X

Hayatta “kim” olduğumuzun sorumluluğunu almak: İşte ödememiz gereken esas bedel

Bir mum, diğer mumu tutuşturmakla ışığından bir şey kaybetmez.” – Mevlana Celaleddin Rumi

Neden benim başıma geldi?” diye başlayan şikayetlerimiz vardır… “Hayatta en zor zamanlar neden A veya B’nin başına gelmez de beni bulur?”. Örneğin, “Neden bazılarımız için hayat su gibi akıp giderken diğerleri karlı dağlar aşmak durumunda kalır?

Neden bazılarımız o denli yoğun çalışır ki sabaha kadar gözlerine uyku girmez? Hatta o denli içselleştirirler ki işlerini, rüyalarında bile hesaplama yaparlar, sunum yaparlar ve hatta uyurken bile bilinçleri o işle uğraşmaya devam eder… Sadece akılla yapılan işleri düşünmeyelim, bir de vücutla çalışılan işler vardır. Bir balerin hayal edin, sizce günde kaç saat çalışması gerekir, sadece bir güzel muhteşem dönüş için hayatındaki kaç günü, kaç saati bu amaç uğruna harcaması gerekir? 

Bir balerin hayal edin, sizce günde kaç saat çalışması gerekir?

Bir yazar düşünelim örneğin… Sadece bir sayfa yazı yazmak için yaklaşık 150 kelimeyi art arda sıralayabilmesi gerekir, bunun için çalışması, zaman ayırması ve düşünmesi gerekir. Ortalama 150 sayfalık bir kitapta kaç kelime olduğunu hesap etmek sadece bir saniyemizi alır fakat bunların nasıl bir araya geldiğini, ne emeklerle kitap haline geldiğini, yazarımızın bu akışı oluşturuncaya kadar hayatında belki ne denli önemli tecrübeler yaşadığını anlamamız oldukça güçtür… Ama işte bir kitabı oluşturmak genelde yıllar alan bir süreçtir…

İşte bu örneklerde olduğu üzere ben bugün “almadığımız” sorumluluğumuza fakat kendimiz olmakla yani en basit halimizle almadığımız bazı sorumluluklara dikkat çekmek istiyorum. Geçtiğimiz günlerde çok sevdiğim bir arkadaşımla konuşmamız esnasında (kendisi her daim fikirlerine çok değer verdiğim bir büyüğümdür aynı zamanda) “her insan olmanın bir diyeti” olduğunu belirtti…

Bu söz beni oldukça fazla düşündürdü ve çok da etkiledi. Bu yazım aslında “ödediğimiz veya ödemeye gönüllü olduğumuz diyetler” üzerine. Yani kim olduğumuz üzerine. Belki de bu satırları okurken tam tersini düşüneceksiniz ama istiyorum ki geri kalan bölümü okuduğunuzda yapmayı ertelediğiniz ve bu dünyaya sadece ve sadece sizlerin getirebileceğiniz bir durum varsa, bunun için gönüllü olun ve bir güzel adım atın…

Bir yazar düşünelim örneğin… Sadece bir sayfa yazı yazmak için yaklaşık 150 kelimeyi art arda sıralayabilmesi gerekir, bunun için çalışması, zaman ayırması ve düşünmesi gerekir.

Nedir diyet ödemek, nedir olduğumuz kişi olmanın sorumluluğunu almak? Örneğin, bir alanda kendimizce profesyonele yakın bir bilgi birikimimiz vardır, bu durum bu bilgi birikimimizi insanlıkla paylaşmamızı gerektirir. Bu hayat boyu bize bahşedilmiş olan öğretinin diyetidir. Daha somut bir örnekle gidelim… Ben bir profesyonel danışman veya hayat koçu değilim. Fakat hayatımda yaşadıklarım dolayısıyla kendi kendime oldukça büyük kişisel gelişim basamaklarını atladığımı düşünüyorum. Bu süreç yaklaşık beş yılımı aldı, beni değiştirdi, beni büyüttü, bana çok fazla okuttu, bana çok fazla seyahat yaptırdı, beni çok farklı kişilerle tanıştırdı, bana yoga öğretesinde “hocalık” mertebesini getirdi ve en önemlisi hayatta hiçbir şey için geç olmadığını ve insan isterse neler yapabileceğini de gösterdi…

Ve işte tüm bunlardan dolayı benim kim olduğuma dair bir sorumluluğum vardır. Evet, özellikle hafta sonu tatilimde uzun saatler bu yazıları oluşturabilmek için zaman ayırmak durumunda kalıyorum. Bazı davetlere “hayır” diyorum. Yazılarımda literatür kullanmayı çok sevdiğimden ve okumak konusunda oldukça hassas olduğumdan çokça okuyarak hazırlanmam gerekiyor ve bunun için olası başka programlara “hayır” diyebilmek sorumluluğunu da almam gerekiyor. Ben ancak bunu aldığımda “gerçekten” yazabiliyorum…

“Kim olduğumuzun sorumluluğu” sonucunda sizlerden aldığım muhteşem dönüşler geliyor. Tek bir amacım oluyor aslında “sadece bir kişinin bile olsa, hayatına az da olsa” bir değer katabilmek… Zamanında gördüğüm topraklardan, okuduğum kitaplardan ve tanıştığım insanlardan bana kalan tek öğreti, hayatı bugün bana bahşedilmişleri mutlaka ama mutlaka paylaşmam gerektiği…

Bu sadece bir örnekti, büyük bir “aksiyon” yapmak gerekliliği bulunmuyor. Çok iyi yemek yapabilirsiniz, bunu çocuğunuza öğretebilirsiniz, bu da bir insana sizde olan değeri aktarmak sorumluluğudur. Veya sadece bildiğiniz çok sevdiğiniz bir masal vardır, bunu torunlarınıza anlatabilirsiniz. Onlar sizi bu güzel masal ile hatırlarlar belki hayatlarında ve onların da torunlarına anlatabilecekleri bir hediye almış olurlar…

Gidip gördüğünüz yerleri belki hiç tanımadığınız insanlarla paylaşarak onlara “uzaktan da” olsa bir yardım ulaştırmış olursunuz.

Son dönemde oldukça popüler olan seyahat bloğu yazmak da buna bir örnektir. Gidip gördüğünüz yerleri belki hiç tanımadığınız insanlarla paylaşarak onlara “uzaktan da” olsa bir yardım ulaştırmış olursunuz, paylaşmak ve paylaştıkça büyümek hayatta yaşayabileceğimiz en güzel şeydir. 

Kim olduğumuz sorumluluğu hayatta “ödemek üzere bulunduğumuz diyetlere” karşılık gelir. Hepimiz farklı hazineleri barındırıyoruz, kimsenin değerleri, diğerine benzemiyor. Ve aslında açıp baktığımızda o kadar güzel hediyeler görebiliyoruz ki sadece bir kez dönüp “ne yapabilirim ben bu hayatta, A isem hayatta almam gereken sorumluluk nedir?” diye sorgulamamız yeterli… 

Bugün bu yazımı bir anne olarak okuyor olabilirsiniz, bir baba olarak, bir öğretmen olarak, bir müdür olarak, bir asker olarak, bir yalnız olarak, bir öğrenci olarak, bir kadın olarak… Bir adam olarak, bir genç olarak, bir dede olarak veya sadece “siz” olarak okuyor olabilirsiniz… Hayatta kimsiniz, ne olmak sorumluluğunu almaktasınız, bu “olmak” halinizin diyetini nasıl ödemektesiniz veya “yeterince” ödemekte misiniz? Elinizden gelenin en iyisi bu mudur veya dışarıdaki onlarca olası kişi için yapabileceğiniz daha çokça şey var mıdır? Kim olduğunuzu sorumluluğunu almaya hazır mısınız?

 

İlginizi çekebilir: Değer verdiklerimizin farkına varmak için “hayat sana teşekkür ederim”

 
Pınar Özeken (Ulus): 2007 yılında Boğaziçi Üniversitesi Moleküler Biyoloji ve Genetik bölümü ile Kimya bölümlerini bitirdi. Aynı üniversitede Biyomedikal Mühendisliği ve İspanya Pompeu Fabra üniversitesinde master derecelerini aldı. Özellikle 2011’den bu yana moda ile ilgili çalışmalara ağırlık verdi ve hala moda üzerine yazı dizileri, farklı moda kaynaklarında yayınlanmaktadır. Yoga eğitmeni olma yolunda ilerleyen Pınar, bir Arjantin Tango aşığı. Gerçek tutkularından bir diğeri ise seyahat etmek."Dünya üzerinde ayak basılmadık toprak kalmasın" mottosu ile dünyayı dolaşmaya devam ediyor.

LEGO’dan hem çocukları hem yetişkinleri mutlu edecek en mükemmel yılbaşı hediyeleri

Yeni yıl, soğuk günleri sıcacık bir sevgiyle sarmalayan, neşe ve heyecan dolu büyülü bir dönem. Öyle ki yalnızca taptaze başlangıçların değil; sevdiklerimizi mutlu edecek fırsatların da habercisi. Bu özel dönemi daha da unutulmaz kılmanın ve yılbaşı coşkusunu sevdiklerimizle paylaşmanın en keyifli yollarından biri ise hiç şüphesiz gözlerden kalpler çıkaracak mükemmel yeni yıl hediyeleri. Peki ama gerçek anlamda mükemmel bir hediye bulmak mümkün mü?



Çocukken çok kolay olan hediye seçimi konusu, ne yazık ki yetişkinlikte zor bir hal alabiliyor. O zamanlar en sevdiğimiz karakterin yeni çıkan bir kitabı ya da havalı yeni bir oyuncak, bizi mutlu etmeye yeterdi. Ama büyüdükçe işler biraz karıştı… İhtiyaçlar, istekler, beklentiler, arzular, hepsi değişti, karmaşıklaştı. Haliyle, bir yetişkini ‘gerçekten’ mutlu edebilecek o ‘mükemmel’ hediyeyi bulmak da zorlu bir sanata dönüştü. Ama çözüm, sandığımızdan çok daha yakında olabilir. Belki de oyuna ve yaratıcılığa yeniden kucak açmak, tüm bu karmaşıklığı alıp götürmeye yetebilir. Siz de bu yıl sevdiklerinizi gerçekten heyecanlandıracak bir hediyenin peşine düştüyseniz aradıklarınızı LEGO’da bulabilirsiniz. Çocuklar için olduğu kadar yetişkinler için de oyunun, yaratıcılığın ve rahatlamanın kapılarını aralayan LEGO’da herkese uygun yüzlerce çeşit var:

Estetik ve dekoratif dokunuşları sevenlere özel

Çevrenizde gördüğü her boş duvarı doldurmak için hemen zihninde tasarım yapmaya başlayan ya da boş rafları estetik detaylarla dekore etmeye bayılan sevdikleriniz varsa, onlar için en iyi yılbaşı hediyesi bir LEGO’dan bir sanat eseri, doğadan bir parça veya mimari bir detay olabilir:

  • LEGO® Art Mona Lisa: Dekorasyonun yanı sıra sanat ve tarih meraklısı sevdikleriniz için Mona Lisa’nın 3D versiyonu şahane bir yeni yıl armağanı olabilir. Sevdiklerinizin duvarlarını süsleyerek yaşam alanlarına enerji katacak bu özel hediye, onların yaratıcı duygularını da harekete geçirebilir.
  • LEGO® Icons Yalıçapkını Kuşu: Doğanın dokunuşlarını yaşam alanlarına taşıyacak LEGO® Icons Yalıçapkını Kuşu, canlı renkleriyle sevdiklerinize yılbaşı coşkusunu yansıtırken mutluluktan gözlerinden kalpler çıkartabilir.

Enerjisini doğadan alanlara özel

Doğaya, yeşile, bitkilere düşkün, enerjisini, ilhamını büyüleyici çiçeklerden ve renklerden alan sevdikleriniz için de en mükemmel hediyeler, yine LEGO’da:

  • LEGO® Icons Orkide: Orkidelerin bitkiler aleminde çok özel bir yeri olduğu tartışılmaz. Siz de sevdiklerinize onların sizin için ne kadar özel olduğunu hissettirmek istiyorsanız bu seti kaçırmayın. 5 taban yaprağı ve 2 hava kökü ile gerçekçi bir görünüme sahip bu ikonik orkide setini görenler canlısından ayırmakta zorlanabilirler 🙂
  • LEGO® Icons Erik Çiçeği: Bu set, sevdiklerinize güzel bir kırmızı çiçeği tomurcuktan açmaya ve tam çiçeklenmeye kadar inşa etme fırsatı sunuyor. Üstelik sevdikleriniz bu seti sergilemekten de büyük haz duyacak. Hem şık bir dekor hem de yaratıcı bir yapım süreci, ikisi de bu mükemmel hediyede.

Hız, heyecan ve adrenalin tutkunlarına özel

Hız, şüphesiz ki büyük bir tutku. Özgürlüğüne düşkün, heyecanı seven, teknolojiye ve otomobil dünyasına meraklı herkes için LEGO’da şahane hediyeler bulabilirsiniz:

  • LEGO® Technic Mercedes-Benz G 500 Professional Line: Mercedes-Benz tutkusu olan herkesi heyecanlandıracak, otantik özelliklerle dolu ikonik G Serisi’nden bir model, mükemmel bir yılbaşı hediyesinden çok daha fazlası olabilir. Baştan sona adeta bir mühendislik deneyimi sunan bu modelin sevdiklerinizi çok mutlu edeceği kesin.
  • LEGO® Technic Emirates Team New Zealand AC75 Yat: Maceranın sudaki halini seven ve yelken sporuna da merak duyan sevdiklerinizi mutlu etmek için fazla düşünmenize gerek yok. Aradığınız hediye LEGO Technic Emirates Team New Zealand AC75 Yat. Biraz çılgın, biraz heyecanlı, en çok da kusursuz… Emin olun sevdikleriniz bu seti hem yaparken hem de sergilerken çok keyif alacak.

Sinemaseverlere özel

Beyaz perdenin büyüsüne kapılan sevdiklerinize, onların bu tutkusunu daha da derinleştirecek hediyelerle unutulmaz deneyimler sunabilirsiniz:

  • LEGO® Star Wars™ Millennium Falcon™: Çoğu sinemaseverin gönlünde taht kurmuş en özel serilerden biri hiç şüphesiz ki Star Wars. Star Wars™ Millennium Falcon’un kokpiti, uydu çanağı, topları ve diğer ikonik detaylarıyla sevdikleriniz inşa sürecini tamamlarken kendilerini galaksinin derinliklerinde bir macerada da hissedebilirler.
  • LEGO® Disney™ Genç Aslan Kral Simba: Sevdiklerinizin sinema tutkusunu nostaljik rüzgarlarla buluşturmak isterseniz, aradığınız mükemmel hediye yine LEGO’da. Onları LEGO® Disney™ Genç Aslan Kral Simba ile çocukluk anılarına doğru bir yolculuğa çıkarabilirsiniz.

Oyunculara ve uzay meraklılarına özel

Uzayın sınırsız gizemini merak eden ya da en zorlu oyunları bile tek hamlede geçmeyi başarabilen sevdikleriniz varsa, onlar için de en mükemmel yeni yıl hediyeleri LEGO’da:

  • LEGO® Super Mario™ Super Mario World™: Mario ve Yoshi: Mario, şüphesiz ki hem çocukların hem yetişkinlerin gönlünde büyük yer tutan en ikonik oyunlardan biri. Eğlenceli bir nostaljik tur, keyifli bir oyun deneyimi ya da rahatlatıcı bir aktiviteden çok daha fazlasını sunacak bu set, sevdiklerinize yepyeni bir dünya yaratmak için ilham verebilir.
  • LEGO® Technic NASA Apollo Ay Taşıtı – LRV: Kozmik maceracılar için en şahane hediye: NASA Apollo Ay Taşıtı (LRV) modeli. Sevdiklerinizi yıldızlara götürüp geri getirecek bu özel hediye, bambaşka dünyaların kapısını onlar için aralarken yaratıcı duygularını da harekete geçirebilir.

Bonus: Mırmır Pati ile eğlenceyi geri getirin

LEGO’nun sonsuz olasılıklarla dolu dünyasında en mükemmel hediyeler de eğlence de oyun da bitmez… Mırmır Pati, oyunu her yaştan insan için geri getiriyor ve herkesi yılın bu büyülü zamanını çok daha keyifli geçirmeye davet ediyor.

Mutlu bir yer inşa etmek isteyen herkes için mükemmel hediyeler ve çok daha fazlası LEGO’da. Hemen tıklayın ve sevdiklerinizi mutlu etmeye erkenden başlayın.

*Bu yazı LEGO katkılarıyla hazırlanmıştır.

İlgili Makale