ihtiyacını hissetmesi ve 21 gün boyunca süren bu küçük ama etkili adımların, büyük dönüşümlere yol açma potansiyelinde yatıyor. Her kitap, farklı bir tema etrafında dönse de ortak payda: Bireyin kendi gücünün farkına varmasını sağlamak ve bunu bir alışkanlığa dönüştürmek.



Sonuç olarak, “21 Günde Ustalaş” serisi, hayatta bir adım öne geçmek ve yeni bir başlangıç yapmak isteyenler için ilham verici bir çalışma. Her kitabın derinliği, okurun kendine dair yeni keşifler yapmasına olanak tanıyor. Seriyi okurken hem kişisel gelişiminize katkıda bulunacak hem de alışkanlıklarınızı yeniden gözden geçireceksiniz. Hayatta yeni bir sayfa açmak için siz de bu 21 günlük yolculuğa çıkmaya hazır mısınız?

Bu yazı Deniz Poyraz tarafından kaleme alınmıştır.

İlginizi çekebilir: Yaratıcılık bir hayal mi? Yaratıcı olmak mümkün mü? İyi ama nasıl?





İlgili Makale