X

Hayatınızın terazisi “sizsiniz”

Terazinin iki kefesinin manasından doğmuştur; sağ ve sol; iyi ve kötü; var ve yok; yani tüm olanların ve olacak olanların da dengesi aynı ölçekte birleşir… Hani bazen olaylar karşısında çaresiz kalır, deriz ki “boşa koydum dolmuyor, doluya koydum taşımıyor”. Peki neden dengede olmak, dengeli olmak, hayatımızdaki bu “denge” kavramı bu derece önemlidir? Neden denge bizim vazgeçilmezimizdir? Bazen farkında olmadan dengeyi bozduğumuzda, örneğin çok yorulduğumuzda, örneğin çok fazla çalıştığımızda veya kendimizi ihmal ettiğimizde hayatımız alt üst oluverir değil mi? Evren bize bir şekilde gösterir “dur, silkelen ve dengene dön”… İşte dönüp dolaşıp da bulamadığımız bu denge nedir? Nereden gelir dengenin kaynağı ve bizler bu hayat süremiz boyunca neden dengeyi ararız?

Evrenin yaradılışına bakarak başlayabiliriz. Her şey mükemmel bir denge ile dizayn edilmiştir. Tasarım muhteşem bir denge içerir, gece gündüzü izler, yağmur buluttan akar ve sonra yeniden buhar olarak sistemde var olur, sonra yeniden su olur fakat dengesinden ve güzelliğinden hiçbir zaman yitirmez… Mevsimler dengededir, dünyanın hangi noktasına gidersek gidelim, bu gezegenin hareketi dengeyi korur; fakat işte “sürekli kuraklık” olan topraklardaysak bu noktanın dengesi buna ayarlanmıştır, su kaynakları daha az ve bitki örtüsü buna göre düzenlenmiştir… Ya Kutuplarda bulunuyorsak, o zaman soğuk ve kış şartlarına hazırlamamız gerekir kendimizi; bu noktanın dengesi bunu gerektirir… Bitki örtüsünde, hayvanlar aleminde ve tüm evrende bir denge görürüz. Öyleki yıldız kümeleri, gezegenler ve tüm evren tam bir denge ile oldukları noktaya yerleştirilmiştir. Herhangi bir tanesinin yörüngesinde veya bütünlüğünde oluşabilecek bir değişiklik tüm sistemi dengesizliğe; yani dengenin bozulma haline sürüklemeye yetebilir…

Şimdi biraz da hayatlarımızdan örnekler vererek denge konusunu değerlendirelim, yine kolay bir yolculuk olmayacak… Çünkü bizler aslında hayatımızda hiç farkında olmadan hızla ve kontrolsüzce o “dengesizlik” bölgesine çoktan girmiş oluruz çoğu durumda. Belki hepimizin en sık duyduğu denge ve dengesizlik halidir iş-yaşam dengesi. Uzun çalışma saatlerimiz vardır, hafta sonlarımızı bir çırpıda bitiriveren, hatta bizim haftasonlarımızı vermiş olsak da bitiremediğimiz işlerimiz vardır… İş seyahatlerimiz vardır özel hayatımızdan feragat etmemizi gerektiren. Tabii ki hayatımızı idame ettirmek ve ihtiyaçlarımız için, kendimiz için çalışmaya ve evet gayretle çalışmaya devam edeceğiz.

Fakat sadece “dışarıdan” bakan bir gözün görebileceği dengenin bozulması durumu, bizler gecenin geç saatlerine kadar sürekli çalıştığımızda, bir ofiste çalışıyorum diye bir ayda beş kilo birden aldığımızda, kendimizi sürekli mutsuz hissettiğimizde, içimizi ve beynimizi temizleyecek bir şey yapmadığımızda ve iki sözümüzden bir tanesi yalnızca iş olduğunda ortaya çıkar işte bu dengesizlik durumumuz… Sonra ailemiz ile geçirebileceğimiz zamanımızdan vazgeçmek gelir, bu bölümü daha “aza” indirgeyip yine iş hayatımıza emek vermek gelir. Peki geçen yıllar sonunda bel fıtığı gibi, boyun fıtığı gibi veya sürekli veremediğimiz fazla kilolarımız gibi sorunlar ortaya çıktığında ne deriz? “Neden bu sorunlar beni buldu” diye sorarız değil mi, bence cevabı oldukça açıktır; hayatımız “dengesizdir”.

Sadece iş yaşamımız için geçerli değildir bu durum; en önemli dengesizliklerin oluşabildiği diğer nokta ilişkilerimiz veya evliliklerimizdir. Burada denge çift taraflı bir unsur haline gelir; öncelikle bireylerin kendi içlerinde dengesi ve daha sonra ise bir arada oluşturdukları yani ilişki durumunda olmak kaynaklı olarak oluşturdukları denge hali. Tabii ki bu iki kavram aslında tamamen bağımsız düşünülemez çünkü ilişkinin dengesi bireysel denge halini etkilediği gibi, bireysel olarak kişilerin yani bizlerin denge durumumuz da ilişkilerimizin dengesini etkiler. Hemen bir örnekle açıklayabiliriz, yine kendi evlilik tecrübemden benim için hiç kolay olmayan bir örnek vermek istiyorum.

Evliliğimin son dönemlerinde güven konusunda çok dengesiz bir noktaya gelmiştim, öncelikle kendime güvenmiyordum ve kendime güvenmediğim gibi çok sevdiğim adama da güvenmiyordum. Tabii ki bunda farklı faktörlerin etkisi de vardı. Fakat bu güvensizliğim o derece artmıştı ki sürekli ilgi talep eder hale gelmiştim, kendi kendimle kalamıyordum. Hayatta kendim ne için var olduğum ve öncelikle birey olduğum gerçeğini tamamıyla unutmuştum… Sonuçta ikimiz de daha agresif daha depresif ve gittikçe birbirinden uzaklaşan iki birey olduk… Bu dönemde birbirimizden bağımsız olarak da yaşadığımız birçok dengesizlik ve konuşamadığımız birçok gerçek vardı.

İlişkilerimiz özelinde dengesizliğe geçişi etkileyen bir diğer en önemli kavram ise “kendinden vermek”, yani “kendinden önce karşındakini düşünmek” kavramıdır. Bu bir terazinin kefesini doldurmuşken elimizle karşı kefeye daha fazla koymak ve bunun sonunda da “neden beni dengelemiyor” diye sormaya benzer… Eğer gerçekten dengeli gerçekten karşılıklı saygı ve sevginin muhteşem bir uyum içerisinde olduğu ilişki veya evlilikler istiyorsak, terazimizin kefesini doldurmamız gerekir; karşıya koymak için boşaltmamız değil.

Yine kendi tecrübemden bir örnek ile açıklayabilirim; ben kalp kırıklıklarımı sözel olarak dile getiremediğim her durumda hediyelerle durumu değiştirmeye çalıştım, içimden gelenleri ifade edemedim ama çok güzel bir hediye aldım örneğin… Sonunda gördüm ki bu “vermek” halim yani “kırıldıkça daha çok vermek” halim aslında sadece “daha fazla kalp kırıklığı” olarak geri dönüyor. Ben dengeyi terazinin karşı kefesi yönünde bozdukça, o kefe daha da ağır basar hale geliyor… Aslında yapmam gereken, kendi kefemi tam olarak doldurmak, yani tüm kalbimi kıran durumları açık açık tartışabilmekti…

İşte bu örnekte olduğu gibi, ilişkilerimiz veya evliliklerimiz aynı yaşayan bir organizma gibi de düşünülebilir. Siz bir çiçeğin suyunu, güneşini, oksijenini verirseniz, ona sevginizi de eklediğinizde muhteşem bir denge ile büyüyecektir. Fakat bu sistemde tek bir eksik olursa aynı hızda büyümesi imkansızdır, eğer birden fazla eksik olacak olursa, bu durumda yaşaması imkansız hale gelir… 

Bugün bu yazımı okuyan sen, hayatının terazisi neyi göstermekte? Kendin bu kefeleri gerçekten doldurabiliyor musun? Her şey olduğu gibi mükemmel ve dengede mi? Hayatını, işini veya eşini, o terazinde kendinden daha yukarılara mı koymaktasın? Ya çocuklarını ya anneni babanı ya arkadaşlarını? Parayı, işi, kariyeri veya bir araba sahibi olmayı veya bir ev sahibi olmayı hayal ettiklerini gerçekleştirmekten daha ön plana mı almaktasın?

Hayatının mükemmel dengesi senden ibarettir, sen dengeni gönülden bil yeter…

Pınar Özeken (Ulus): 2007 yılında Boğaziçi Üniversitesi Moleküler Biyoloji ve Genetik bölümü ile Kimya bölümlerini bitirdi. Aynı üniversitede Biyomedikal Mühendisliği ve İspanya Pompeu Fabra üniversitesinde master derecelerini aldı. Özellikle 2011’den bu yana moda ile ilgili çalışmalara ağırlık verdi ve hala moda üzerine yazı dizileri, farklı moda kaynaklarında yayınlanmaktadır. Yoga eğitmeni olma yolunda ilerleyen Pınar, bir Arjantin Tango aşığı. Gerçek tutkularından bir diğeri ise seyahat etmek."Dünya üzerinde ayak basılmadık toprak kalmasın" mottosu ile dünyayı dolaşmaya devam ediyor.

Geleneksel lezzetlerden vazgeçmeden bitki bazlı beslenmek isteyenlere: Fine Life Fermente Kajulu İçecek

Son yıllarda sağlıklı beslenme ve bilinçli tüketim alışkanlıklarının, daha önce hiç olmadığı kadar ilgi gördüğü kesin. Veganlık, vejetaryenlik, fleksitaryen gibi bitki bazlı beslenme türleri, sadece etik ve çevresel nedenlerle değil, aynı zamanda bütüncül sağlık açısından sunduğu çeşitli faydalar nedeniyle de dünya genelinde hızla yayılmaya devam ediyor. Bitki bazlı beslenme alışkanlıklarına yönelik talepler hızla artarken çok sayıda bitki bazlı ürün de raflardaki yerini alıyor. Özellikle süt ürünlerine alternatif arayanlar için çok sayıda ürün piyasaya sürülüyor. Bu konuda öncü isimlerden biri olan Metro Türkiye de “Sofrada herkese yer var!” mottosuyla tüketicilerin ihtiyaçlarına, yenilikçi ürünlerle cevap veriyor.



Raflarında 400’den fazla bitki bazlı ürün sunan Metro Türkiye, geleneksel lezzetlerden vazgeçmeden bitki bazlı beslenme alışkanlıklarına sahip olmanın en leziz yollarını sunuyor. Ve güzel haber; Türk mutfağının favori içeceklerinden ayrana bitki bazlı alternatif sağlıyor: Fine Life Fermente Kajulu İçecek.

Lezzetli, vegan, fermente: Ayrana bitki bazlı alternatif

Herkes için sağlıklı beslenme ve sürdürülebilirlik anlayışıyla hareket eden Metro Türkiye, beslenme trendlerine ve değişen tüketici taleplerine verdiği önemle Fine Life Fermente Kajulu İçecek’i raflara getiriyor. Geleneksel lezzetimiz ayrana bitki bazlı bir alternatif olarak öne çıkan Fine Life Fermente Kajulu İçecek, bitki bazlı beslenme alışkanlıklarını benimseyen ya da benimsemek isteyen herkesin beğenisine sunuluyor.

Metro Türkiye raflarında yerini almaya başlayan bu yenilikçi ürün, %27 oranında kaju fıstığı, tuz ve çeşitli probiyotikler içeriyor. Bunun yanı sıra katkı maddesi, koruyucu ve gluten içermemesiyle de dikkat çeken Fine Life Fermente Kajulu İçecek, hem bitki bazlı ürünleri tercih edenlerin hem de laktoz tüketmemeye önem verenlerin favorisi olmaya aday. Ayran alternatifi olarak soğuk tüketilebilen bu ürün, 250 ml’lik cam ambalajlarda satışa sunuluyor. Vlabel etiketiyle otel ve restoran gibi yeme içme işletmelerinde rahatça kullanılabilecek Fine Life Fermente Kajulu İçecek, menülere yeni vegan bir alternatif getirirken, müşteri memnuniyetini de artırma potansiyeli taşıyor.

Geçtiğimiz yıllarda süt ve yoğurt gibi hayvansal gıdalara bitki bazlı alternatifler sunmuş olan Metro Türkiye, Metro Chef Veggie Bademli ve Fındıklı içecekler ile yoğurda alternatif Metro Chef Veggie Fermente Süzme Kaju’yu ve Metro Chef Veggie Meze Serisi’ni tüketicilerle buluşturmuştu. Bu yıl ise Türk mutfağının vazgeçilmezlerinden ayrana bitki bazlı bir alternatif getirerek hem sağlıklı hem de yenilikçi bir seçeneği yani Fine Life Fermente Kajulu İçecek’i tüketicilerle buluşturuyor.

Elbette Metro Türkiye’nin raflara taşıdığı yenilikçi ürünler sadece süt ve yoğurt gibi hayvansal gıdalara bitki bazlı alternatifler ile sınırlı değil. Çok daha fazlası, raflarda çoktan yerini aldı.

Bitki bazlı geniş ürün yelpazesi: 400’den fazla çeşit



Metro Türkiye’nin raflarındaki vegan ürün yelpazesi içerisinde bitkisel bazlı hamburger ekmekten köfteye, mayonezden çikolataya çok sayıda çeşit bulunuyor. Üstelik gıda dışı vegan ürünlerin de sayısı oldukça fazla. Vegan yumuşatıcı, şampuan, sabun, hatta yağ çözücü bile bu geniş yelpazede yer alıyor. Dahası, Metro markalı ürün portföyünü de yenilikçi çeşitlerle sürekli genişleten Metro Türkiye, kendi markaları altında içli köfteden lahmacuna paçanga böreğinden haydari, havuç tarator gibi meze seçeneklerine; falafel çeşitlerinden pizzaya, ranch sostan çamaşır yumuşatıcısına kadar 50’ye yakın çeşitte gıda ve gıda dışı bitki bazlı ürün sunuyor. Eğer tüm bu ürünleri ve çok daha fazlasını incelemek isterseniz hemen tıklayıpvegan ürün yelpazesi içerisinde bitkisel bazlı hamburger ekmekten köfteye, mayonezden çikolataya çok sayıda çeşit bulunuyor. Üstelik gıda dışı vegan ürünlerin de sayısı oldukça fazla. Vegan yumuşatıcı, şampuan, sabun, hatta yağ çözücü bile bu geniş yelpazede yer alıyor. Dahası, Metro markalı ürün portföyünü de yenilikçi çeşitlerle sürekli genişleten Metro Türkiye, kendi markaları altında içli köfteden lahmacuna paçanga böreğinden haydari, havuç tarator gibi meze seçeneklerine;vegan ürün yelpazesi içerisinde bitkisel bazlı hamburger ekmekten köfteye, mayonezden çikolataya çok sayıda çeşit bulunuyor. Üstelik gıda dışı vegan ürünlerin de sayısı oldukça fazla. Vegan yumuşatıcı, şampuan, sabun, hatta yağ çözücü bile bu geniş yelpazede yer alıyor. Dahası, Metro markalı ürün portföyünü de yenilikçi çeşitlerle sürekli genişleten Metro Türkiye, kendi markaları altında içli köfteden lahmacuna paçanga böreğinden haydari, havuç tarator gibi meze seçeneklerine; Metro Türkiye’nin Bitki Bazlı & Vegan Katalogu’nu keşfedebilirsiniz.

Temel gıdadan temizlik ürünlerine, kişisel bakımdan atıştırmalıklara aradığınız her şeyi bulabileceğiniz Metro Türkiye ile sağlıklı ve sürdürülebilir bir yaşam tarzına ulaşmak artık çok daha kolay.

*Bu yazı Metro Türkiye katkılarıyla hazırlanmıştır.

İlginizi çekebilir: Vegan beslenenlere müjde: Metro Türkiye’nin zengin vegan ürün yelpazesini keşfedinVegan beslenenlere müjde: Metro Türkiye’Vegan beslenenlere müjde: Metro Türkiye’

 

İlgili Makale