6’ncı yüzyılda Roma İmparatorluğu’nun liderlerinden, Anicius Manlius Severinus Boethius işkenceyle ölüm cezasına çarptırılır. O dönemde bu tür cezalar pek görülmemekle birlikte aristokrat bir ailenin oğlu olan Boethius, eğitimli bir lider ve Roma toplumunun sevdiği bir isimdir. Ancak politik skandallar ve çevrilen gizli dolapların bedelini ödeyemez ve görevini bırakmak zorunda kalır. Boethius, ölümünü beklediği sırada, yüzyıllar boyunca insanlığı etkileyecek “Consolation of Philosophy” (Felsefenin Tesellisi) isimli büyük eserini hazırlar. Boethius eserinde mutluluğun kaynağı üzerine derin bir inceleme yapar ve daha önce sahip olduğu her şeyin yanlış bir mutluluk aç gözlülüğü olduğunu fark eder.
Boethius bunu zor yoldan öğrendi. Bizlerin ise çağımızda gerçek mutluluk ve özgürlüğün ne olduğunu idrak etmemiz için Boethius gibi ölüm sırasında beklememize gerek yok. Başkalarının deneyimlerinden ve öğretilerinden de bunu öğrenebiliriz. Uplifers olarak sizler için daha mutlu ve özgür bir hayatı hatırlamanızı sağlayacak önerileri sıraladık:
1. Her zaman doğru olmaya çalışmayın
Herkes kendi fikrinin en doğru olduğunu savunur. Hepimiz, doğru olduğunu kabul ettiğimiz bu fikirlere göre davranırız, oysa bazen bunlar da yanlış olabilir.
2. Duygusal olarak hissettiğimiz her şey, içsel düşünce sürecimizin bir sonucudur
Gerçek mutluluk yolunda ilerlemeden önce bunu fark etmeliyiz. Sürdürülebilir mutluluk, hislerimizin sorumluluğunu aldığımız sürece bizimle gelir.
3. Takılıp kaldığınız negatif duygu ve düşüncelerden kurtulun
Bunu söylemek, yapmaktan daha kolay olabilir. Ancak negatif ve acı veren duygulara takılıp kalmak, enerjiyi boşa harcamaktan farksız. Acıya son verecek olan yine bizleriz.
4. Mutluluğu aramayı bırakın
Mutluluğun peşinden koşmak, ona ulaşmamıza engelleyen en önemli unsur. Yaşadığınız anı hissedin, mutluluk kendiliğinden gelecektir.
5. Kendinizi başkasının yerine koyun
Bir başkasının ne düşündüğünü ve hissettiğini anladığınızda, gerçekten empati ve şefkat gösterebilirsiniz.
6. Her şeyin değiştiğini ve her şeyin bir gün geçmişte kalacağını kabul edin
Sürekli elinizdeki bavulu çekiştirmek, kolunuzu güçsüz düşürmekten başka bir işe yaramaz. Bir noktadan sonra o bavulu bırakın ve yeniliklere hazır olun.
7. Kendinize çok sert davranmayın
Bazen kendimiz için zaman sınırlamaları veya başka baskı unsurları koyarız. Bu sınırlamaların hepsi baskılanmış bir yaratıcılık ve eğlenceden yoksun bir hayat ortaya çıkarır. Hayatımızı; bir şeylerin peşinden koşmak ve elde etmek uğruna harcarken, durup var olmayı ve izlemeyi unutuyoruz. Sürekli geleceği ve hedeflerimizi nasıl elde edeceğimizi düşünerek güzel anlarımızı da harcıyoruz.
8. Bazı şeylere bağlanmayı bırakın
Eşyalara, insanlara, ilişikilere ve kendimizi tamamlanmış ve mutlu hissettirecek umutlara yapışıp kalırız. Oysa bir şeylere bağlanmak, bize sürekli isteme hissi bırakır, bu da acıyı beraberinde getirir.
9. Kendinizi unutup başkalarına yardım etmeyi daha fazla düşünün
Araştırmalar, kendinden başkasını düşünen, değer veren kişilerin daha mutlu, sağlıklı ve hayatta daha çok tatmin olmuş kişiler olduğunu gösteriyor.
10. Pişmanlık duymayın
Herkesin koşulları ve yetenekleri kendine özgü. Başkasının hayatını değil, kendi hayatınızı yaşayın. Sahip olduklarınızı en üst seviyeye çıkarın ve size verilenler için şükredin.
Kaynak:
Collective Evolution