X

Hayattan daha fazla haz alabilmek için değiştirebileceğiniz 5 şey

Yaşadığımız hızlı dünyada, kendimizi amaçlarımıza hizmet etmeyen durumlarda bulmamız fazlasıyla kolay hale geldi. Fakat işin aslı şu ki; çoğumuz, bizi mutsuz edecek şeyler yapıyoruz.

Bu yazıda, hayattan daha fazla haz almak ve daha tatmin edici bir yaşama kavuşmak için, hayatın değiştirebileceğimiz ya da geliştirebileceğimiz 5 alanını ele alıyoruz.

Kariyer

İş yaşamı, birçoğumuz için hayatın büyük bir bölümünü kaplamakta. Ne var ki, son zamanlarda yapılan bir araştırma, insanların % 53’ünün işte mutsuz olduğunu ortaya koydu. Tarihin fırsatlar açısından en zengin döneminde olduğumuzu ve sadece biraz yaratıcılığımızı kullanarak birçok şekilde para kazanabileceğimizi düşünürsek, bunun inanması zor bir istatistik olduğunu söylemek mümkün.

Yakın zamanda yapılan bir araştırmaya göre insanların % 53’ü iş yaşamında mutsuz.

Peki bu kadar insan neden kendilerini mutsuz eden kariyerlerine katlanıyor? Çünkü içlerindeki sesi dinlemiyorlar. Birçok insan kendilerinden beklendiğini düşündükleri şeyi yapıyorlar. Bu durum, etrafımızdaki bizim için en iyisini dileyen insanların fikirleri ve bakış açıları sonucu ortaya çıkıyor. Oysa kendimiz için neyin en iyi olduğunu en iyi biz bilebiliriz.

Eğer içinizdeki sese sorarsanız ve hayatta en çok neyden keyif aldığınızı araştırmaya koyulursanız, bulduğunuz sonuç etrafında bir kariyer inşa edebilirsiniz. Bunu yaparken muhtemelen biraz yaratıcılığınızı kullanacak, belki biraz da fedakarlık yapacaksınız. Fakat unutmayın ki, herkesin mutlu olacağı bir kariyere sahip olması mümkün; yapacağınız tek şey arayıp bulmak.

İlginizi çekebilir: Hayatta ne yapmak istiyorsun sorusunun yanıtı sandığınızdan çok daha farklı olabilir.Hayatta ne yapmak istiyorsun sorusunun 

Çevre

Yaşadığınız yer, gittiğiniz mekanlar, birlikte vakit geçirdiğiniz insanlar… Tüm bu etkenler hayatınızı ciddi ölçüde etkiliyor. Peki yaşadığınız ev iyi hatıralarla mı dolu, yoksa kötü olanlarla mı? İş çevreniz sizi motive mi ediyor, yoksa tam tersi keyfinizi mi kaçırıyor? Sizi iyi hissettiren mutlu ve dengeli bir çevreye sahip olmanız çok önemli. Aksi halde sizi tatmin etmeyen bir hayatınız olacaktır. Bu ise birçok zihinsel ve fiziksel sorunla karşılaşmanız anlamına gelebilir.

Çevrenizi hemen değiştirmeniz mümkün olmayabilir. Fakat vaktinizi değerlendirme şeklinizi değiştirebilirsiniz. Eğer kapalı alanda bunalmış hissediyorsanız bir doğa yürüyüşüne çıkın. Ofiste kendinizi keyifsiz hissediyorsanız bir dışarı çıkıp hava alma molası verin.

Ayrıca, biraz rahatlatıcı müzik dinleyerek ya da biraz uzaklaşıp kendinize sakin ve dingin geçirebileceğiniz bir vakit ayırarak da çevrenizi değiştirmeniz mümkün.

Alışkanlıklar

Alışkanlıklarınız, hayatınızı oluşturur. Birçok insan, başarının şans ya da sadece az sayıda insanın sahip olabildiği özel bir yetenek sonucu gerçekleştiğini düşünür. Doğru olansa başarının bir alışkanlık olduğu.

Bir düşünün; başarabileceğinizden emin olsanız tam da şu an neyi yapmak isterdiniz? Yapmak istediğiniz şeyi temel odağınız ya da önceliğiniz haline getirirseniz, onu başarabilir misiniz? Cevap, tabi ki evet. İşte iyi ve sürdürülebilir alışkanlıkların hayatınıza etkisi tam da bu şekilde gerçekleşiyor.

Şimdi sahip olduğunuz alışkanlıklarınızı gözden geçirin. Ortalama bir günde vaktinizi nasıl geçirdiğinizi düşünün. Alışkanlıklarınız size değer mi katıyor, yoksa sizden alıp götürüyor mu? Eğer cevap ikincisi seçeneğe daha yakınsa, belki de artık yeni ve üretken alışkanlıklar edinmenizin zamanı gelmiştir.

İlginizi çekebilir: Kötü alışkanlıklardan kurtulmanın basit bir yolu var.

Kötü alışkanlıklara sigara, alkol, fazla televizyon seyretmek, sosyal medya bağımlılığı, fazla ya da az yemek, sağlıksız beslenmek, olumsuz düşüncelere kapılmak ve olumsuz diyaloglarda bulunmak örnek olarak verilebilir. İyi alışkanlıklar içinse plan yapmak, meditasyon ya da yoga, yeni şeyler öğrenmek, sağlıklı beslenmek, yeterince uyumak, yeterli miktarda su içmek, arkadaşlarla veya aileyle kaliteli vakit geçirmek, hobiler edinmek örnek olarak gösterilebilir.

İlişkiler

3000 çift üzerinde yapılan bir araştırmaya göre her 10 çiftten 6’sı ilişkisinde mutsuz. Fakat tıpkı kariyerlerimizde olduğu gibi bu konuda da, hayatın olması gerektiği şekli zaten buymuş gibi düşünüp acı çekmeyi tercih ediyor gibiyiz. Ne var ki, doğru olan şey sizi mutlu etmeyen biriyle duygusal birlikteliğinizi sürdürmenizin hiçbir manasının olmadığı.

3000 çift üzerinde yapılan bir araştırmaya göre her 10 çiftten 6’sı ilişkisinde mutsuz.

Bununla birlikte, ilişkilerde bir ince çizgi olduğunu söylemek mümkün. Hepimiz sorunlar yaşıyoruz ve zaman zaman şüpheye düşüyoruz. Fakat küçük anlaşmazlıklar için birlikte uzun vakitler geçirdiğiniz insanı terketmemiz gerekmiyor.

Asıl sorun, böyle anların sizi aylar ya da yıllar boyunca kötü hissetmenize neden olduğu zaman başlıyor. Eğer bir küs bir barışık bir ilişki yaşıyor ve bunun artık bir kısır döngüye dönüştüğünü hissediyorsanız, ayrılık kararı almanın zamanı gelmiş demektir.

Bu kararı almak gerçekten çok zor; özellikle işin içinde bir de çocuklar varsa. Fakat çocukların hatrına bir arada kalmak, çoğu zaman en çok onlara zarar verecektir.

Hayatınızda, aynı zamanda, farklı ilişkiler de mevcut. Arkadaşlıklarınız, aileniz, iş arkadaşlarınız, ortaklıklarınız bunlara örnek; ve bu ilişkiler arasında da size zarar verenlere tahammül etmek zorunda değilsiniz. Zamanınızın çoğunu kimlerle geçirdiğinize dikkat edin; çünkü hayatınızda en büyük etkiyi bırakacak olanlar bu insanlar.

Sağlık

Sağlığınız, sahip olduğunuz en önemli şey. Sağlıklı değilseniz, üretken de değilsiniz. Ve üretken olmamanız, hayat amacınızı gerçekleştiremediğiniz anlamına gelir.

Sağlıklı beslenmek, yeterince su içmek, yeterince uyumak ve egzersiz yapmak sağlığınız için çok önemli. Aynı zamanda nasıl düşündüğünüz, nasıl hareket ettiğiniz ve birlikte vakit geçirmek için seçtiğimiz insanlar da sağlığımıza iyi ya da kötü yönde etkide bulunuyor.

Toplum olarak sağlığın önemini kavramaktan çok uzaklaşmış durumdayız. Bilgiye erişimimiz üst seviyelerde olmasına rağmen, şimdiye dek yaşayan en sağlıksız nesili oluşturuyoruz. Ayrıca beklenen ortalama yaşam süresi ebeveynlerinkinden daha kısa olan ilk nesil biziz.

Bu durum çoğunlukla sağlıklı olanın ne olduğunu yanlış bilmekten kaynaklanıyor. Tüketmemiz gereken şey gıdanın kendisi. Oysa batıda tüketilen birçok besin, bu grupta değil. Bağımlılık yapmak üzere üretilen işlenmiş yiyecekleri tüketiyor ve bunları yedikçe daha fazla yemek istiyoruz. Dile getirmek biraz garip olsa da sağlıksız ve kilolu insanlar aslında aynı zamanda oldukça açlar. Aç oldukları konu ise kaloriler değil, gerçek besinler. Bunu değiştirmenin tek yolu ise sağlıklı ve bilinçli beslenmekten geçiyor.

Kaynak:

the-open-mind.com

 

Uplifers: Kaliteli ve mutlu yaşam koçunuz!

‘Evdeki herkes barista’: Bosch VeroBarista ile kahve deneyiminizi zirveye taşıyın

Kahve, şüphesiz ki pek çoğumuz için lezzetli bir içecekten çok daha fazlası; adeta bir tutku, bir ritüel… Sabahın ilk ışıklarında enerji veren, gün içindeki küçük molalarda kendimizi şımartmamızı sağlayan, bazense sohbetlerin tadını ikiye katlayan en keyifli eşlikçi. O yüzden günün farklı anlarını, farklı kahvelerle taçlandırmak gibisi yok; ne de olsa her anın kendine has bir kahvesi var. Güne enerjik bir başlangıç yapmak için yoğun aromalı bir americano ya da gün içinde en sevdiğimiz tatlının yanında yumuşak içimli bir cappuccino en iyi seçim olabilir.



Peki ya bu seçimlerimizi evde barista ustalığıyla hazırlayabilir miyiz? Elbette. Bosch Tam Otomatik Kahve Makinesi VeroBarista ile günün her anına ve her damak tadına uygun lezzetli kahveler hazırlamak mümkün; çünkü VeroBarista ile evdeki herkes barista. Her fincanınızı ustalık eserine dönüştürmeye hazırsanız, işte VeroBarista ile yapabilecekleriniz:

Kahve çekirdeklerini dilediğiniz gibi öğütebilirsiniz

Barista ustalığında lezzetli kahveler hazırlayabilmenin ilk adımı, kahve çekirdeklerini doğru bir şekilde öğütmekten ve tazeliği korumaktan geçiyor. Güzel haber; VeroBarista tüm bunları sizin için yapıyor. CreamDrive, yüksek kaliteli seramik kahve öğütme ünitesi ve özel aroma koruyucu çekirdek haznesi ile günün her saati taze çekilmiş kahve çekirdekleriniz hazır.

Üstelik çekirdek öğütme inceliğini de dilediğiniz gibi ayarlayabilirsiniz. Arka arkaya iki öğütme ve ısıtma sayesinde ekstra güçlü kahvenizi tadı daha az acı olacak şekilde hazırlayabilirsiniz. AromaDouble Shot Fonksiyonu ile kahve aromasından ödün vermeden ekstra yoğun kahveler hazırlamak da mümkün. E bir barista daha ne ister, öyle değil mi?

Farklı anları, farklı kahve çeşitleriyle taçlandırabilirsiniz

Taze çekilmiş kahve çekirdeklerinin mis kokusunun yanı sıra kahve hazırlamanın en güzel yanlarından biri de hiç şüphesiz her damak zevkine uygun farklı seçenekler yapabilmek. Sert tatları sevenler, yumuşak içim tercih edenler ya da daha eğlenceli köpüklü bir şeyler arayanlar… VeroBarista’da herkes için bir şeyler var. Cappuccino, flat white, latte macchiato, sütlü kahve, OneTouch Function ile hepsini tek tuşla hazırlayabilirsiniz. Dahası, yoğun tatları seviyorsanız americanonuz da VeroBarista ile hazır.

Belirtmekte fayda var ki; bir barista ustalığında kahve hazırlayabilmek için özellikle sütlü kahvelerde doğru lezzeti yakalayabilmenin en önemli sırrı sütün sıcaklığını ve kıvamını doğru ayarlayabilmek. Neyse ki VeroBarista, ideal demleme sıcaklığı konusunda tam bir usta. Sütlü kahvelerde bile mükemmel sıcaklığı yakalıyor, süt köpüğü ve sıcak su hazırlama seçenekleri ile her kahve türünü lezzetten ödün vermeden hazırlıyor. Ayrıca sütlü kahveleriniz için de hortumlu süt adaptörü sayesinde esnek çözümler sunuyor. İster kutudan, ister şişeden, ister kendi termosundan süt alın, VeroBarista ile sonuç hep aynı; hep mükemmel.



Kişisel tercihlerinizi kaydedebilirsiniz

Geçek bir barista kahve hazırlarken mutlaka kişisel dokunuşlarıyla fark yaratır; VeroBarista da evdeki herkesin kendi ‘barista’ dokunuşunu ekleyebilmesi için kişiselleştirilmiş tercihlere göre 4 adede kadar favori kahve kaydedebilme özelliğine sahip. Böylece her yudumda tam da istediğiniz gibi bir lezzete kavuşabilirsiniz. Ayrıca evinizde baristalığı başkasına devretmeniz gereken anlarda da kahvenizin yine tam istediğiniz gibi hazırlanacağından da emin olabilirsiniz 🙂 Sıfır risk, bol lezzet…

En sevdiğiniz kahveyi, en sevdiğiniz fincanda içebilmeniz için de VeroBarista üstüne düşeni yapıyor ve yüksekliği ayarlanabilir kahve çıkışı sayesinde 15 cm yüksekliğe kadar ayarlanabiliyor. En uzun latte macchiato bardaklarınızı bile rahatlıkla kullanabilirsiniz.

Zamandan ve enerjiden tasarruf edebilirsiniz

Kahve hazırlarken lezzet kadar önemli bir şey daha varsa; o da şüphesiz ki zamandan ve enerjiden tasarruf edebilmek. VeroBarista, minimum ısınma süresiyle 45 saniye gibi çok kısa bir zamanda kahvenizi hazır hale getiriyor. Ayrıca her kahveden sonra autoMilkClean süt temizleme sistemi ile tam otomatik temizlik sunuyor ve kolayca çıkartılabilir damlama tepsisi, kahve posası kabı ve süt ağızlıkları bulaşık makinesinde yıkanabiliyor. Yani kahve keyfiniz bittiğinde sizi temizlikle hiç yormuyor. Ve son olarak ZeroEnergy Auto-off otomatik kapanma özelliği ile belirlenen saatten sonra enerji tasarrufu yapmak için kapanıyor, sizi düşündüğü kadar çevreyi de düşünüyor. Kim hem çok lezzetli kahveler yapan hem de akıllı özellikleriyle kahve hazırlamayı mükemmel bir deneyime dönüştüren böylesi bir yardımcıyı evinde istemez ki?

Siz de evinizin baristası olmaya hazırsanız, en lezzetli kahveleri kendi damak tadınıza göre ayarlamak ve her defasında mükemmel sonuçlar elde etmek için hemen tıklayabilir, VeroBarista ile tanışabilirsiniz.

*Bu yazı Bosch katkılarıyla hazırlanmıştır.





21 Günde Ustalaş: Hayatınızı dönüştürmenin kısa rehberi

Günümüz dünyasında insanlar hızlı ve etkili çözümler ararken, uzun vadeli değişikliklerin ne kadar süre gerektirdiği sorusu akıllarda yer ediyor. Araştırmalar, bir alışkanlık kazanmanın 21 günlük bir süreç olduğunu belirtiyor. Bu gerçek, “21 Günde Ustalaş” serisini şekillendiren temel düşünce. Omega Yayınları’nın yayımladığı ve Marie-Claire Carlyle, Leon Nacson ve David A. Phillips gibi alanında prestijli yazarların katkıda bulunduğu seri, hayatın farklı alanlarında bir dönüşüm yaşamak isteyen okurlara kısa ama derinlemesine bir yolculuk sunuyor. Peki, bu serinin her kitabı, okura nasıl dokunuyor? Gelin, seriye birlikte göz atalım.



Marie-Claire Carlyle-Para Mıknatısı: Zenginliğe Giden Yolda Bir Yol Haritası

Serinin ilk kitabı olan Para Mıknatısı, parayla olan ilişkimize yeni bir perspektif getiriyor. Carlyle, paranın sadece maddi bir unsur olmadığını, aynı zamanda kişisel değerimizin ve başkalarına sunduğumuz katkının bir yansıması olduğunu öne sürüyor. Kitap, okuyucuları “zengin” olmanın ötesine taşıyarak, yaşamlarında gerçekten neye değer verdiklerini sorgulamalarına yardımcı oluyor. Paranın bir enerji olduğu fikri üzerine kurulu bu kitap, hayata daha fazla refah çekmek isteyenler için önemli adımlar sunuyor. Okur, mevcut finansal alışkanlıklarını gözden geçirmeye ve “para mıknatısı” olma yolunda ilerlemeye davet ediliyor. Carlyle’ın dili basit ama etkileyici. Kitap, “Paranın Değeri” ve “Niyet Etmenin Gücü” gibi bölümlerle, paraya olan bakış açınızı tamamen değiştirebilir. Ancak bu kitap, sadece bir kişisel gelişim kitabı değil; alışkanlıkları kökten dönüştürmek isteyen herkes için bir rehber niteliğinde. Para ve refah konusunda mevcut düşünce kalıplarını yıkmak isteyen okurlar için güçlü bir başlangıç noktası sunuyor.

Leon Nacson-Rüyalar: Bilinçaltınızı Keşfetmek İçin Bir Araç

Serinin ikinci kitabı olan Rüyalar, sadece uyku sırasında yaşadığımız olayların ötesinde, bilinçaltımızın derinlerine bir yolculuk yapmamıza yardımcı oluyor. Nacson, rüyaların anlamını çözebilmek için onları hatırlamanın önemini vurgularken, okuyuculara kendi rüya günlüğünü tutmanın faydalarından bahsediyor. Modern yaşamın karmaşasında, rüyalarla ilgili sembollerin ve temaların nasıl çözüleceğine dair pratik bilgiler sunuyor. Kitap, rüya yorumlamada bireysel deneyime önem vererek okuyucunun kendi rüyalarının dilini öğrenmesini sağlıyor. Rüyaların sembolizmi üzerine yoğunlaşan bölümler, okurun bilinçaltına dair ipuçlarını yakalamasını kolaylaştırıyor. “Düşmek, Uçmak ve Kovalanmak” gibi herkesin yaşamış olabileceği rüya temalarına açıklık getirirken, kişinin ruhsal yolculuğunda bir rehber olma niteliği taşıyor. Nacson, rüyaların günlük hayatımızdaki yansımalarına dikkat çekiyor; bu da kitabı okura bilinçaltıyla ilgili derin bir keşif fırsatı sunan önemli bir araç haline getiriyor.

David A. Phillips-Numeroloji: Sayıların Gizemli Dünyası

Üçüncü kitap Numeroloji ise, yaşamın derin sırlarını anlamak için sayıların gücüne odaklanıyor. Phillips, Pisagor’un öğretilerine dayanan bu kadim bilim dalını modern hayata uyarlayarak, insanların kendilerini ve çevrelerindekileri daha iyi anlamalarına yardımcı olmayı hedefliyor. Numeroloji, sadece kişilik analizi değil; aynı zamanda kariyer seçimleri, ilişkiler ve ruhsal gelişim açısından da rehberlik sunuyor. Phillips, kitabında sayılara dair teorik bilgilere ek olarak, gerçek dünyadan ünlü örnekler sunarak konuyu daha somut bir hale getiriyor. “Ruh Sayıları” ve “Adların Gücü” gibi bölümler, okurların kişisel yaşamlarına dair önemli çıkarımlar yapmasına olanak tanıyor. Numerolojiye ilgi duymayanlar bile, bu kitap sayesinde yaşamlarını yeni bir gözle değerlendirmeye başlayabilir.

21 Günlük Yolculuk: Alışkanlıklar ve Dönüşüm

Bu seri, alışkanlıkların nasıl şekillendiğine ve yaşamda yeniye yer açmanın neden önemli olduğuna dair kapsamlı bir rehber niteliğinde. Her kitap, 21 gün boyunca okuru derin bir içsel yolculuğa çıkarıyor ve bir yandan kısa süreli bir rehber gibi görünse de her birinin arkasında büyük bir felsefi altyapı bulunuyor. Para Mıknatısı, finansal refahın anahtarlarını sunarken; Rüyalar bilinçaltımızı çözmemize yardım ediyor ve Numeroloji kişisel potansiyelimizi anlamamıza kapı aralıyor. Bu serinin en büyük gücü, herkesin hayatında bir noktada değişiklik yapma ihtiyacını hissetmesi ve 21 gün boyunca süren bu küçük ama etkili adımların, büyük dönüşümlere yol açma potansiyelinde yatıyor. Her kitap, farklı bir tema etrafında dönse de ortak payda: Bireyin kendi gücünün farkına varmasını sağlamak ve bunu bir alışkanlığa dönüştürmek.



Sonuç olarak, “21 Günde Ustalaş” serisi, hayatta bir adım öne geçmek ve yeni bir başlangıç yapmak isteyenler için ilham verici bir çalışma. Her kitabın derinliği, okurun kendine dair yeni keşifler yapmasına olanak tanıyor. Seriyi okurken hem kişisel gelişiminize katkıda bulunacak hem de alışkanlıklarınızı yeniden gözden geçireceksiniz. Hayatta yeni bir sayfa açmak için siz de bu 21 günlük yolculuğa çıkmaya hazır mısınız?

Bu yazı Deniz Poyraz tarafından kaleme alınmıştır.

İlginizi çekebilir: Yaratıcılık bir hayal mi? Yaratıcı olmak mümkün mü? İyi ama nasıl?





İlgili Makale